Adrenalin  

Posted by Asuman Yelen in , ,




Ne gündü ama...

Odama dolan güneşle keyifle uyandım ve mutlu bir şekilde kahvaltımı yaptım.

Mutfağı toplayıp üç gündür doldurduğum bulaşık makinesine son bardak ve tabağımı

yerleştirdim ve çalıştırdım.

Biraz evi toplayıp her gün yaptığım gibi balkondaki dereotu maydanos semizotu

sembolik patlıcan, domates ve salatalığın durumlarını inceledim. Sonra bilgisayarın başına geçip

bir arkadaşımın yeni aldığı müstakil evinin bahçesinde benim için ayıracağı yere ekmek üzere

ısmarladığım fidelerin kargoya verilip verilmediğine baktım. (Domates-biber-salatalık-patlıcan-

karpuz-kavun ekmeyi düşünüyorum.) Henüz verilmemişti.

Tam bloga girmeye niyetlenmişken kahve zamanımın geldiğini hatırlattı bünyem. Rayuş' un

müzik günü olduğu için kendi kahvemi kendim yapmak üzere (hep o yapar aslında) paşa paşa

mutfağa gittim.

Mutfak mutfak değil koku deryası. Baskın olanı o çok bildik çaydanlık yanığı kokusu. Haftada en

az üç gün (yemin ederim abartmıyorum) çaydanlık yakıyorum. Üstelik yanan pırıl pırıl,

kocaman, kalabalık olduğumuzda kullanmak üzere ayırdığım çaydanlık. Yine suyu bitmiş. Diğeri

iki gün önce yandığı için onu kullanmaya başlamıştım. Ümitsizce söylene söylene cezveye

kahveyi koyarken burnum farklı ve baskın bir yanık kokusuyla sarsıldı. Tezgahın altından da

tuhaf bir sıcaklık yayıldığını farkettim. Burnumun hissettiğini beynim dehşetle algılayıverdi.

Program bitmediği halde makineden çıt çıkmıyordu.

Felaket öncesi sessizlik...

Fena halde yapışmış olan kapağı elim yanarak güç bela açtım. Açar açmaz da kendimi geriye

atmak zorunda kaldım. Ortalık toza dumana büründü. İçinin raylı sepetini kendime çekerek

bulaşıkların durumunu görmek istedim. Mümkün olmadı çünkü kaşık-çatal sepetinin tabanı

sıcaktan erimiş, çatallar kaşıklar dibe dökülmüştü. Takılıp kalanlar ise sıkışıp kalmışlardı.

Canlı turuncu rengiyle caaanım tupperware kasem dibi lime lime olmuş bir vaziyette mahsun

öylece bakıyordu. Makinem suyu almamış kuru sıcak, plastik ne varsa eritmişti.

Neredeyse Can' la yaşıt makinem (25 yıllık) artık yeter manasında birkaç kez salya sümük

ağlayıp mutfağı gölete çevirmiş, ben inatla çalıştırmaya devam edince bu gün de ateş

püskürmüştü sonunda.


Sonrası tam bir koşuşturmaca... İnternette en yakın arçelik bayii öğrenildi. Hemen gidip yenisi

alındı. Ertesi gün gönderilmek üzere anlaşıldı. Bu arada araya bir de çaydanlık sıkıştırıldı.

(Bundan sonra yakın gözlüğü gibi çaydanlık da çift yedekli olacak ama eminim ki o da yanacak

tıpkı her gün köşe bucak gözlük arandığı gibi)

Eve gelir gelmez kapıda hazır bekleyen Paçozu çıkardım. Park çok güzeldi. Zor girdik içeriye.

Makineyi boşaltıp çıkanları yıkadım kaldırdım. Belim ve ayaklarımın ağrısından duramaz hale

geldiğinden kendimi koltuğuma attım. Tam bilgisayarı açacakken bir telefon...Müjdeler olsun!.

Cıvıl cıvıl sesiyle Arçelik Bayiindeki hanım. Kadın kadının halinden anlarmış. Beni mahsun

bırakmak istememiş. Servisi ayarlamış. Makinem de yola çıkmış. Ağlayarak teşekkür ettim.

Bana gerekli gücü veren adrenalindi artık. Apt. görevlisi bulundu. Makine yerinden çıkarıldı.

Yeri temizlendi. Tabii bütün mutfak tabanı da. Makinem yerine yerleşti.

Ama ben ayaklanmıştım artık. Boşalan alt dolap (Makinenin hortumunun geçtiği.) temizlenip

yerleştirildi. O değişmişken diğer dolaplar boşaltıldı silindi. Ufak değişiklikler yapıldı. Verilecek

fazlalıklar ayrıldı. Hepsi yeni makinenin yüzünden.

Tuhaf bir huyum var. Yeni bir kazak mı aldım. Onu dolaptaki yerine koyduktan sonra ya da

elbise ise astıktan sonra bütün gardrobu elden geçiririm. Ütü yapmayı hiç sevmem ama Can

örneğin "Aaasuuu n'olur şu gömleği acale giymem lazım bi ütü sürsen" diye bir gömlek

tutuştursa elime söylene söylene açtığım ütü masasını "açmışken" diye, başlarım ne varsa

ütülemeye...Öyle böyle değil. Adeta köşe bucak buruşuk ne kaldı diye ararım.

Neyse artık bloglara yarın bakarım. Şimdilik gözümden uyku akıyor.

Yarın fidanlarım gelecek. Biraz önce baktım. Kargoya verilmşler. Sanırım hafta sonu gider

ekerim. Çok heyecanlıyım.

Bol güneşli günlere...

This entry was posted on 22.04.2011 at Cuma, Nisan 22, 2011 and is filed under , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

20 yorum

Kadının çilesi biter mi? Yeni makinanı, çaydanlığını güle güle kullan Asuman abla, Güneşli güzel geliyor artık bende çok mutluyum..

22 Nisan 2011 07:26

Ay Asucum benim başım döndü bu nasıl efor, geçmiş olsun be yav...
Yorucu ve masraflı olmuş olmasına da annemin kahırdan lutfa uğramak diye bir deyimi vardı biraz öyle olmuş. Makine ve çaydanlık yenilenmiş, mutfak elden geçmiş, dolaplar düzenlenmiş. Güle güle, sağlıkla kullan hepsini. Sevgiler...

22 Nisan 2011 09:49

Çok geçmiş olsun. Elektronik eşyalar hayatın artık öyle yerlerine oturmuşlar ki vazgeçmek mümkün değil. Geçen bende süpürgede buna benzer bişey yaşamıştım. Neyseki çok bekletmemişler seni. Bazen günlerce beklendiği oluyor. :) Bi daha yaşamaman dileğiyle Asuman ablacım...

22 Nisan 2011 10:07

Sağol Şeniz' cim.
Güneşin yüzü bu sene gerçekten çok sıcak. Özlettiği için herhalde.

22 Nisan 2011 10:11

Benim gibi münzevi yaşayan biri için öyle tabii Leylak' cım. Havalar da hesaba katılırsa. Anneciğine hak veriyorum ama servis elemanları eski makinemi kavga kıyamet kapıştılar ve daha çok ararsınız dediler.
Sağol güzel temenniler için...

22 Nisan 2011 10:21

Çok telaş ettim ve yoruldum İlknur' cum ama iyi de oldu. Bu güne sarkmadı tüm o aksaklıklar.
Çok teşekkür ederim.

22 Nisan 2011 10:24

Oyy ben okurken yoruldum Asuman ablacığım,geçmiş olsun....
Yeni makinan ve çaydanlığın hayırlı olsun...

22 Nisan 2011 10:45

Amaniiin, neler olmuş öyle !
Çok geçmiş olsun, şükür ki daha çok hasara sebep olmamış bulaşık makinası.
Dur durak bilmemişsin, bundan sonra hiç bir şeyi yakmaman dileğiyle :)

22 Nisan 2011 10:46

Asu teyze yine de şans senden yanaymış bak aksilikler gibi diğerleride tıkır tıkır hallolmuş. yazını okudukça yardım edesim geldi tabağı çanağı dizip yerleştirmene yıkamana :)

22 Nisan 2011 11:08

Bi de beni düşün Ebruli'cim ben yaşadım.Teşekkürler canım...

22 Nisan 2011 11:12

Buğday' cım, normal şartlarda bile telaşlı (özellikle mutfakta) olan ben neye uğradığımı şaşırdım.
Kimse duymasın, biraz önce yeni çaydanlığımı da yanmaktan zor kurtardım :))

22 Nisan 2011 11:16

Canım Fuly' cim sağol. Senin gibi dinamik birine gerçekten ihtiyacım vardı.

22 Nisan 2011 11:18

Gün pek keyifli başlamış ama sonrası kabus gibi. Neyse her şey yoluna girmiş. Birde çaymatik alsaydın keşke. Suyu bitince kendi kendine sönüyor. İstesende yakamıyorsun.

22 Nisan 2011 15:40

Emin ol ben onu da yakarım canım.
Salim kafayla kalamıyorum çünkü. Aynı anda o kadar çok şeye takılı ki kafam. Neden, nasıl, keşke diye diye bir gün kendi başımı yakacağım...

22 Nisan 2011 16:12

Ah ah nasıl da özlemişim keyifli yazılarınızı ve sizi. Kocaman sevgilerimi bırakmaya geldim. Bu arada içimdeki kelebekler için, pıt pıt atıyor kalbim desem yeterli olur sanırım :)))

23 Nisan 2011 13:33

Çok teşekkür ederim güngör' cüm. Ben de seni buralarda gördüğüm için çok mutlu oldum. Kelebeklere de en çok mutlu oldum;)))Sonsuza kadar uçup dursunlar, hiç kaybolmasınlar...

23 Nisan 2011 20:45

Boşalt şu kafayı tatlı kadın. gerek yok o kadar düşünmeye takılmaya.
( diyorum da benim tilkilerin hangisinin kuyruğu birbirine değebiliyor acaba )

Geçmiş olsun aksaklıklara.

24 Nisan 2011 02:22

Hadi gel anlaşalım sen de ben de boşaltalım o halde Sis'cim.
Sağol canım...

24 Nisan 2011 09:19

Canim Asum ben bu yazidan basladim simdi seni okumaya neler kacirmisim ama her nusibette vardir bir hayir vardir derler ya iste bak hem bahar temizligi olmus hemde yeni cicilerin olmus güle güle kullanmani diliyorum. Aman caydanliga dikkat!:))
Ama bir özelligin varki okuyunca sasirdim bende ayni senin gibi yapiyorum. Ister ütü olsun, ki hic sevmem kendilerini, ister dolap yerlestirmece ayni seni gibi ne var ne yok elden geciririm:)

6 Mayıs 2011 23:13

Süntercim hoşgeldin. Ne kadar çok ayrı kalıyoruz zaman zaman. Tabii misafir olunca gelen- giden. İnanmıyorum ama üşenmeden okumuşsun hepsini. Canım senin bir merhaban yeterdi.

7 Mayıs 2011 00:08

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin