Soruyorsun ki, böyle toprak olacak
bir hayata niçin bu kadar düşkünsün?
Hangi zevk ile, hangi duyguyla ve niçin,
kendinden geçercesine hayata bağlanırsın?
Ben de sorsam, nasıl bir tuhaflıktır ki
Böyle şiddetli bir ölüm arzusu oluşturur,
hangi ruh felsefesi, hangi kararıyla ve
nasıl, sizi ölüme böyle susatır?
O anlayış da kendine göredir,
bu anlayış da...Bence ölüm ve hayat
"bir ölür, bir doğar!" manasında
zoraki bir avunmadır.
Hepimiz böyle yaşamaktayız, ne yazık,
yürüyen, canlı ölüler halinde.
T. Fikret
*Fotoğraflar bana aittir.
This entry was posted
on 31.05.2009
at Pazar, Mayıs 31, 2009
and is filed under
felsefe,
filozof,
ölüm,
yaşam
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.