Yangın merdiveni  

Posted by Asuman Yelen in ,


Bu gün akşam üzeri Paçoz' u gezdirirken karşı sitedeki binalardan birinde çok hoş bir şey gördüm.

Yangın merdiveninde oturmuş kitap okuyan bir küçük kız.

Sanki hep görmek istediğim bir şeydi bu. Yıllardır görmeyi beklediğim. Bir süre gözlerimi alamadım. Güneşin batışını, ya da bir ağacın akşam ışığında kızaran ve adeta şeffaflaşan yapraklarını veya bir ağacın gölgesine serilmiş tatlı tatlı uyuyan bir köpeği izler gibi yoğun duygularla izledim.

Evet hep görmeyi dahası hep yapmayı istediğim bir şeydi . Tıpkı ruhlarını ruhumla özdeşleştirdiğim Betty Smith- Francie Nolan ikilisinin ve bu küçük kızın yaptığı gibi bir yangın merdivenine oturmak ve en sevdiğim kitabı okumak. Dalları hemen yanıbaşıma uzanmış bir ağacın gölgesinde serinleyerek. Ama o yaşlarda oturduğum hiç bir evin yangın merdiveni yoktu.

O küçük kıza yaklaşıp usulca "Merhaba Asuman" demek istedim. Karşılık olarak "benim adım Asuman değil" dediğini hayal ettim. "Biliyorum" deyip yoluma devam ettiğimi.

Eve döner dönmez hemen buldum çıkardım "Bir genç kız Yetişiyor" umu. Uzun bir aradan sonra kimbilir kaçıncı kez, aynı duygu yoğunluğuyla yine sımsıcak gözyaşları dökerek okudum Nolan' ların yaşam öyküsünü. Francie' yi yine yüreğimde hissettim. Onunla yaşadım, onunla ağladım onunla yaşam mücadelesi verdim.

İlk okuduğumda gencecik bir kızdım. Bu gün yine o yaşlarımda hissettim kendimi.

Meğer ben bu küçük kızı ne çok özlemişim...

This entry was posted on 28.07.2010 at Çarşamba, Temmuz 28, 2010 and is filed under , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

14 yorum

Kitap okuyanlar...
Sıradışılık aslında. Farklılık bana göre. Çevrede görmeye alışık olmadığımız bir durum ve nadir rastlanılan bir olay. İşte bu yüzden sizinle aynı duyguları paylaşarak okudum yazınızı.
Bu güzel havalada, tatilde, çoğu öğrenci kitaba elini sürmezken o küçük kızı gönülden kucaklıyorum.

Sevgiler

29 Temmuz 2010 01:02

O kitabı ben de çok severdim biliyor musun? Biz daha mutlu çocuklarmışız galiba...

29 Temmuz 2010 01:15

Çok güzel,duygu yüklü paylaşımınız için teşekürler.

Saygılar.

29 Temmuz 2010 01:40

Sevgili Newbahar,
Blogumda daha önce bahsetmiştim. Bu gün gururla ve memnuniyetle tekrarlıyorum. Benim evimin civarındaki bir sürü çocuk, benim beş-altı yıldr her şeker bayramı dağıttığım ortalama 30-40 kitabı okuyarak kazandılar bu alışkanlıklarını.
Teşekkürler güzel yorumunuz için...

29 Temmuz 2010 01:52

Çok sevindim bunu öğrendiğime Leylak' cım.. Bu gün yeniden anladım ki bu eser benim hala ilk üçümün içinde. Çok haklısın biz çok erken yaşlardan itibaren bol bol kitap okuma şansını yakalayabilen mutlu
çocuklarız.

29 Temmuz 2010 01:58

Fuat Bey,
Uğrayıp okuduğunuz için ben teşekkür ederim.
Sevgiyle kalın...

29 Temmuz 2010 02:00

Ne kadar güzel anlatmışsınız,gözümde canlandırdım ben de okurken o küçük kızı,okumak için yaratıldığıma inanıyorum ve çocuklarıma da bu alışkanlığı kazandırmak için elimden geleni yapıyorum,umarım başarabilirim...

29 Temmuz 2010 02:21

Okumayı seven bir anne olarak bunun için elinden yapacağına eminim Sevgili Ebruli Günce.
Mis gibi kokusuyla güzelim kitabın yerini hiç birşey tutmuyor gerçekten.
İyi geceler canım...

29 Temmuz 2010 02:38

Yazini okur okumaz "aaa bu kitap bende olmali, hic yabanci gelmedi" deyip dogru kitapligima yöneldim, yok.. tekrar baktim yine yok, "ama olmali hatirlar gibiyim ben bu basligi" deyip tüm kitaplarimi tekrardan gözden gecirdim veee bingo... simdi elimde.
15. baski 1999 da almisim.
Hatta simdi hatirladim da
esim:
"biraz gec kalmadin mi bu kitabi okumaya" demisti. Hakli adam 34 yasindaymisim o zaman:)
Bende:
" yooo tam zamani, sonucta -bir genc kiz- yetistiriyorum" diye cevap vermistim:))
Icerigini hic bir sekilde hatirlamiyorum ama.
Olsun daha iyi, zaten elimde yeni bir kitabimda yoktu bunu yeniden okurum.Hatta senide icine katarak okurum.


Bak bana neler hatirlattin sen simdi.
Öpüyorum canim

31 Temmuz 2010 15:47

Mutlaka oku Sünter' cim. Ve beni içine illaki katarak oku. Hatta kendini de.
Sen şimdi anne olarak okursun mutlaka ama nen hala o 13 yaşında kızı hissederek okumaktayım.

31 Temmuz 2010 16:50

Ben de özledim o küçük kızı.
Biz şanslı kuşak sanırım kitapların da en güzellerine sahiptik.

31 Temmuz 2010 23:35

Nur' cum, o küçük kızlar ne yaşarsak yaşayalım içimizde bir yerlerde bir köşecikte duruyor.
Dursunlar ki tahammül edebilelim olumsuzluklara, sevgisizliklere.

31 Temmuz 2010 23:56
Adsız  

=) kategorilerde betty smith'i görünce.. şaşırdım..

nasıl hoşuma gitti.. yazınız..
demek yangın merdiveninde oturup okuyan kız çocukları var..

o zaman dünya hala güzel günler görebilir...
=)

teşekkür ederim bana yaşattığınız bu sürpriz için..

atalet

30 Aralık 2010 14:00

Sevgili Atalet Hanım,
Önce hoş geldiniz bloguma.
Çok yoğun duygularla yazdığım bu yazıya aradan bu kadar zaman geçtikten sonra benimkiler kadar yoğun olduğunu hissettiğim duygularınızla yaptığınız bu yorum esas benim için çok hoş bir sürpriz oldu emin olun. Çok teşekkürler.
Sevgiyle...

30 Aralık 2010 17:18

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin