Sana renkli oyuncaklar getirdiğim zaman, çocoğum, bulutlarda, sularda neden böyle renk oyunları olduğunu; ve sana renkli oyuncaklar verdiğim zaman, çiçeklerin neden böyle hafif renklerle boyandıklarını anlarım, çocuğum.
Seni raksettirmek için şarkı söylediğim zaman, yapraklarda neden musikinin bulunduğunu gerçekten anlarım.
Ve seni raksettirmek için şarkı söylediğim vakit, dalgaların neden dinleyen toprağın kalbine sesler korosu yolladığını anlarım.
Senin obur ellerine tatlı yiyecekler getirdiğim zaman, çiçeğin kadehinde neden bal olduğunu bilirim; yemişlerin neden gizlice tatlı usare ile dolduklarını da senin haris ellerine tatlı yiyecekler getirdiğim zaman anlarım.
Seni gülümsetmek için yüzünü öptüğüm zaman yavrum, sabah aydınlığında gökten nasıl bir zevkin aktığını; ve yaz rüzgarlarının vücuduma nasıl haz verdiğini, neş’e getirdiğini, seni tebessüm ettirmek için yüzünü öptüğüm zaman mutlaka anlarım.
R.Tagore