53 yıl sonra...  

Posted by Asuman Yelen







Çok eskiden aile fertleri eğer evde iseler bir arada otururlardı.

Çok eskiden Pazar günleri radyoda Klâsik Batı Müziği programı olurdu.

Ve çalanların arasında çoğunlukla Bhrams' ın 5 numaralı Macar Dansı olurdu.

Ve bu müziği dinlemek biz çocuklar için müthiş bir keyfti.

Her seferinde çizgili pijamasıyla (hep çizgili pijama giydi o dönemin çoğu babaları

gibi)  uzandığı yerde gazetesini ya da kitabını okurken müziğin temposuna uygun

olarak önce yavaştan sonra giderek hızlanan bir tempoyla ayağını sallamasını

biz çocuklar izleyip kıkırdaşırdık. Zaman içinde o, bunu farkettikten sonra bunu daha da

abartılı yaparak kıkırdaşmalarımızı kahkahalara çevirmişti ve bu eğlenceyi de sık sık

tekrarlar olmuştuk.

Babam...

Bu ve bu gibi bir çok şeyle o günlerde evlatlarını varlığınla mutlu ettiğin için,

yokluğunda bile bu gün beni, bu anı ve tüm diğer benzerleriyle gülümsetebildiğin için

bir kez daha minnetimi belirtmek istedim.


Seni sevmekten hiç vazgeçmedim Güzel Babam..

This entry was posted on 28.04.2017 at Cuma, Nisan 28, 2017 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

24 yorum

Yazınızı okurken babamı ne kadar özlediğimi fark ettim.Bir sürü anı gözümün önünden geçti bir an.Kaleminize sağlık.

28 Nisan 2017 17:07

Ah, hatırlıyorum o güzel günleri Asu'cuğum, hatta Dilek Kutusu diye bir program olurdu her cumartesi, Macar dansı da çok istenirdi, çok severim ben de. Klasik müzik konusunda o program sayesinde çok bilgim olmuştu.

Babanın mekanı cennet olsun, Allah sizlere sabırlar versin. Başınız sağolsun..
Sevgiler:)

28 Nisan 2017 19:58

Anısı hep kalbinde dursun, yaşayamadığı yıllar sizin ömrünüze eklensin, yattığı yerde huzurla uyusun. Sayende ben de tanımış gibiyim...

28 Nisan 2017 20:02

Ebemkuşağı,

Kızlar için babalar çok değerlidir gerçekten :)

Teşekkürler, sevgiler..

29 Nisan 2017 00:37

Birilerinin de benimle birlikte o günleri hatırlayıp benimle benzer şeyler yaşamış olması çok hoşuma gidiyor Müjde' cim.:)

Çok teşekkür ederim uğrayıp bana bu keyfi yaşattığın için.

Sevgiyle kal..

29 Nisan 2017 00:47

Gerçekten tanımanı isterdim Leylak' cım.

Öte dünyadaki tüm sevdiklerimiz nurlar içinde yatsın.



29 Nisan 2017 00:56

Ah anılar... İyi ki varlar. Fonda bir müzik kulaklarımızda ve burnumuzda o günlerden gelen bir koku eşliğinde eski günlere uzanmak ne güzel.

29 Nisan 2017 21:01

Çook güzel Mihriban, gerçekten..

Teşekkürler..

30 Nisan 2017 00:01

Geçmişe duyduğumuz özlem hiç bitmiyor. Ben de ucundan kıyısından da olsa ilkokul çağlarımda o radyolu ve yeni siyah beyaz tv.'li yılları yaşadım. 'Radyo tiyatrosu', 'arkası yarın', 'çocuk piyesleri' olurdu..bunları anımsıyorum. Ve o programları, bugünle kıyasladığımızda çok kaliteli programlardı gerçekten.

Değerli babanızın ruhu şad olsun Asuman ablacım. Yazılarınızı özlemişim, fondaki müzikle birlikte keyifle okudum. İyi haftasonları dilerim. Sevgilerimle...

30 Nisan 2017 20:15

Bizler, (ben ve benim neslim) radyonun tek haberlendirme, eğlendirme, eğitme aracı olduğu dönemlerde yetiştik. Sanırım o dönemde her evde sabah düğmesine basılır akşama kadar da açık kalırdı.
Belki de o yüzden dinlediklerimiz, bir de sevdiklerimiz de yanımızda olduğu için, beynimize nakşoldu ve elli küsur yıldan beri aynı yerde aynı netlikle varlığını sürdürmekte, arada bir de bir vesileyle bizleri
buruk da olsa gülümsetmekte. :)

Teşekkürler Esin' cim, sevgiler..

1 Mayıs 2017 01:26

Bizim neslin babaları neden birbirine bu kadar benzer... Benim babam da çubuklu pijama giyerdi. Siyah beyaz tv ilk çıktığında, maç seyrederken gayri ihtiyari futbolcularla topa tekme sallar, biz güldükçe abartırdı. Cumartesi akşamları, kaçırırsak pazar sabahları Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının konserlerine götürürdü. (Köy Enstitüsü Öğretmenlerinden edindiği birçok alışkanlık vardı.)
Sevgilerimle

12 Mayıs 2017 18:26

Sanırım pijamalarındaki çizgilerin onların evlatlarına düşkün, sevgi dolu, değerli insanlar, mükemmel babalar olmaları konusunda efsunlu bir gücü varmış:) Şaka bir yana bizler güzel zamanlarda huzurlu evlerde yetişen şanslı çocuklardandık.

Babalarımız nur içinde yatsın.

Sevgiyle kalın..

13 Mayıs 2017 14:14

Asumancım iyi ki güzel anılarımız var.Yoksa, bu acılara katlanamazdık.
Nurlarda olsun babacığın.

13 Mayıs 2017 23:50

Aynen Lale. Bu kadar sene sonra hiç sararmayan, netliğini hiç kaybetmeyen fotoğraf yoktur kesinlikle ama anılar çok net.
Sağol canım. Tüm gidenlerimize rahmet..

14 Mayıs 2017 01:54

Merhaba,
eskilerde daha da mutluydu bence insanlar. Aile içinde ve komşular arasında bir bağ vardı hem de sımsıcak, insanı rahatlatan cinstendi ve güven veriyordu çevreye. Kaybettiğimiz şeylerden birisi gibi geliyor o sıcaklık ve iyi niyetler. :)

16 Haziran 2017 03:09

Halil Bey,bloguma hoş geldiniz .
Ben de öyle düşünüyorum. Belki de bizler yaşlandıkça tahammülsüz olduk ya da içinde kaybettiklerimiz olduğu için aklımız o günlerde kaldı.
Kesin olan, iyi niyet ve hoşgörünün giderek azaldığı..
Teşekkürler yorumunuz için. :)

17 Haziran 2017 02:56

bir babanın böyle güzel eğlenceli anılar bırakması arkasından çok kıymetli
mekanı cennet olsun
nur içinde yatsın

22 Haziran 2017 16:52

Olmaz mı Maviannem olmaz mı..

Çok teşekkür ederim uğradığın ve güzel dualarını bıraktığın için.

Tüm ölmüşlerimiz nurlar içimnde yatsınlar..

23 Haziran 2017 01:14

ayağını sallayan babaların mekanı cennet olsun. bende de huy oldu bu, zaman zaman salların ayağımı, eşim uyarır beni:)) eski günleri ne güzel anlatmışsın asuman'cım film şeridi gibi geçti gözümün önünden. artık bloğuma ve bloglara fazla giremesemde hep aklımdasın. uzun zaman sonra merhaba diyorum sana. sevgiyle ve sağlıkla kal...

19 Ağustos 2017 14:53

Yeniden buluşmamıza ben de çok sevindim Asortik' cim. Farklı ya da benzer nedenler zaman zaman blogumuzdan uzaklaştırsa da dostluklar hep baki. Yazmayı özlemişim.
Öpüyorum seni.

Sevgiler Canım..

21 Ağustos 2017 02:45

(Bu yazı yorum değil izin isteğidir.)
Merhaba ,
Özel durumum nedeniyle uzun bir müddet blogları, bu arada sizin blogunuzu takip edemedim. Daha doğrusu hiçbir şeyi takip edemedim. İnşallah bundan sonra takip edebilirim.
Medya takibi canımı sıkıyor. En iyisi blogları okuyayım diyorum. Gerçi bloglar da eski havasında değil; ama blogunuz gibi okunmaya değer bloglar da var.
Bu blogları “Güzel, yararlı ve örnek Bloglar” adı altında Sabahattin Gencal Okuma Odası’nda https://sagensa.blogspot.com/ tanıtmak istiyorum. Gerçi bu tür blogların, bu arada sizin blogun tanıtılmaya ihtiyacı yok. Ancak okurların ihtiyacı var. Onun için izniniz olursa blogunuzu konu edineceğim.
İzin vereceğinizi umarken hayırlı günler dilerim.
Sabahattin Gencal ( Emekli Öğretmen)
Sabahattin1943@hotmail.com

15 Kasım 2017 17:09

Sabahattin bey, izin ne demek..
Önce yazılarıma verdiğiniz değer için teşekkür ederim.
Bu girişimiz beni hem nutlu eder hem de onurlandırır. Daha çok kişiye ulaşmak, anılarımı ve fikirlerimi paylaşmak, tam tamına bu blogu açma nedenim. Özellikle çok özen ve hazla hazırladığım Tagore paylaşımlarım.

Size sağlık ve huzur diler, saygılarımı sunarım.

17 Kasım 2017 00:21


Merhaba,
izniniz üzerine blog tanıtma çalışmam yayınlandı: https://sagensa.blogspot.com/2017/11/asuman-yelen.html
Hayırlı günler dileğiyle saygılar.

18 Kasım 2017 21:29

Sabahgattin Bey,
Uğradım, gördüm ve çok mutlu oldum. Bir kez daha teşekkür ederim.

Sevgiyle kalın.

24 Kasım 2017 01:45

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin