Noktürn  

Posted by Asuman Yelen in , ,


Bu şiiri ortaokul çağlarında bir takvim yaprağında görmüş, (o zamanlar takvim yapraklarında şiirler olurdu) , adı "Akasyalar Açarken" olan şiir defterime kaydetmiş, kendine has musikisinin etkisiyle ezberlemiştim hatta. Haziran ayında, üstüste yaşadığım birkaç kötü olay sonucunda insanlarla ilgili geçici bir güven kaybı yaşamış ve güzelim aşk şiirini kötü emellerim için değiştirerek yazmıştım. (Ne ayıp!) Ama itiraf etmeliyim ki, o günlerdeki hissiyatımı da bundan iyi anlatabileceğimi zannetmiyorum. ( 20 Haziran 2009-Cenaze)

NOKTÜRN

Tak tak tak tak... hızlı hızlı çakıyor
Tak tak.. Doğramacı tabut yapıyor.

Doğramacı, doğramacı

Ya çam ya ceviz ağacı

Ağır, büyük bir tabut çak

İçinde GÜVEN yatacak


Ak ipek döşe içini

Hatırlatsın yiğitliği

Kurdele koy mavi mavi

Hatırlatsın dürüstlüğü.


Orada dere kenarında

Kara ağaçlar altında

Cıvıldarken guguk kuşu

Bir riyakar vurdu onu


Doğramacı, doğramacı

Ya çam, ya ceviz ağacı

Ağır büyük bir tabut çak

İçinda GÜVEN yatacak


Uzun zamandır Yunan şair Jean Moreas' a yaptığım bu saygısızlık içimi kemirip durduğundan yeniden orijinalini yazmayı bir borç bildim. Tabii şiir defterime on altı yaşımda geçirdiğim metine güvenmediğim için alıntı yaparak..


Tak, tak, tak, tak – hızlı hızlı çakıyor
Tak, tak – doğramacı tabut yapıyor.
“Doğramacı, doğramacı,
Ya çam ya ceviz ağacı,
Ağır, büyük bir tabut çak,
İçinde aşkım yatacak.
Tak, tak, tak, tak – hızlı hızlı çakıyor

Tak, tak – doğramacı tabut yapıyor.
“Ak ipek döşe içini,
Hatırlatsın dişlerini;
Kurdele koy mavi mavi
Hatırlatsın gözlerini.”

Tak, tak, tak, tak – hızlı hızlı çakıyor
Tak, tak – doğramacı tabut yapıyor.
“Orda dere kenarında
Karaağaçlar altında
Cıvıldarken guguk kuşu,
Bir başkası öptü onu.”




( Türkçesi : İhsan Akay )

Böylesi daha güzel öyle değil mi...



Hep şiirle olalım...

This entry was posted on 28.08.2009 at Cuma, Ağustos 28, 2009 and is filed under , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

8 yorum

Asuman Hanım,
Şiirin değiştirdiğiniz hali bence güven duymadığımız insanlar için halen çok güzel ve uygun.
O yüzden bu ne ayıp ne de saygısızlık bence.
Ama sizin hassas kalbiniz bu kadar masumane bir şeyden rahatsız olmuş ve sanki bir suçluluk duygusu yaşayıp arınmak istemişsiniz.
Oysa bence halen sizin değiştirdiğiniz ilk hali güzel. Akasyalar Açarken'in müziğine de çok yakışıyor doğrusu:)
Güzel bir paylaşımdı.
Sevgilerimle..

28 Ağustos 2009 07:30

Sağol Zeugma'cım, içimi rahatlattın doğrısu. Laf aramızda bence de o haliyle daha anlanlı. Ben on altımda iken şiir var idiyse ölmüş olması kuvvetle muhtemel olan şair de kusura bakmayıversin.
Bu arada zaman zaman kullandığın Asu'cum hitabını sürekliye çevirsek??

Sevgiler canım...

28 Ağustos 2009 10:37

Bence de çevirsek :)))

Bu hitabı ben çok sevdim ama alışma dönemi olduğu için samimiyet -resmiyet arası bocalamışım demek ki ;)

Öpüyorum Asucuğum..
Sevgilerimle..

28 Ağustos 2009 12:25

:))))))))

Teşekkürler...

28 Ağustos 2009 13:24

Valla ben de senin şiiri daha çok sevdim, asıl şair kusura bakmasın. Bu saatten sonra aşkla meşkle uğraşacak hal mı kaldı, dostluk, güven, insanlık daha önemli:))

29 Ağustos 2009 01:45

Kimse duymasın ama ben de aynı fikirdeyim Leylak çığım.Benimki daha anlamlı.
İnsanoğluna bunları ara ara anlatmak lazım. Yoksa, ikiyüzlülük, ayak oyunları, arkadan iş çevirmeler aldı başını gidiyor. Güven ölmese bile çok yara aldı benim yaşamımda. Hala da almakta. O olmadan da nasıl yaşanır.
Yalnız Aşkolsun arkadaşim yaşımızda ne varmış ki attın çöpe aşkı meşki :)))

29 Ağustos 2009 02:08

Yani ben bu saatten sonra demekle sahur vaktini kastetmiştim:)) Yoksa daha çiçeğimiz burnumuzda di mi:)))

29 Ağustos 2009 02:11

Hadi gene, yanmadan çevirdin kazı. Seni bilmem ama benim burnumdaki çiçek misler kimin kokmakta ;))

Hadi sana iyi geceleeer...

29 Ağustos 2009 02:18

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin