1985 yılıydı.
l984 Kasım' ın da Can' ın doğumu, sonra 1985 Ocak başlarında Rayuş' un evlilik telaşesi, hemen
ardından evliliği, bu arada Anadolu Yakası' na taşınmam nedeniyle Bakırköy' den Sultanhamam
Şubesi' ne tayinim, alışma sürecim, Can' ın ağır hastalığı, nekahat döneminde bir müddet bende
kalmaları filan derken yalnız kalabildiğim günlerin başlarıydı.
Kuyubaşı' nda çok şirin bir eve taşınmıştım. Huzurlu ve keyifli günlerdi.
İşten eve dönmüş, kanepeme kurulmuş televizyon izliyordum. O dönem ne izlerdim pek
hatırlamıyorum. Sanırım TRT 2 de Türk Sanat Müziği olurdu. Önce koro söyler, sonra tek tek
solistler eski, ağır klasik parçalar okurdu. Hep kasete çekerdim. Hala da dururlar bir dolapta.
M.Ali Birand' ın 32. Gün' lerini çekerdim bir de. Bam telime dokunan bazılarını "Asu Özel"
kasetime çektiğim , o dönem, bu günle kıyaslarsak, gerek melodi, gerek söz açısından çok daha
kaliteli iyi parçalar vardı. Mazhar-Fuat- Özkan, Ayşegül Aldinç, Nilüfer, Banu, Leman Sam,
Sezen, ilk anda hatırladıklarım. Bazan da umulmadık bir zamanda sürpriz bir konser çıkıverirdi
karşımıza ve bunun için hazırda bir boş kasetim kayıt için beklerdi.
O gece de ekranda ansızın bembeyaz elbisesi ve çok anlamlı yüzüyle en sevdiğim (ilk on, ilk üç
değil) kadın sesinin sahibi Barbra Streisand görünüverince ilk işim kayıt butonuna basmak oldu.
Sonrası baştan sona bir duygu seliydi. Hiç unutmadığım.
Bir açık hava konseriydi. Siyasi amaçlıydı. Sanırım atom bombası karşıtı belki o dönem bir ülkeyi
ya da bir savaşı protesto amaçlı bir konuşma yaptı. Üzerinde resimdeki beyaz giysi vardı ve
makyajı yok gibiydi. Söylediklerini anlamam imkansızdı. Sonra o evrensel dili konuşturdu.
Tüm yüreğimle ve ruhumla anladığım ve sevdiğim dili, müziği.
İzleyiciler karanlık bir ortamda masalara oturmuş birçoğu tanıdığımız eski, yeni, genç, yaşlı
sanatçılardan oluşan dostlarıydı. Kimi sinemadan, kimi sahneden.
Küçük açıklamalar yaparak başladığı her şarkıyı , ki bildik, ağır parçalardı, tüm o insanlar
dikkatle, yer yer kahkahalarla, bazan gözyaşlarıyla ama sevgiyle ve ilgiyle izliyorlardı.
Öyle hoş bir duygusal paylaşımdı ki, ben de sessizce katılıvermiştim aralarına.
Bir ara başını gökyüzüne çevirip Judy Garland' dan bahsetti ve " bizi dinlediğinden eminim"
dedikten sonra "Somewhere Over the Rainbow" u söylemeğe başladı. Tek kelimeyle müthişti.
Hepimiz ağlıyorduk izlerken. Onları bilmiyorum ama benim için çok önemlidir o parça.
Bir ara "What kind of fool" u söylemeğe başladı. Şarkının tam ortasında karanlıklardan bir
yerlerdan Barry Gibbs şarkıya eşlik ederek yanına geliverdi. İki eski sevgilinin düetleri
gerçekten izlenmeye değerdi.
Sonunda ışıklar karardı. Beyazlar içindeki Barbra bir mum yaktı ve ilk defa o gece o konserde
işittiğim ve zaten duygu yoğunluğu içinde iken beni hem altüst eden ve aynı zamanda tuhaf bir
biçimde de huzurla buluşturan şarkısını söyledi. Söylerken ağlıyordu. Kamera seyirciler arasında
gezindi.
Kadın erkek hemen herkes ağlıyordu. Sonra masaların arasına karıştı, herkesle tek tek sımsıkı
kucaklaştı, teşekkür etti.
Bir daha izleyemediğim o konseri (yayın ve kayıt çok kötüydü ve sonra da yanlışlıkla silindi)
ve zaman zaman izlediğim o şarkıyı sevmekten hiç vazgeçmedim.
Herkesin babalar günü kutlu olsun...
Papa, can you hear me?
God - our heavenly Father.
Oh, God - and my father
Who is also in heaven.
May the light
Of this flickering candle
Illuminate the night the way
Your spirit illuminates my soul.
Papa, can you hear me?
Papa, can you see me?
Papa, can you find me in the night?
Papa, are you near me?
Papa, can you hear me?
Papa, can you help me not be frightened?
Looking at the skies
I seem to see a million eyes
Which ones are yours?
Where are you now that yesterday
Has waved goodbye
And closed its doors?
The night is so much darker.
The wind is so much colder
The world I see is so much bigger now that I'm alone.
Papa, please forgive me.
Try to understand me.
Papa, don't you know I had no choice?
Can you hear me praying,
Anything I'm saying,
Even though the night is filled with voices?
I remember ev'rything you taught me
Ev'ry book I've ever read.
Can all the words in all the books
Help me to face what lies ahead?
The trees are so much taller
And I feel so much smaller.
The moon is twice as lonely
And the stars are half as bright.
Papa, how I love you.
Papa, how I needKissing me goodnight. you.
Papa, how I miss you