Bir Yıl Daha...  

Posted by Asuman Yelen






Birkaç gün önceydi sanırım.

Son zamanlarda sıkça olan yine tekrarlanmış, sabah saatlerinden

itibaren ikindi vaktine kadar süren elektrik kesintisi yüzünden ev buz gibi olmuştu.

Sarınmış bürünmüş minik pilli radyomu dinliyordum.

Minik pilli radyom. Son zamanlarda satın aldığım bana en iyi gelen şey.

Van depreminden sonra sürekli elimin altında bulundurduğum deprem çantasını

uzun zamandır güncellemediğimi hatırlamış, eskiyen bisküvileri paçozun

bayatlayan kuru mamalarını atıp yerine yenilerini koymuş, mataradaki suyu

yenileyip, yeni sigorta poliçemi eskiyenle değiştirmiştim.

Bir kırtasiyeciden aldığım küçük pilli el radyosu hiç içime sinmemişti

çünkü doğru dürüst hiç bir yeri almıyordu. Safi cızırtıdan ibaret bir şeydi. Son

Eminönü gezimde Doğu İş Hanı' nın önünden geçip gidecekken aniden

karar verip şu an keyifle Gigliola Cinquetti' den Dio Come te Amo' yu izlediğim

bu küçük mucize cihazı üst raflardan bir yerlerden indirterek satın almıştım.

Son kurtarıcım da bu minik şey oldu sanırım.

Bu sabah güneşli bir güne ilk defa keyifle uyandıysam onun geceler boyu

bana anlattığı dinlettiği şeylerin katkısı büyüktür.


Tekrar başladığım yere dönecek olursak, ben kanepede büzülmüş öylece otururken, bir

uğultuyla birlikte karşımdaki televizyon canlandı ve dile geldi. Kesinti bitmişti.

Ekranda bakımlı, sade makyajlı, şık giyimli kibar bir hanım birşeyler anlatıyordu.

Bir evlendirme programı izlemekte olduğuma inanamadım, ama öyleydi ve o kadının

orada olması kötü bir şaka gibiydi. Hikayesi bana çok tanıdık gelmişti. 58 yaşındaydı.

Anne ve babasını genç yaşta ve kısa aralıkla kaybetmiş, sonra bir evlilik yapmış,

mutlu mesut yaşarken eşi bir başka kadına aşık olup onu terkedince doğduğu yere

İzmir' e dönüp yalnız yaşamaya başlamış. Bu arada ardarda iki kardeşini kaybetmiş.

Yeğenlerine hami olmuş. Aralarında müthiş bir sevgi bağı oluşmuş. Dostları da onu

hiç yalnız bırakmamışlar. Yaşayıp gidiyormuş sakin, tekdüze.

Sonra bir gün başına talihsiz bir olay gelmiş. Sol ayak bileği kırılmış.

Alçıya almışlar. Doktoru bir ay evden çıkmasını yasaklamış.

Kalanını onun ağzından dinleyelim.

"Bir gün uyandığımda kendimi çok berbat hissettim. Dışarda çok güzel bir hava vardı

ben dört duvar arasında mahkum bibiydim. Birkaç dostumu aradım. Tesadüf bu ya

hepsinin haklı bir mazereti vardı. Yeğenlerimin her biri kendi işinde gücündeydi.

Çıldırmak üzereydim, ağabeyimin oğlunu aradım, 'hala, bugün gelemem

ama ilk fırsatta söz veriyorum ' deyince, ben çok kötüyüm, umarım

geç kalmış olmazsın deyip kapattım telefonu."

Sonrasında, sanırım facebook ilanını görüp ani bir kararla telefon açmış o programa...


Ben de tam o yaşlarda benzer şeyleri geçirmiş ve tam iki yıl süreyle eve kapanıp

sıkıntılarımı kendi içimde yaşamış, hatta zaman zaman kendimle bir güzel gırgır

da geçmiştim. Ama tabii ki hiç kolay değildi.

O günlerden birinde yeğenim Erdem aniden " Asu' cum gel sana bir blog açalım"

dediğinde neden bahsettiğini anlamamıştım. Bir müddet önce annesine de onun talebi

ve tarifi üzerine müzikle ilgili bir blog düzenlemişti ama çok da fikrim yoktu.

2009 yılı Ocak Ayı başlarında açılan bloga cesaret edip yazmaya başlamam için bir ay

geçmesi gerekecekti. 12 Şubat' ta giriş yazımı yazdım...

Sonrası, gerçek dünyada çift bastonla yürüyemezken önüme açılan kocaman bir

alemde uçmaya başlamıştım bile...

Uçtum...Başım dönüp sersemledim. Koştum...Sendeledim... Coştum....Duruldum...

Gördüm ki sanalı, gerçeği, dünya hep aynı dünya. Sevinciyle, üzüntüsüyle, iyi ve

kötü sürprizleriyle, hayal kırıklıkları, coşkuları, sevgileri, güzel dostları ve

dostluklarıyla ...

Bir yıl daha geçip gidivermiş işte...

Nicelerine diyelim... Sevgiyle...Keyifle...

Ve hep güzel şeyler yazmak umuduyla...


Hep sevgiyle kalalım...

This entry was posted on 12.02.2012 at Pazar, Şubat 12, 2012 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

22 yorum

Asucum bin teşekkür yeğenine seni bizim aramıza kattığı tanıma fırsatını buldurduğu için... Nice yıllara hep birlikte inşallah.

Sevgimle

12 Şubat 2012 09:09

Merhaba Asuman hnm yeğeniniz iyiki 'blog açalım' demiş ve bizde sizi tanımış olduk. Teşekkürler size ve yeğeninize. sevgiler.

12 Şubat 2012 09:36

Asucum bloguna nice yıllar olsun. İyi ki açmış yiğenin, iyi ki tanımışım seni. Bulduğumuz ortak noktalar, yaşadığımız benzer deneyimler, ortak zevkler, ortak duygulanımlar insanın hayatına anlam veren şeyler; ne mutlu, benden bir tane daha varmış dedirten. Çakıltaşlarının arasında elindeki deniz kabuğunun çok benzerini bulmak gibi birşey. İyi ki girmişsin hayatımıza, hiç çıkma lütfen...
Sevgiyle

12 Şubat 2012 10:59

Blogunda nice yazmalar bizede nice okumalar olsun. İyiki açmışsın bu biogu ve iyiki yollarımız kesişmiş.Sevgiler...

12 Şubat 2012 12:44

Nice yıllara o halde bloguna..

12 Şubat 2012 15:15

Nice güzel yıllara güzel yazılarla birlikte, sağlıkla, mutlulukla girmenizi dilerim Asuman Hanım.
Sevgiler ...

12 Şubat 2012 18:58

Lale' cim çok teşekkür ederim. Ben de sizleri tanıdığım için çok mutluyum.

12 Şubat 2012 19:00

Sevginin Ruhu,
Çok teşekkürler, sevgiler...

12 Şubat 2012 19:01

Leylak' cım, ne hoş anlatmışsın dostluğun anlamını, değerini.
Sen de iyiki varsın canım. Hep olalım. Sağlık, huzur ve dostlukla...

12 Şubat 2012 19:04

Reyhane, hoşgeldin bloguma.
Teşekkürler...

12 Şubat 2012 19:05

Hüznün tadı,
Uzun, paylaşım dolu nice birlikteliklere inşallah.
Sağol, güzel dileklerin için.

12 Şubat 2012 19:07

Hayat izlerim,
Hep birlikte,sevgiyle, dostlukla.
Çok teşekkürler...

12 Şubat 2012 19:10

İyi ki Erdem ( yeğenin ) açtırmış sana blogu, iyi ki ben de kapamana engel oldum( olabildiğim kadar kızdırmadıysam).
Lazım sen gibiler bu yalan dolan dünyaya.

13 Şubat 2012 02:56

İyi ki Sis' cim, iyi ki. Hiç karşılaşmadan birilerine sarılabileceğimi, gözgöze gelmeden sevmenin de mümkün olduğunu öğrenmiş oldum bu yaşımda.Yeni dostlar kazandım.
Çok mutlu ettin beni bu yorumla...
Sağol canım...

13 Şubat 2012 09:38

canım hoş sohbet oldu
aman dikkat et kendine
:)))

13 Şubat 2012 18:13

Bir kase lezzet,
Sohbete katıldığın için teşekkür ederim.
Sen de kendine iyi bak:))

13 Şubat 2012 18:41

Nice yıllara Auman Ablacığım...
Hep yaz olur mu?

14 Şubat 2012 18:49

Çook teşekkür ederim canım benim.
Memnuniyetle yazarım.

14 Şubat 2012 19:21

Nice güzel yıllara,sağlık ve mutlulukla.İyi ki buradayım ve sizi tanıyorum.Selam ve sevgiler Asuman'cığım...

14 Şubat 2012 23:24

Ben de burada olduğum ve sizi tanıdığım için çok mutluyum Sevgili Arzu. Umarım daha uzun zaman ve hep güzel şeyler paylaşırız. Bizi üzen şeyleri de paylaşarak güzelleştirir ya da yok ederiz.
Çok teşekkür ederim.
Sevgiler...

15 Şubat 2012 00:06

Asumancım nice yılların olsun canım. Ne kadar güzel söylemişsin, evet canım ya dünya hep aynı dünya sanalıyla,gerçeğiyle hiç değişen bir şey yok işte.

16 Şubat 2012 00:43

Aynen öyle Nur' cum. Düşününce zaten niçin farklı olsun ki.
Çok teşekkür ederim tüm dostlarla birlikte nice yıllarımız olsun...

16 Şubat 2012 01:31

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin