Yine Nadal...  

Posted by Asuman Yelen in ,


Bir Roland Garros Fransa Açık Tenis Turnuvasını daha bitirdik.

Roland Garros, Grand Slam Turnuvalarında nedense en sevdiğim (kırmızı toprak kort çekici

geliyor galiba) ve son iki yıldır eskisi gibi takip etmeğe başladım.

Bu kez ilk gününde enişte bey haber verdi. O da çok sever ve benden daha sadıktır izleme

konusunda. Ara ara seyrettim ama iki finali baştan sona izledim.

Bayanlarda çinli tenisçi Li na (Sharapova' yı eleyip finale kalmıştı) asık suratlı uzun isimli

İtalyan rakibesini yenerek adını ilk defa Roland Garros tarihine, ülkesini de finale taşıdı.

Yine bir İtalyan finalde olduğundan herhalde, seyirci kalitesi yine bozuktu. Akdeniz kanının tüm

çılgınlığı tribünlere gürültü şeklinde yansımıştı.

Ben çok iyi başlayan ama biraz geri düşünce gereksiz yere demoralize olan Federer' in

yenmesini isterdim. Nadal yeni nesil sert tenisçilerden olduğu için sanırım. Ama maça çok güzel

asıldı.

Bu maç esnasında bir tencere enginar ve bir çaydanlık yandı.

Eğer maç esnasında Fransa' da sağanak yağmur yağmasaydı Paçoz çıkarılmayacaktı.

Paçozu bu kadar sürükleyerek ve koşturarak ve bu kadar kısa zaman dönmecesine hiç

gezdirmemiştim.

Acıktığımda bir şeyleri lavaşın içinde dürüm şeklinde TV. dan gözümü ayırmadan yedim.

Farkettiğimde iş işten geçmişti.

Elimde, dürümü sardığım peçetenin sadece ufak bir parçacığı kalmıştı.

Gerisini yemişim.

Bir Pazar günüm de böyle geçmiş oldu...

Herkese iyi haftalar...

This entry was posted on 5.06.2011 at Pazar, Haziran 05, 2011 and is filed under , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

6 yorum

Güzel ve zevkli bir pazar tatili olmuş Asuman'cım. İnsan sevdiği bir şeyle vakit geçirdiğinde yaşamış olur.
Bu arada Paçoz yorulmuş biraz:)
Güzel bir hafta dilerim canım.

5 Haziran 2011 22:44

Ben de bu saatten sonra aynen öyle yapmaya çalışıyorum Nur' cum. Paçoz dinleniir, yemeğin yenisi yapılır. Yeter ki sevgi ve huzur olsun yaşamımızda.
Öpüyorum seni.

6 Haziran 2011 00:01

Hiiç ilgi alanıma girmeyen bir spor işte...
Ben vurmaklı tekmeli sporları,outdoor doğa sporlarını ya da artık yaş itibariyle evdeki eliptik bisikletimi tercih ediyorum :D

6 Haziran 2011 02:25

Ben de asla düşünmezdim ama 30 ların başında rastlantı sonucu başladım. Çok iyi meşhur bir hocadan ders aldım.Kurumumuzun tesislerinde de kortları bedava kullanabildiğimiz için 2000 yılına kadar oynadım. Bana göre izlemesi de oynamak kadar zevkli.

6 Haziran 2011 02:53

Tenis nedense şimdiye kadar benimde ilgimi hiç çekmedi. Belki ilerleyen zamanlarda kim bilir. Gayet heyecanlı bir haftasonu olmuş Asuman abla :) Güzel bir hafta geçirmen dileğiyle...

6 Haziran 2011 15:56

İlknur' cum, tenis, her yaştan insanın rahatça bnaşlayabileceği ve sürdürebileceği bir spor. Franhsada her mahallede bizdeki halı sahalar gibi kortlar mevcutmuş. Burada bir klübe üye olmak, öncesinde ders almak gerekiyor.Kıyafeti, raketi topu epey masraflı. Biraz daha okullara filan girebilse keşke.

6 Haziran 2011 16:27

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin