Bir buluşma  

Posted by Asuman Yelen in , , , , ,



İLK ŞAŞKINLIK

Kadıköy İskelesinin önündeyim. Biraz telaşlı, biraz da gerginim. Biraz sonra farklı bir deneyim yaşayacak, önce ruhunu tanıdığım ve çok sevdiğim bir dostumun suretiyle karşılaşacağım. Başka bir deyişle, ruhlar tene bürünecek.
Sevgili arkadaşım Sünter ve kızı Ayci' yi bu duygu ve düşüncelerle beklerken onların da benzer duygular içinde olduğunu varsayıp, ilk karşılaşma anı için bir muziplik düşünüyorum. İki hanım karşıma gelince şaşırmış gibi yapacak, bir ona bir diğerine bakacak, "hanginiz annesiniz" diyeceğim.
Sünter sevinmiş görünecek, Ayçi gülecek, o anı gülerek atlatmış olacağız.
Saat geliyor, telefonlar ediliyor ben bulunduğum yeri söylüyorum, Sünter beni gördüğünü söylüyor (bastonum beni ele veriyor) ben ise kendime kızarak hala göremediğim için hayıflanıyorum. Bu arada karşıdan gelen biri telefonla konuşmakta olan kot pantalonlu iki fıstık genç kız burnumun dibinde durmuş gülerek bana bakıyorlar.
GERÇEKTEN ŞAŞKINIM. Bakışlarım süratle ve bir kaç defa birinden ötekine gidiyor. Hiç farkında olmadan soruyorum. "Sünter hanginiz???" Sanırım onlar bu duruma alışkın. Pek şaşırmıyorlar. Sadece halime gülüyorlar. Bense şaşkınlığımı uzun süre üzerimden atamıyorum.

ÇAY BAHÇESİ


Önce hemen oradaki bir çay bahçesindeki tanışma faslı. Konuşacak o kadar çok şey var ki. Gelişine, sıraya koyamadan, bir sanal alemden, bir gerçek dünyadan, korkarım daha çok da ben, konuşuyoruz, gülüşüyoruz. Öyle candan insanlar ki anlatamam. Sohbetimiz çayımızdan sıcak. Ayci ile fotoğraftan konuşuyoruz. Sünterle blogdan, ailelerimizden, geçmişten, gelecekten bahsediyoruz. Cümleler birbiri ardına dökülüyor. Öyle ki, bir saat geçiveriyor da anlamıyoruz.

KALAMIŞ

Sonra ver elini Kalamış. Hava güzel. Mekanın bahçesindeyiz. Ortam sakin. Yediğimiz içtiğimiz bizim olsun diyelim. Yine konuşuyoruz, anlatıyoruz.
Güzel Ayci' yi bir randevusu olduğu için uğurluyor, güzel anneyle başbaşa bir saat daha geçiriyoruz. Sohbet derinleşiyor. Duygular, sohbet koyulaşıyor. Söz biter mi. Hele de ilk defa bir araya gelinmişse. Bitmiyor da zaten. Tatlı tatlı uzayıp gidiyor..

Hava güzel, ortam güzel, sohbet güzel ama ne çare ki İstanbul büyük, zaman kısa.
Her güzel şey gibi, bu hoş beraberlik de bitiveriyor.




Bindiğim dolmuşta sırtımı koltuğuma yaslayıp gülümsüyorum. Mutluyum. Günüm güzel geçtiği için. Dost hanem gittikçe kalabalıklaşıyor.


Hep dost kalmak ümidiyle...

Sevgiler...

This entry was posted on 14.10.2009 at Çarşamba, Ekim 14, 2009 and is filed under , , , , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

18 yorum

Şimdi de ben kıskandıııııııııım:)))

14 Ekim 2009 19:12

Kusura kalma bacı...
Şaka bir yana,gerçekten güzeldi ve aynı güzelliği ilk fırsatta, en kısa zamanda seninle yaşamayı yürekten istiyorum Leylakçım.
Çok isteyince olur öyle değil mi...

Sevgiler canım...

14 Ekim 2009 19:25

Oldumu şimdi!
Kadıköye gel (burnumun dibine) derler ya işte öyle, sonra bana görünmeden git.
Ben de kıskandım:))

14 Ekim 2009 20:11

Sevgili Nur,
Emin ol ben senin bırak Kadıköy' de istanbul' da olduğunu bile düşünemedim. Hep Ankara, Almanya Çanakkale, İzmir takılmış aklıma. Sünter İstanbul' a kısa bir zaman için uğramış, çok aceleye geldi.Tabii biz de buluşuruz en kısa zamanda. Yeter ki sen iyileş. Çok memnun olurum.
Sevgiler...

14 Ekim 2009 20:46

aaa ne güzel,
ne iyi etmişsiniz.
Allah yolunuzu hep güzel insanlarla buluştursun :)

15 Ekim 2009 12:43

e.t,

Bu dileği, hepimiz için yineliyor, sana da çok teşekkür ediyorum...
Sevgiler...

15 Ekim 2009 13:00

Canım yaa :)))
Ne güzel bir şey gerçekleştirmişsiniz siz öyle..
Özenmemek mümkün değil..
Öyle güzel anlatmışsın ki bir an oradaymışım sandım, heyecanlandım çok :D
Kısa metrajlı bir film gibiydi..

Paylaştığın yüreğine sağlık..
Sevgilerimle...

15 Ekim 2009 17:20

Canim benimmm,
oh ne iyi ettik de bulustuk:) sana nasil tesekkür etsem bilemiyorum. Ayaciginin seni onca zorlamasina hic aldirmadan oralara kadar gelmeyi göze aldin ya, o an heyecandan dile getiremesemde, beni nasil duygulandirdi anlatamam. O isil isil gözlerin, insana enerji veren sesin birde simsicak sohbetin...
dedim ya oh iyiki görüsebildik.Senin tanimak benim icin bir kazancti.Ictenligin icin cok ama cok tesekkürler.


Ben daha dün geldim. Aksam cok yorgun oldugum icin ancak
girebildim internete.

Ha birde seni ele veren bastonun degil SIKligin ve zerafetindi canim.
Öpüyorum seni kocaman:)

15 Ekim 2009 18:53

Zeugma' cığım gerçekten güzeldi. Kim bilir belli mi olur, bir gün seninle de kısmet olur belki :))

Sevgiler...

15 Ekim 2009 19:40

Sünter' ciğim,
Asıl ben sana çok teşekkür ederim, o kısa zaman aralığına beni de sığdırıp arama inceliğini gösterdiğin için. Ben de seni ve güzel kızını tanıma şansına sahip olduğum için çok mutluyum.
Güzel iltifatların için de ayrıca teşekkür ederim.
Sevgiler canım....

15 Ekim 2009 19:52

Ben bi daha kıskandııııım:)))

15 Ekim 2009 19:56

Leylak???

Hmmmm..... ÇOk ayıp ama???

:)))))))))))))))))))))))))

15 Ekim 2009 20:07

Ayıpsa ayıp, kıskandım işte:(
:)))))))))))))))

15 Ekim 2009 20:09

Görmemiş oliym :(((

Sen bu kötü duyguları at üzerinden, otur bilgisayarının başına, uslu uslu filmleri anlat bakiim. Koca festival elinin altında. Ben daha bir kere gidememişken sen çifter çifter film seyrediyorsun. Biz bir şey diyor muyuz...:(((
Sayende olgun, oturaklı hanım karizmamız magmalara indi :)))

15 Ekim 2009 20:28

Peki örtmenim, sustum:)) Geliyor filmler az sonra, söylemesi ayıp iki tanecik de bugün izledim:)

15 Ekim 2009 20:30

Hah şöyle....
Öpüldünüz....

15 Ekim 2009 20:37

Asumancim ve leylak dali,
tek kelimeyle HARIKASINIZ siz ya:)
nasil güldüm bu yorumlara.

16 Ekim 2009 02:52

Sünter' ciğim,
Gecenin o saatinde seni güldürebilmişiz. Ne mutlu bize.
Ben de kendi adıma çok eğlendim doğrusu...

16 Ekim 2009 09:34

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin