Adıyaman’da ilk sabahımızda yağmur sesine uyandık.

Çok zor Birdutmasalı,
Birşeyler düzelirken mutlaka bir şeyler de doğallığını yitiriyor. Gelişimin kaçınılmaz sonucu. Şehirler de tıpkı insanlar gibi.
Sevgiler...
Merhaba,sizi Çınar hanımın blogunda
tanıdım.Çok sıcak ve bilgilendirici
bir siteniz var.Adıyaman'ın Kâhta
beldesine yıllarca önce bazı alkolik dostlarımızı götürmüştük.
İsmini unuttuğum bir şıh efendi
vardı.Dostlarımız pek faydasını
göremediler.Ben de başından zaten
inanmamıştım.O yörenin dokusunu çok
severim.
Dostlukla...
Ne hoş bir anı. Hep düşünürüm acaba sahiden güzel miydi yhaşadıklarımız yoksa bizzat çocukluğun her hali mi güzeldi. Sağol paylaşımın için, anı okumak hem mutlandırır, hem duygulandırır beni...
Hoş geldiniz Aslan Bey,
Blogumla ilgili güzel sözleriniz için teşekkür ederim.
Kahta' da ben de birkaç gün geçirdim.
Kaymakamının daveti üzerine ailemle gitmiştik.Çok hoş da vakit geçirmiştik. O dönemde ya o "efendi" yoktu ya da ben hatırlamıyorum.
O yöreler gerçekten mükemmeldir.
Sevgiyle kalın...
Sevgili Leylak Dalı,
Çocukluğun her halinin güzel olmadığını içimiz parçalanarak izliyoruz son günlerde maalesef.
Aslında çok uzun düşünülesi bir konu bu. Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki benim çocukluğum gerçekten çok güzeldi. Sanıyorum yaşadığımız bazı sıkıntılar da onun diyeti. Bunu burada keseyim en iyisi.
Sevgiler...
Sevgili Asuman yine cok güzel anlatmissin.Ben Türkiyenin ic bölgelerine hic gitmedim.Istanbul-Canakkale-Izmir hattinda gezdim sadece.Dinlenme amacli gidilen tatil yerlerini saymiyorum.Onlar sahte zaten.
Böyle yazilari okudukca, sanki bir nebze de olsa, yasamis gibi oluyorum.
Yazinin bir yerine cok güldüm:
"en degerli yüklerini tasiyorlardi,kocalari"
Gercekten YÜK müsler:)
Sevgiler
Merhaba Asuman Hanım,
Öylesine güzel yazmışsınız ki okumak büyük bir zevk oldu benim için. Çok ilginç şeyler yaşayıp görmüşsünüz gerçekten.
Doğu'nun dokusu ve gizemi bir başkadır, insanları ona keza.
Ama ne yazık ki ben henüz Göreme'den ötesini göremedim :)
Betonlaşmış kentlerde teknoloji yorgunu oluşumuz mudur bizi oraları görmeye ya da özlemeye iten acaba? Yoksa sizde oluşan o çocukluğunuzun en güzel duygusu mudur çeken?
Hepsi aslında, değil mi?
Sevgilerimle..
Bizim şansımız babamızın memur oluşuydu Sünter'cim. Tabii çocuk için her şey macera. Annem, her sene taşınmanın yükünü hissetmiştir mutlaka.Ergenlik çağındaki ağabeyim de çok zorlandı.Ama genel olarak iyiydi her sene farklı bir yerde olmak.Değişik yerler görmek..Senin kadar uzağa açılamasak da :)))
Zeugma, Hoşgeldiniz,
Bahsettiğim yillarda sanırım İstanbul da dahil her yer çok farklıydı.Üç ila on üç yaşım arasındaki Anadolu serüvenini çıkarırsak, doğma büyüme İstanbulluyum. Bir uçtan diğer uca her semtinde de oturdum diyebiliriz.
Betonlaşmayı ve doku olarak yozlaşmayı da adım adım izledim. Maalesef bu Türkiye'nin her yerinde aynı.Kalanları koruyabilsek keşke..
Ne güzel bir anı, ne güzel bir resim.
Geçmişe gittim, hüzünlendim, o günleri yaşadığım için de sevindim.
Sıcak paylaşımın için çok teşkkürler...
Yaşamın Kıyısında,
Uğrayıp güzel duygularını belirttiğin için çok teşekkür ederim.
Her geçen sene, geçmişi biraz daha değerli kılıyor.Galiba ben de en çok eskilerden bahsetmeyi sevenlerdenim.
Sevgiyle kal...