Hüzünlü Şölen  

Posted by Asuman Yelen in , ,


Baharın, uyanıp yukarıdaki tatlı selamı ve muzip şirinlikleriyle doğada olacakların müjdesini verirken biz yaştakileri bu kadar hırpalaması ne kötü.

Hiç umut vadetmeyen bir kuru ağaç, günü gelince, şapkasından sürpriz tomurcuklarını çıkarıp selamını veriyor ve bununla ruhumuz alabildiğine şenleniyor.

Bir hafta içinde doğa, çırılçıplak dalları kimi görkemli bembeyaz elbisesi içinde bir geline, ( ki beyaz bence en güzeli), ya da uçuşan pespembe elbisesiyle salınan mezuniyet balosu öğrencisine dönüştürüp, onları kuşların keyifli musikisi eşliğinde, esen tatlı meltemin ritmiyle dansettirirken
bize adeta nispet yapıyor.

Bir yanımız bu şölene keyifle katılmaya çalışırken, eklem ağrılarımız dans partisini engellese de, seyirci koltuklarımızda sükunetle izlerken, yanımızda yöremizdeki boş koltuklara dostlarımızın sağlıkla dönmesini bekliyor, baharın ancak böyle içimize sineceğini biliyoruz.

Tüm ağrıların, kaygıların, yanı sıra, öyle güzel de sürprizleri var ki yaşamın...

On beş gün önce ektiğim semizotu tohumlarını sabah akşam sulamama rağmen (maydanos ve dereotu da ayrı) en ufak bişr kıpırtı görmediğim için tam umudumu kesmişken bu gün akşam üzeri gözüne ilişiveren birkaç küçük yeşil yaprakçık...

Masamın üzerine öylesine bırakılıveren, heyecanlı, kargacık burgacık bir yazıyla telaşlı, heyecanlı ve yüreği sevgi dolu bir genç eliyle yazılmış harikulade bir mektup...

Hep sevgiyle kalalım...

This entry was posted on 8.04.2011 at Cuma, Nisan 08, 2011 and is filed under , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

8 yorum

Bende geçen gün bir ağacın dalında aynı böyle patlamaya çalışan bir uç gördüm. Hatta elimle sevdim büyüyecek ve çok güzel yemişlerin olucak, şifa olsun diye dua ettim..

8 Nisan 2011 20:58

sorma Asumancım, baharla birlikte diz ağrım arttı ama neyseki; senin de dediğin gibi hayatın bu küçük güzellikleri var...

8 Nisan 2011 21:20

Bu bahar beni yordu arkadaşım ve sanırım bundan sonraki baharlarda gelirken hep yorgunluğunu getirecekler. Daha önceleri bahar yorgunluğu bahar neşesiyle birleştirip içindeki yaşam sevincini yakalamaya çalışırken, bu bahar bana oyun oynadı, öyle güçsüzüm ki! dışarıdaki gelinliğini giymiş dalları bile zevkle seyredemiyorum.
Bloguma dönmek, yazmak,okumak sizlerle birlikte olmak istiyorum artık.
Yazın bana seni yanımda hissettirdi ve çok sevindim canım.
İyi geceler.

9 Nisan 2011 00:16

Bir haftada bir kuru ağaç muhteşem bir renk cümbüşüne dönüveriyor Şeniz' cim. Mucize gibi...

9 Nisan 2011 00:34

Bu sene kız kardeşim de yamuldu Lale' cim. Bel ve eklem ağrıları çekiyor. Ben senelerdir mevsim dönerken zorlanıyorum. Ama şöşen çok müthiş. Sürprizler de bonus...

9 Nisan 2011 00:38

Baharlar bizleri her sene biraz daha fazla zorluyor Nur' cum. Emin ol yaz gelince unutacaksın.
Bu arada bir kez daha tüm rahatsız blogger dostlara acil şifalar diliyor ve en kısa zamanda bloglarına dönmelerini bekliyoruz...

9 Nisan 2011 00:43

Hişşttt ne bu böyle yaş ve yaşlanmaktan bahsetmek???
Hiç yakıştıramadım ben bunu ela gözlü kendine özel ve yalnızlığı seçen bu cesur kadına.
Benim de dizlerim ağrıyor her yağmur öncesi, ama hiç böyle yazılar yazmıyorum :D

BTW blogum kapalı bu ara, bir süre daha kapalı kalacak, şartlar gerektirdi.
Sevgimle Asucum

12 Nisan 2011 02:10

Sisss, hoşgeldin :)))
Hemen cevap yazamadım, bahar temizliği var. Dünden beri odalar filan değiştirildi. Ağrılarım var, boynum kazık kesilmiş vaziyette. Çok şükür bunalımda değilim ama şöyle havalar ısınsa iliğim kemiğim de birlikte ısınsa fena olmazdı hani.
Ne hoş şeyler söylemişsin benim için. Bir küçük düzeltme: Gözlerim ela değil koyu kahve.
Dostluğun için çok teşekkür ederim.
Hep sevgiyle kal...

12 Nisan 2011 12:39

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin