Senelerce önceydi. Bizim kızlar henüz evlenmemişti. Hepimizin çalıştığı dönemler. Ortanca teyzem bir hafta sonu bizi ziyarete gelmişti. Beş vakit namazını hiç kaçırmaz, mutlaka kılardı.
İkindi vaktiydi. Seccadesini verip birimizin yatak odasını göstermiştik kılması için. Namaz bitince yanımıza geldi, bir yandan beyaz namaz örtüsünü katlayıp çantasına özenle yerleştirirken tek kaşı havada kınayan bir sesle şunları söyledi. " Kızlar, şu karyolanın altına bir bez sürüverin. Toz içinde. Ne kadar ayıp." Utanmak bir kenarda dursun, bakışıp kıs kıs gülüşmüş, o gittikten sonra epey bir konuşmuştuk bu konuda. "Böyle namaz mı olur" çerçevesi dahilinde bilmiş bilmiş ahkâmlar kesip, sonuçta biz onu kınamıştık(!) Hangi cüretle ise....
Emekli olduktan sonra, bir arkadaşım iftara davet etmişti. 13- 14 sene önceydi sanırım. Tam iftar vaktine meşhuur "Yalan Rüzgarı" denk geliyordu o yıllarda. Arkadaşımın o tarihlerde altmışlarının sonlarında olan annesi, son derece tatlı, çok sevdiğim, saydığım Nermin teyzem, bir kaç lokma iftarlık yedikten sonra biraz arkamızda aynı odada seccadesini serdi ve namaza durdu.
Ben hemen kumandaya atladım ve televizyonun sesini sıfırladım. Biraz sonra namazı bitip masaya dönen tatlı teyzem, bana sitem dolu tatsız bir bakış fırlattı. "Niye kıstın be Asumanım bari ucundan dinliyordum. Hadi şimdi anlatın bakalım. Krikıt sarı çocukla n'aptı. Barıştı mı."
Küçükken, bir çok çocuk gibi biz de namaz kılan büyükleri şaşırtmak, güldürmek için elimizden gelen şaklabanlıkları yaptık. Karşılarına geçip maymunluklar denedik. Biraz fazla samimi olduğumuz küçük teyzemin ayaklarını gıdıklamaya kadar götürdük işi. Namazı bırakıp terliği kapan koştu. Bir kişi hariç. Babaannem.
Babaannem Yemen' li olduğu ve Arapça da kendi lisanı olduğu için, okuduğu her duanın anlamını
biliyor, bu da onun gerçekten namaza konsantre olmasını sağlıyordu. Kur'an okurken sürekli tebessüm etmesi de eminim bu yüzdendi.
Bu sene sahuru beklerken izlediğim bütün sohbetlerde ortak konu sanki sözleşilmiş gibi bu konsantrasyon meselesinin nasıl aşılacağı, günlük hayatın, (sağlık, para, politik, özel) bir yığın sorunu arasında bunun mümkün olup olamayacağı konusu yatırıldı masaya.
Tüm bu tartışmaları, bu konuda söz sahibi, ilim sahibi, konuyu çok iyi bilen erbabına bırakalım.
Tartışılmayacak, hepimizin kabul edebileceği bir gerçek var ki, ibadet, kul ile Allah arasında.
Bunun dışında konuşabilecek, fikir beyan edebilmemi sağlayacak bir donanımım yok. Olsaydı da ben yine de fikir beyan etmezdim kesinlikle.
Benim küçük örneklerime gelecek olursak. ..
Büyük teyzemi, (bu yazıda bahsettiklerimin büyük olanını) bundan üç yıl önce doksanlarının sonunda kaybettik. Yalnız yaşıyordu. Bu onun tercihiydi. Aklı başındaydı ve beş vakit namazını hiç bırakmadı. Fazla konuşmazdı. Duygularını pek belli etmezdi. Hiç kimsenin, gelinlerinin arkasından bile konuşmadı. Hiç şikayet etmedi. Sabah çok erken saatte onu sakin uyuyormuş gibi bulan oğlunun çağırdığı doktor, ölümün doğal ve sıkıntısız olduğunu tesbit etmişti.
Hemşire olan ve hiç evlenmeyen küçük teyzem, hayatı boyunca ablalarının hemen her doğumunda bulunmuş, herkese gerekli zamanlarda yardıma koşan hayat dolu bir insandı.
Emekli olduktan sonra çok istediği şeyi yaptı, hacca gitti. Nasıl bir huzur bulduysa, (anlata anlata bitiremezdi) maddi manevi tüm şartları zorlayıp bir kez daha gitti ve orada vefat etti.
Nermin Teyzem hala hayatta. Sağ elinin badem parmağı kumanda aletinin açma-kapama düğmesine yapışık, televizyonun karşısındaki koltuğunda seyredebildiği kadar dizi seyrediyor. Yarışmaları takip ediyor. 'Haber ajanslarını' ise hiç kaçırmıyor. Tabii namazını da...
Allah ona sağlıklı uzun ömürler versin...
Sevgiyle kalın...
13 yorum
Aslında normal tepki bu herhalde Şeniz' cim. Ama Nermin teyze zaten namazını özellikle o odada kılıyordu diziyi kaçırmamak için. :))Ama şu da var ki hiç kılmıyor da olabilirdi. Karışık, ince işler bunlar...
Demişsiniz ya ince işler bunlar diye, aynen öyle...
Kimin huşu içinde namaz kıldığı belli değil. Allah biliyor :)
Ama ne bileyim insan nazama duracak olsa şeytanda duruyor yanında :)) Olmadık şeyler geliyor insanın aklına.
Öte yandan tüm sureleri, rekatları yıllarca okuya okuya, yapa yapa insan beynine bir tür egzersiz oluyor. Beyin sürekli çalıştığı için ne unutkanlık ne tembellik kalıyor.
Gidenlere rahmet, kalanlara sağlıklı bir ömür dilerim.
Babaanne için ne büyük mutluluk okuduğunu anlayabilme. Gündelik telaşlarda, akılda binbir soru konsantre olmak zor. Aslında seninde söylediğin gibi işin ince noktası ne okuduğumuzu bilmemekten kaynaklanıyor. Ne okuduğumuzu bilsek orda düşünme ona odaklanma daha kolay olacaktır elbette.
Bu çok ince bir nokta, çok içsel çünkü. Kalpten hissetmekle, istemekle ilgili. Sayısız dua, ayet, sure bilebilirsiniz ama bazen tek bildiği duayla namaz kılanın huzuruna erişemezsiniz.
Umarım hayatta her safhada bu iç huzuru yakalayabiliriz.
Sevgiler Asuman abla...
Sevgili Newbahar,
Niyet iyi, yürek temiz olsun, kimseye iftira etmeden, kul hakkı yemeden, kalp kırmadan insan gibi yaşayalım gerisini Allah bilir öyle değil mi.
Sevgiler...
Ben de bu din işinin tamamen Allahla kul arasında kimsenin bilemeyeceği özel birşey olduğunu ve esas kıstasının vicdan olduğunu düşünenlerdenim. Ama ibadetini dört başı mamur yapabilenlere ne mutlu tabii ki, Allah kabul etsin.
Anneannemin en güzel namaz olayı secdeye vardığı zaman yeleğinin cebinden hiç eksik etmediği kuruyemişlerin seccadeye dökülüşü ve bizim onları kapışmamızdı. Tabii arkasından Şeniz'in annesi gibi davudi bir "Allahuekber" gelirdi:))
Tıpkı özetlediğin gibi İlknur' cum.
Bu çok hassas bir konu. Galiba her şey samimiyetten ve olduğu gibi davranmaktan geçiyor.
Ben bu hoş ve herkesin zaman zaman yaşadığı şirin örnekleri yazarken bunu vurgulamaya çalıştım.
Sağol katkıların için...
İlk cümlene altını kalınca çizerek katılıyorum Leylak' cım. Allah herkesin ibadetini kabul etsin.
Anneannenin yemişlerini kapışma olayınız çok şirin bir anı.
Etrafında böyle canavar çocuklar olunca nasıl konsantre olabilir insan :))
Sayın Asuman Yelen,
Yazıyı okuyunca rahmetli annemle, rahmetli babannem birlikte namaz kılarlardı. Biz küçüktük en küçük kardeşimle ben arkalarında beklerdik rukuya eğildikleri an sırtlarına binerdik onlarla birlikte eğil kalk yapardık ama namaz bittikten sonra yediğimiz sopanın haddi hududu olmazdı hey gidi günler.
Tüm kaybettiklerimize yüce Allah'tan rahmetler diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla
Sayın Haykırış,
Anlaşılan hepimiz bu tarz çeşitli tacizlerde bulunmuşuz namaz kılan büyüklerimize. Konsantre olamamanın altındaki gerçek böylece çıkıyor ortaya:)))
Bunlar da hoş, şirin anılar. Hepsi da nurlar içinde yatsın.
Sağlıkla kalın...
Sağlıklı uzun ömürleri olsun Asuman'cım,
Okurken hep aynı kulvarlarda koşmuşuz hissini bir kere daha yakaladım ve çok mutlu oldum arkadaşım. Her satırı çok tanıdık.
Sevgiler ve iyi sahurlar.
Bu aynı yaşlarda olmamızdan ve aynı aile yapısında yetişmiş olmamızdan kaynaklanıyor Nur' cum.
İyi sahurlar arkadaşım...
A.Y. Hoş geldiniz önce.
Kafalar bu kadar karışık ve dolu iken tek bir yere odaklanabilmek imkansız gibi bir şey. Bu namaz bile olsa.
Ne yapabiliriz, Allah yine de kabul etsin demekten başka.
Sevgiler...
Yorum Gönder
Bu Blogda Ara
Contributors
Blog Listem
-
-
-
Yeniden3 ay önce
-
BİR DİZİ YAZISI: DEDEKTİF BOSCH1 yıl önce
-
-
-
Merhaba3 yıl önce
-
-
-
-
Koşan Hayat5 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
ÜÇÜ BİR ARADA !7 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum8 yıl önce
-
-
bize ne oldu...9 yıl önce
-
-
-
-
-
Merhaba demeye geldim...10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIM...13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İzleyiciler
Yazı Arşivi
-
►
20
(5)
- ► Eylül 2020 (1)
- ► Ağustos 2020 (3)
- ► Temmuz 2020 (1)
-
►
17
(4)
- ► Nisan 2017 (1)
- ► Şubat 2017 (1)
-
►
16
(1)
- ► Şubat 2016 (1)
-
►
15
(1)
- ► Ağustos 2015 (1)
-
►
14
(16)
- ► Aralık 2014 (1)
- ► Eylül 2014 (2)
- ► Ağustos 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (2)
- ► Nisan 2014 (4)
- ► Şubat 2014 (1)
-
►
13
(46)
- ► Aralık 2013 (3)
- ► Kasım 2013 (3)
- ► Eylül 2013 (6)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Temmuz 2013 (2)
- ► Haziran 2013 (2)
- ► Mayıs 2013 (3)
- ► Nisan 2013 (7)
- ► Şubat 2013 (3)
-
►
12
(96)
- ► Aralık 2012 (2)
- ► Kasım 2012 (4)
- ► Eylül 2012 (16)
- ► Ağustos 2012 (7)
- ► Temmuz 2012 (5)
- ► Haziran 2012 (8)
- ► Mayıs 2012 (10)
- ► Nisan 2012 (14)
- ► Şubat 2012 (8)
-
►
11
(179)
- ► Aralık 2011 (19)
- ► Kasım 2011 (38)
- ► Eylül 2011 (14)
- ► Ağustos 2011 (17)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (14)
- ► Mayıs 2011 (11)
- ► Nisan 2011 (9)
- ► Şubat 2011 (10)
-
▼
10
(152)
- ► Aralık 2010 (12)
- ► Kasım 2010 (12)
- ► Eylül 2010 (9)
- ▼ Ağustos 2010 (12)
- ► Temmuz 2010 (7)
- ► Haziran 2010 (12)
- ► Mayıs 2010 (11)
- ► Nisan 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (11)
-
►
09
(186)
- ► Aralık 2009 (22)
- ► Kasım 2009 (22)
- ► Eylül 2009 (17)
- ► Ağustos 2009 (24)
- ► Temmuz 2009 (19)
- ► Haziran 2009 (20)
- ► Mayıs 2009 (20)
- ► Nisan 2009 (8)
- ► Şubat 2009 (5)
Müzik
Popüler Yazılar
-
bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı bir liseli esmer kız gözleri yıldız yıldız saçları gece gibi simsiyah dökül...
-
Büyük Usta, önündeki devâsâ tuale son rötuşlarını yapıyor... Önündeki dev palete göz atıyorum. Hemen hemen boşalmış gibi. Yeşili çoktan sıyr...
-
Çok içime battı gidişi. Cenazelerde kaskatı kesilirdim oysa. Yüreğim katılaşır, algılarımı kapatıverirdim olan bitene. Kendi isteğimle...
-
Dizilerden birinde Tülin Oral' ı yine ve doğal olarak büyükanne rolünde görünce Yaygara 7o Müzikali aklıma geldi. Ağabeyim götürmüştü. ...
-
Çok keyifliydim aslında. Blogum şenlenmiş, evim temizlenmİş, çok uzun zamandır görmediğim, çook eski, tüm doğum günlerimi(zi) çoğu yaz tatil...
-
Buluşma yerime giden yola tek başıma çıktım. Fakat bu sessiz karanlıkta beni izleyen kimdir? Onun varlığından kurtulmak için kenara çekilir,...
Etiketler
- 2010
- 2011
- 27 mayıs İhtilali
- 7 numara
- ABD
- abla
- acemilik
- açlik
- Adıyaman
- afet
- ağabey
- ağaç
- Ağustosta Rapsodi
- aile
- akraba
- akrostiş
- akşam
- Albatros
- alış-veriş
- alışkanlık
- alışveriş
- alışveriş tutkusu
- Ali Muhittin Hacı Bekir
- Alphonse de Lamartine
- amatörlük
- anı
- anılar
- anılar...
- anlaşma
- anlayış
- anma
- anne
- anneanne
- anneler günü
- Antalya
- apartman hayatı
- arayış
- arıza
- Arka Pencere
- arkadaş
- armağan
- aşı
- aşk
- aşure
- Atatürk
- ateş böceği
- atom bombası
- Attila İlhan
- ATV
- ATV şarkı
- Avustralya Açık Tenis
- ayaz
- ayrılık
- aziz nesin
- B.Necatigil
- baba
- Babalar Günü
- bahar
- bahçe
- balkon
- banka
- Barbra streısand
- barış
- başarı
- başlangıç
- Baudelaire
- Bauelaire
- Bayrak
- bayram
- Beatles
- bebek
- bekir sıtkı erdoğan
- beklentiler
- BEN
- beste
- beşiktaş
- Betty Smith
- beyaz dizi
- beyaz diziler
- beyaz roman
- Bhagavatgita
- bilgisayar
- Bir genç kız Yetişiyor
- Bir sarkısın sen
- Bir Şarkısın Sen
- birlik ve beraberlik
- birliktelik
- bitki
- biyografi
- blog
- blogger
- börek
- Buddha
- bugün
- bulmaca
- buluşma
- buzdolabı
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- can yücel
- Capra
- cehalet
- centilmen
- cesaret
- cevaplar
- cezerye
- cinayet
- cocuk
- cocuk.
- cocukluk
- Cronin
- Cumhuriyet
- Cüneyt Gökçer
- çalışma hayatı
- çaresizlik
- çay
- Çığlık
- çınar
- çiçek
- çiçekler
- çiğ
- çocuk
- çocuklar
- çocukluk
- çöp
- dalgınlık
- Daltonlar
- damat
- Damdaki Kemancı
- dans
- davetiye
- dayak
- dedikodu
- Defne Joy Foster
- demirhindi
- deneyimler
- deniz
- deprem
- dergi
- destan
- dilek
- dilekler
- dinlenme
- disko kralı
- diyet
- dizi
- doğa
- doğallık
- doğum günü
- dolap
- Doris Day
- dost
- dostluk
- dostluk.
- dostlulk
- duygular
- düğün
- dül dül
- dünya
- dünya kadınlar günü
- Dünya Prematüre Günü
- düşmanlık
- düşünceler
- düşünceler.
- Ecevit
- edebiyat
- Edgar Allan Poe
- Ekim
- Ekrem Bora
- Elazığ depremi
- emek
- emekli
- eminönü
- Emirgân
- Engelliler
- ephraim kishon
- erişkin
- erişlilmezlik
- erkek
- eski yıl
- eşek
- eşyalar
- etiket metiket yok
- Etkinlik
- eve dönüş
- evlat
- Ey Aşk Nerdesin
- eylül
- ezan
- Ezel
- Fakir Baykurt
- fal
- fanatizm
- Farrah Fawcett
- fasulye
- felaket
- felsefe
- fenerbahçe
- fırtına
- Fikret Otyam
- film
- filozof
- final
- Firari
- firuze
- fono
- formüller
- fotoğraf
- Frank Sinatra
- Futbol
- gazanfer özcan
- gece
- geçim
- Geçmiş
- geçmişten şarkılar
- gelecek
- gelin
- genç kız
- gençlik
- gerçek
- geyik
- gezi
- gezinti
- giden sene
- Gitanjali
- giysiler
- Govinda
- gökkuşağı
- göl
- gönülçelen
- gösteri
- göze çarpmayan debdebe
- gözyaşı
- Grace Kelly
- grizu
- gül
- Gülümse
- gün batımı
- güncel
- güneş
- Güneydoğudan öyküler-Önce vatan
- Günlük yaşam
- güven
- güz
- güzellik
- güzellikler
- haber
- haberler
- Hacer Buluş
- Hacivat
- hafta sonu
- hak
- hala
- harika çocuklar
- hasta
- hastalık
- hayal kırıklığı
- Hayali Küçük Ali
- hayaller
- hayat
- hayvan
- hayvanlar
- hayvanlar alemi
- hazan
- hediye
- Herman Hesse
- hiciv
- Hindistan
- Hiroşima
- Hitchcock
- hobby
- Hollywood
- hoptirinam
- hoşgörü
- hoşluklar
- http://www.blogger.com/img/blank.gif
- huzur
- hüsran
- hüzün
- ıhlamur ağacı
- ışık
- ibadet sohbet
- içimizdeki çocuk
- içtenlik
- iftar
- ihmal
- İhsan Varol
- ikiyüzlülük
- ikram
- ilaç
- ilginç şeyler
- ilişki
- ilkbahar
- ilkokul
- İlkokul şiiri
- İnci Ertuğrul
- İngilizce
- insafsızlkık
- insan
- insan halleri
- insan olmak
- insanlık
- intikam
- İslamiyet
- istanbul
- isyan
- İş Bankası
- işçi
- iyilik
- Jacques Brel
- James Stewart
- Japonya
- Jean Moreas
- Jim Reeves
- kabuk
- kadın
- kadınlar
- kahvaltı
- kahve
- kalıplar
- kalite
- Kamer Genç
- kan verme
- Kandil
- kaplumbağa
- kar
- Karagöz
- karanfil
- karanlık
- kardeş
- karışık duygu ve düşünceler
- karmaşa
- katiam
- kavafis
- kayıp
- Kayserispor
- keder
- kedi
- kediler
- Kelime oyunu
- Kemal Burkay
- kerpiç
- keşke
- keyif
- kıskançlık
- kış
- kız kardeş
- kızkardeş
- Kim Novak
- kiracı
- kishon
- kişisel
- kitap
- koka kola
- kolbastı
- komedi
- komik
- komşu
- komşuluk
- konser
- konut
- korku
- Korolar çarpışoyor
- koşullu refleks
- köpek
- kuaför
- kupa
- Kurban Bayramı
- kuyruk-bilim
- kültürel mozaik
- Lale
- latife hanım
- lezzet
- lisan
- lise
- Liz Taylor
- maneviyat
- manzara
- Marsel İlhan
- masal
- masumiyet
- maymun
- mazi
- meclis
- medya
- Mehmet Topuz
- mektup
- merasim
- Mevlana
- mevsimler
- Meyva Zamanı
- Michael Jackson
- mim
- misafir
- misafirlik
- Misak- ı milli
- mizah
- Montaigne deneme
- moral
- Mr. Smith
- muhabbet
- Muhabbet Kralı
- Muhammed
- muhasebe
- Murathan Mungan
- mutfak
- Mutfak şarkıları
- mutluluk
- Müge Anlı
- müzik
- müzik nostalji
- Nagazaki
- Nazım Hikmet
- nefret
- nekahat
- Nirvana
- Nisan
- Nişan töreni
- Noktürn.
- nostalji
- okan bayülgen
- olay
- olgunluk
- on line alışveriş
- ordan burdan
- Orhan Kemal
- Orhan Veli
- orman
- oruç
- otobüs
- otokontrol
- oyun
- ozan
- ödül
- öfke
- öğrenci
- öğretmen
- Öğretmenler günü
- ölüm
- ölüm yıldönümü
- ömür
- öykü
- Öykü Atölyesi
- özgüven
- özlem
- Paçoz
- Paçoz..
- Paris
- pasta
- paylaşım
- paylaşmak
- pazar
- pazar alışverişi
- pazar günü
- Pazar sohbeti
- pembe dizi
- pencere
- Piknik
- pişmanlık
- plan ve programlar
- planlar
- plasebo
- Platters
- polis
- popülizm
- program
- programlar
- radyasyon
- radyo
- Ramazan
- Ramazan davulu
- Red kit
- reklamlar
- resim
- resmi bayramlar
- Reşid Behbudov
- Rilke
- rin tin tin
- Roland Garros
- roman
- romantik
- romantizm
- röportaj
- ruh yorgunluğu
- ruhat mengi
- rüya
- saat
- sabah
- sadakat
- Sadettin Kaynak
- safiyet
- Sağanak
- sağlık
- sahur
- Samana
- samimiyet
- sanal
- sanat
- sanatçı
- sanatkar
- Saroyan
- Satürn
- schumann
- sebze
- seçkin
- seçme saçma sohbetler
- sel
- Selimpaşa
- Selmi Andak
- sergi
- sevdiğim şeyler
- sevgi
- sevgi soysal
- sevgili
- sevgililer günü
- sevinç
- seyahat
- seyirlik
- Seyyare
- Shakespeare
- Show TV
- sıcak
- sıkma
- sıradanlık
- Sidarta
- Sigara
- simit
- sinema
- sipariş
- sis
- soğuk
- sohbet
- sonbahar
- soru
- sorular
- spiker
- star
- still life
- su yücel
- suikast
- şablonlar
- şafak
- şans
- şarap
- şarkı
- şaşkınlık
- şeker
- Şeker Bayramı
- şerbet
- şermin
- şiddet
- şiir
- şikayet
- tabak
- tabletler
- tagore
- tanışma
- tansiyon
- tantuni
- tarif
- tartışma
- taşınma
- tatil
- tedavi
- teknoloji
- telaş
- telefon
- televizyon
- temizlik
- tenis
- tenis turnuvası
- terlik
- tevfik fikret
- Tırpan
- tiyatro sahne
- tokat
- toplantı
- Tövbeler Tövbesi.
- Transfer
- tren
- TRT
- TSM
- Ttv
- Tuna Huş
- tutsak
- tuvalet
- tüketim
- Tülin Oral
- Türkan Saylan
- türkü
- TV
- Uğur Mumcu
- umut
- unutma
- uyku
- Üç Hür El
- ülke meseleleri
- ümit
- üretmek
- ütü
- vahşet
- vakit
- Vasuveda
- vatan
- William Holden
- William Wordsworth
- Wimbledon
- yağlıboya resim
- yağmur
- yalnızlık
- yaprak
- yarışma
- yaşam
- yaşlılık
- yatak
- yaz
- yeğen
- yeğenlerim
- yeme-içme
- yemek
- yemekteyiz
- yeni yıl
- yeni yıl kartları
- yesterday
- yıl dönümü
- yılbaşı
- yıldız
- yıldönümü
- yoksulluk
- yol
- yolculuk
- yolculuk.
- yorgünluk
- Young at Heart
- yönetici
- yün
- yürüyüş
- zaman
- Zeki Müren