Red Kit ve Daltonlar  

Posted by Asuman Yelen in , , ,

Red Kit ve Düldül




Red Kit ve atı nadir ele geçirdikleri bir dinlenme anındadırlar.

"Dostum Düldül haydutlar bizi biraz rahat bıraksa. Daltonlar hapisten kaçmasa. Seninle satranç oynamayı çok özledim.

"Tamam patron. Hemen getiriyorum."





"Hadi patron ne çok düşündün, ooohhooo..."

"Biraz bekle dostum, at elimde kaldı. Nasıl oynayacağıma karar veremiyorum. "

"İ- hhi hhi hhi.. Atlarla başın dertte. Sıra bende. Hala öğrenemedin şu oyunu. Şah mat."






Bu arada Red Kit' in sevgili köpeği Rin tin tin kulübesinin önünde
kahramanca etrafı kollamaktadır.

Zaten Rin tin tin o çevrenin en kahraman köpeğidir. Red kit' in de sağ kolu.







Dalton Biraderler

Her zamanki gibi hapistedirler..

Joe: "Hemen burdan kurtulup Red Kit' i gebertelim."

Jack: "Hemen Joe."

William: "Tabii Joe"

Avarel: "Ben acıktım, yemek ne zaman? "


On bin yüz elli beşinci kez kaçmaya karar verirler.

Tünel kazarlar. Kazma işi bitince karşılarına bir Çinli çıkar

Joe: "Çok kazmışız, Allah kahretsin. Çok uzağa gitmişiz çok uzağa!...

Jack: "Allah Kahretsin..."

William: "Allah kahretsin..."

Güleç yüzlü çinli atılır: "Korkmayın bayım. Çin' de değilsiniz. Burası hapishanenin mutfağı. Ben de Çinli Aşçınızım."

Avarel: " Çok Şükür. Ben acıktım yemek ne zaman ?"




Saloon

Daltonlar sonunda kaçar. Red Kit her zaman olduğu gibi enselerindedir. Sonunda salonda sıkıştırır. Silahlar patlar. Herkes bir yere siner. Sahnede Can Can kızlar daha bir coşkulu danslarına devam eder, şarkılarını söylerler.

"Par ma ğı nı gö zü ne sok de me dim mi...

Yum ru ğu nu bur nu na çak de me dim mi..."







Bu arada Daltonlar' ın en bıçkını Joe baş dansçı Bayan Karabina' yı uzun yalvarmalardan sonra evlenmeye ikna edebilmiştir. Sevinçle kardeşlerine haber verir.:
"Yaşasın... Madam Karabina ile evleneceğim. Joe Karabina olacağımmm..."

Joe: "Yaşasınn..."

Jack: "Yaşasınnn...
"
William: " Yaşasınn..."

Avarel:Düğün pastasını ne zaman yiyeceğiz?"




Daltonlar Meksikada

Bu arada bir şekilde Meksika' ya kaçan daltonlar kılık değiştirip bir festivale katılırlar. Tabii Red Kit de peşlerindedir. Ellerine birer gitar alıp sanatçıların arasına karışırlar.Şarkı söylemeye başlarlar.

Ay ay ayy ay- ay ayyay yayy...

Avarel elindeki telleri kopuk gitarı diğer kopuk telli gitar yığınının içine atar. Kardeşlerine seslenir:

" Bu gitarı da bitirdim. Bana yenisini verin."




Ve tanıdık final



Sonunda Red Kit onları on bin yüz ellialtıncı kez içeri tıkar.

Dalton Biraderler bu sefer psikolojik bunalıma girmişlerdir artık. Yerdeki bütün taşları Red Kit olarak görüp un ufak edince hapishane çöle döner. Müdür onları tedavi etmesi için koğuşa bir psikolog yollar.






Kahramanımız ise görevini yapmanın rahatlığı ile her zamanki şarkısını söyleyerek evine doğru yola koyulur.

"Ben kim se siz yal nız bir kov boo yuummm"






Hep sevgiyle kalalım...


This entry was posted on 3.03.2010 at Çarşamba, Mart 03, 2010 and is filed under , , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

19 yorum

Çocukken oturduğumuz apartmanda bitişik komşumuzun oğlu Red-Kit'in canlı versiyonuydu, o kadar benzerdi yani. Bense Red-Kit'ten ziyade Tenten'le ilgili olduğum için pek fazla yüz vermezdim:))

(Kelime doğrulaman beni öldürdü, aney ne abuk kelimeler çıkıyor bir görsen:))

3 Mart 2010 23:41

O halde hemen okumaya başlamalısın Leylak' cım. Tanıdığım kadarıyla tiryakisi olacağına eminim.
Bu post kendim için. Red Kit okumayan için hiç bir şey ifade etmeyecağini biliyorum.
Bu arada başımın etini yedin kelime diye. En abuklar da bana mı çatıyor. Benim baktığım bloglarda da var. Çocukları bekliyorum baksınlar diye.

3 Mart 2010 23:55

Asumancığım, abimle ben tam bir red kit hayranıydık çocukken, hala da öyleyizdir.Hiç kaçırmazdık pazar günleri red kit'i.Çok çok iyi yapmışsın sayfanda konuk etmekle. Çok öpüyorum canım benim.İyi geceler!

4 Mart 2010 00:33

Çoban Yıldızı,
Çok teşekkür ederim. Benim kadar sevenlerin hoşlanacağını sanıyorum.
Gerçek dünyadaki arkadaşlarım bayıldılar, çoğuyla aynı mizah anlayışına sahibiz çünkü.
Öpüyorum, iyi geceler...

4 Mart 2010 00:43

Harikasın sen canım yaaa,
çok hoşuma gitti, yıllaaaar, yıllar
var okumadımdı.
Çok okurdum eskiden ama benim favorim "Tom miks" "teksas" dır.
Daltonlarada bayılırdım.
Bu arada senin arşivde vardır, "resimli foto roman" birde onlara dokunsan diyorum, ne dersin.
Sanırım bugün aynısı olsa yine zevkle okurum.
İyi geceler canım...

4 Mart 2010 01:03

Nur' cum. Tommiks-teksası çocukken elimizden düşürmezdik. Ben Red-Kit i ergenlik çağımda keşfettim. Mizah anlayışım yeni oturmaya başlamışken bana hazine gibi geldi. Bu yazdıklarım epey eski okuduklarımdan aklımda kalan espriler. Elimde birkaç tane var ama resimleri falan tatsız. O eskileri bir arkadaşım ciltlemiş tavlamaya çalışıyorum versin diye.
Yine çenem düştü gece gece.
İyi geceler arkadaşım...

4 Mart 2010 01:25

Ahh, beni de geçmişe götürdün. Çizgi filmini de severdim ama kitapları başka güzel gelirdi bana:)

Sevgiler canım

4 Mart 2010 08:57

Çok güzeldi yaa. Sabah sabah iyi geldi doğrusu. Ben de kuzenlerim sayesinde okurdum bunları. Ama benim favorim Kızılmaske idi.
Not: kelime doğrulamam "subabl" ne demek acaba ? :)))

4 Mart 2010 10:10

Yaa evet Çınar' cım

O sayfalara dura dura uzun uzun baka baka okumaya alışınca film tatmin etmiyor. Koklaya koklaya okumak bir başka güzeldi.
Sevgiler canım...

4 Mart 2010 13:18

Şeniz' cim, beğendiğine sevindim. Ben de hazırlarken çok eğlendim doğrusu...
Öptüm canım...

4 Mart 2010 13:22

Redkit ve Daltonları severdim.Benim favorim Hürriyet Gazetesi'ndeki
Fatoşla Basri'ydi..Dedektifi de tabi
unutmamak gerekli.Daha sonra Fatoş'un
resimli kitapcığı çıkmıştı.Emininm
iyi hatırlarsınız.

Sevgi ve saygılar

4 Mart 2010 18:26

Jivago, inanır mısınız bilmem, tüm hazırlıklerımı tamamladım, Fatoş-Basri, Tonton -Şaban la ilgili bir post hazırlamak üzere idim. Belki bitirir yayınlarım, belki de vazgeçerim. Onlar bizim çocukluğumuzun kahramanları. Nasıl hatırlamam.
Sevgiler...

4 Mart 2010 21:46

İstanbul'da yağmur yağıyor ve ben seni anıyorum...

5 Mart 2010 01:35

:))))))))))))))
Canım benim...Ne güsselll......
Umarım kötü bir şekilde değildir :(((

5 Mart 2010 04:39

Joe Karabina olacak ha!!!Güldürdün beni asumancım Allah da seni daha çok güldürsün dilerim.
"Red-Kitimiz vardı bir zamanlar Yine onu mu çağırsak acaba dünyada düzeni sağlasın" diye hemen çözüm üretti zihnim, sevgilerimle.

6 Mart 2010 23:05

Sufi' cim çok haklısın Dünyanın acilen bir Red Kit' e ihtiyacı var.
Geçenlerde aklıma geldi. Hatırladığım bölümlerden böyle bir demet hazırladım. Bu tip şeyleri hazırlarken hep olduğu gibi çok eğlendim.
Hep gülelim canım. Hep gülelim.
İyi Pazarlar...

7 Mart 2010 00:46
Adsız  

Ben almanyadan sevgi, gercekten cok guzel bir blog, eger twitter veya facebook sayfasi varsa hemen
ekliycegim.

14 Eylül 2010 12:34

Sevgili Sevgi,
Çok teşekkür ederim ziyaretiniz ve övgü dolu sözleriniz için.
Çok üzgünüm, blogum dışında bir sosyal paylaşım platformu kullanmıyorum.
Sevgiler...

14 Eylül 2010 13:44
Adsız  

Webmaster cok tesekkurler...

Selamlar Kubra

23 Kasım 2010 17:51

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin