Mutlu Doğum Haftası (2)  

Posted by Asuman Yelen in , ,






Akrostiş


Bu haftayı çekmece ve defter karıştırarak geçiriyorum. Malum çağ atlıyorum. Çok önemli

bu günlerde yaptığım her şey. Geçmişimi kurcalarken geriye dönüp okumak üzere tarihe not

düşüyorum.

Her neyse, okul yıllarından bu güne kadar sakladığım müzik defterimin kapağına bir

münasebetsiz arkadaşımın karaladığı üç beş satır beni hüzünlü bir havaya girmekten

alıkoydu. Aynen aktarıyorum. Herhalde akrostişin ne olduğunu yeni öğrenmiştik.

Aptal


Salak


Ukala


Manyak


Avanak


Nalet


Bu arada ekran kirliliği için herkesten özür dilerim.

Hemen defterleri kurcalama faslına giriştim. Herkesin defterinde olduğu gibi bende de illa ki

vardır ama ezbere hatırlayamayacağım kadar eski günlerdendir düşüncesiyle ararken bir

kağıt parçası düştü önüme. 70 lerin başı. İlk çalıştığım banka grubuyla gidilip hoşça vakit

geçirdiğimiz piknikten bir anı. Çekiliş yapılmış. Herkes kendisine çıkana bu tarz bir şiir yazmış

muhtemelen. Bana bu kez daha akıllı ve nazik biri düşmüş (yukardakine nazaran).

Sanırım akrostişle birbirimizi tanımlama oyunu gibi bir şey. Yine aynen aktarıyorum.


Asuman



Anlayışlı


Sakin


Uzlaşmacı


Merhametli


Arkadaş canlısı


Nezaket timsali.



Vallahi ben yazanın yalancısıyım. Aslında eminim bu betimleme akrostişlerinde hepimiz

benzer kelimeleri kullanmışızdır o gün.

Sonra kendi yazdıklarımı aramaya koyuldum meşhuuur şiir defterimin sayfaları arasında.

İşte ilki. Tarih düşülmemiş ama l5-16 yaş şiirleri arasında. Canım yaa. Ne dert- tasa bu yaşta...

Aynen aktarıyorum yine:



Asla ama asla


Sevemedim bu hayatı


Uğraşmıyorum artık


Mutluluğu

Aramaya bu kokuşmuşlukta


Nafile olur çabam.




Bir tane de daha ileri yaşlarda denemişim bu tarz bir şey niyeyse. İsmimi çok severim.

Belki de bu yüzdendir. Hadi onu da yazalım bari:


Azalıyor zamanın, geçiyor vaktin dikkat et.


Sevgiyi, mutluluğu aramaya sen de başla hemen.


Uzun yıllar geçirdin yaşamadan -nefes aldın elbet-


Maziyi unutup, geleceğe çevirirsen başını ve...


Artık silersen gözünün o akmayan yaşını


Ne mi olur, bilmem. Falcı mıyım ben?




Sonunda işin içinden çıkamamışım herhalde :))







İşte böyleymiş benim akrostiş maceram. Çok heveslendim. Bu gün de bir tane yazıp kariyeri

tamamlamış olalım.


Akıllı ol

Sakin ol

Uslu dur

Maziyle oyalan

Aslında yaşam dediğin

Nerden baksan koca bir yalan.




Görüşmek dileğiyle.....
































This entry was posted on 26.06.2011 at Pazar, Haziran 26, 2011 and is filed under , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

17 yorum

Madem öyle işte böyle:

"Ağlamayı at bir yana
Sen hep gül kana kana
Uzun ömürler Tanrıdan sana
Mutluluk yoldaş olsun cana
Aman yaş dediğin nedir ki
Neşelen, gülümse haydi bana"

Bu da benden olsun, nice gülümsemeli yıllara...

İmza: Rakım Çalapala:)))

26 Haziran 2011 11:15

Ay bayıldım Leylak' cım ellerine sağlık.
Rakım çalapala' yı da sevgiyle analım bu arada :))

26 Haziran 2011 11:27

Şairsiniz sanırım duygularınızı cok şairane hos bir sekilde dile getirmişsiniz etkileyici olmus..umarım bu guzel seylerin devamı gelir bizde faydalanırız.
iyi çalısmalar.
(Blogum: Sohbet24 >>> Sohbet )

26 Haziran 2011 16:24

Blogspot, çok teşekküre ederim. Şair değilim, herkes kadar deniyorum şiiri.
Sevgiler...

26 Haziran 2011 17:06

Ne kadar güzel, işte böyle bir şey eskici olmak, yani öyle derler atamadığın sakladığın anı dolu ne varsa.
Bu arada Leylak'cımda döktürmüş hani:))

26 Haziran 2011 23:59

Gerçekten iflah olmaz bir eskiciyim.
Bak çoktan unuttuğum neleri buldum çıkardım. Her biri ayrı bir döneme ait.
Sana güzel bir hafta diliyorum Nur' cum...

27 Haziran 2011 00:42

Bir hediye daha, 2cisi. Bilmezsin büyük ihtimal, ben çok fena bir plak bağımlısıyım. Bildiğin hani long play tabir edilen siyah discler :D
Çok sağlam bir arşivim var yaklaşık 300 plaklık ve çok da özel bir arşiv. Arada zaman buldukça kayıtları dijitale aktartıyorum. o koleksiyondan bir kaç seçme Türk sanat müziği aşağıdaki linkte. Pc ne ve sana hediyelerden biri.

İçerik şöyle:
Yunanlıdan Yunanca Makber.
Müzeyyen Senardan Fikrimin ince gülü,
Münir Nurettinden taş plak kaydıyla Beni Kör kuyularda bıraktın
Seyyan Hanımdan Hasret.

Keyifli dinlemeler.

http://www.mediafire.com/file/5f9gjhe8ak7fa2e/Asuman.rar

27 Haziran 2011 02:41

Sis' cim, sabah sabah ne hoş bir sürpriz oldu bu. Ellerine sağlık. Hepsi de severek zaman zaman izlediğim şarkılar. Şimdi sayende bir arşivde bir araya geldiler.
Keyifle ve merakla arkasını bekliyorum :)) Sayemde bu meşum yaşa yumuşak geçiş yapabileceğim:)))
Öpüyorum seni...

27 Haziran 2011 11:00

Hiç olur mu İlknur' cum. Bu tam da benim iğneciden deli gibi korktuğum halde saatler öncesinden hiç korkmuyorum moduna girdiğim o 7 yaş halimin morukluk çağı tezahürü :))
Daha var doğum günüme.

27 Haziran 2011 11:39

Asuman Ablacığım ben de kolay kolay atamam defterlerimi; duruşma defteri bile olsa :)))Ara ara geriye dönmek çekmece karıştırmak ne güzel oluyor değil mi? Farklı yaşlarda hayata verdiğimiz anlamı görünce bir gülümseme yayılır yüzümüze...
Ne iyi yapmışsın ve bizle paylaşmışsın.

Kocaman sevgilerle!

27 Haziran 2011 11:49

Zühre' cim, artık bunlarla oyalanma zamanı bemim için. Tam 20 yıldır emekliyim.
Darısı başına sağlıkla inşallah...
Sevgiler...

27 Haziran 2011 12:46

Bu da benden olsun, çocukluk yıllarında hatıra defterlerine yazardık ve ben okudukça hala duygulanırım,

Seviyorum ama kimi,
En tatlı birisini,
Nasıl anlatayım sana,
İlk harflerime baksana,

27 Haziran 2011 13:32

Yaa evet Defne, onsuz olur mu. Hepimiz yazdık bir yerlere bu dörtlüğü gerçekten.
İyi haftalar canım...

27 Haziran 2011 14:15

Bence ikinci akrostişi yazan arkadaşınız sizi çok iyi tanımış.
Çok güzel hepsi de Asuman Hanım, sevgiler...

27 Haziran 2011 17:09

Asuman Abla,ben de özellikle doğum günlerinde kullanırım bu tür şiirleri. İnsana has özel bir yönü var. Ama şu bilmem falcı mıyım ben olayına koptum vallahi :)

27 Haziran 2011 17:41

Teşekkürler Sevgili Özlem. O tanımlamalara umarım uyuyorumdur. Herkes gibi ben de elimden geleni yapıyorum.
Sevgiler...

27 Haziran 2011 17:56

Evet yaa Buğday' cım,sanırım karamsar ve sinirli bir günümdeymişim ve sonunda iyice dellenmişim.
Çok ilginç, çocukluğum kadar net hatırlamıyorum sonrasını.

27 Haziran 2011 17:59

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin