Kımanı may havs ve Papalas Mambo
Henüz İstanbul'dayız. Resimdeki radyoyu da diğer eşyaları da hiç hatırlamıyorum. Ama en küçük teyzemin söylediği (uzun sarı saçlarını savura savura dans ederek) yukarıdaki şarkıları hatırlıyorum. Belki daha sonrasıdır. Müziklerini gayet net hatırladığım bu şarkıların çok ilerde Come-on a my house ve Papa loves mambo olduğunu öğrendiğimde çok gülmüştüm. Teyzem bizi sık sık ziyaret ettiğinden, bu şarkıları İstanbul' dan sonraki şehirlerden birinde duymuş olma ihtimalim çok daha fazla.
Müzeher- Ekrem - Nevzat Güyer
Yandaki resim İskenderun' dan. Yine değişik bir radyo arkamızda görülen. Bu dönemde ihtimal ki bol bol Türk Sanat Müziği izlendi. Saadettin Kaynak' lar, Yesari Asım' lar, Selahattin Pınar'lar. Çok iyi hatırladığım bir şey, annemle babam Ekrem- Nevzat Güyer kardeşler ve Ekrem' in eşi Müzeher Güyer'i çok severlerdi. Ben Ekrem Güyer' in sesini bilmem pek. Ama Müzeher Güyer, dinlediğim gelmiş geçmiş kadın seslerinin en güzelidir. Bir kaydını bulmak için dünyaları verirdim. Ekrem Güyer çok genç ölmüş. Müzehher duygu yüklü sesiyle :
"Unutturamaz seni hiçbir şey, unutulsam da ben
Her yerde sen her şeyde sen bilmem ki nasıl söylesem"
diye yanık yanık başlayınca, annem her seferinde ağlardı.
(bu şarkıyı eşi, Müzeher için bestelemiş ve yazmış.)
Tabii Muzaffer Sarısözen eşliğindeki Yurttan Sesler korosunun türküleri, Türk Musikisi fasılları benim yaş gurubumdaki her kesin yüreğine çakılmıştır.
Bu arada şunu da söylemeden geçemiyeceğim. Uzun yıllar devam eden bu koro faslı bana nedense yakılan banyo sobası, çamaşır kazanı, soda ve çivit, yanı sıra da yoğun bir sabun kokusu çağrıştırır :)) (Muhtemelen pazar günü yayınlanıyorlardı)
Ve Tangolar
Elli' lerin sonu altmış' ların başında radyolarda bol bol tangolar da çalınırdı. Fehmi Ege, Necdet Koyutürk, daha sonra Şecaattin Tanyerli. Çok daha eskiden gelip de annemin babamın bize öğrettikleri benim çok sevdiğim örneğin Suna:
"O akşam gözlerine bakarken, vuruldum sana belki çok erken
kalbime saplandı yeşil bakışın,taparım sana sarışın...."
Şimdilerde Sema "Efsane Hanımlar"da bu şarkıyı da koymuş CD. sine bu tangoyu ve "Cici Bey'i de birlikte şiddetle öneririm. Eskilerden bir başka tango da şöyle başlar..
"Çok uzakta bir ilkbahar gecesinde duygularım ellerine düştü yandı
Sevgimi buldum onun sesinde seninim dediği eşsiz zamandı..."
Annem Zehra Eren'i çok severdi. (miş) (Ben onu hatırlamıyorum. Ama hep söylerdi)
Babam da radyodan en çok Çigan müziklerini, Macar rapsodilerini dinlemeyi severdi. Müzik hızlandıkça öyle coşardı ki ritimle salladığı ayakları hızdan adeta görünmez olur, bu da biz çocukları çok güldürürdü. (Bizi güldürmek için abartırdı)
Pilli Sierra radyomuz
İlk pilli radyomuza Adıyaman' da sahip olduk.
Bundan sonraki yaşamımızda çok önemli bir yer kaplayan, uzun süre kullanacağımız radyomuza.
Yazın bahçemizde yemek yerken ve bütün pikniklerimizde, masalarımızda hep o vardı. Altmış İhtilalini, tüm mahkemeleri bu radyodan dinledik. Babam Kennedy' in ölümünü ülkemizde bir çok kişiden önce BBC İngilizce yayınında bu radyodan öğrendi, annemi uyandırıp söyledi. (22.11.63)
Ablam o gün bütün gün ağladı durdu.
Ve İstanbul
Pazar sabahı. Üç kız kardeş uykularımızdan heyecanla uyanıyor radyoyu (büyük yatakta üçümüz yatıyoruz) ortamıza alıyoruz. Heyecanla beklediğimiz sesler arka arkaya çınlıyor. Meg..Co..Beth..Amy... Herkes isimlerini böyle anons ettikten sonra (bizler de birlikte) küçük bir kahtaha atıyorlar (bizler de birlikte) ve bir anons daha geliyor: Küçük Kadınlar (bizler de birlikte) Işık Yenersu, Ayla Algan. Nefeslerimizi tutup izliyoruz.
Artık radyo bizim. Listeler takip ediliyor. Müzik listeleri ezbere biliniyor. İtalyanca, İngilizce hepsi ezberleniyor. Adamo'lar, Peppino'lar Tom Jones, Engelbert Humperdinck, Beatles, Rolling Stones...ve daha bir çokları.
Sonra yeni keşfimiz. Nedim Erağan. Çarşamba ya da Perşembe gecesi FM de yayınlanıyor. Frank Sinatra, Nat King Cole, Elvis, Dean Martin hiç kaçırmadan izliyoruz.
Sene 1970, ablam, ateşli bir hastalık sonrasında pnömoni teşhisiyle Uludağ, Kirazlıyayla Sanatoryumuna tedaviye gidiyor. İlk ayrılığımız. Her akşam postaneden telefonla konuşuyoruz.
Karşılıklı birbirimizi eğlendirmeye, neşeli tavırlar sergilemeye çalışıyoruz. Bu arada her hafta Nedim Erağan' ı izliyoruz. Programda istekler yapılıyor. Bir hafta karar verip kızkardeşimle Frank Sinatra' dan Three Coins in the Fountain' i ablam için istiyoruz. Onun başucundaki radyosundan programı izlediğini biliyoruz. Program başlıyor. Nedim Erağan anonsuna başlıyor İstanbul'dan Asuman ve Rayegan kardeşler Uludağ Sanatoryumunda yatan ablaları için.... ooo bu ne güzel bir ruh birliği Uludağ Sanatoryumuntaki abla Armağan da İstanbuldaki kızkardeşleri için aynı şarkıyı istiyor. Frank Sinatra'dan Three Coins in....Şaşkınlıkla bibirimize bakıyoruz. Gözlerimizde yaşlarla...
Radyonun yaşamımızdaki yeri hiç küçümsenmeyecek kadar önemli öyle değil mi. İşin tuhafı ben de bu satırları bitirip şöyle yeniden tümüne bir göz atınca hayatımıza ne kadar çok bilgi,
keyif, renk, anlam kattığını, benim de, şimdi neredeyse tümüne yakınını kaybettiğim hayal gücümü nasıl zenginleştirdiğini hayretle anlıyorum.
Hep sevgiyle kalın...
11 yorum
Harika bir yazı bu.
Okumak doyumsuz bir zevk oldu benim için.
Geçmişe gidip geldim özlemle..Bizim de Sierra marka radyomuz vardı,önü kumaştan. Ama pilli değildi, dışarıda falan dinleyemezdik hiç..
Annem çok büyük bir heyecanla ''Arkası Yarın'' takip ederdi o radyodan. Biz gürültü yapınca çok kızardı duyamadığı için :)
Ellerinize sağlık bu harika paylaşım için Asuman Hanım.Bambaşka bir güzellikteydi..
Sevgilerimle..
Her ikisi de galiba çınarcığım. Ben yazarken ve sonra okurken iyice anladım değerini. Gerçekten güzeldi radyo keyfi ve radyolu günler.
İyi geceler...
Zeugma, çok teşekkür ederim.
İşte bir ortak şer daha. Sierra radyo. Yazımı beğendiğinize çok sevindim. Çınar'ı ve seni o günlere götürebilmişim ne mutlu bana.
Sevgiyle kal...
Asuman, İstanbul'da olduğum için bu yazını gecikmeli ve ağzım bir karış açık okudum.Radyonun hayatımdaki önemi bir yana aynı şeylerden zevk aldığımızı keşfetmek de çok hoş geldi bana. "Küçük Kadınlar" hala büyük bir zevkle okuyabileceğim kitabının yanısıra o kahkahalı başlangıç kulaklarımda çınladı, Beth'in ölümüne bir kez daha üzüldüm.
Müzehher Güyer, o şarkıyı annem de çok sever ve güzel sesiyle söylerdi. Ben de çok severim. Ekrem Güyer ölünce bu şarkıya cevaben sözlerini M.Güyer'in yazdığı "Unutmadım seni ben her zaman kalbimdesin"in bestelendiğini biliyorsundur sanırım. Yurttan Sesler ne çok kişiye aynı şeyleri çağrıştırıyormuş meğerse. Pazar günleri, radyoda maç sesi, çıtırdayan banyo kazanı ve
sabun kokusu ile eşdeğerdir hala benim için.
Zehra Eren, Pazar sabahlarının erkek sesli tango yorumcusu. 7 yaşımın müzik sesi. Kennedy suikastinin gününü bugün gibi anımsarım, halının üstüne yayılmış evcilik oynuyordum, radyodan duyunca ağlamaya başlamıştım ablan gibi, niyeyse:)
Yüzünü görmediğim duyarlı arkadaşım, farklı yerlerde ne çok şey paylaşmışız meğerse. Sevgiler sana...
Hamiş: Kardeşinin ismi ne güzelmiş, Rayegan...
Ha bu arada bizim radyo da Sierra markaydı, anneannem telaffuz edemez, Sigara derdi:))
Ne kadar sevindiğimi bilemezsin sevgili Nurşen, yeniden gittim o günlere, birlikte izledik sanki.Ben de elime alsam aynı zevkle okurum. Onu, Küçük prenses'i (Sara) sonrasında Çalıkuşu ve Bir Genç Kız Yetişiyor'u.Mahallemdeki bütün kız çocuklarının da okumalarını sağlamaya çalışıyorum.
Müzeher'in "Unutmadım seni ben" ini de yazmışken sildim çok uzun oldu diye.
Rayegan' ın isminin beğenilmesinden çok memnun olacağına eminim.(Şimdi şapkasız yazdım diye yine kızacak. Sıkı bir Klasik müzik askeridir. Haftanın üç günü (Bir Tanesi Üsküdar M.C.) çalışmalara katılır. Çok güzel de kanun çalar.("Yaşam Bir Sanattır" blogger)
Sierra radyo da galiba bu muhabbete çok güzel bir kapak oldu.
Sevgiler...
Harikasın Asuman'cım,
nasıl döndürdün beni o günlere.
Bu arada bir haftadır internete uğrayamadığım için bu nefis yazıyı geç okumuş olmaktan üzüldüm.
Çok güzel, çok güzel di.
İst.İl radyosu müzik yayını, arkası yarınlar, uğurgiller. Unutulurmu!!!
O günleri yaşadığım için çok şanslıyım diyorum.
Bizim yaşadığımız raddyo keyfini ne yazık ki3G kuşağı tanıyamayacak.
Sevgiyle...
Hoşgeldin Nur,
Son cümlenden başlayacağım. 3G ahalisi bizden şanslı değil bu gerçek.Uzun zamandır bunu düşünüyorum. Kafamda iyice şekillensin, biz mi yoksa şimdikiler mi şanslı(ve mutlu) buraya yazmayı düşünüyorum. Çok yakında.
Ben FM dedim ama çok düşündüm İst. İl Radyosu' nu hatırlayamadım yazarken.
Uğurlugillerden bahsederek büyük bir eksiği tamamladın. Bir de Orhan Boran ve Yuki değil mi.Şimdi şeyi de hatırladım. Ruacan kardeşler (Nükhet-Neşet Ruacan) Gençler 40 sene sonra cazı yeni yeni sevmeye başladı.Tutmayın beni..
Bunları anlatmak lazım.
Seni de o günlere döndürebildiğime çok sevindim. Hatırlattıkların için ve övgülerin için teşekkür ederim.
Hep sevgiyle kal...
Asuman yine buram buram nostalji kokan bir yazi olmus.
Ben öyle cok olmasada Arkasi yarin lari hatirliyorum.Birde radyolardan dinlenen Ajanslari.
En iyi hatirladigim ise Kibris cikartmasiydi.
Sabah radyo acildi,sürekli marslar caliyor.Hic sarki türkü yok.Babaannemin "bu gün ayin kaci? ne var bu gün milli bayram filanmi?" diye sorusuna benim "yoo bayram degil" demem.
Babaannemin ve amcamin bir birlerine bakip isi gücü birakmalari ve "Türkiye savasa girdi o zaman" demeleri.
O günün aksamina,denize cok yakin olan köyümüze bir ordu askerlerin gelmesi......
Iste bana bunlari hatirlattin simdi
Öpüyorum
Ah Süntercim, biz de az şey yaşamamışız değil mi. O Tarihlerde biz Ataköy'de oturuyorduk. (İstanbul)
Akşamları Karartma yapılıyordu. Perdeler sımsıkı kapatılırdı. Epey tedirgin olmuştuk. Hey gidi günler..
Herkes bir katkı yapınca, hep birikte
Türkiye' nin küçük bir panoramasını çıkardık. Ne güzel oldu.
Teşekkürler canım benim, iyi uykular.
Yorum Gönder
Bu Blogda Ara
Contributors
Blog Listem
-
-
-
Yeniden3 ay önce
-
BİR DİZİ YAZISI: DEDEKTİF BOSCH1 yıl önce
-
-
-
Merhaba3 yıl önce
-
-
-
-
Koşan Hayat5 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
ÜÇÜ BİR ARADA !7 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum8 yıl önce
-
-
bize ne oldu...9 yıl önce
-
-
-
-
-
Merhaba demeye geldim...10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIM...13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İzleyiciler
Yazı Arşivi
-
►
20
(5)
- ► Eylül 2020 (1)
- ► Ağustos 2020 (3)
- ► Temmuz 2020 (1)
-
►
17
(4)
- ► Nisan 2017 (1)
- ► Şubat 2017 (1)
-
►
16
(1)
- ► Şubat 2016 (1)
-
►
15
(1)
- ► Ağustos 2015 (1)
-
►
14
(16)
- ► Aralık 2014 (1)
- ► Eylül 2014 (2)
- ► Ağustos 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (2)
- ► Nisan 2014 (4)
- ► Şubat 2014 (1)
-
►
13
(46)
- ► Aralık 2013 (3)
- ► Kasım 2013 (3)
- ► Eylül 2013 (6)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Temmuz 2013 (2)
- ► Haziran 2013 (2)
- ► Mayıs 2013 (3)
- ► Nisan 2013 (7)
- ► Şubat 2013 (3)
-
►
12
(96)
- ► Aralık 2012 (2)
- ► Kasım 2012 (4)
- ► Eylül 2012 (16)
- ► Ağustos 2012 (7)
- ► Temmuz 2012 (5)
- ► Haziran 2012 (8)
- ► Mayıs 2012 (10)
- ► Nisan 2012 (14)
- ► Şubat 2012 (8)
-
►
11
(179)
- ► Aralık 2011 (19)
- ► Kasım 2011 (38)
- ► Eylül 2011 (14)
- ► Ağustos 2011 (17)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (14)
- ► Mayıs 2011 (11)
- ► Nisan 2011 (9)
- ► Şubat 2011 (10)
-
►
10
(152)
- ► Aralık 2010 (12)
- ► Kasım 2010 (12)
- ► Eylül 2010 (9)
- ► Ağustos 2010 (12)
- ► Temmuz 2010 (7)
- ► Haziran 2010 (12)
- ► Mayıs 2010 (11)
- ► Nisan 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (11)
-
▼
09
(186)
- ► Aralık 2009 (22)
- ► Kasım 2009 (22)
- ► Eylül 2009 (17)
-
▼
Ağustos 2009
(24)
- İnsaniyet
- Gezinen Bir Gölgedir Hayat
- 30 Ağustos' u Kutlarken
- Filozof Geçinmek
- Noktürn
- Benim Şeytan Çekiçlerim
- Ödül
- Hayali Küçük Ali , Sahur ve Çocuklar
- And the Oscar goes to...
- Ramazan 2009
- Amatör Çalışmalarım 2
- Kollektif Histeri
- Güzel Bir Reklam
- Seyredilesi Şeyler
- Benim Radyolarım
- Benim Şirin Arkadaşım
- Amatör Çalışmalarım 1
- Hayatımın Dönüm Noktaları
- Devletler Unutsa da İnsanlık Unutmaz
- Yağmurun Hatırlattıkları 1
- Bahadır Akkuzu
- Vesveseli
- İlk Kupamız...
- Uzunca bir aradan sonra.
- ► Temmuz 2009 (19)
- ► Haziran 2009 (20)
- ► Mayıs 2009 (20)
- ► Nisan 2009 (8)
- ► Şubat 2009 (5)
Müzik
Popüler Yazılar
-
bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı bir liseli esmer kız gözleri yıldız yıldız saçları gece gibi simsiyah dökül...
-
Büyük Usta, önündeki devâsâ tuale son rötuşlarını yapıyor... Önündeki dev palete göz atıyorum. Hemen hemen boşalmış gibi. Yeşili çoktan sıyr...
-
Çok içime battı gidişi. Cenazelerde kaskatı kesilirdim oysa. Yüreğim katılaşır, algılarımı kapatıverirdim olan bitene. Kendi isteğimle...
-
Dizilerden birinde Tülin Oral' ı yine ve doğal olarak büyükanne rolünde görünce Yaygara 7o Müzikali aklıma geldi. Ağabeyim götürmüştü. ...
-
Çok keyifliydim aslında. Blogum şenlenmiş, evim temizlenmİş, çok uzun zamandır görmediğim, çook eski, tüm doğum günlerimi(zi) çoğu yaz tatil...
-
Buluşma yerime giden yola tek başıma çıktım. Fakat bu sessiz karanlıkta beni izleyen kimdir? Onun varlığından kurtulmak için kenara çekilir,...
Etiketler
- 2010
- 2011
- 27 mayıs İhtilali
- 7 numara
- ABD
- abla
- acemilik
- açlik
- Adıyaman
- afet
- ağabey
- ağaç
- Ağustosta Rapsodi
- aile
- akraba
- akrostiş
- akşam
- Albatros
- alış-veriş
- alışkanlık
- alışveriş
- alışveriş tutkusu
- Ali Muhittin Hacı Bekir
- Alphonse de Lamartine
- amatörlük
- anı
- anılar
- anılar...
- anlaşma
- anlayış
- anma
- anne
- anneanne
- anneler günü
- Antalya
- apartman hayatı
- arayış
- arıza
- Arka Pencere
- arkadaş
- armağan
- aşı
- aşk
- aşure
- Atatürk
- ateş böceği
- atom bombası
- Attila İlhan
- ATV
- ATV şarkı
- Avustralya Açık Tenis
- ayaz
- ayrılık
- aziz nesin
- B.Necatigil
- baba
- Babalar Günü
- bahar
- bahçe
- balkon
- banka
- Barbra streısand
- barış
- başarı
- başlangıç
- Baudelaire
- Bauelaire
- Bayrak
- bayram
- Beatles
- bebek
- bekir sıtkı erdoğan
- beklentiler
- BEN
- beste
- beşiktaş
- Betty Smith
- beyaz dizi
- beyaz diziler
- beyaz roman
- Bhagavatgita
- bilgisayar
- Bir genç kız Yetişiyor
- Bir sarkısın sen
- Bir Şarkısın Sen
- birlik ve beraberlik
- birliktelik
- bitki
- biyografi
- blog
- blogger
- börek
- Buddha
- bugün
- bulmaca
- buluşma
- buzdolabı
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- can yücel
- Capra
- cehalet
- centilmen
- cesaret
- cevaplar
- cezerye
- cinayet
- cocuk
- cocuk.
- cocukluk
- Cronin
- Cumhuriyet
- Cüneyt Gökçer
- çalışma hayatı
- çaresizlik
- çay
- Çığlık
- çınar
- çiçek
- çiçekler
- çiğ
- çocuk
- çocuklar
- çocukluk
- çöp
- dalgınlık
- Daltonlar
- damat
- Damdaki Kemancı
- dans
- davetiye
- dayak
- dedikodu
- Defne Joy Foster
- demirhindi
- deneyimler
- deniz
- deprem
- dergi
- destan
- dilek
- dilekler
- dinlenme
- disko kralı
- diyet
- dizi
- doğa
- doğallık
- doğum günü
- dolap
- Doris Day
- dost
- dostluk
- dostluk.
- dostlulk
- duygular
- düğün
- dül dül
- dünya
- dünya kadınlar günü
- Dünya Prematüre Günü
- düşmanlık
- düşünceler
- düşünceler.
- Ecevit
- edebiyat
- Edgar Allan Poe
- Ekim
- Ekrem Bora
- Elazığ depremi
- emek
- emekli
- eminönü
- Emirgân
- Engelliler
- ephraim kishon
- erişkin
- erişlilmezlik
- erkek
- eski yıl
- eşek
- eşyalar
- etiket metiket yok
- Etkinlik
- eve dönüş
- evlat
- Ey Aşk Nerdesin
- eylül
- ezan
- Ezel
- Fakir Baykurt
- fal
- fanatizm
- Farrah Fawcett
- fasulye
- felaket
- felsefe
- fenerbahçe
- fırtına
- Fikret Otyam
- film
- filozof
- final
- Firari
- firuze
- fono
- formüller
- fotoğraf
- Frank Sinatra
- Futbol
- gazanfer özcan
- gece
- geçim
- Geçmiş
- geçmişten şarkılar
- gelecek
- gelin
- genç kız
- gençlik
- gerçek
- geyik
- gezi
- gezinti
- giden sene
- Gitanjali
- giysiler
- Govinda
- gökkuşağı
- göl
- gönülçelen
- gösteri
- göze çarpmayan debdebe
- gözyaşı
- Grace Kelly
- grizu
- gül
- Gülümse
- gün batımı
- güncel
- güneş
- Güneydoğudan öyküler-Önce vatan
- Günlük yaşam
- güven
- güz
- güzellik
- güzellikler
- haber
- haberler
- Hacer Buluş
- Hacivat
- hafta sonu
- hak
- hala
- harika çocuklar
- hasta
- hastalık
- hayal kırıklığı
- Hayali Küçük Ali
- hayaller
- hayat
- hayvan
- hayvanlar
- hayvanlar alemi
- hazan
- hediye
- Herman Hesse
- hiciv
- Hindistan
- Hiroşima
- Hitchcock
- hobby
- Hollywood
- hoptirinam
- hoşgörü
- hoşluklar
- http://www.blogger.com/img/blank.gif
- huzur
- hüsran
- hüzün
- ıhlamur ağacı
- ışık
- ibadet sohbet
- içimizdeki çocuk
- içtenlik
- iftar
- ihmal
- İhsan Varol
- ikiyüzlülük
- ikram
- ilaç
- ilginç şeyler
- ilişki
- ilkbahar
- ilkokul
- İlkokul şiiri
- İnci Ertuğrul
- İngilizce
- insafsızlkık
- insan
- insan halleri
- insan olmak
- insanlık
- intikam
- İslamiyet
- istanbul
- isyan
- İş Bankası
- işçi
- iyilik
- Jacques Brel
- James Stewart
- Japonya
- Jean Moreas
- Jim Reeves
- kabuk
- kadın
- kadınlar
- kahvaltı
- kahve
- kalıplar
- kalite
- Kamer Genç
- kan verme
- Kandil
- kaplumbağa
- kar
- Karagöz
- karanfil
- karanlık
- kardeş
- karışık duygu ve düşünceler
- karmaşa
- katiam
- kavafis
- kayıp
- Kayserispor
- keder
- kedi
- kediler
- Kelime oyunu
- Kemal Burkay
- kerpiç
- keşke
- keyif
- kıskançlık
- kış
- kız kardeş
- kızkardeş
- Kim Novak
- kiracı
- kishon
- kişisel
- kitap
- koka kola
- kolbastı
- komedi
- komik
- komşu
- komşuluk
- konser
- konut
- korku
- Korolar çarpışoyor
- koşullu refleks
- köpek
- kuaför
- kupa
- Kurban Bayramı
- kuyruk-bilim
- kültürel mozaik
- Lale
- latife hanım
- lezzet
- lisan
- lise
- Liz Taylor
- maneviyat
- manzara
- Marsel İlhan
- masal
- masumiyet
- maymun
- mazi
- meclis
- medya
- Mehmet Topuz
- mektup
- merasim
- Mevlana
- mevsimler
- Meyva Zamanı
- Michael Jackson
- mim
- misafir
- misafirlik
- Misak- ı milli
- mizah
- Montaigne deneme
- moral
- Mr. Smith
- muhabbet
- Muhabbet Kralı
- Muhammed
- muhasebe
- Murathan Mungan
- mutfak
- Mutfak şarkıları
- mutluluk
- Müge Anlı
- müzik
- müzik nostalji
- Nagazaki
- Nazım Hikmet
- nefret
- nekahat
- Nirvana
- Nisan
- Nişan töreni
- Noktürn.
- nostalji
- okan bayülgen
- olay
- olgunluk
- on line alışveriş
- ordan burdan
- Orhan Kemal
- Orhan Veli
- orman
- oruç
- otobüs
- otokontrol
- oyun
- ozan
- ödül
- öfke
- öğrenci
- öğretmen
- Öğretmenler günü
- ölüm
- ölüm yıldönümü
- ömür
- öykü
- Öykü Atölyesi
- özgüven
- özlem
- Paçoz
- Paçoz..
- Paris
- pasta
- paylaşım
- paylaşmak
- pazar
- pazar alışverişi
- pazar günü
- Pazar sohbeti
- pembe dizi
- pencere
- Piknik
- pişmanlık
- plan ve programlar
- planlar
- plasebo
- Platters
- polis
- popülizm
- program
- programlar
- radyasyon
- radyo
- Ramazan
- Ramazan davulu
- Red kit
- reklamlar
- resim
- resmi bayramlar
- Reşid Behbudov
- Rilke
- rin tin tin
- Roland Garros
- roman
- romantik
- romantizm
- röportaj
- ruh yorgunluğu
- ruhat mengi
- rüya
- saat
- sabah
- sadakat
- Sadettin Kaynak
- safiyet
- Sağanak
- sağlık
- sahur
- Samana
- samimiyet
- sanal
- sanat
- sanatçı
- sanatkar
- Saroyan
- Satürn
- schumann
- sebze
- seçkin
- seçme saçma sohbetler
- sel
- Selimpaşa
- Selmi Andak
- sergi
- sevdiğim şeyler
- sevgi
- sevgi soysal
- sevgili
- sevgililer günü
- sevinç
- seyahat
- seyirlik
- Seyyare
- Shakespeare
- Show TV
- sıcak
- sıkma
- sıradanlık
- Sidarta
- Sigara
- simit
- sinema
- sipariş
- sis
- soğuk
- sohbet
- sonbahar
- soru
- sorular
- spiker
- star
- still life
- su yücel
- suikast
- şablonlar
- şafak
- şans
- şarap
- şarkı
- şaşkınlık
- şeker
- Şeker Bayramı
- şerbet
- şermin
- şiddet
- şiir
- şikayet
- tabak
- tabletler
- tagore
- tanışma
- tansiyon
- tantuni
- tarif
- tartışma
- taşınma
- tatil
- tedavi
- teknoloji
- telaş
- telefon
- televizyon
- temizlik
- tenis
- tenis turnuvası
- terlik
- tevfik fikret
- Tırpan
- tiyatro sahne
- tokat
- toplantı
- Tövbeler Tövbesi.
- Transfer
- tren
- TRT
- TSM
- Ttv
- Tuna Huş
- tutsak
- tuvalet
- tüketim
- Tülin Oral
- Türkan Saylan
- türkü
- TV
- Uğur Mumcu
- umut
- unutma
- uyku
- Üç Hür El
- ülke meseleleri
- ümit
- üretmek
- ütü
- vahşet
- vakit
- Vasuveda
- vatan
- William Holden
- William Wordsworth
- Wimbledon
- yağlıboya resim
- yağmur
- yalnızlık
- yaprak
- yarışma
- yaşam
- yaşlılık
- yatak
- yaz
- yeğen
- yeğenlerim
- yeme-içme
- yemek
- yemekteyiz
- yeni yıl
- yeni yıl kartları
- yesterday
- yıl dönümü
- yılbaşı
- yıldız
- yıldönümü
- yoksulluk
- yol
- yolculuk
- yolculuk.
- yorgünluk
- Young at Heart
- yönetici
- yün
- yürüyüş
- zaman
- Zeki Müren