Üzgünüm Tagore Arthur Haklı  

Posted by Asuman Yelen





 TANRININ RAHATSIZLIĞI



Arthur Schopenhauer: İlk Avrupalı Budist | Düşünbil Portal - Düşünmek  Özgürlüktür!








18.Yüz yılın ortalarında ... (1788 - 1860)


*Şu dünyayı Tanrı yarattıysa, onun yerinde olmak istemem doğrusu.


Çünkü dünyanın sefaleti yüreğimi parçalar.

Yaratıcı bir ruh düşünülürse, yarattıği şeyi göstererek ona şöyle bağırmak

hakkımızdır: " Bunca mutsuzluğu ve bu üzüntüyü ortaya çıkarmak uğruna,

hiçliğin, sessizliğini ve kıpırdamazlığını bozmaya nasıl kalkıştın? "*

Arthur Schopenhauer




19. Yüz yılın ortalarında... (1861- 1941)


*Uzaktan ölümün şamatasını duyuyor musun?

Ateş selleri ve zehirli bulutların arasından gelen bağırmayı, gemiyi

adlandırılmamış bir sahile çevirmesi için kaptanın dümenciye seslenişini

duyuyor musun?

Zira vakit gelmiştir.

.............................

Dünyadaki bütün kara fenalıklar onların sıralarından taşarak aştı.

Yine de, ruhlarınızda kederin takdisi ile yerlerinize geçiniz.

Kimi kabahatli bulabilirsiniz ki, kardeşler?... Başlarınızı aşağıya eğiniz.

Günah sizin ve bizimdir.

Asırlardan beridir, Tanrı' nın kalbinde çoğalan hararet; zayıfın kahpeliği,

kuvvetlinin küstahlığı, şişman refahın oburluğu, gadre uğramışın adaveti,

( düşmanlığı,) ırkın gururu ve insana hakaret; bora şeklinde gazaplanıp Tanrı' nın

huzurunu parçaladı.

Böbürlenmek ve zemmetmek ( kınamak) şamatasını kesiniz.*

 .....................................

Rabindranath Tagore


SEN VE DİĞER İNSANLAR


SCHOPENHAUER' DEN "KABUK" ÖNERİLERİ


*Kalbin gerçek, derin barışı ve tüm ruhun huzuru sadece yalnızlıkta bulunur.

*Zeki bir insan yalnızlıkta, düşünceleri ve hayal gücüyle mükemmel bir

eğlenceye sahiptir.

*İnsanları tanıdığımdan beri hayvanları severim.

*Önemsememek önemsenmeyi getirir.

*Gençliğin en başta gelen öğrenimlerinden biri yalnızlığa katlanmayı öğrenmek olmalı;

yalnızlık mutluluğun, ruh dinginliğinin kaynaklarından biridir çünkü.

*Birisi sizin için gerçekten çok değerli ise, bunu ondan sanki bir suçmuş gibi gizleyin.

Bu hoş bir şey değildir ama doğrudur. Çünkü, bırakın insanları, köpekler bile

büyük dostluklara katlanamazlar.


TAGORE ' UN "KABUK " ÖNERİSİ

*Düsünüyorum da,

sanirim en büyük korkumuz oldugumuz gibi görünmek.

yumusacik kalbimizin fark edilmesi,

naif yönlerimizin kesfedilmesi,

cesaretsizligimizin anlasilmasi,

korkularimizin paylasilmasi

sanki zarar görecegimizin en büyük isareti.

kabuklarimizin altinda

kendimizi saklamakta ne kadar da ustayiz.

ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarimizin ardinda.

hissedilmeden, el degmeden, sevgimizi göstermeden.

istiridyeler, deniz minareleri, midyeler.

kirpiler ve kaplumbagalar gibi.

sahi koruyor mu bizi bu çatlamamis sert kabuk?

kimse incitemiyor mu duygularimizi, inançlarimizi, benligimizi?

yoksa zarar mi veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize.?

hissettiklerimizi gölgeliyor, yansitmiyor mu gerçek kimligimizi?

duygularimizi bastiriyor, el ele tutusmamizi engelliyor mu?

eger bir yildiz gibi isil isilsam ve bir yildiz kadar parlak.

ne çikar atesböcegi sansalar beni.?

 .................................................


oysa bir görebilsek bunu.

kalmadi böyle insanlar demesek.

güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.

kirilmaktan korkmasak.

incinsek, yaralansak.

ne olur bir darbe daha alsak.

yeniden açsak kendimizi, atabilsek o kabugu.

denesek.

risk alsak.

yanilsak.

fark etmez.

tekrar, tekrar bıkmadan denesek.

ve kucaklassak yeniden.


tagore ile ilgili görsel sonucu





This entry was posted on 2.09.2020 at Çarşamba, Eylül 02, 2020 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin