"Hayallerinle Gel" Mimi  

Posted by Asuman Yelen




"Asu nino, hadi kızım seni bekliyoruz..."

Omzuma hafifçe dokunan elin temasıyla gözlerimi açtım.

Şefkat, sevgi, endişe dolu bakışlar gözlerimi kamaştırdı. Babam üzerime

eğilmiş biraz muzip biraz şaşkın beni inceliyordu.

Çimenlerin üzerinde doğrulup oturdum. Ter içindeydim. Kalbim daha önce

hiç böyle deli gibi çarpmamıştı. Titriyordum. Babamın omuzumdaki elini

iki elimle kavradım. Yüzüme bastırdım. "Ateş gibi yanıyorsun sen"  dedi.

"Kâbus mu gördün yavrum?" Parmağıyla gözümden akan bir damla yaşı

sildi. Hıçkırarak ağlamaya başladım. "Ah babacığım bir bilseniz..." titremekten

güçlükle konuşabiliyordum. "Şu ağacın altında uzanmış...kitabımı okuyordum.

Sonra....bir...bir...  ağırlık çöktü üzerime. Kitap elimden düştü."  O, beni

yatıştıran  tatlı sesiyle ekledi. "Uyuyakalmışsın. Ama bu ilk defa olmuyor ki

yavrum. Kim bilir ne okuyordun. Hep o çizgi romanlar yüzünden.

Niçin heyecanlandın böyle bu kez ?"

Sımsıkı tuttuğum elini bırakmadan devam ettim."Çok korktum. Rüyamda öyle

kötü şeyler gördüm ki..."

 Yanıma oturdu. Boşta kalan eliyle saçlarımı okşadı.

 "Anlatmak ister misin? "  Kendimi huzurlu ve güvende hissediyordum artık.

"Birden, bir boşluğun içinde yuvarlanmaya başladım. Bağırıyordum, ama sesimi 

duyan yoktu. Sonra bir karmaşanın ortasına düştüm. Birbirinin üzerine yığılacakmış

gibi duran binaların arasında, taş yollarda, oradan oraya koşturup sizleri arıyordum.

Ne gökyüzü, ne böyle çimenler, ne böyle ağaçlar vardı orada. Birbirinin aynı, kimi dar

kimi geniş tüm sokaklara girip çıkıyor, önüme çıkan herkese sizleri soruyordum.

İfadesiz yüzler, boş bakışlar, sessiz, cevapsız önümden geçip gidiyorlardı önceleri.

Çok kalabalıktılar ve zaman içinde beni de yanlarında sürükleyip götürmeye başladılar.

Artık aynada aynı ifadesiz yüz ve boş bakışlarla karşılaşıyordum her gün.

Sonra sizden bir şekilde ümidimi kestim. O kötü yerlerde, çirkinliklerin  içinde

olabilme ihtimaliniz yoktu zaten. Olmamalıydınız da..."

 Başımı babamın dizine koydum. Gözlerimi kapadım.

"Öyle kötüydü ki her şey. Öyle zordu ki.... Sevgisiz....

Artık karşılaştığım her insanın gözlerinin içinde, sesinin tonunda, sevgi arıyor ve 

tuhaf bir şekilde insanların bundan bucak bucak kaçtığını görüyordum.

İnsanlar gülmeyi unutmuşlardı adeta. Sırtlan gibi sırıtmayı biliyorlardı sadece. 

Atarlı hatırlı vıcık vıcık ilişkilerdi çoğu dostluklar. Buradaki ufak ahşap evlerdeki

 dostluklar yoktu orada. "Mutena" semtlerde oturmuyorsan dostluk yapmıyorlardı

seninle."

Nefes almak için sustum. Abartılı muzip bir sesle "vaaah ev-la-dımmm !!! "

dedi. Sonra ciddileşti. "İnsanlar ne çok üzmüşler benim kızımı..."

"O kadar da kötü değildi baştan. Ya da ben pek bir şey farkedememiştim saflıktan.

Kabullenmiş, ayak uydurmuştum. Kötü olan sizlerin özlemiydi. Bazen kızıyordum

sizlere, madem çekip gidecektiniz niçin sadece sevgiyi öğrettiniz diye...

Zaman geçtikçe her şey kötüledi.... kötüledi....En sonunda bir de karanlıklar önce 

yavaş yavaş sonra gittikçe artarak üzerime, üzerimize çökmeğe başladı.

 Artık soluduğumuz hava da iyice kirlenmişti.

Siz gelip beni uyandırdığınızda tüm bunlar yüzünden nefes alamaz hale

 gelmiştim, boğulmak üzereydim."

"Bitti Ninom"  dedi babam. "Kötü bir rüyaydı. Uyandın artık." Elimi bırakmadan

doğruldu, birlikte ayağa kalktık. Başımı koluna dayadım.  Ağır adımlarla

minik, gül kokulu bahçeli eve, evimize  doğru yürüdük.

"Bitti" dedim. "Çok şükür ki bitti."

Sonra derin bir nefes aldım. "Unuttum gitti..."









This entry was posted on 8.11.2013 at Cuma, Kasım 08, 2013 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

6 yorum


Ne güzel anlatmışsın... Evet böyle birşeydi babanın sıcacık elini omuzunda hissetmesi insanın. Baba demek güven demekti, sevgi demekti, korunaklı bir limandı baba. Tüm kötülere karşı kocaman kanatlarını gererek korurdu yavrusunu.

Birgün bir baktık ki, kırılmış kanatlarımız...

Nurlarda yatsın babacığın Asu'cuğum

Sevgiler

8 Kasım 2013 16:19

Çınar' cım, çok teşekkür ederim...

Aslında bir not düşmek istedim ama bir yandan da böylece kalması daha iyi olacak gibi geldi bana.
Senin nezdinde belirtmek isterim ki, bu hayal ve bu yazı çook eskiye, yıllar öncesine aitti. Gördüğüm bir-kaç güzel rüyadan etkilenerek yazmıştım.( Son bir kaç cümlesini yeni ilâve ettim.) Tabii ki zaman içinde başka hayallerim de oldu ama bu, benim hiç değişmeyen ve üzerimdeki etkisini yitirmeyen tek hayalim olarak kaldı.

Sana güzel bir hafta sonu diliyorum canım.
Sevgiler...

8 Kasım 2013 17:46

babalar kızlarına hala sevgiden başka bir şey öğretmesinler asuman abla.çok güzeldi :) mim'i kabul edip cevapladığınız için teşekkür ederim :)
sevgiyle.

8 Kasım 2013 18:28

Tolga' cım, bu güzel mim için ben teşekkür ederim. Malesef daha güzel (daha doğrusu umut verici, çünkü bu hayal bana güzel) bir hayalim yok buraya yazsacak. Hele de bu son günlerde.

Sevgiler...

8 Kasım 2013 18:39

Kısacık birlikteliğinizde babanızın size öğrettiği sevgi bir ömür size yol göstermiştir. Bir de sevgiyi öğretmeseydi yolunuzu buluncaya kadar bir ömür geçerdi.

8 Kasım 2013 21:32

Evet, o kısacık zamanın çok büyük kazanımı sevgi Sevginin Ruhu. Yaşamımızı çekilir kılan, içimizi ısıtan...

8 Kasım 2013 22:25

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin