Olur şey değil  

Posted by Asuman Yelen in , , , ,


Türkler tenis maçına giderse..

Tarih21 Ocak 2010 , 13:07


1985 yılından beri tenis sporuyla her şekilde ilgilenirim. O yıllarda tesadüfen hayatıma giren bu sporla ilgili olarak maçları önce evden eve dolaşan video kasetlerden (Mc.Enroe, Boris Becker, Ivan Lendl) izlerken, sanırım doksanlardan itibaren TRT. 2 de yayınlanan tüm Grand Slam' leri Ocak Avustralya açıktan İlkbahar Roland Garros' a Temmuz Wimbledon' dan Amerika Açık tenise kadar hele de emekli olduktan sonra ikibine kadar hemen hemen hiç kaçırmamaya çalışarak izledim. Hala da artık tenisçileri eskisi gibi tanımamakla birlikte bir tenis maçına denk gelince herşeyi bırakır izlerim.

Tenis maçı izlemek, bu sporun tutkunları bilir, o kadar çok yönlü zevk verir ki insana. Oyuncuların ne yapacağını, hangi tarafa yöneleceğini tahmin etmek, puanı spikerden hatta hakemden önce söylemek, sık sık alınan molalarda, sporcuların skoru bilmeseniz o an için kimin ilerde olduğunu anlayamayacağınız kadar serinkanlı tavır ve yüz ifadelerini izlemek, maç esnasında seyircilerin kim olursa olsun her güzel vuruşu alkışlamaları, çok şık hareketlerde çıkan uğultunun hakemin "please" demesiyle bıçak gibi kesilmesi, tüm bunları izlemek çok hoştur. Hele bir de final oynanıyorsa ve maç beş sete uzadıysa...

Tüm bunları seyrederken hep iki şeyi çok istemişimdir. Birincisi o seyircilerin arasında, onlarla aynı havayı soluyarak izleyebilmek, ikincisi de Türk tenisçileri bir gün oralarda görebilmek...

Birinci dileğim imkansızdı da ikincisi neden olmasın diye düşünürken oluverdi. Buna ne kadar sevindiğimi anlatamam. Ama bir başka şeye daha sevindim doğrusu. Bu sevincim son derece ironik. Diyorum ki iyi ki birinci dileğim gerçekleşmemiş. Doğrusu bir Türk olarak, orada diğer seyircilerin arasında olup şu an duyduğum utancı yaşamak istemezdim.

Görülen o ki, yine yapmışız yapacağımızı...


22 Ocak notu: Öğlen kahve içerken kızkardeşim Rayegân' ın bu konuyla ilgili olarak söylediği bir şeye çok güldük.

"İyi ki bizimkiler aynı şeyi buz pateni şampiyonalarında yapmaya kalkmadılar. Anında buzlar erir, durum anlaşılana kadar yarışmacılar teker teker yerlere dökülürdü. Daha da sonra bir de bakıyoruz 200 m. olimpik yüzme yarışı başlamış hemen oracıkta. "


This entry was posted on 21.01.2010 at Perşembe, Ocak 21, 2010 and is filed under , , , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

12 yorum

Çok ayıp olacak biliyorum Asumancığım ama yazını okuduktan sonra ilk aklıma gelen "alışılmadık ... ' te don durmaz" lafı oldu.
Malesef biz gittiğimiz her yere kendimizi de götürmeye bayılıyoruz.Utandım doğrusu..

21 Ocak 2010 22:42

Utanılmayacak gibi değil Çoban Yıldızı. Ne desen haklısın. Haberlerde duyunca bu kadarı da olmaz dedim ben de. Emin ol hiç duymadım, görmedim tenis turnuvalarında böyle rezalet.

21 Ocak 2010 22:59

ah canım bizler toplulukta nasıl hareket edecegini bilmeyince tenizdede futboldada başka yerdede aynıdır sevgidaamlalrımı bırakıyorum sevgiler

21 Ocak 2010 23:03

bu sporla pek ilgim yok eşim izlerken bende göz ucuyla bakarım sadece. Hatta bildiğim kadarıyla bu sporda esas olan ortamın gayet sessiz olması gerektiği. Ve bir bayan sporcuyu sanırım oynarken çok fazla ses çıkarıp rakibini rahatsız ettiği için uyarı falan almıştı. Ne adını bilirim ne de daha fazlasını. Ve hal durum böyleyken bizimkilerin sporcumuz için üçlü çektiğini düşünüyorum daa :))))))

21 Ocak 2010 23:14

Her şeyin suyunu çıkarmakta üstümüze yok. hiç bir şeyi tadında yaşayamıyoruz artık.
Senin tenis zevkine de bayıldım Asumancım,
Bu aralar pek sıklaşamıyoruz
özledim canım, miniğim hasta da!
oralardayım.
Sevgiler...

21 Ocak 2010 23:24

Sevgiidamlalarım, hoşgeldiniz...
Çok haklısınız. Keşke tüm bunlar olmasa demekten başka ne diyebiliriz.
Teşekkürler...

21 Ocak 2010 23:56

Şeniz' ciğim, bildiğin kadarıyla en doğrusunu söylemişsin. Dikkatle izlersen top toplayan çocuklar bile tek tarafa ve hızla koşarlar oyuncuların konsantrasyonu bozulmasın diye. Çıt çıkmaz.

22 Ocak 2010 00:00

Nur' cum geçmiş olsun...
İnşallah daha iyidir Can yavru...
İkibinlerden sonra pek oynayamadım. Kırk yılda bir bizim delikanlılarla . Bizim Çamlıca tesislerimizde kortlar bedava. Yoksa çok zor. Kulüp filan bize göre değil. Şimdilerde malum ayak da böyle olunca...
Sağlık olsun diyoruz...

22 Ocak 2010 00:06

Canim benim bende 82-84 yillari arasinda yani Boris Becker,Steffi Graf´in cok popüler oldugu dönemlerde baya bir bagimlisi olmustum.Televizyonda yayinlanan hic bir maci kacirmadan izlerdim. Biliyorum ne kadar zevkli bir sey oldugunu. Ama Sonra cocuk olunca ve ise baslayinca vakitsizlikten biraktim izlemeyi.
Insallah dedigin olur da dünya capinda bir Teniscimiz olur.

23 Ocak 2010 00:25

Sana çok ilginç bir Yengeç Burcu öykümü anlatayım Süntercim. l999 Fransa Roland Garros' ta Hem Andre Agassi hem de Graff' ın finalini izlemiştim. Her ikisi de çok zor maçlardı ve her ikisi de kazanınca hüngür hüngür ağladılar. Ben de rahmetli ablama bu "ikisini de çok seviyorum. Keşke birbirlerine aşık olsalar, evlenseler müthiş tenisçı çocuklar yetiştirirler. Birbirlerine de çok benziyorlar her ikisi de hem hırslı hem de duygusal" demiştim. O da bana "nerden düşünüyorsun bunları, biri Alman biri Amerikalı" demişti.
O gece tanışmışlar ya da partide samimi olmuşlar ve sonra evlendiler. Nasıl sevindiğimi anlatamam. İflah olmaz bir romantik Yengeç senin Asun...

23 Ocak 2010 01:18

Asucum Rayegan'ın dediği oldu dün buz hokeyciler maç sırasında ortalığı birbirine kattılar...

5 Aralık 2011 10:41

Lale cim şaştım kaldım. Nerden hatırladın, nasıl irtibatlandırdın. Harikasın. Olacağına bak...Hep aynı.
işimiz bu yıkıp dağıtmak ortalığı...

5 Aralık 2011 11:31

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin