Bir sibop...
Bir hareket...
Sonra onlarca renk tad koku doku.
Büzüştükleri yerden doğrulup silkinen sonra da gözümün önünde hareket eden kumaşlar,
şekiller.
İşte lacivert boyuna çizgili, annemin gezmelik kazağı. Gün gezmeleri, şen kahkahalar. Poğaça,
kek kokuları...
Babamın gri yeleği. Önü desenli, elde örülmüş. Asla unutmadığım kokusu üzerinde.
Bir dolu güney şehri. Bir dolu anı. Zihnimde oradan oraya koşuşturuyorlar.
Ablamın 18 inde işe başladıktan sonra kendine aldığı ilk hazır kıyafet. (Kumaş alınıp Burda' dan
dikilmeyen) Mini eteği ve yeleğiyle, sonradan bana devrettiği kareli takım.
Her giydiğinin ona ne kadar yakıştığını hatırlıyorum. Her taktığının, her sürdüğünün.
Sırf işe gitmeden önce onu görmek için uyandığımı hatırlıyorum sabah erkenden. Hazırlanışını
izlemeye, arkasından gidişini seyretmeye bayıldığımı.
İşte asla atmaya kıyamayacağım bir çift aynı tip (ikisini aynı anda almıştım, içlerinden birini
seçemeyeceğim kadar güzeldiler) kazağım.
Şimdi düşünüyorum da onlar mı güzeldiler yoksa ben mi çok mutluydum da
bana mı öyle geliyordu. Tatlı ayrılıklar, tatlı buluşmalar. Sohbetler, müzikler.
Kahverengi- sarı-kırmızı karışık renkli olanıyla ilgili gözümde canlanıveren bir sahne. Dolu
gözlerle kimbilir kaçıncı mektup yazılıyor. Geride Zülfü' den Memik oğlan çalıyor ( bunu çok iyi
hatırlıyorum)
Tatlı bir hüzün kaplıyor içimi....
Daha mutlu bir günden başka bir elbise. Mavi üstüne lame iri puanlı yazlık elbisem. Lame kemer
atılmış besbelli. İyi ki de yok. Elbiseyi kokluyorum. Puantiyelerden mutluluk saçılıyor adeta.
Fönlü uzun siyah saçlarıyla, mutlu bir genç kız, boyu dizinin üzerinde kloş etekli mavi elbisesiyle
hazır bekliyor. İncecik belinde lame bir kemer, aynı renk yazlık yüksek topuklu lame ayakkabısı
incecik bileklerinden bağlı.
İçim sızlıyor o günlerin özlemiyle...
Daha daha sonraya ait bir kazak. Kocaman vatkalar, bol kesim. Kasvetli renkler, siyah- saks-
lacivert kasvetlı deseniyle bana yorgun bezgin banka mesailerimi çağrıştırıyor. Niçin orada
diğerlerinin arasında bilmiyorum.
Ve bir kaç şey daha...Her biri bir sürü anıyı çağrıştıran...
Bu satırları yazarkan Kenterlerin bir oyunu geliveriyor aklıma. Yetmişlerin sonlarında izlediğim.
"Senede bir gün" ya da "seneye bu gün" isimli. (Düşüncelerimi bölmek istemediğim için
araştırmıyorum) Konu hatırladığım kadarıyla, birbirlerini sevdikleri halde her biri bir
başkasıyla evlenmek zorunda kalan bir çiftin karar verip, her sene aynı gün aynı yerde
buluşmaları ile ilgili.
Yaşlanıp, ikisinden biri ölene kadar.
Kadının yaşadığı döneme ait geçirdiği görsel ve düşünsel farklılıklar (Yıldız Kenter' in usta
oyunculuğuyla ortaya koyduğu) müthiş.
Önce ellili yıllara ait kıyafetler ve davranış biçimleriyle, bir bakıyorsunuz hippy giysi tavır ve
felsefesiyle bambaşka bir kadın. Saçları giysileri modaya göre sürekli değişiyor.
Özgür, asi. Sonra başarılı iş kadını, arada çocukları oluyor. İyi bir anne. Kiliseye bağlı
dindar, mutlu.
Zaman zaman hastalıklaarla boğuşan, yakınlarının ölümüyle sarsılınca inancını yitiren,
sonrasında emekli, resimle, çiçekle uğraşan, çocuklarını evlendiren, sakin dingin bir yaşlı kadın.
İzlerken çok etkilendiğimi, hayata dair bir dolu şey düşündüğümü ama "bu kadarı da olmaz, ne
de olsa bir senaryo normaldir yaşam bu kadar değişken, insanlar böylesine karmaşık olamaz"
şeklinde de safiyane bir saptama yaptığımı hatırlıyorum.
Basit bir kışlık- yazlık düzenlemesi yaparken, gardrobun üstündeki garip şekilli yassı büyük bir
kaya parçası görüntülü nesnenin tıpasını çektiğim anda garip bir ıslıkla etrafa saçılan
kahkahaları, gözyaşlarını, fotoğrafları, şarkıları ve daha bir dolu şeyi düşününce...
20 yorum
M U H T E Ş E M ...
Ne kadar da güzel anlatmışsın Asuman Ablacığım,yüreğine sağlık...
özlem dolu olmuş ,ne güzel kelimelere dökülmüş düşünceler.sevgiler.
Yine burnumu sızlattınız. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Öpüyorum sevgiyle....
Son cümleler aldı beni benden, bu kadar mı güzel bir tanımlama olur...
Anılarla mutlu olmak bu olsa gerek. Bize derin bir sızı verse de o sızıyla beslendiğimiz için mi? yoksa geçmişi geri getiremediğimiz için kendimize verdiğimiz ceza olarak mı biz bu melankoli durumlarını seviyoruz?
Ben de biraz dağıldım bu gün Leylak' cım.Biraz ani yakalandım. OLuyor ara sıra işte.
Sağol Ebruli' cim. Senin de okuyup da hisseden yüreğine sağlık.
Mehtap, hoşgeldiniz bloguma. Çok teşekkür ederim
Güngör' cüm çok teşekkür ederim.
Ben de seni öpüyorum...
Sen istediğin kadar kız Sis' cim.
Bunun adı yaşlılık.
Ben bu durumları tahlil etmekten çoktan vazgeçtim sevgili Defne.
Sanırım öyle çok derin bir felsefesi yok. Sıradan bir yaşlılık hali. Galiba çözümlemek için benim yaşıma gelmen gerekecek ;))
Sevgiler...
gecmise dair anilarini öyle güzel dile getiriyorsunki insan ilklerine kadar hissediyor canim Asum...
O anlattigin Tiyatronun senaryosundan filmde yapilmis sanirim cünkü bende ayni bahsettigin sahnelerde bir film izledim yillar önce. Cok güzel bir hikayeydi..
Öpüyorum seni
Ben Yıldız Kenter' in en formda olduğu bir döneminde izledim bu oyunu Sünter' cim. Hiç bir oyununu hatta hiç bir oyunu kaçırmadığım bir dönemdi. Çok duygusaldı gerçekten.
Karşılıklı olsak anlatacağım o kadar çok şey var ki bu oyunla ve benimle ilgili. Neyse...
Çok teşekküre ederim güzel düşüncelerin ve her zamanki gibi coşkuyla ettiğin iltifatlar için.
Asum bende seninle karsilikli oturup saatlerce seni dinlemeyi ne cok istiyorum bir bilsen..
Biz bu ayin sonunda Türkiyeye geliyoruz ama Istanbula ugrarmiyiz bilmiyorum. Istiyorum aslinda ama plan yapmaya pek gelmiyor hep bir sey cikiyor.Simdilik gelecek gibiyiz ama tam söz vermek istemiyorum iste. Eger Istanbula gelebilirsem ve sende müsait olursan bulusuruz yine.INSALLAH...
İnşallah Sünter' cim. Mutlaka ara gelince. Ben buralardayım. Bu sene seyahat yok planlarımda. Çok güzel olur görüşebilirsek.
Öpüyorum seni.
tatlı bir hüzün olmuş Asumancım.
Annemi kaybettiğimizde , gardrobunu açmıştım ilk kez onun önüne oturup ağlamıştım. Tüm anılarımız o elbiselerdeydi sanki.
Senede bir gün filmini hatırladım.Hep gözümün önüne gelir o çam ağaçlarının altında buluşmaları.
Sevgimle
Lale' cim Seneye Bir Gün Bernard Slade' in bir oyunu. Benim seyrettiğimde(oyun) bir otel odasında buluşuyorlardı. Aynı yıl filmi de çekilmiş ama Senede Bir Gün sanırım bir Türk filmi. Çamlar deyince sen onu kasdettin sanırım. O da güzeldi.
Seni anılarla dağılmış poşetin içinden çıkanların ortasında hayal ettim. Buruk, hüzünlü ama illa hafifce tebessüm eden yüzünü gördüm.
Anıları sıkıştırdık bir poşete haklısın canım.
Çok güzel bir yazı yüreğine sağlık arkadaşım...
Tam da söylediğin gibiydim Nur' cum. Geçmişte de kalsa, geri dönmeyeceğimden emin de olsak tebessüm ettirecek kadar da güzeldi anmak.
Sevgiler arkadaşım.
Yorum Gönder
Bu Blogda Ara
Contributors
Blog Listem
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Merhaba,6 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum9 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Merhaba demeye geldim...10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIM...13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İzleyiciler
Yazı Arşivi
-
►
20
(5)
- ► Eylül 2020 (1)
- ► Ağustos 2020 (3)
- ► Temmuz 2020 (1)
-
►
17
(4)
- ► Nisan 2017 (1)
- ► Şubat 2017 (1)
-
►
16
(1)
- ► Şubat 2016 (1)
-
►
15
(1)
- ► Ağustos 2015 (1)
-
►
14
(16)
- ► Aralık 2014 (1)
- ► Eylül 2014 (2)
- ► Ağustos 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (2)
- ► Nisan 2014 (4)
- ► Şubat 2014 (1)
-
►
13
(44)
- ► Aralık 2013 (3)
- ► Kasım 2013 (3)
- ► Eylül 2013 (6)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Temmuz 2013 (1)
- ► Haziran 2013 (1)
- ► Mayıs 2013 (3)
- ► Nisan 2013 (7)
- ► Şubat 2013 (3)
-
►
12
(96)
- ► Aralık 2012 (2)
- ► Kasım 2012 (4)
- ► Eylül 2012 (16)
- ► Ağustos 2012 (7)
- ► Temmuz 2012 (5)
- ► Haziran 2012 (8)
- ► Mayıs 2012 (10)
- ► Nisan 2012 (14)
- ► Şubat 2012 (8)
-
▼
11
(179)
- ► Aralık 2011 (19)
- ► Kasım 2011 (38)
- ► Eylül 2011 (14)
- ► Ağustos 2011 (17)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (14)
- ▼ Mayıs 2011 (11)
- ► Nisan 2011 (9)
- ► Şubat 2011 (10)
-
►
10
(152)
- ► Aralık 2010 (12)
- ► Kasım 2010 (12)
- ► Eylül 2010 (9)
- ► Ağustos 2010 (12)
- ► Temmuz 2010 (7)
- ► Haziran 2010 (12)
- ► Mayıs 2010 (11)
- ► Nisan 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (11)
-
►
09
(186)
- ► Aralık 2009 (22)
- ► Kasım 2009 (22)
- ► Eylül 2009 (17)
- ► Ağustos 2009 (24)
- ► Temmuz 2009 (19)
- ► Haziran 2009 (20)
- ► Mayıs 2009 (20)
- ► Nisan 2009 (8)
- ► Şubat 2009 (5)
Müzik
Popüler Yazılar
-
KADİM DOSTLAR Önce beni sık sık evinde ağırlayan 35 yıllık dostumla keyifli bir fotoğrafla başlayalım. Blogger dostlarım onu daha önce bahse...
-
bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı bir liseli esmer kız gözleri yıldız yıldız saçları gece gibi simsiyah dökül...
-
Sayın Haykırış, Yok etmeye çalışmak yerine varlığımızı işaret ettiğiniz, düşmanlık yerine dostluk gösterdiğiniz, kara çalmak yerine üzerimiz...
-
Akşam masamı toparlarken gözüme kutunun içinde birikmiş not kağıtlarım ilişti. Duyduğum, gördüğüm ilginç şeylere dair ipucu cümlecikler. Ç...
-
Yeni yılda Tüm zorlıklar karşısında çetin ceviz olacağıma.... Fındık kabuğunu doldurmayacak sebeplerle kendimi üzmey...
-
Onlar bağırışıyor. Döğüşüyorlar, şüphe ediyor ve yeise düşüyorlar; boğuşma ve çekişmelerinin sonunu bulacağa benzemezler. Senin hayatın, saf...
-
Ey dünya! Ebedi olarak yaşıyorsun Mevsimlerin tepsilerinden Çiçekler ve yapraklar Yolunun üzerine Dökülüyorlar. ...
Etiketler
- 2010
- 2011
- 27 mayıs İhtilali
- 7 numara
- ABD
- abla
- acemilik
- açlik
- Adıyaman
- afet
- ağabey
- ağaç
- Ağustosta Rapsodi
- aile
- akraba
- akrostiş
- akşam
- Albatros
- alış-veriş
- alışkanlık
- alışveriş
- alışveriş tutkusu
- Ali Muhittin Hacı Bekir
- Alphonse de Lamartine
- amatörlük
- anı
- anılar
- anılar...
- anlaşma
- anlayış
- anma
- anne
- anneanne
- anneler günü
- Antalya
- apartman hayatı
- arayış
- arıza
- Arka Pencere
- arkadaş
- armağan
- aşı
- aşk
- aşure
- Atatürk
- ateş böceği
- atom bombası
- Attila İlhan
- ATV
- ATV şarkı
- Avustralya Açık Tenis
- ayaz
- ayrılık
- aziz nesin
- B.Necatigil
- baba
- Babalar Günü
- bahar
- bahçe
- balkon
- banka
- Barbra streısand
- barış
- başarı
- başlangıç
- Baudelaire
- Bauelaire
- Bayrak
- bayram
- Beatles
- bebek
- bekir sıtkı erdoğan
- beklentiler
- BEN
- beste
- beşiktaş
- Betty Smith
- beyaz dizi
- beyaz diziler
- beyaz roman
- Bhagavatgita
- bilgisayar
- Bir genç kız Yetişiyor
- Bir sarkısın sen
- Bir Şarkısın Sen
- birlik ve beraberlik
- birliktelik
- bitki
- biyografi
- blog
- blogger
- börek
- Buddha
- bugün
- bulmaca
- buluşma
- buzdolabı
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- can yücel
- Capra
- cehalet
- centilmen
- cesaret
- cevaplar
- cezerye
- cinayet
- cocuk
- cocuk.
- cocukluk
- Cronin
- Cumhuriyet
- Cüneyt Gökçer
- çalışma hayatı
- çaresizlik
- çay
- Çığlık
- çınar
- çiçek
- çiçekler
- çiğ
- çocuk
- çocuklar
- çocukluk
- çöp
- dalgınlık
- Daltonlar
- damat
- Damdaki Kemancı
- dans
- davetiye
- dayak
- dedikodu
- Defne Joy Foster
- demirhindi
- deneyimler
- deniz
- deprem
- dergi
- destan
- dilek
- dilekler
- dinlenme
- disko kralı
- diyet
- dizi
- doğa
- doğallık
- doğum günü
- dolap
- Doris Day
- dost
- dostluk
- dostluk.
- dostlulk
- duygular
- düğün
- dül dül
- dünya
- dünya kadınlar günü
- Dünya Prematüre Günü
- düşmanlık
- düşünceler
- düşünceler.
- Ecevit
- edebiyat
- Edgar Allan Poe
- Ekim
- Ekrem Bora
- Elazığ depremi
- emek
- emekli
- eminönü
- Emirgân
- Engelliler
- ephraim kishon
- erişkin
- erişlilmezlik
- erkek
- eski yıl
- eşek
- eşyalar
- etiket metiket yok
- Etkinlik
- eve dönüş
- evlat
- Ey Aşk Nerdesin
- eylül
- ezan
- Ezel
- Fakir Baykurt
- fal
- fanatizm
- Farrah Fawcett
- fasulye
- felaket
- felsefe
- fenerbahçe
- fırtına
- Fikret Otyam
- film
- filozof
- final
- Firari
- firuze
- fono
- formüller
- fotoğraf
- Frank Sinatra
- Futbol
- gazanfer özcan
- gece
- geçim
- Geçmiş
- geçmişten şarkılar
- gelecek
- gelin
- genç kız
- gençlik
- gerçek
- geyik
- gezi
- gezinti
- giden sene
- Gitanjali
- giysiler
- Govinda
- gökkuşağı
- göl
- gönülçelen
- gösteri
- göze çarpmayan debdebe
- gözyaşı
- Grace Kelly
- grizu
- gül
- Gülümse
- gün batımı
- güncel
- güneş
- Güneydoğudan öyküler-Önce vatan
- Günlük yaşam
- güven
- güz
- güzellik
- güzellikler
- haber
- haberler
- Hacer Buluş
- Hacivat
- hafta sonu
- hak
- hala
- harika çocuklar
- hasta
- hastalık
- hayal kırıklığı
- Hayali Küçük Ali
- hayaller
- hayat
- hayvan
- hayvanlar
- hayvanlar alemi
- hazan
- hediye
- Herman Hesse
- hiciv
- Hindistan
- Hiroşima
- Hitchcock
- hobby
- Hollywood
- hoptirinam
- hoşgörü
- hoşluklar
- http://www.blogger.com/img/blank.gif
- huzur
- hüsran
- hüzün
- ıhlamur ağacı
- ışık
- ibadet sohbet
- içimizdeki çocuk
- içtenlik
- iftar
- ihmal
- İhsan Varol
- ikiyüzlülük
- ikram
- ilaç
- ilginç şeyler
- ilişki
- ilkbahar
- ilkokul
- İlkokul şiiri
- İnci Ertuğrul
- İngilizce
- insafsızlkık
- insan
- insan halleri
- insan olmak
- insanlık
- intikam
- İslamiyet
- istanbul
- isyan
- İş Bankası
- işçi
- iyilik
- Jacques Brel
- James Stewart
- Japonya
- Jean Moreas
- Jim Reeves
- kabuk
- kadın
- kadınlar
- kahvaltı
- kahve
- kalıplar
- kalite
- Kamer Genç
- kan verme
- Kandil
- kaplumbağa
- kar
- Karagöz
- karanfil
- karanlık
- kardeş
- karışık duygu ve düşünceler
- karmaşa
- katiam
- kavafis
- kayıp
- Kayserispor
- keder
- kedi
- kediler
- Kelime oyunu
- Kemal Burkay
- kerpiç
- keşke
- keyif
- kıskançlık
- kış
- kız kardeş
- kızkardeş
- Kim Novak
- kiracı
- kishon
- kişisel
- kitap
- koka kola
- kolbastı
- komedi
- komik
- komşu
- komşuluk
- konser
- konut
- korku
- Korolar çarpışoyor
- koşullu refleks
- köpek
- kuaför
- kupa
- Kurban Bayramı
- kuyruk-bilim
- kültürel mozaik
- Lale
- latife hanım
- lezzet
- lisan
- lise
- Liz Taylor
- maneviyat
- manzara
- Marsel İlhan
- masal
- masumiyet
- maymun
- mazi
- meclis
- medya
- Mehmet Topuz
- mektup
- merasim
- Mevlana
- mevsimler
- Meyva Zamanı
- Michael Jackson
- mim
- misafir
- misafirlik
- Misak- ı milli
- mizah
- Montaigne deneme
- moral
- Mr. Smith
- muhabbet
- Muhabbet Kralı
- Muhammed
- muhasebe
- Murathan Mungan
- mutfak
- Mutfak şarkıları
- mutluluk
- Müge Anlı
- müzik
- müzik nostalji
- Nagazaki
- Nazım Hikmet
- nefret
- nekahat
- Nirvana
- Nisan
- Nişan töreni
- Noktürn.
- nostalji
- okan bayülgen
- olay
- olgunluk
- on line alışveriş
- ordan burdan
- Orhan Kemal
- Orhan Veli
- orman
- oruç
- otobüs
- otokontrol
- oyun
- ozan
- ödül
- öfke
- öğrenci
- öğretmen
- Öğretmenler günü
- ölüm
- ölüm yıldönümü
- ömür
- öykü
- Öykü Atölyesi
- özgüven
- özlem
- Paçoz
- Paçoz..
- Paris
- pasta
- paylaşım
- paylaşmak
- pazar
- pazar alışverişi
- pazar günü
- Pazar sohbeti
- pembe dizi
- pencere
- Piknik
- pişmanlık
- plan ve programlar
- planlar
- plasebo
- Platters
- polis
- popülizm
- program
- programlar
- radyasyon
- radyo
- Ramazan
- Ramazan davulu
- Red kit
- reklamlar
- resim
- resmi bayramlar
- Reşid Behbudov
- Rilke
- rin tin tin
- Roland Garros
- roman
- romantik
- romantizm
- röportaj
- ruh yorgunluğu
- ruhat mengi
- rüya
- saat
- sabah
- sadakat
- Sadettin Kaynak
- safiyet
- Sağanak
- sağlık
- sahur
- Samana
- samimiyet
- sanal
- sanat
- sanatçı
- sanatkar
- Saroyan
- Satürn
- schumann
- sebze
- seçkin
- seçme saçma sohbetler
- sel
- Selimpaşa
- Selmi Andak
- sergi
- sevdiğim şeyler
- sevgi
- sevgi soysal
- sevgili
- sevgililer günü
- sevinç
- seyahat
- seyirlik
- Seyyare
- Shakespeare
- Show TV
- sıcak
- sıkma
- sıradanlık
- Sidarta
- Sigara
- simit
- sinema
- sipariş
- sis
- soğuk
- sohbet
- sonbahar
- soru
- sorular
- spiker
- star
- still life
- su yücel
- suikast
- şablonlar
- şafak
- şans
- şarap
- şarkı
- şaşkınlık
- şeker
- Şeker Bayramı
- şerbet
- şermin
- şiddet
- şiir
- şikayet
- tabak
- tabletler
- tagore
- tanışma
- tansiyon
- tantuni
- tarif
- tartışma
- taşınma
- tatil
- tedavi
- teknoloji
- telaş
- telefon
- televizyon
- temizlik
- tenis
- tenis turnuvası
- terlik
- tevfik fikret
- Tırpan
- tiyatro sahne
- tokat
- toplantı
- Tövbeler Tövbesi.
- Transfer
- tren
- TRT
- TSM
- Ttv
- Tuna Huş
- tutsak
- tuvalet
- tüketim
- Tülin Oral
- Türkan Saylan
- türkü
- TV
- Uğur Mumcu
- umut
- unutma
- uyku
- Üç Hür El
- ülke meseleleri
- ümit
- üretmek
- ütü
- vahşet
- vakit
- Vasuveda
- vatan
- William Holden
- William Wordsworth
- Wimbledon
- yağlıboya resim
- yağmur
- yalnızlık
- yaprak
- yarışma
- yaşam
- yaşlılık
- yatak
- yaz
- yeğen
- yeğenlerim
- yeme-içme
- yemek
- yemekteyiz
- yeni yıl
- yeni yıl kartları
- yesterday
- yıl dönümü
- yılbaşı
- yıldız
- yıldönümü
- yoksulluk
- yol
- yolculuk
- yolculuk.
- yorgünluk
- Young at Heart
- yönetici
- yün
- yürüyüş
- zaman
- Zeki Müren