Avokado  

Posted by Asuman Yelen in , ,




Biraz önce sonuncuyu yedim.

Bayramdan bu yana tam on tane avokadoyu zorunlu olarak ama keyifle tüketmiş

bulunmaktayım.

Niçin bu kadar kısa süreye bu kadar çok avokadoyu sıkıştırdığımı merak eden yetmiş

milyonun merakını gidereyim.

Bize uzun gelen bir hasret süresinden (15 gün kadar) sonra, bayram ziyaretine gelen

canımız Can' ı biraz sararmış ve süzülmüş bulduk. Koşuşturmacalı yorucu işi, haber

vermeden atlattığı ağır grip ve güzel bir şekilde beslenememesi hayli kilo kaybetmesine

neden olmuştu sanırım. Pirpirikli halalar kolları sıvadık. Hazırlayıp kutulara, kavanozlara

doldurduğumuz yemekler, börek - poğaçalar ve sebze çorbası usaresini büyük bir

çantaya doldurduk. Annesinin hazırladığı diğer çantayla birlikte eline tutuşturup

yolladık. Ama son anda telaşla bir koşu gidip marketten aldığım avokadoları koymayı

unutmuşum.


Avokado, onbeş yıl kadar önce yaşamımıza doktor tavsiyesiyle giren ve sonrasında

hiç çıkmayan vaz geçilmezimiz. Bilen bilir, bilmeyen ve şimdiye kadar denememiş olan

herkese şiddetle önerilir. Faydaları bi tıkla ulaşıldığında görülecektir ve sayılmakla

bitmez.

Başlarda çok da kolay bulamadığımız, şimdilerde her yerde görebileceğimiz bu meyvayı

önceleri tüketme biçimimiz son derece sadeydi. Yumuşadıktan sonra ortadan ikiye ayırır,

çıkan çekirdeğin boşluğuna sızma zeytinyağı koyup limon sıkarak kaşıklardık.

Zaman içinde bazan hayal gücümüzü kullanarak, bazan eşten dosttan duyduklarımızı

bazan okuduklarımızı uygulayarak hep keyifle ve severek tükettik.

Kimi zaman, günlerde ikram olarak, kimi zaman akşam sofralarında meze olarak,

görünümüyle, lezzetiyle yine bi tıkla ulaşılabilecek bir sürü tarif mevcut sanal alemde

avokadoyla ilgili.

Bana gelince, yumuşadıktan sonra çekirdiğini çıkarıyorum ve sokuyorum kafamı

buzdolabına. Gözüme ne ilişirse, kimi zaman koyun peyniri rendeliyorum, ya da

konserve mısır dolduruyorum, bazan ton balığı, bazan ıspanak ezmesi, bazan kalmış

salata, püre, havuç rendesi, bazan da yukarıda nohut örneğinde görüldüğü gibi

kalmış yemek koyuyorum. Pek de güzel oluyor. Mmmmmh.

"Mide değil çöp tenekesi" dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Ne diyebilirim. Haklısınız. Midem çöp tenekesine dönecek bu gidişle.

Ben de bir çöp bidonu olma yolunda hızla ilerliyorum zaten...


This entry was posted on 15.11.2011 at Salı, Kasım 15, 2011 and is filed under , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

8 yorum

Hiç denemedim mısır ve ton balığını bende çok severim bu şekilde deneyelim avakodayu bakalım :) Merak ettim...

15 Kasım 2011 16:46

Aaaa aynı anda birbirimize yorum yapmışız.
Ton balığının yağını iğice süzüp limonlamak şartıyla. Mısırla çok yakışıyor. Balküpüne bir şekilde sevdir. Bir numaralı besin İlknur' cum...

15 Kasım 2011 16:52

Karşıma geç çıkıp karasevdaya tutulduğum ama bir türlü gönlümce vuslata eremediğim bir aşk var aramızda avokado ile. Bayılıyorum her haline lakin o kadar yağlı ki, verdiklerimi geri almaktan korkuyorum, o nedenle istediğim gibi yiyemiyorum:(

15 Kasım 2011 16:58

Kilo açısından haklı olabilirsin.
100 gr. ında 180 kalori varmış. Şimdi baktım. Ama kolestrol tansiyon ayarlayıcısı, kabızlık giderici özellikleri de dikkate alınıp dikkatli ve düzenli tüketilmeli.
Ben bu hafta mahvoldum desene :(

15 Kasım 2011 17:15

Avakadoyu sizin anlattığınız şekilde denememiştim hiç limon, zeytin yağı ve tuz eşlik ediyordu hep ya da yeşil bir salatanın içine doğrardım.

15 Kasım 2011 17:43

avokadoyu biz de çok severiz.afiyet olsun size:)

sevgiyle.
t

15 Kasım 2011 17:51

Ben doğramam püre yapar ya da kaşıklayarak yerim. Hem tadı hem de özen gösterilirse sunumu güzel bir besin.Ispanak püresiyle, havuç rendesiyle peynirle çok iyi gidiyor. Tavsiye ederim Sevgili Fadiş.

15 Kasım 2011 18:31

Tolga' cım, benim yeğenlerim de birlikte, gençler, özellikle yalnız yaşayanlar avokadoyu seviyorlar. Çok da iyi ediyorlar. Ne idüğü belirsiz fast food larla kıyaslanınca...

15 Kasım 2011 18:34

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin