Sevmek üzerine  

Posted by Asuman Yelen in , ,

Fotoğraf tarafımdan çekilmiştir.



Yeni yılın ilk gününde sevgiden bahsetmek geldi içimden. Yüreğimizi titreten, içimizi ısıtan, hayatımızı yaşanmaya değer kılan o çok hoş, o doyum veren duygudan. Sevginin, bizi sarsıp yormayan, içinde “ben” ve “sen” kelimelerinin barınmadığı, hormonsuz, beklentisiz, hatta çoğu zaman habersiz yeşertip büyüttüğümüz, bize sadece ve sadece mutluluk veren türünden. Az bulunan, sımsıkı sarılıp, hiç bırakmak istemediğimiz, kaybetmekten korktuğumuz.


Bazen, tesadüfen (belki tesadüf değildir) önünüze düşüveren bir kağıt parçasında yazılı naif duyguları yazan ruha saygıyla hissettiğiniz…


Veya, sizi anlayan bir ruhun sizin için seçtiği kanun ezgileri odanızı sarıverdiğinde gözlerinizi sımsıcak yaşlarla dolduran…


Ya da, bir paketin içinden çıkıveren, sevgi dolu bir yüreğin, sevgi dolu ellerin sizin için ördüğünü bildiğiniz, yumuşacık bir bere, şimdi yüreğinizi ısıtan, soğuk havalarda da başınızı ısıtacak olan…


Kimi zaman, kemanını yüreğiyle çalan İran’ lı bir virtüözün dinlemekte olduğunuz yanık ezgileri ve bu nağmelerle hüzünlenen tüm yaralı ruhlar, sizin kadar yalnız, sizin kadar kederli, içinizde paylaşma isteği uyandıran...


Belki öylesine, bomboş, yapayalnız, gayesiz bir kenarda oturup duruyorken, birdenbire kapıda beliriveren, sarkık kulaklı, ıslak kara burunlu, hafif yana eğik bir baş, soran bakışlar, o bencil yalnızlıkta varlığını bile unutmuş olduğunuz, gördüğünüz anda içinizi sevinçle dolduran…


Camınıza vuran yağmur damlaları, dinlemekten hep hoşlandığınız, gün batımı, baktığınızda içinizi huzurla dolduran, karanlıkların ardından, beklenmedik bir zamanda odanızı ışığıyla aydınlatan güneş…


Çook uzaklardan, kilometrelerce ötelerden gelen telefondaki sesin yüreğinize geçirdiği dost tını...


En sevdiğiniz şairin uzun zamandır arayıp da bulamadığınız kitabını sahaflardan bulup getiren yeğeninizin "sürpriiz" diye bağıran coşkulu sesi...


Ve en önemlisi, hata ve zaaflarınızla, başarı ve zaferlerinizle, bunları fazlaca önemsemeden, aynanın karşısına geçtiğinizde, karşınızdakinin gözlerinde yakalayabildiğiniz saf ve çocuksu parlaklık...


Sevmek çok güzel bir şey. Bunu biliyorum.


Bir de affetmeyi öğrenebilsem...


Hep sevgiyle kalalım...



This entry was posted on 2.01.2010 at Cumartesi, Ocak 02, 2010 and is filed under , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

14 yorum

Canim Asumanim,
böyle güzel sözlerin üzerine ne desem,ne yazsam eksik kalacak.Sen benim icin bir zenginliksin. Iyiki tanidim seni. Bu sene basima gelen güzelliklerin birisi oldugun icin mutluyum ben:)
Kocaman öptüm

2 Ocak 2010 04:12

Ben de seni tanıdığım için çok mutluyum Sünter' cim. Çok teşekkür ederim sevgi dolu sözlerin için.
İyi ki bu bloga sahip olmuşum. Başka türlü hele de eve bağlandığım bu son senede bu kadar çok dost yürek kazanmak ütopyaydı benim için.
Ben de seni öpüyorum...

2 Ocak 2010 10:33

Sevgili Asuman; ne güzel dile getirmişsin sevginin ışığının parladığı noktaları.Affetmeyi de ben şu anda ekliyorum tüm sevgi sözcüklerinin üstüne ve "işte oldu bitti" diyorum inşaallah.Sevgilerimle.

2 Ocak 2010 10:59

Yeni yılda yeni sayfaya sevgiyle başlamak istedim Sufi, hani nasıl başlarsan.... hesabı.
Affetmeye gelince.. Emin ol benim affetmediklerim, benim sevgime zarar verenler. Sevgi kavramını hafife alanlar. Başka bir şey değil.
Sevgiler arkadaşım...

2 Ocak 2010 12:32

Boşver Asucum, bazen affetmemekte fayda var. Bazıları affedildikçe şımarıyor çünkü. Keşke ben de bu kadar çabuk affediyor olmasam.
Yazdıkların her zamanki gibi harikaydı, kendime ait olanları seçmediğimi sanma:)
İnan benim için de bu yılın en güzel olaylarından biri bu blogu açarak sizleri tanımış olmaktı. Seni anlıyan sıcak bir yüreğe ne kadar ihtiyaç duyabiliyor insan bazen.
iyi ki hayatıma girdin canım,sevgi içinde yaşa...

2 Ocak 2010 14:49

Sağol Leylak' cım
Bu blog bana da çok şey kattı. Kötüsüyle iyisiyle ders alınacak yeni deneyimler, normalde hiç haberimin olamıyacağı farklı yaşamlar, o yaşamların öğrettikleri,
yeni bilgiler, ve hepsinden önemlisi yeni dostlar ve sevgiler. İyi ki varsın iyi ki varsınız.
Sağlık ve huzur içinde hep birlikte güzel günlere inşallah...

2 Ocak 2010 15:43

Sevgili Asuman,
Affetmekle ilgili bir sürü söz söylenir; " kendini hür bırakmanın en önmeli yanı affetmeyi bilmektir", " affetmek en büyük erdemdir" falan filan.Ben en çok ve en kolay kendimi affedebiliyorum. Afftmediğim çok kişi yok ama gerçekten canımı yakanları nasıl affedebilirim diye düşünürüm hep. Kin duygusu ile yoğrulmadım hiç ama iş afetmeye gelince ben de pek başaramıyorum.

2 Ocak 2010 17:32

Çoban Yıldızı,
Ben de aslında kolay affedenlerdenim ama, kalp kırmamaya çok özen gösterdiğim için haksız yere incitilmeyi, hakkımda yanlış hükümler verilmesini hiç hazmedemiyorum. Belki de aynı şeylere maruz kalmaktan korktuğum için bu tarz hataları affedemiyorum. Neyse, zaten bunu yapanlar, affedilmeyi ya da edilmemeyi önemsemezler herhalde öyle değil mi..:))
Sevgiler canım...

2 Ocak 2010 20:37

Hani bazı yazılar vardır,üstüne yorum yapılması zor olanlardan...
bu da onlardan birisi Asuman hanım.Sevgi'yi karşılıksız verip unutmayı,yaşlandıkça öğrendim.Yine öğrendiklerimden birisi,önce kendimi affedince,yanlışları affetmenin kolaylığı...

Okurken duygulandıran,
duygulandırırken düşündüren yazılarınızdan biri daha.. ellerinize sağlık!

2 Ocak 2010 21:28

Aslan Bey, çok teşekkür ederim...
Yazdıklarım için yine çok güzel iltifatlar geldi tarafınızdan...

Öğrenmenin sonu yok değil mi. Nefes aldığımız sürece, kâh sevinerek, kâh üzülerek kısacası yaşayarak öğreniyoruz hayatı öğrenebildiğimiz kadarıyla.
Umarım bundan sonra güzel şeyler yaşar ve öğreniriz.

2 Ocak 2010 22:05

Sevgi ve saygı, insanlığın iki temel duygusu. İkisinin de temeli sağlam atıldığında yıkım hiç olmaz, herşeye rağmen!
Çok güzel dile getirmişsin Asumancım,
Kendi adıma da çok teşekkür ederim. Seni tanımaktan çok mutluyum inan.
"Affetmek" çok kapsamlı bir kelime, üzerinde öokca tartışılacak bir konudur. Tahmin ediyorum sende affetmeyi seçici olarak kullanırsın.
Aslında ben çok kolay affeden biriyim ve buda bana zaman zaman çok pahalıya mal oluyor.
"Unutmadan" unutuyor olmam da ayrıca yıpranma açısından bana daha da zarar veriyor.
Sevgilerle öpüldünüz...

2 Ocak 2010 23:35

"Affetmeyi seçici olarak kullanmak."
Evet galiba yaptığımız bu. Şimdilik kendi adıma elimden bu kadarı geliyor Nur' cum.
Ben de seni tanıdığım için çok mutluyum. Dostluğun için teşekkür ederim.
İyi geceler arkadaşım...

2 Ocak 2010 23:58

Harika yazmışınız, ve harika bağlamışsınız.
İmzamı atabilirmiyim izninizle..
Sevmek çok güzel biliyorum, birde affedebilsem...

Kırıklar yalnız başına iyileşmiyor,
belki kıranın pişmanlığı bir merhem olsa, belki samimi bir sarılış..kimbilir.

3 Ocak 2010 16:51

Onuncu Köyün adamı
Önce teşekkürler...
Kırıklara gelince, bir gün bir şekilde onların da onarılacağını tahmin ediyorum. Ama kendi ayağımdan biliyorum ki zaman zaman sızlayacak ve bazen hafif, bazen artarak hep aksayacak.
Sevgiyle...

3 Ocak 2010 17:14

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin