Yeni yılın ilk gününde sevgiden bahsetmek geldi içimden. Yüreğimizi titreten, içimizi ısıtan, hayatımızı yaşanmaya değer kılan o çok hoş, o doyum veren duygudan. Sevginin, bizi sarsıp yormayan, içinde “ben” ve “sen” kelimelerinin barınmadığı, hormonsuz, beklentisiz, hatta çoğu zaman habersiz yeşertip büyüttüğümüz, bize sadece ve sadece mutluluk veren türünden. Az bulunan, sımsıkı sarılıp, hiç bırakmak istemediğimiz, kaybetmekten korktuğumuz.
Bazen, tesadüfen (belki tesadüf değildir) önünüze düşüveren bir kağıt parçasında yazılı naif duyguları yazan ruha saygıyla hissettiğiniz…
Veya, sizi anlayan bir ruhun sizin için seçtiği kanun ezgileri odanızı sarıverdiğinde gözlerinizi sımsıcak yaşlarla dolduran…
Ya da, bir paketin içinden çıkıveren, sevgi dolu bir yüreğin, sevgi dolu ellerin sizin için ördüğünü bildiğiniz, yumuşacık bir bere, şimdi yüreğinizi ısıtan, soğuk havalarda da başınızı ısıtacak olan…
Kimi zaman, kemanını yüreğiyle çalan İran’ lı bir virtüözün dinlemekte olduğunuz yanık ezgileri ve bu nağmelerle hüzünlenen tüm yaralı ruhlar, sizin kadar yalnız, sizin kadar kederli, içinizde paylaşma isteği uyandıran...
Belki öylesine, bomboş, yapayalnız, gayesiz bir kenarda oturup duruyorken, birdenbire kapıda beliriveren, sarkık kulaklı, ıslak kara burunlu, hafif yana eğik bir baş, soran bakışlar, o bencil yalnızlıkta varlığını bile unutmuş olduğunuz, gördüğünüz anda içinizi sevinçle dolduran…
Camınıza vuran yağmur damlaları, dinlemekten hep hoşlandığınız, gün batımı, baktığınızda içinizi huzurla dolduran, karanlıkların ardından, beklenmedik bir zamanda odanızı ışığıyla aydınlatan güneş…
Çook uzaklardan, kilometrelerce ötelerden gelen telefondaki sesin yüreğinize geçirdiği dost tını...
En sevdiğiniz şairin uzun zamandır arayıp da bulamadığınız kitabını sahaflardan bulup getiren yeğeninizin "sürpriiz" diye bağıran coşkulu sesi...
Ve en önemlisi, hata ve zaaflarınızla, başarı ve zaferlerinizle, bunları fazlaca önemsemeden, aynanın karşısına geçtiğinizde, karşınızdakinin gözlerinde yakalayabildiğiniz saf ve çocuksu parlaklık...
Sevmek çok güzel bir şey. Bunu biliyorum.
Bir de affetmeyi öğrenebilsem...
Hep sevgiyle kalalım...