Antandros  

Posted by Asuman Yelen






Bu bir haftalık gezimin içine sürpriz iki antik kazı girdi. Henüz halkın ziyaretine açılmamış olan,

Eski Yunan dönemine ait bir villayı salonundan hamamına, dinlenme odalarına kadar gezdik.

Son derece bilgili, heyecanlı, işini seven aşağıdaki genç arkeolog, bize detaylı bilgiler verdi. Her

taş, her duvar, üzerindeki her desen, her oda, her sütun hakkında o günün tarihçesi

doğrultusunda uzun uzun bildiklerini anlattı. Gıptayla, hayranlıkla izledik. Sevdiği işi yaptığı her

halinden belliydi. Kızgın güneşin altında, kalabalık bir ekip durmaksızın çalışıyordu.


Artık fotoğraflar konuşsun isterseniz.







Ve bir sürpriz dost. Eski Roma' dan bir antik köpek. Benimse olmazsa olmazım.



Bir diğer kazı. Bu kez gencecik zarif bir genç hanım arkeolog bize rehberlik etti.






Sponsorlarından birinin de Altınoluk Belediyesi olduğunu öğrendiğimiz bu çalışmalar bir kez

daha topraklarımızda ne muhteşem bir tarihi zenginlik barındırdığımızı gözler önüne seriyor.

İzlemek, tanık olmak çok heyecan vericiydi doğrusu...

This entry was posted on 3.08.2011 at Çarşamba, Ağustos 03, 2011 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

8 yorum

"Eski Roma' dan bir antik köpek."

Baya bir dinc kalmis ama senin o antik köpegin:))

En olmadik anda insanin yüzüne bir tebessüm konduruyorsun ya ne diyeyim ben sana.. Kocaman öpüyorum iste:))

Güzel bir tesadüf olmus gercektende.Daha kimbilir nelerimiz var henüz kesfedilmemis olan..

3 Ağustos 2011 03:37

O benim tuhaf şansım Sünter' cim.
Dikkat ettiysen her çektiğim grup tatil resminin en sonuncusu köpekli.
Bizsiz olmaz diyorlar adeta. Yoksa kazılarda köpeğin işi ne.
Bi gocuman öpücük de benden sana gessin:)))

3 Ağustos 2011 09:43

Benim başım kel mi? Ben de öperim ikinizi de kocaman:))

3 Ağustos 2011 11:15

Kel olur mu Leylak' cım o güzel başının üzerinde Lepiska saçların var. İçinde de kimbilir ne güzellikler :))
Seni de öpüyorum...

3 Ağustos 2011 12:11

Aklıma 1984 senem geldi. Bu deli bünye dalgıçlık uğruna her bulduğu işe düşünmeden atlıyordu o zamanlar. Kekova ( ki bilinen gerçeği, izinsiz dalışlara kapalıdır ) da bir üniversite resimleme-görüntüleme izni almış. Dalgıç arıyorlar, aynen ilaçları ben oldum.Para falan yok haa, ben dalayım yeter bana şeklinde olay.Kimse Kekovayı benim gördüğüm şekilde görememiştir sanırım( dalgıçlar hariç).
Asucum, az insanın gördüğü bir şeyi ilk görenlerden olmuşsun. Hele bu cümleyi tarih ve arkeoloji anlamında bağlarsan ne kadar şanslı olduğunu anlarsın.

4 Ağustos 2011 02:28

Bunun farkındayım Sis' cim. Bunda o heyecanlı genç arkeolog' un büyük payı var. O kadar ayrıntılı açıklamalar yaptı ve öyle coşkuluydu ki kendimi bir anda M.Ö.5. yüzyılda antik Yunan ortamında hissettim. Benim yeni iyileşen ayağım için hayli riskli bir geziydi. Ama gördüklerim, o yeni ortaya çıkan duvar resimleri, tabanın güzelliği, odalar, hamamlar, dinlediklerim, hayal ettiklerim gerçekten çok ayrıcalıklı hissettirdi.
Bir daha dünyaya gelirsem, ya arkeolog ya da veteriner olmak isterdim. O kadar özel ve zengin meslekler ki. İstenmeden asla yapılamaz. Ama hissettirdikleri, sanırım hiç bir parayla ölçülemez.
Bu arada, daha önce gökyüzü maceralarından da bahsetmiştin.
Kıskanılmayacak gibi değil deneyimlerin...Farklı ve özel.
Güzel yorum için teşekkürler :) Anlaşılmak çok hoş.

4 Ağustos 2011 03:15

Ahahha ailede bana derler ki ya da derler "idi", çünkü artık bıraktım extreme sporları; bu kızın ayağı bi toprağa basınca kendini huzursuz hissediyor.

Hayal ettiklerim demişsin ya, en güzel kısmı o hayal etmek işte.Çıktığım bir mavi turda Marmaris Göcek arasındaki Hamam koyunda gece tarihi kalıntıların arasında fener ve şnorkelle yüzmüştüm. Gördüğüm güzellikler ve onların bana hayal ettirdikleri hala aklımda.

5 Ağustos 2011 01:07

Öyle bir deneyim unutulur mu hiç.
Uçağa korku yüzünden hiç binmedem. Eğer yenebilseydim, kırk yıllık, dostlarıımın hepsi ve tanıdığım tüm emekli arkadaşımın içinde yurt dışı turlarına katılamayan tek yaratığım.
Denizde asla boyumu geçemem. Havuzda tansiyonum çıkar.(KOkusundanmış.) Sadece 1 yıl kullanabildiğim otomobil maceralarım korku filmi gibi. Seni benden daha çok kim kıskanabilir acaba :))

5 Ağustos 2011 01:17

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin