Altın Kubbeli Mabet  

Posted by Asuman Yelen


                                     
                                      
 

                                   
                                      Köle krala haber verdi:

                                     "Efendimiz" dedi. "Aziz Narottam,

                                      sizin krallık mabedinize girmeye asla tenezzül etmemiştir.

                                      "O açık yolda, ağaçların altında Tanrı' nın zikrini terennüm

                                       ediyor. Mabet boştur, içinde tapanlar yoktur.

                                       "Onlar, altın bal kâsesine ehemmiyet vermeyerek beyaz 

                                        nilüferlerin etrafına üşüşen arılar gibi, onun etrafında

                                       toplanıyorlar."

                                        Kral içinden kızarak, Narottam' ın çimenlikte oturduğu yere gitti.

                                        Kral ona sordu: " Neden altın kubbeli mabedimi bırakıp da,

                                        Tanrı sevgisini vâz etmek için, dışarda toz toprakta oturursun

                                         Peder?"

                                         Narottam: "Çünkü Tanrı senin mabedinde değildir" dedi.

                                         Kral kaşlarını çattı ve: "Bu san'at harikasının yapılması için

                                         20 milyon altının harcandığını ve pahalı ayinlerle Tanrı' ya

                                         tahsis edildiğini biliyor musun ?..." dedi.

                                         Narottam cevap verdi: "Evet biliyorum. Evleri yanmış ahalinden

                                         binlercesinin kapında boşuna bekleyerek yardım dilediği 

                                         senede olmuştu bu...

                                         "Ve Tanrı, ' kardeşlerine barınak temin edemeyen zavallı mahlûk

                                         benim evimi mi yapacak...' dedi.

                                         "Ve o yol kenarında ağaçların altındaki barınaksızların arasına karıştı.

                                         "Ve şu altından habbede ise gururun sıcak buharından başka hiçbir

                                         şey yoktur. İçi bomboştur."

                                         Kral hiddetle bağırdı. "Arazimden çık!..."


                                         Aziz sükunetle:  "Evet, tanrımı sürdüğün yere beni sür!..." dedi.


                                          Rabindranah TAGORE

                                          Meyve Zamanı

                                     

















                             

This entry was posted on 1.08.2020 at Cumartesi, Ağustos 01, 2020 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

6 yorum

Fasit daire.:(

1 Ağustos 2020 12:28



Aynen.

1 Ağustos 2020 19:16

Çok sevdiğim Tagore'den harika bir paylaşım.

Kesinlikle Rayegân Hanımın 'Fasit daire' tanımlamasına katılıyorum. Dini alimler bu konuda: "bir kere fasit daireye girdin mi, çıkışın çok zordur; ancak tövbe ile olur" derlermiş ;)

5 Ağustos 2020 01:35


Bu çok ihtişamlı karanlıktan çıkmak gerçekten çok zor Esin'cim.

Cehalet ve bilinçsizlik bunu engelliyor.

5 Ağustos 2020 13:17

Merhaba bloğunuzla ilk karşılaşmam bloğunuzu takibe aldım. bloğuma beklerim sizi

27 Nisan 2021 22:19

Bloguma hoş geldiniz. En kısa zamanda ben de sizin blogunuza uğramak isterim.

28 Nisan 2021 19:45

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin