Ephraim Kishon' u okuyanlar bilir. Hikâyelerine başlarken (mizah yazarıdır) konuya sıklıkla
"eşlerin en mükemmeli" "yeryüzündeki kadınların en akıllısı" "benim dünya tatlısı biricik eşim"
gibi betimlemelerle girer.
Ben de biraz mizahi bir tarzda yazmaya çalıştığım mini kahve sohbetlerine girerken ondan
esinlenip söze, Rayuş' umu kastederek, "kardeşlerin en akıllısı" "kardeşlerin en tatlısı" şeklinde
başladım genellikle. Abartılı bir şekilde tıpkı Kishon gibi. Ben şimdi itiraf ediyorum. Anlayan
okurken anlamıştır zaten. (Esinlendim sadece suç mudur)
Bu gece, şimdi o, otobüsünde İstanbul' a, evine doğru giderken ben de bu kez hiç abartmadan
içimden geldiği gibi, en samimi duygularla diyorum ki, benin kardeşim kardeşlerin en mükemmeli.
En akıllısı, en sabırlısı, en fedakarı, en beceriklisi ve en sevimlisi.
Bu kısacık zaman diliminde, benim için, evim için yaptığın her şey için sana sonsuz
teşekkürler ediyorum canım benim...Koşuşturmacaların için, sabrın için ve her şey için.
Iyi ki varsın. Seni çok ama çok seviyorum. Hep mutlu ol ve hep yanımızda ol e mi....