Kol Kola  

Posted by Asuman Yelen




İyi ki iki kez sınıfta kalmışım lise ikide. Kalmışım da bir sene de evde oturmuşum.


Bakkal dümbüllüye her gidişimde pijamasıyla damlayan çocuğu sana camdan

göstermişim de tülün arkasından kıkırdaşmışız.

Kol kola hısım akraba gezmiş, İçli köfte, Arabaşı Çorbası, Batırık yemişiz.

Hani bir uzak akraban vardı. İstanbul' a gelin gelmişti. Burada kimsesi yoktu.

sık sık ona giderdik. Nasıl sevinirdi. Kapıyı açar bizi oturtur ilk iş bulguru

ıslardı. Sevmediğim batırığı sevdirmişti bana. Kocası teğmendi.

Ne güzel bir çifttiler. Saf, temiz, saygılı. Delikanlı insanı hayrete düşürecek

kadar çocuksu biriydi. Bir gün karısına "yarın tatil, dışarı çıkarken ateş çıkaran

kazağımı giymek istiyorum" demişti de ben anlamamış, tam, "o ne ki" diye soracakken

senin bir işaretinle susmuştum. Sonra evde izah etmiştin yün kazakların giyinip

soyunurken zaman zaman elektriklenip çatırdadığını.

Kuaföre ilk seninle gittim. Çok sıkılıp utanmıştım.

Eyüp' e, Emine Teyzeye giderdik ikimiz. Diğerlerinin kimi okulda, kimi

işteydi.

Bir de Lütfiyanım teyze vardı şişman. İki katlı tertemizdi evi.

Kızlarından şikayetçiydi. Kızlarının isimleri Şan ve Şen di.


Bana hiç sitem etmedin. Ceza vermeye kalkmadın. 

Çocuklarının en çalışkanıydım oysa. Anladın herhalde bana olanı.

Anladın ve anlayış gösterdin.


Birlikteliğimizin tadını çıkardık.


Bugünlerde, sessiz, sakin balkonumda oturup tatlı tatlı bunları geçirdim

aklımdan. Karşımda Kaz Dağlarının başı hep dumanlıydı bu aralar.

Dağlar...

Düşündüm de aslında yeni yeni fark ettiğim ne kadar çok ortak yanım varmış seninle.

İçinden dağ geçen tüm şarkıları ben de çok seviyorum.

Tüm sevgileri ayrılıkla birlikte yaşadığım için olsa gerek...

"Yol verin geçeyim dumanlı dağlar. Dağların ardında nazlı yar ağlar"

Yanık yanık, sesin titreyerek eşlik ederdin. Anneni kardeşlerini özlerdin

tabii. Hep uzaklardaydın onlardan.


Ben de senin gibi ev işlerinde telaşlı ve eli ayağına dolaşan bir tipim.

Çok titiz değilim. Fasulyeyi ince birer şerit haline getirmem. Sadece ortasından

keserim. Poğaçalarım, köftelerim, mantılarım büyüktür. Soğanı yakar, pilavı

ya diri ya lapa pişiririm. Ölçü kullanmam.

Toz bezi elimde her an dolaşmam. Halı malı silmem. Silkelemem. Her sene

badana yaptırmam. Küllükleri dolana kadar boşaltmam.

Çamaşırları gelişi güzel asarım.


İlk tanışmalarda çekingenim.

Dostlarımı güldürürüm.

Sevdiklerimle ilişkilerimde naif ve kırılganım. Tıpkı senin gibi.

Hani ilk evlendiğinizde babam sana " sen ne şirin bir mahluksun" demiş de

"bana mahluk dedin" diye saatlerce surat asmışsın. Babam mahluk kelimesinin

anlamımı açıklayıp seni ikna etmiş.

Ve çok zor zamanlarda kaya gibi sağlamız. Mücadeleciyiz. Hepimiz.


45 yıl sonra, Kaz Dağları' na karşı oturup bunları düşündüm.

Aynen böyle düşündüm ve düşündüğüm sırayla ya da dağınıklıkla yazdım.

Toparlamadan, yazım kuralı zaman uyumu filan gözetmeden,

gelişine yazdım.


O özel bir seneyi... İyi ki yaşamışız.

Kol kola gezmiş, baş başa oturmuşuz.

Anne-kız...İki arkadaş gibi...

Hepsi bu kadarmış zaten. Zaman kalmamışmış.

Huzur içinde uyu kısa yol arkadaşım. Annem...











This entry was posted on 9.06.2014 at Pazartesi, Haziran 09, 2014 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

24 yorum

okudum sonra ardıma bakmadan geçip gitmeyi düşündüm buradan. Ama aynı yarayı taşıyan birine seni seviyorum Asu dmeden de gitmek olmazdı...

9 Haziran 2014 10:58

Asucum hem hüzünlendim, hem gülümsedim. Ah annelerimiz, umarım yattıkları yerde huzurla uyuyorlardır. Bizim tanıştığımızı farkedip onlar da orda tanışmışlar mıdır ki, ne güzel olurdu. Bizleri çekiştire çekiştire gün yaparlardı :)
Hüznü iteleyim dedim, mümkün olmasa da. Hep kalbimizin baş köşesinde olsun yerleri...

9 Haziran 2014 13:47

Çok güzel ve doğal yazmışsın Asuman'ciğim. Anı biriktirmek ne güzel. Onları ara sıra ortaya çıkartıp sevdiklerimizle özlem gidermek... Anneciğin nur içinde huzurla uyusun...

9 Haziran 2014 13:48

Nur içinde yatsın anneciğin
ne güzel yazmışsın
bayıldım :)

9 Haziran 2014 17:31

Anılarla yaşattığımız yüce değerleri
sizin akıcı kaleminizden okumak güzel olduğu kadar hep hüzünle dolu.

Anneniz ışıklar içinde huzurla uyusun.

9 Haziran 2014 18:59

Gülüm yaktın geçtin yine. Hele Bigem'in acısı tazeyken...
Allah gani gani rahmet eylesin.

9 Haziran 2014 19:52

Anneler gerçekten yol arkadaşı oluyor insana.
Babamı kaybettikten sonra iyice farkına vardım.
Mekanı cennet olsun anneciğinizin.
Sevgiler Asuman Hanım :)

10 Haziran 2014 19:11

Okudum okumasına da sanki diz dize oturmuş can kulağı ile dinlemiş gibi oldum Can Dostum ,gözlerim dolu dolu ,hüzün...Saygı ile anıyorum O güzel anneyi ,nurlarda uyuyordur inancındayım...İyi ki o anları yaşamışsınız ,iyi ki buraya yazdınız... Sevgi ile.

11 Haziran 2014 21:32

Sevgili dostlarım,

Duygu dolu içten yorumlarınız için hepinize teker teker çok teşekkür ederim.

İyi ki varsınız...

12 Haziran 2014 00:57

Senin bu naif,içten,yüreğe dokunan,insanı pişman da eden yazıların... Umarım Akçay' da bir yaz akşamında şarabımızı içerek arada Kağan' a hadi bırak o oyunu artık diyerek daha yakın daha içten dinlerim bunları senden.
P.S annemi aradım,şimdi değil tabi ilk yazıyı okuduğumda.

14 Haziran 2014 02:54

Nasıl sevinirim anlatamam. Telaşla ama keyifle ağırlarım sizi. Açıklar, sevgiyle kapanır.(Acı kahve, lapa, kılçıklı fasulye arada kaynar gider)
Hadi hemen atlayın gelin:)))

14 Haziran 2014 10:12

Çok etkilendim, huzur içinde yatsın anneciğiniz.

4 Temmuz 2014 16:04

Yazdan Kalan, hoş geldiniz bloğuma:)

Çok teşekkürler, sevgiler...

4 Temmuz 2014 18:27

Asuman ablacığım...nasıl içten bir üslupla ve üstelik öylesine akıcı bir dille yazmışsınız ki anımsadıklarınızı, etkilenmemek mümkün değil. Okurken, içimize o denli işliyorsa yazdıklarınız, bunun nedeni kaleminizin gücündedir! inanın bana.. Sizi okuyan diğer dostlarımız da eminim aynı duyguları, düşünceleri taşıyorlardır benim gibi.

Yazdıklarınızı ilgi ile okuyor, sizi ve iç dünyanızı çok seviyorum. Ve..ruhu şad olsun, ışıklar içinde uyusun sevgili anneniz.

Kaz dağlarına selam olsun buradan.)Sevgilerimle...

10 Temmuz 2014 21:26

Sanırım kalemi yönlendiren duyguların gerçek oluşu ve gücü. Yazdıklarımla ve annemle ilgili sarf ettiğin güzel sözler için çok teşekkür ederim Esin' cim.
Ben de senin özenle hazırladığın her şeyi ve güzel yüreğini çok seviyorum. Ve sevgimi Kaz dağlarının tatlı esintisine yükleyip sana yolluyorum...

10 Temmuz 2014 23:42

mutlu bayramlariniz olsun..
sevgiler ...

28 Temmuz 2014 11:08

Cihanın Bahçesi,

Çok teşekkürler. Sizin de bayramınız kutlu olsun.

28 Temmuz 2014 17:17

Cihanın Bahçesi,

Çok teşekkürler. Sizin de bayramınız kutlu olsun.

28 Temmuz 2014 17:17

Size ve aileye sağlıklı, huzurlu,
mutlu bir bayram dileklerimle... sevgiler

29 Temmuz 2014 15:25

Mehmet bey, çok teşekkür ederim.

Ben de size ailenizle birlikte nice güzel bayramlar diliyorum.

30 Temmuz 2014 02:42

Kaz Dağları'na bakıp bakıp da ne güzel yazmışsın ve Anneciğinin özlemini ne güzel paylaşmışsın Asuman'cığım.

Gidenler huzur içinde uyusunlar. Belki gittikleri yer çok güzeldir. Kim bilir?

27 Ağustos 2014 23:22

Çok teşekkür ederim Mihriban' cım.

Eminim buradan daha güzel bir alemdedirler. Tüm gidenlerimiz için huzur diliyorum ve kalanlar için de tabii.

27 Ağustos 2014 23:34

Asu'cuğum ben belki biliyorsun 1.5 ay belki daha fazla ara vermiştim bloğuma (şu bayrak indirme olayının ertesi gününden itibaren) bu yazılarından daha yeni haberim oldu, annenin mekanı cennet olsun:( başın sağolsun Allah sabırlar versin:(

13 Eylül 2014 19:54

Müjde' cim amin canım, çok teşekkür ederim.

14 Eylül 2014 00:11

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin