Çiçek Mektebi  

Posted by Asuman Yelen in








Fırtına bulutları gökte homurdandığı ve Haziran sağnakları boşandığı vakit;













Nemli doğu rüzgarı bambular arasında zurnalarını öttürmek için fundaların üzerinden gelir, sonra bilinmeyen bir yerden, apansızın yığın yığın çiçekler ortaya çıkar ve vahşi bir sevinçle otların üstünde raksederler.







Anne ben çiçeklerin yer altındaki okula gittiklerini sanıyorum.








Onlar, kapıları kapalı bir şekilde derslerine çalışırlar







ve zamanından önce oynamak üzere dışarıya çıkmak

isterlerse, öğretmenleri onları bir köşede ayakta bekletir.









Yağmurlar yağınca bayram ederler.

Ormanda dallar birbirlerine hızla çarpar ve yapraklar deli rüzgarda hışırdar, fırtına bulutları dev
gibi iri ellerini şaklatır,












ve çiçek çocuklar pembe sarı ve beyaz elbiseleriyle dışarıya fırlarlar.











Biliyor musun anne, onların evi, yıldızların bulunduğu göktedir.










Oraya ulaşmak için nasıl içleri titriyor görmüyor musun? Neden bu kadar acele ediyorlar bilmiyor musun?










Elbette, ben onların kime ellerini uzattıklarını bulup çıkarabilirim.

Onların da benim gibi anneleri vardır.








R.Tagore
Büyüyen ay.



Gerektiğinde yardımımıza koşan içimizdeki çocuğun hep orada kalmasını diliyorum...


Sevgiyle...

This entry was posted on 18.04.2011 at Pazartesi, Nisan 18, 2011 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

9 yorum

Harika...

19 Nisan 2011 01:08

Sağol Leylak' cım. Biraz böyle şeyler yapmak istiyorum. Kendi huzurum için...

19 Nisan 2011 02:07

Hatun yaratmışsın:))
Çok sevdim,ruhuma ilaç oldu gibi.

BTW sen bana göre ela gözlü kadınsın ( ben ela gözlü olma durumuna çok özel bir durummuş gibi bakarım napiim )

19 Nisan 2011 03:41

Bu kapalı İstanbul havasının üzerindeki etkisini ancak bu yazı yok edebilirdi :) Çok güzeldi. Teşekkürler Asuman abla...

19 Nisan 2011 08:56

Benim ruhuma da Sis.
Ela gözlerimi seviym o halde;)))))

19 Nisan 2011 09:43

En çok bunlar beğenilince seviniyorum İlknur' cum. Bunları yapabilmek ütopyaydı benim için.
Blog işişne de en çok bunu erçekleştirebilmek için başladım.

19 Nisan 2011 09:47

Asu aracılığıyla sorayım: Sis sen nerelerdesin yahu, özledik:))

19 Nisan 2011 10:11

Bu güzel şeyleri okudum ya! Yağmura kızmıyorum şimdi.

19 Nisan 2011 11:49

Ne hoş yorum bu Hüznün Tadı. Teşekkürler...

19 Nisan 2011 12:32

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin