Güzelim benim.
Yol yorgunum.
Hayat yorgunum.
Satırlarca, sayfalarca yazsam, bana hissettirdiklerini kabil değil anlatamam.
O kadar önemli, o kadar anlamlısın ki benim için...
Bakma sen çoluk çocuğun alaylarına, küçük tekmelerine.
Onların gözünde sadece hareket eden tuhaf bir top olabilirsin.
Okulda seni
Sürünerek yaşayan,
Yaşarken de evini sırtında taşıyan bir hayvan olarak tanımlayıp geçerler.
Ben de o kadar öğrenmiştim seni.
Tozlu Anadolu sokaklarında kim bilir kaç kez bakmış da görmeden geçmiştim dostlarının
yanından, kanıksayarak.
Neşeli, bol renkli, bol gençli bir grup tatil fotoğrafının arasında çekiverdin beni kendine.
Niçin takılıp kaldım bilmiyorum.
Niçin her bakışımda gözlerim doluyor, hadi itiraf edeyim
eni konu ağlıyorum, anlamış değilim.
Bir ekran boyu büyütüp inceledim.
Kalın kabuğunla, yıpranmışlığınla, yaşamışlığınla....
Bol çizgili, sarkık yüzünle...
Muzip bakışların, alaylı tebessümünle...
O sakin, görmüş-geçirmiş, bilge halinle
Öyle tanıdık, öyle güzeldin ki...
Öyle tanıdık, öyle güzelsin ki...