Mini Sohbet  

Posted by Asuman Yelen





Kardeşlerin en hamaratı biraz önce (bugün kahvemizi biraz geç içtik)
cezveyi gürültülü bir şekilde karıştırırken, "yine Elif Hanım' ı yazmışsın? "
dedi.
"Sence bi sakıncası mı var?"
"Yooo, öylesine sordum."

Kahvelerimizi yudumlarken, " şimdi anneannem hayatta olsaydı, okuma
yazma bilseydi, sen de ona deseydin ki  'anneanne, okudun mu yine Elif' i
yazdım' diye, sana ne cevap verirdi?" diye sordu muzipçe. "Bilmem?"
"Gaç guzzum, baana nee Elif Hanımdan, beeen de olmuşum bi Elif Hanım,
derdim mi yok?" dermiş.

Evet biraz düşünseydim bilirdim. Tam da öyle derdi.

İstanbul' a dönüş yaparken o acılı ve korkulu günlerde, tek tesellimiz
sobanın yanında otaracak bir tatlı anneanne figürünün hayaliydi. Hep
renkli resimli masal kitaplarındaki gibi. Bi de kedi alırdık belki...
Ama nurlar içinde yatsın, yalnız yaşamaya alışmış, 80 lerinde, diz ağrılarıyla
kıvranan bastonlu iki büklüm anneannemle iletişim sağlayabilmek için
çok acemiydik. "Annanne bak, Brigit Bardot (hayat mecmuası' ndan bi
resim gösteriliyor) ne hoş kadın dii mi?" Cevap belliydi:  "Git işine guzzum benim
gözüm görür mü ki, been olmuşum bi birgit neyin nesiyse."

Onuu yazmayı, kendisiyle en iyi anlaşabilen Rayuş' a bırakıyorum.

 Bugün bizden rahmet istemiş:)

This entry was posted on 27.08.2012 at Pazartesi, Ağustos 27, 2012 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

15 yorum

Annaneye Allah rahmet eylesin.Karamanlıydı değilmi?

27 Ağustos 2012 19:15

Ananene Allahtan rahmet dilerim Asuman'cım.
30 Ağ.da İstanbul'u bir kez daha terkedeceğim için sanırım gençlerin mutlu gününü okumayacağım. Gençlere mutluluklar diler bir ömür boyu elele geçirmelerini temenni ederim.
Sevgiler canım.

27 Ağustos 2012 21:50

Hem de tipik örneği Sevginin Ruhu.
Her cümlesine gaç anam gaç diye başlayan...Amin arkadaşım...

27 Ağustos 2012 22:51

Nurcum, sana bir kez daha iyi tatiller diyeyim öyleyse. Güzel dileklerin için de çok teşekkür ederim. Sevgiyle kal...

27 Ağustos 2012 22:53

Ben niye Rayuş ( kızmaz umarım ne bu densiz samimiyet hitabı diye)'un blogunu bilmiyorum? Yoksa biliyorum da unuttum mu? Acilen ilgi ve bilgi edinimi talep ediyorum Asu Hanım :)

28 Ağustos 2012 02:34

Tabii ki kızmaz.Hatta muhtemelen şapkasız yazacağın bi Râyegan'a tercih eder.
Yaşam Bir Sanattır dır adı.Herşeyle
herkesle birlikte bunu da unutmuşsundur eminim :))

28 Ağustos 2012 02:44

Aslına bakarsan ne her şeyi ne herkesi,hatta unutayım lan dediklerimi bile unutmadım,unutamadım. Teşekkürler,yarın salim kafayla bakacağım bloga.

28 Ağustos 2012 03:09

Allah rahmet eylesin.

28 Ağustos 2012 11:14

Amiin Fadiş' cim.

28 Ağustos 2012 13:59


Nino'cuğum,

Aşkolsun ya, benim sabrımı mı sınıyorsun? :-(( Benim şapkam hangi ''A'' nın üstünde. Bunu sen yapma bari. Rayuş deseydin keşke. :-))

Sis Hanım'cığım, pek meraka edilesi bir yer değil benim blogum. Sade suya misali. Sevgiler. :-))

28 Ağustos 2012 15:38

Aaaa sahi yaa.Valla şimdi gördüm:( Asla bilerek yapmam çünkü hışmından korkarım.

28 Ağustos 2012 15:45

Ah anneanneler; artık kendileri olmasa bile; anıları var yanıbaşımızda değil mi?
Sevgiler Asuman Hanım ...

2 Eylül 2012 21:28

Onlar yaşamımızın geçmişteki parçaları. Ne biz onları unutalım, ne de bizden sonrakiler bizleri unutsunlar :)
Güzel haftalar Özlem' cim...

2 Eylül 2012 22:14

Ruhuma müzikle huzur isteyince ben buraya atıyorum kendimi. sabah bile olmadan güne erken kötü başlayınca huzur çok gerekti.

3 Eylül 2012 05:06

Umarım bir parça yakalamışsındır ucundan. Benim evde öyle çok telâş var ki TV.açmak aklıma bile gelmiyor.
Hâle bak, 9 eve ateş düşmüş bu gün ve bizde akşam kına gecesi var. Bazen
öyle zorluyor ki yaşam insanı...

3 Eylül 2012 11:09

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin