Galiba bayramın son günüydü. Misafirler yeni gitmişti ve ortalığı toparlıyordum.
Salondaki televizyon açıktı. Ekranda açık havada bir kız çocuğu kalabalık karşısında
konuşuyordu. Neden bahsettiğini emin olun bilmiyorum. Bir ara sustu. Daha doğrusu
konuşmak istiyordu ama boğazı düğümlenmiş gibiydi. Merakla bekledim. Yutkunarak devam
etti. "Bir de rica ediyorum... lütfen..." Ağlamaya başladı. "Çocuklar karne hediyesi
olarak babalarından köpek istiyorlar. Sonra da aldıkları köpeklere bakamayıp sokağa
bırakıyorlar." Hıçkıra hıçkıra devam etti. Artık ezberlediklerini değil
hissettiklerini söylüyordu. " Yazık değli...mi...o köpeklere.... aç kalıyorlar..." Hıçkırmaktan
daha fazla konuşamadı. Yüzünü kapatıp kaçtı gitti. Çok masum bir acıydı...
Biraz önce orman tarafından gelen ve son zamanlarda hayli artan köpek çığlıklarını
işitince birden o kız çocuğunu ve o akşam beni de ağlatan saf üzüntüsünü hatırladım.
Hemen ayaklarımın dibinde huzurla uyuyan Paçoza bir göz attım. Biricik dostuma...
11 yılı aşkın bir süre önce ben de aynı hataya düşmek üzereydim...
Rayuşla kahve içiyorduk arkadaşım aradığında. "Şimdi kucağımda ne var biliyor musun,
minicik şipşirin bir yavru. " l5 - l6 yaşlarımızdan beri , hemen her hafta sonu,
çoğu yaz tatillerinde seyahatlerde birlikte olduğumuz arkadaşım ilk defa bir köpekten böyle
heyecanla bahsediyordu. "Gece ayaklarımın dibinde uyudu. Öyle masum ki zavallı. İki
de kardeşi var. Onlar da çok güzel. Diğerlerini dağıttım. Hadi bunları da siz
alın. Hemen yarın getiririm. Çoook güzelleeer..."
Eşinin akrabalarından birinin çiftliğinde bir ay önce doğmuşlar. Anneleri ölmüş,
aç bi-ilaç ortada kalmışlar. Colie-sokak kırmalarıymışlar.
Rayegân' la bir an bakıştık. " Hemmen getir " dedik. O tarihlerde onlarda evde kedi yok.
Hastalıklar, filan. Yeni biraz toparlanılmış. Yaşamla uyuşmaya çalışıyoruz.
Her neyse, şirin şirin planlar yaptık. Tüm köpekli enstantanelar düşünüldü.
Köpekli filmler, ağzında gazete taşıyan şirin köpekler, keyifli oyunlar...
Rayuş, aşağıya evine inip coşkuyla eşine anlatınca, sağduyulu, serinkanlı eniştem
ona hemen almadan önce biraz düşünmesini önermiş. Benim tam 6 ay süreyle yaşamımı
allak bullak eden tüm güçlükleri sıralamış. Tabii vazgeçilmiş. İşin komik yanı,
arkadaşım da o ilk günlerin coşkusundan sonra kırılan ilk değerli vazonun
arkasından yollamış bir başka arkadaşına.
Bense şaşkın, acemi, evin içinde oradan oraya koşturup durmuştum. Ne ayakkabım kalmıştı
kemirilmedik, ne rujum yenmedik. Birden büyüyüvermişti korkmuştum. Sesinden
ürkmüştüm. Oraya buraya yaptığı çişleri silmekten bileklik takmak zorunda kalmış, bütün
eve naylonlar sermiştim. Kitaplardan okuduğum tuvalet eğitimini uygulamaya çalışıyordum.
Oysa bildiğini okuyor, her şeyden habersiz şaklabanlıklar yapıp duruyordu. Bir yandan
çaresizlikten ağlıyor, bazı şeylerine de kahkahalarla gülüyordum.
Bu günlere kolay gelinmemişti yani...
Bu on bir küsur yıllık kaya gibi sağlam dost, şu anda ne yazdığımı biliyormuşcasına yanımda
gururla kuyruk sallıyorsa bunda her ikimizin de doğallığının ve içimizden birinin
doğası gereği kafasının hiç karışık olmamasının karşısına verdiği rahatlık yatmakta.
Köpekler dostlarının yanından sıkılınca yok olmazlar.
Ve o mükemmel sezgileriyle sizin her sıkıntınızda yanınızda bitiverirler.
Ön iki patileriyle dizlerinize basıp sessizce akan gözyaşlarınızı koca dilleriyle
silerler.
Ve ölene kadar dostlarının yanında dimdik kalmasını bilirler.
Düşünüyorum da, aslında sadece biraz acılı, biraz şaşkın olduğum bir dönemde,
hakkında hiç bir şey bilmediğim birini, fazla düşünmeden koruma saikiyle
hayatıma sokmak fikri aslında ne büyük bir riskmiş. Hemen altı ay sonra onu
bir başkasına yollamayı düşündüğümü hatırlıyorum. Son anda ağlayarak vazgeçtiğimi.
Yapabilseydim, ben bu gün onu aklımdan tamamiyle çıkarmış, yaşantıma devam ediyor
olacaktım. Ama biliyorum ki onun için hiç kolay olmayacaktı.
Evet dostluk böyle başlamamalı.
Şansa bırakılmayacak kadar değerli çünkü...
16 yorum
ne kadar güzel yazmissin..ah simdi, Cesme'de görüyorum yaz sonu birakilan köpekleri, evini kaybetmis cocuklar gibiler, gözlerim doluyor hep...
Çocuklar ister İlknur' cum. Her gün biz dolaşırken yanıma gelip "ben de istiyorum babamdan" diyen birkaç çocuk oluyor. Ben de elimden geldiği kadar anlatmaya çalışıyorum.
Ve emin ol, nerdeyse Balküpü' ne gösterdiğin özeni göstermek zorundasın. Uygun zxaman ve ortam (bahçeli bir ev) şart.
Özellikle cins köpekler ve yeni doğanlar sudan çıkmış balığa dönüyorlar Sevgili Melange. Benim oturduğum yerde de çok var onlardan.
Asuman Abla, çok güzel anlatmışsın. Ben de çok seviyorum ve istiyorum bir köpeğe bakmayı.Ama ilgilenemeyeceğimi biliyorum, en azından şu aralar.Ama bu ilişkiyi yaşayış biçimini betimleme şeklin öyle içten ki. Hayvan sevmeyenlerin ruhunda bir hata olduğunu düşünüyorum hep.
Buğday' cım, hem duygusal, hem de bilgi ve imkânlar açısından iyice hazır olmadan asla bunu yapma. Büyük sorumluluk çünkü.
İnsan, hakkında pek bir şey bilmediği birini sevemez. Ben de bir köpeğim olana kadar emin ol nötrdüm bu konuda.
Bir hayvana evini açmak çok düşünülmesi gereken bir şey. Bir anlık hevesle alıp zorluklar nedeniyle sokağa bırakıvermek çok kötü. Çocuğumuz ağlayınca çişini yapınca sakağa bırakıveriyormuyuz?
Haklısın arkadaşım. Ama bu o kadar sık yapılıyor ki. Bizim burada orman yavru cins köpeklerle dolu. Allahtan hayvanseverler aradaki farkı (onların sokak köpaklerinden çok daha aciz olduğunu) bilerek onlara özel yaklaşıyorlar.
Kediyi eve alırken ( ki bundan önce 2 kedi ve 1 köpek besledim ölene kadar benle yaşadı kediler, köpekse oğlumun doğumu ve eşimi çok kıskanması sebebiyle bebeğe zarar vereceği korkusuyla kayınvalidemin bahçesinde devam ettirdi yaşamını) oğluma tek anlattığım şey bunun zor, kendisi açısından sorumlulukla dolu ve kedinin yaşamı boyunca süreceği, ve kedinin ölümünü illa ki bir gün yaşayıp buna üzüleceği idi. Bunlara razıysan bu eve bir hayvan girecek dedim. Bu temel noktaların bence her hayvan almaya karar veren kişi tarafından bilinmesi lazım.
Tabii ben sen kadar güzel anlatamıyorum, daha direkt cümlelerle hedefe gidiyorum ama çook büyük sorumluluk çok.
Paçoz' u aldığımda 40 larımın sonundaydım ve ev hayvanları hakkında hiç bir şey bilmiyordum.
Açıkçası bir çocuk evlat edinmek için araştırmalar yapıyor bir yandan da geride bir bebek bırakmaktan korkuyordum.
Hayvan çok farklı. Başlarda ben çok beceriksizdim o da bilmeden çok zarar veriyordu. Sonradan benim için bu kadar değerli ve anlam yüklü olabileceğini hiç kestirememiştim.
Ölümlü olduğunu biliyorum. Buna çok üzüleceğimi de.
Ama yaşadığı sürece beni hiç hayal kırıklığına uğratmayacağından emin olmanın verdiği o mis gibi güven
duygusu, (ki insanlarla asla yakalayamazsın) dünyalara bedel...
Ben köpekleri, atları ve kuşları çok severim. Aslında tüm hayvanları çok çok severim. Ama sanırım evde birlikte yaşamaya alışamam, bunun için kızlarım evlenmeden oldukça çekişmeli günler yaşadık. Getirin ben gideyim dedimde vazgeçirebildim. Ama bahçe olsa ve hatta geçmişte bahçeli evde beslemediğimiz arkadaşlarımız yoktu hani. Kaplumbağa, kirpiye kadar. Ama ev zor geliyor be arkadaşım.
Paçozu çok seviyorum o ayrı mesele:))
Sanırım yıllardır birilerine bakmaktan olsa gerek:))
İyi geceler kucak dolusu sevgiler...
Nur' cum, şimdi iyi ki var diyorum ama tekrar başa dönsem, yeniden o ilk alışma dönemindeki güçlüklere tahammül edemem herhalde. Bir apartmanın sekizinci katında köpek besleme karar ancak benim gibi hiç düşünmeden verilir:))
Sana da iyi geceler arkadaşım...
Bahçeli ev demişsin ya Asuman abla, Almina'ya bu bahaneyi sunduğumda anneannemin bahçesi var dedi. Ama bunu anneanneye sormalısın o belki bakmak istemez dediğimde anneannesine 'sokaktan getirmiycem söz veterinerden alıcaz' diye kandırmaya çalışmıştı:) Köpeği olan biriyle onu konuşturmalıyım zorlukları konusunda daha kolay ikna olur sanırım.
Sevgili Asuman Hanım yazınızı okurken karşılıklı konuşuyoruz duygularına kapıldım.Her sevgi emekle yaşar,fedakarlıkla yaşar...Ben kırkından sonra köpek sever oldum.Önceleri çocuklarım için fedakarlık,anlayış,hoşgörü gibi görünüyordu...o güzel canlılar kendi cabaları ile bana sevdirmeyi öğrettiler.Evi değiştirme kararı veremiyoruz onlar için,vadeleri dolup ölünceye kadar bulunduğumuz konumdan ayrılamıyacağız...
Selam ve sevgiler...
İlknur' cum, Sishypos' un yorumunda eve kedi almak isteyen oğluna anlattıklarını okumanı öneririm.Ben de Paçoz' u görüp özenen çocuklara bakacak olanın anneleri olduğunu onların onayını almaları gerektiğini, soran annelere de çok iyi düşünmeleri gerektiğini söylüyorum. Evde ya da bahçede, sorumluluk büyüklerin bu kesin.
Şartlar uygun olup almaya karar verince de yavruyu barınaklardan almanızı öneririm.
Keşke buluşabilsek ve ben Balküpü ile konuşabilsem :))
Arzu Hanım,
Bir bebek alıp büyütmek konusundan yeni vazgeçmişken, yaşantıma aniden bu köpek girince "beni oyalar ve eğlendirir" düşüncesiyle hareket etmiştim. Aslında sorumluluk ve çaba açısından bir bebekten hiç farkı olmadığını anladım.Hatta hem sevgileri daha saf, hem de kendilerini ifade edemedikleri için korunmaya çok daha muhtaç olmaları sorumluluğu daha da arttırıyor...
Çok teşekkürler, sevgiler...
Yorum Gönder
Bu Blogda Ara
Contributors
Blog Listem
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Merhaba,6 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum9 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Merhaba demeye geldim...10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIM...13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İzleyiciler
Yazı Arşivi
-
►
20
(5)
- ► Eylül 2020 (1)
- ► Ağustos 2020 (3)
- ► Temmuz 2020 (1)
-
►
17
(4)
- ► Nisan 2017 (1)
- ► Şubat 2017 (1)
-
►
16
(1)
- ► Şubat 2016 (1)
-
►
15
(1)
- ► Ağustos 2015 (1)
-
►
14
(16)
- ► Aralık 2014 (1)
- ► Eylül 2014 (2)
- ► Ağustos 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (2)
- ► Nisan 2014 (4)
- ► Şubat 2014 (1)
-
►
13
(44)
- ► Aralık 2013 (3)
- ► Kasım 2013 (3)
- ► Eylül 2013 (6)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Temmuz 2013 (1)
- ► Haziran 2013 (1)
- ► Mayıs 2013 (3)
- ► Nisan 2013 (7)
- ► Şubat 2013 (3)
-
►
12
(96)
- ► Aralık 2012 (2)
- ► Kasım 2012 (4)
- ► Eylül 2012 (16)
- ► Ağustos 2012 (7)
- ► Temmuz 2012 (5)
- ► Haziran 2012 (8)
- ► Mayıs 2012 (10)
- ► Nisan 2012 (14)
- ► Şubat 2012 (8)
-
▼
11
(179)
- ► Aralık 2011 (19)
- ► Kasım 2011 (38)
- ▼ Eylül 2011 (14)
- ► Ağustos 2011 (17)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (14)
- ► Mayıs 2011 (11)
- ► Nisan 2011 (9)
- ► Şubat 2011 (10)
-
►
10
(152)
- ► Aralık 2010 (12)
- ► Kasım 2010 (12)
- ► Eylül 2010 (9)
- ► Ağustos 2010 (12)
- ► Temmuz 2010 (7)
- ► Haziran 2010 (12)
- ► Mayıs 2010 (11)
- ► Nisan 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (11)
-
►
09
(186)
- ► Aralık 2009 (22)
- ► Kasım 2009 (22)
- ► Eylül 2009 (17)
- ► Ağustos 2009 (24)
- ► Temmuz 2009 (19)
- ► Haziran 2009 (20)
- ► Mayıs 2009 (20)
- ► Nisan 2009 (8)
- ► Şubat 2009 (5)
Müzik
Popüler Yazılar
-
KADİM DOSTLAR Önce beni sık sık evinde ağırlayan 35 yıllık dostumla keyifli bir fotoğrafla başlayalım. Blogger dostlarım onu daha önce bahse...
-
Sayın Haykırış, Yok etmeye çalışmak yerine varlığımızı işaret ettiğiniz, düşmanlık yerine dostluk gösterdiğiniz, kara çalmak yerine üzerimiz...
-
bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı bir liseli esmer kız gözleri yıldız yıldız saçları gece gibi simsiyah dökül...
-
Onlar bağırışıyor. Döğüşüyorlar, şüphe ediyor ve yeise düşüyorlar; boğuşma ve çekişmelerinin sonunu bulacağa benzemezler. Senin hayatın, saf...
-
Şiirin ilkesi insanüstü bir güzelliği özlemesidir. Bu ilke bir coşkunlukta, bir ruh taşkınlığında kendini gösterir. Bu coşkunluk, aklın yoğu...
-
Akşam masamı toparlarken gözüme kutunun içinde birikmiş not kağıtlarım ilişti. Duyduğum, gördüğüm ilginç şeylere dair ipucu cümlecikler. Ç...
-
Yeni yılda Tüm zorlıklar karşısında çetin ceviz olacağıma.... Fındık kabuğunu doldurmayacak sebeplerle kendimi üzmey...
Etiketler
- 2010
- 2011
- 27 mayıs İhtilali
- 7 numara
- ABD
- abla
- acemilik
- açlik
- Adıyaman
- afet
- ağabey
- ağaç
- Ağustosta Rapsodi
- aile
- akraba
- akrostiş
- akşam
- Albatros
- alış-veriş
- alışkanlık
- alışveriş
- alışveriş tutkusu
- Ali Muhittin Hacı Bekir
- Alphonse de Lamartine
- amatörlük
- anı
- anılar
- anılar...
- anlaşma
- anlayış
- anma
- anne
- anneanne
- anneler günü
- Antalya
- apartman hayatı
- arayış
- arıza
- Arka Pencere
- arkadaş
- armağan
- aşı
- aşk
- aşure
- Atatürk
- ateş böceği
- atom bombası
- Attila İlhan
- ATV
- ATV şarkı
- Avustralya Açık Tenis
- ayaz
- ayrılık
- aziz nesin
- B.Necatigil
- baba
- Babalar Günü
- bahar
- bahçe
- balkon
- banka
- Barbra streısand
- barış
- başarı
- başlangıç
- Baudelaire
- Bauelaire
- Bayrak
- bayram
- Beatles
- bebek
- bekir sıtkı erdoğan
- beklentiler
- BEN
- beste
- beşiktaş
- Betty Smith
- beyaz dizi
- beyaz diziler
- beyaz roman
- Bhagavatgita
- bilgisayar
- Bir genç kız Yetişiyor
- Bir sarkısın sen
- Bir Şarkısın Sen
- birlik ve beraberlik
- birliktelik
- bitki
- biyografi
- blog
- blogger
- börek
- Buddha
- bugün
- bulmaca
- buluşma
- buzdolabı
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- can yücel
- Capra
- cehalet
- centilmen
- cesaret
- cevaplar
- cezerye
- cinayet
- cocuk
- cocuk.
- cocukluk
- Cronin
- Cumhuriyet
- Cüneyt Gökçer
- çalışma hayatı
- çaresizlik
- çay
- Çığlık
- çınar
- çiçek
- çiçekler
- çiğ
- çocuk
- çocuklar
- çocukluk
- çöp
- dalgınlık
- Daltonlar
- damat
- Damdaki Kemancı
- dans
- davetiye
- dayak
- dedikodu
- Defne Joy Foster
- demirhindi
- deneyimler
- deniz
- deprem
- dergi
- destan
- dilek
- dilekler
- dinlenme
- disko kralı
- diyet
- dizi
- doğa
- doğallık
- doğum günü
- dolap
- Doris Day
- dost
- dostluk
- dostluk.
- dostlulk
- duygular
- düğün
- dül dül
- dünya
- dünya kadınlar günü
- Dünya Prematüre Günü
- düşmanlık
- düşünceler
- düşünceler.
- Ecevit
- edebiyat
- Edgar Allan Poe
- Ekim
- Ekrem Bora
- Elazığ depremi
- emek
- emekli
- eminönü
- Emirgân
- Engelliler
- ephraim kishon
- erişkin
- erişlilmezlik
- erkek
- eski yıl
- eşek
- eşyalar
- etiket metiket yok
- Etkinlik
- eve dönüş
- evlat
- Ey Aşk Nerdesin
- eylül
- ezan
- Ezel
- Fakir Baykurt
- fal
- fanatizm
- Farrah Fawcett
- fasulye
- felaket
- felsefe
- fenerbahçe
- fırtına
- Fikret Otyam
- film
- filozof
- final
- Firari
- firuze
- fono
- formüller
- fotoğraf
- Frank Sinatra
- Futbol
- gazanfer özcan
- gece
- geçim
- Geçmiş
- geçmişten şarkılar
- gelecek
- gelin
- genç kız
- gençlik
- gerçek
- geyik
- gezi
- gezinti
- giden sene
- Gitanjali
- giysiler
- Govinda
- gökkuşağı
- göl
- gönülçelen
- gösteri
- göze çarpmayan debdebe
- gözyaşı
- Grace Kelly
- grizu
- gül
- Gülümse
- gün batımı
- güncel
- güneş
- Güneydoğudan öyküler-Önce vatan
- Günlük yaşam
- güven
- güz
- güzellik
- güzellikler
- haber
- haberler
- Hacer Buluş
- Hacivat
- hafta sonu
- hak
- hala
- harika çocuklar
- hasta
- hastalık
- hayal kırıklığı
- Hayali Küçük Ali
- hayaller
- hayat
- hayvan
- hayvanlar
- hayvanlar alemi
- hazan
- hediye
- Herman Hesse
- hiciv
- Hindistan
- Hiroşima
- Hitchcock
- hobby
- Hollywood
- hoptirinam
- hoşgörü
- hoşluklar
- http://www.blogger.com/img/blank.gif
- huzur
- hüsran
- hüzün
- ıhlamur ağacı
- ışık
- ibadet sohbet
- içimizdeki çocuk
- içtenlik
- iftar
- ihmal
- İhsan Varol
- ikiyüzlülük
- ikram
- ilaç
- ilginç şeyler
- ilişki
- ilkbahar
- ilkokul
- İlkokul şiiri
- İnci Ertuğrul
- İngilizce
- insafsızlkık
- insan
- insan halleri
- insan olmak
- insanlık
- intikam
- İslamiyet
- istanbul
- isyan
- İş Bankası
- işçi
- iyilik
- Jacques Brel
- James Stewart
- Japonya
- Jean Moreas
- Jim Reeves
- kabuk
- kadın
- kadınlar
- kahvaltı
- kahve
- kalıplar
- kalite
- Kamer Genç
- kan verme
- Kandil
- kaplumbağa
- kar
- Karagöz
- karanfil
- karanlık
- kardeş
- karışık duygu ve düşünceler
- karmaşa
- katiam
- kavafis
- kayıp
- Kayserispor
- keder
- kedi
- kediler
- Kelime oyunu
- Kemal Burkay
- kerpiç
- keşke
- keyif
- kıskançlık
- kış
- kız kardeş
- kızkardeş
- Kim Novak
- kiracı
- kishon
- kişisel
- kitap
- koka kola
- kolbastı
- komedi
- komik
- komşu
- komşuluk
- konser
- konut
- korku
- Korolar çarpışoyor
- koşullu refleks
- köpek
- kuaför
- kupa
- Kurban Bayramı
- kuyruk-bilim
- kültürel mozaik
- Lale
- latife hanım
- lezzet
- lisan
- lise
- Liz Taylor
- maneviyat
- manzara
- Marsel İlhan
- masal
- masumiyet
- maymun
- mazi
- meclis
- medya
- Mehmet Topuz
- mektup
- merasim
- Mevlana
- mevsimler
- Meyva Zamanı
- Michael Jackson
- mim
- misafir
- misafirlik
- Misak- ı milli
- mizah
- Montaigne deneme
- moral
- Mr. Smith
- muhabbet
- Muhabbet Kralı
- Muhammed
- muhasebe
- Murathan Mungan
- mutfak
- Mutfak şarkıları
- mutluluk
- Müge Anlı
- müzik
- müzik nostalji
- Nagazaki
- Nazım Hikmet
- nefret
- nekahat
- Nirvana
- Nisan
- Nişan töreni
- Noktürn.
- nostalji
- okan bayülgen
- olay
- olgunluk
- on line alışveriş
- ordan burdan
- Orhan Kemal
- Orhan Veli
- orman
- oruç
- otobüs
- otokontrol
- oyun
- ozan
- ödül
- öfke
- öğrenci
- öğretmen
- Öğretmenler günü
- ölüm
- ölüm yıldönümü
- ömür
- öykü
- Öykü Atölyesi
- özgüven
- özlem
- Paçoz
- Paçoz..
- Paris
- pasta
- paylaşım
- paylaşmak
- pazar
- pazar alışverişi
- pazar günü
- Pazar sohbeti
- pembe dizi
- pencere
- Piknik
- pişmanlık
- plan ve programlar
- planlar
- plasebo
- Platters
- polis
- popülizm
- program
- programlar
- radyasyon
- radyo
- Ramazan
- Ramazan davulu
- Red kit
- reklamlar
- resim
- resmi bayramlar
- Reşid Behbudov
- Rilke
- rin tin tin
- Roland Garros
- roman
- romantik
- romantizm
- röportaj
- ruh yorgunluğu
- ruhat mengi
- rüya
- saat
- sabah
- sadakat
- Sadettin Kaynak
- safiyet
- Sağanak
- sağlık
- sahur
- Samana
- samimiyet
- sanal
- sanat
- sanatçı
- sanatkar
- Saroyan
- Satürn
- schumann
- sebze
- seçkin
- seçme saçma sohbetler
- sel
- Selimpaşa
- Selmi Andak
- sergi
- sevdiğim şeyler
- sevgi
- sevgi soysal
- sevgili
- sevgililer günü
- sevinç
- seyahat
- seyirlik
- Seyyare
- Shakespeare
- Show TV
- sıcak
- sıkma
- sıradanlık
- Sidarta
- Sigara
- simit
- sinema
- sipariş
- sis
- soğuk
- sohbet
- sonbahar
- soru
- sorular
- spiker
- star
- still life
- su yücel
- suikast
- şablonlar
- şafak
- şans
- şarap
- şarkı
- şaşkınlık
- şeker
- Şeker Bayramı
- şerbet
- şermin
- şiddet
- şiir
- şikayet
- tabak
- tabletler
- tagore
- tanışma
- tansiyon
- tantuni
- tarif
- tartışma
- taşınma
- tatil
- tedavi
- teknoloji
- telaş
- telefon
- televizyon
- temizlik
- tenis
- tenis turnuvası
- terlik
- tevfik fikret
- Tırpan
- tiyatro sahne
- tokat
- toplantı
- Tövbeler Tövbesi.
- Transfer
- tren
- TRT
- TSM
- Ttv
- Tuna Huş
- tutsak
- tuvalet
- tüketim
- Tülin Oral
- Türkan Saylan
- türkü
- TV
- Uğur Mumcu
- umut
- unutma
- uyku
- Üç Hür El
- ülke meseleleri
- ümit
- üretmek
- ütü
- vahşet
- vakit
- Vasuveda
- vatan
- William Holden
- William Wordsworth
- Wimbledon
- yağlıboya resim
- yağmur
- yalnızlık
- yaprak
- yarışma
- yaşam
- yaşlılık
- yatak
- yaz
- yeğen
- yeğenlerim
- yeme-içme
- yemek
- yemekteyiz
- yeni yıl
- yeni yıl kartları
- yesterday
- yıl dönümü
- yılbaşı
- yıldız
- yıldönümü
- yoksulluk
- yol
- yolculuk
- yolculuk.
- yorgünluk
- Young at Heart
- yönetici
- yün
- yürüyüş
- zaman
- Zeki Müren