Kutlu-yorum  

Posted by Asuman Yelen in , , ,


Biz de en güzelini yapar mışız meğer



"Bir Şarkısın Sen" çocuklarını ve arkasındakileri hayranlıkla, zevkle izliyorum. Severek, gururla, umutla kaçırmadan izliyorum.
Özellikle şimdi izlediğim "Avaramu" gösterileriyle bana hissettirdikleri tarif edilemez...
Arayıp da tek bir kusur bulamadığım-ız yüz akı bir program.
Herkesi yürekten kutluyorum...

This entry was posted on 14.11.2009 at Cumartesi, Kasım 14, 2009 and is filed under , , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

14 yorum

"Avara mu" gerçekten süperdi Asucum, ben de çok beğendim, çok şirin bir oğlan bebesi o zaten. Amaa benim favorim Memet Daş:)) O kaşlarına bayılıyorum. Üstelik fena halde yiğenime benziyor, onun kırsal versiyonu:)) Yercücesi gibi, nohut gibi birşey ya,çok tatlı. Şebnem'e gelince, o kız muhteşem.
Öptüm canım, iyi geceler...

15 Kasım 2009 00:32

Ben hic izlemedigim icin bir sey diyemicem.
Öyle cok sacma sapan yarismalar var ki insan onlardan kacarken demek kaliteli olanlari da iskaliyor.
Erol evgin mi sunuyor o yarismayi?

15 Kasım 2009 01:41

Hepsi çok iyiler Leylak' cım. Her Cumartesi zevkle izliyorum.
Hiç abartmıyorum, bu çocukların hepsi de ortalıktaki popçuların çoğunu cebinden çıkarır.

15 Kasım 2009 02:16

Evet Sünter' cim o sunuyor. Tavsiye ederim. Yarışmalar konusunda çok haklısın. Bu yüzden zaten seyreden herkes çok şaşırıyor. Her gelen konuk sanatçı, birbirinden değerli müzisyen ya da tiyatro sinema sanatçıları. Hepsi de öve öve göklere çıkarıyor.

15 Kasım 2009 02:21

Daha önce bu konuda görüşünü alsaydım emin ol izlerdim, ama çocuk istismarlığı gibi geldiğinden hem kızdım hem de hiç izlemedim. Çocukları allıyıp pullayıp sahneye çıkartmaları ters gelmişti bana.
Sen ve Nurşen'cim izlediğine göre demek izlenebilirmiş.
Artık Tv de ne izlenir ne izlenmez ucunu da kaçırdık üstelik.
Sağolasın arkadaşım...

15 Kasım 2009 18:45

Nur'cuym, umarım hepiniz de tamamiyle iyileşmişsinizdir.Adını görünce, merakım zail olduğu için seviniyorum öncelikle.
Bu programla ilgili benim de aynı nedenlerden ön yargılarım vardı sende ve çoğunlukta olduğu gibi. Haklıydık da. Bir hoş olay seyrettirdi, o gün ve tekrarında çok duygulandım ve yazdım.(Bir baba, iki kardeş, bir muhtar isimli postumda)İnanır mısın en çok okunan üç yazımdan biri hala.
Hiç kaçırmadan izliyorum. Çocukların yeteneği, çalıştıranların, programcıların hassasiyeti başta belki varolan olumsuzlukları ortadan kaldırmış.
Kalite ön plana çıkarılmış. Tavsiye ediyorum ve bu arada zevk konusundaki güvenin için de teşekkür ediyorum.
Lütfen kendine iyi bak. Tekrar hepinize geçmiş olsun.
Sevgiler...

15 Kasım 2009 19:11

Ben çocukların hele ki televizyonlarda yarışma formatlarına sokulmasına karşıyım.Hiçbirimizin kıyamayacağı çocukları burdada başka bir yarış atı pozisyonuna sokuyorşar.garip garip kıyafetler giydirerek suratlarına makyaj yaparak. :(

Yarışma olarak değilde rahmetli Barış Manço gibi Adam olacak çocuk gibi
bir formatla hele ki çocukluk aşkım Erol Evgin tarafından sunulsa kesin izlerdim.

Sevgilerimle,

16 Kasım 2009 00:18

Yarışmayı birkaç kez izledim ben Asucuğum.
Çocukların sesleri gerçekten inanılmaz güzel.Mest ediyorlar insanı.
Format olarak, sunucuları, jüri üyeleri hepsi alanlarında en iyisi.Zevkle izleniyor, haklısın.

Ama İz'in söylediği gibi bence tek sorun kız çocuklardan bazılarına çok aşırı makyaj yapıp kadınsı bir hale sokmaları.
Umarım ona da çözüm bulurlar.

Sevgilerimle canım..
İyi geceler...

16 Kasım 2009 01:09

İzdüşümler...
Aynı şeyleri savunduğum için ilk birkaç programı izlememiştim. Bu yüzden sizin de izlememiş olduğunuzdan eminim.Ama ben izliyorum her hafta.
Lanse ettiğim ve tavsiye ettiğim için savunmak durumundayım programı.
Bu çocuklar yarışmıyorlar sadece yeteneklerini sergiliyorlar. Seçilme ve elenme yok. Kullanılmıyorlar, kurtarılıyorlar.
Var olan (kesinlikle ve olağanüstü düzeyde) yetenekleri, profesyonel ellerde geliştiriliyor, seslerini kendilerine zarar vermeden kullanmayı öğreniyorlar.Müzik eğitimine yönlendiriliyorlar. İçlerinde öyleleri var ki oraya izleyici olarak katılan, her biri diğerinden önemli, genç yaşlı baba müzisyenler ağzı açık izledikten sonra onlara dünya müzik piyasasının açık olduğunu hepsinin Türkiye için umut olduğunu söylüyorlar. Ve tüm sanatçı konuklar programı kaçırmadan izlediklerini söylüyorlar ve yapımcıları kutluyorlar.
Bence o çocukların yaptıklarının izlenmesi, koskocaman bir orkestranın önünde, hiç aksatmadam, ses kaydırmadan, söz unutmadan nasıl şarkı söylenir görülmesi, tüm ortalıktaki "sanatçı" larla da kıyaslanması gerekir.
Sevgiler...

Not:Sevgili Sezen de bu programı zevkle izlediğini belirtmiş. Kuşlarıyla programa haber yollamış.
Aklıma gelmişken ilave edeyim dedim. Bunun seyirci sayısını katlıyacağından eminim...

16 Kasım 2009 01:53

Sevgili Zeugma,
Ben kıyafet konusuna da katılmıyorum. Anneleri babaları onları düğün salonlarında orda burda çalıştırsalardı giyecekleri kıyafetleri yapacakları makyaj çok daha aşırı olacaktı bundan eminim. Hepsi düz pabuç ve yaşlarına göre kıyafetler giyiyorlar. Sergiledikleri müzikallerin kostüm ve makyajları olabilir kastedilen.
Sevgiler canım...

16 Kasım 2009 02:01

Ben sadece "Fındık Kurdu" dedikleri sevimli ama çokbilmiş kızın (ismini bilmiyorum) attığı göbeklere karşıyım. Dansöz gibi oynatmasalar çok daha iyi olacağı düşüncesindeyim. Onun dışında gerçekten iyiler, abes kaçacak bir durum yok.

16 Kasım 2009 02:08

Aynı fikirdeyim Leylak' cım. Hatta ilaveten bir de topluca, ağır ve bayık bir tarzda mimiklerini de kullanarak arabesk ağırlıklı TSM söyleyen bir kızcağız var. Onu da çok büyümüş de küçülmüş buluyorum. Ama her ikisine de öğretildiğini düşünmüyorum bunların. Ayrıca her ikisinin de kulakları korkunç sağlam. Ha keşke Berna' yı o gırtlak nağmeleriden vazgeçirseler diyorum bir de.
Bu ikinci katılımın için yürekten öpücükler sana...

16 Kasım 2009 02:22

Sezen sever biri olarak onun değil ,sizin gözlerimlerinize dayanarak izleyeyim ben de öyleyse :)

Sevgiler.

17 Kasım 2009 01:13

"Sezen sever" biri olduğunuzdan eminim.
Yazılarınızı epey öncelerden beri okuyorum. Hatta yanlış hatırlamıyorsam, "Çamurlu ayaklar..."
"Çile, "Özledim" ve birkaç başka yazınızı okuduktan sonre heveslenip blog işine girdim. Yine yanlış hatırlamıyorsam ilk izlemeye aldığım kişisiniz.
Tüm bunları düşününce Sezen konusunda "özensiz" davrandığımı düşünüyorum.
Onlar benim gerçek düşüncelerim ama galiba yine de yazmamalıydım belki. Üzgünüm.
Bu gece beni utandırdınız doğrusu :)))

Sevgiyle kalın...

17 Kasım 2009 01:44

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin