Bu gün dev iki besteci eserleriyle ruhlarımızı dinlendirdi, yüreklerimizi şenlendirdi.
Çok güzel bir koro, saz üstatlarıyla, mükemmel bir şefle bu işe aracılık etti.
İstanbul' da hava çok yağmurlu, fırtınalı, sisli ve soğuktu.. Bu günkü gibi bir havada Klasik Türk Musikisi dinlemeye gidenler, ancak bu müziğe gerçekten gönül verenlerdir.
Tam zamanıymış.
Yundum arındım.
Yeniden iyimserlik örtüsüne sarındım.
Şevki Bey' den ilk söylediğimiz şarkı:
Kimseler gelmez senin feryâd-ı ateş bârına,
Yandın ey biçâre dil yandın melâmet nârına,
Yes-i sevda rengi çökmüş, gül gibi ruhsârına,
Yandın ey biçâre dil yandın melâmet nârına.
Bu da Hacı Arif Bey' in ilk şarkısı:
Vücud ikliminin sultanı sensin,
Efendim derdimin dermânı sensin,
Bu cism-i natüvanın canı sensin,
Efendim derdimin dermânı sensin.
Hep musikiyle kalalım...