11 Yıl Önce Neredeydin Cesar Millan  

Posted by Asuman Yelen in , , ,


İyi ki varsın Rayuş...


Dünyanın en tatlı kızkardeşi günlerdir hatta aylardır başımın etini

yiyordu. "Şu Sezar' a bi bak." diye diye.

"Çok faydasını göreceksin. Adam mucizeler yaratıyor. Yalnız sen

değil Paçoz da rahat edecek."

O ısrar ettikçe ben sıkıldım. Anlattığı örnekleri yarım kulak

dinledim. Ne yani, 11 yıldan sonra

bir köpeği değiştirmek, bir program yönlendirmesiyle olacak iş

miydi. Köpek psikoloğu imiş.

Hadi canım. Hepsi para tuzağı. Belki de ona önerdiğim bazı dizileri "bak bu öyle hiç sandığın

gibi değil çok güzel bi seyret seveceksin" diye adeta yalvarmama rağmen izlemeyip müzikle

ve kanun çalmakla haşır neşir olduğu için kızgınlığımdan hep gözardı ettim.


Uzatmıyalım, son zamanlarda yediklerini -ki çoğu kuru mama bazan varsa uygun yemek-

çiğnemeden yuttuğunu farkettim. Ve sabah akşam dolaştırma esnasında eskisi gibi

dışarı çıkamadığını (uğraşmalarına rağmen) tesbit

ettim. Zaten çok zor olan yedirme faslına

bir de çiğnemesi için dil dökme faslı ilave oldu.

"Hadi paçoz- bak yemezsen Siyar'a vericem-

bak ilaç geliyo ama -kızıcam ama..." fasıllarına bir

de "çiğnediğini duyiym- duymadım-bak

yine yuttun- çiynemezsen vermiycem..." ler ilave

oldu. Bu arada şaklabanlıklar, göstermeli

çiğneme uygulamaları (unuttuysa hatırlaması için, yaşlı çünkü) cabası.

Geçen gece uykum kaçınca şu Sezar' a bi göz atiyym dedim. Bakalım kimmiş , neyin nesiymiş.

Girdim You Tube' a tıkladım ismini. "Dog Whisperer" ba ba ba ba. Ne demekse... Her neyse

izlemeye başladım. İzledikçe ilgimi çekti. Her sorun tanıdık ama yaptığım her şey hata???

İzledikçe şaşkınlık, hayranlık, pişmanlık, kendime olan kızgınlık ardarda geldi.

Sorunlu köpekler...Sorunlu sahipler... Hepsi Paçoz. Hepsi ben. Örnekler...Örnekler...


Tesbitim şu oldu. Bizim ilişkimizde hatalı olan ve değişmesi gereken benmişim.

Sorun, aşırı sevgi ve zaaf. Değiştirilmesi gereken onu gösterme biçimim.

Çok teknik ayrıntıya girmeyip birçok şeyi kısa zamanda hallettiğimi söyleyeyim.

Artık her canım sıkıldığında can kurtaran simidi gibi boynuna atılıp " iyi ki varsın" "cansın"

mırıltılarıyla salya sümük ağlamıyorum.

Yemek yedirirken tek kelime konuşmuyorum. Pirimiz Sezar' dan öğrendiğim bazı küçük

etkili hareketleri uyguluyorum. Çok da güzel hem de çiyneyerek yiyor. İstediğim zaman

ben yediriyorum. (Bunu yapmayı seviyorum) Güzeli, artık kendisi önündeki kâseden

doyana kadar yiyebiliyor. Ah Sezar ne nimetler bahşettin sen bize.

Kapı çaldığında, dışardan köpek sesi duyduğunda havlamaya başlayınca tek bir kol işareti

susması için yetiyor. Gezintiye çıktığımızda beni çekiştirip ayağımın tekrar burkulmasına

neden olacak ani yön değiştirmeleri küçük bir ayak hareketiyle engellenebiliyor.

Sadece ufak bir dokunuşla.

Artık sabah uyandığımda "aman da aman benim yavrum uyanmış mı" şeklindeki

bebek lisanı konuşmalarım, derhal karşılığında mızırdanarak gösterdiği yemek, oyun

ya da ne idüğü belirsiz talepleri bitmiş durumda.

Her şey daha sakin birlikteliğimizde.

Ben biraz şaşkınım. Sanırım bir evlat kaybettim. Dost ve itaatkâr bir köpeğe sahibim

artık. Sevgimi daha içimde yaşıyorum.

O zaten bir köpek olduğunu biliyordu. Şimdi istediği oldu. Sığınabileceği, güvenebileceği,

itaat edebileceği bir sahibi var artık. Daha az şaşkın daha çok hakim bir sahip. Meğer onun

istediği de buymuş. Tüm köpeklerin istediği buymuş. Kedilerin aksine.

Bunu yazınca bugün kahva faslında, Rayuş' un kaplan kılıklı asi Garfield' e

koltuğunu kaptırmamak için gösterdiği canhıraş çaba geldi aklıma. Ne komik.

Zavallı kardeşim benim. Asla patron olamayacak :))


Dün blogları gezinirken Güngör' ün Kızılderili burçlarıyla ilgili postu dikkarimi çekti.

Bana ait olanın (tarihinden anladığıma göre) özellikleri Yengeç' in aynı ve bana uyuyor.

Esas benimsediğim ve bana en çok uyanı ismi. AĞAÇKAKAN.






Evet biz yengeçler de tıpkı ağaçkakanlar gibiyiz. Sevgimizle tüm çevremizdekilerin

başının etini yiyoruz. Kaçan kurtuluyor.

Paçozun başı kurtuldu. Darısı çevremdeki insanların başına.

Galiba bunun çözümü You Tube da yok. Kendim halletmek zorundayım :)


Herkese güzel bir hafta sonu diliyorum.

This entry was posted on 15.10.2011 at Cumartesi, Ekim 15, 2011 and is filed under , , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

9 yorum

ASUMAN ABLACIĞIM HARİKA BİR YAZI BU BANA! PAÇOZU YOLA SOKMA HİKAYEN BU KULA DA YARDIMCI OLDU :)) İNAN YAZINI OKURKEN ÇOK SEVDİĞİM VE SEVGİ GÖSTERİSİNİ HİÇ SANSÜRLEMEDEN GÖSTERDİKLERİMDEN NEDEN HAFİFÇE(!) KAZIK YEDİĞİMİ, KONTROLLÜ OLDUKLARIMLA OLAN İLİŞKİLERİMDE NEDEN DAHA FERAHLIK HİSSETTİĞİMİ ANLAMIŞ OLDUM.
SONRA AKLIMA DOXY GELDİ. O HER ZAMAN BENİM PATRON OLDUĞUMU BİLİRDİ VE BENİ HİÇ AMA HİİİİÇ ÜZMEMİŞTİ....DEMEKKİ ANA KAYNAK BİZİM DAVRANIŞLARIMIZMIŞ.
GERÇEKTEN HARİKA BİR YAZI BU!
İYİ HAFTA SONLARI ASUMAN ABLACIĞIM!

15 Ekim 2011 17:07

Köpeklere fısıldayan adam benim belgesel manyağı oğlumun hiç kaçırmadığı bir program. Yalnız bizde ufak bir sorun var, ondan öğrendiklerini kedisi üzerinde uygulamaya çalışıyor. Kedi ne kadar ben tarafından it diye çağrılsa da sonuçta dibine kadar kedi. Hepten ters tepiyor.Sonuç kedi mi köpek mi insan mı olduğuna karar veremeyen kedi görünümlü bir mahlukat, onu it,dana,denyo vs bilumum adlarla çağıran ben ve zarar vermediği tek insan oğlum yuvarlanıp gidiyoruz. Sezar çok şaşırdı sanırım bizi görse:D

Sevindim Paçozun durumuna,yıllar önce beslediğim belçika kurdumun eğitiminde ilk gün eğitmen şunu demişti.
" siz insanlığınızı bilirseniz o da köpekliğini bilir ve sürünün liderine itaat ederek o sürünün bir parçası olmayı kabullenir." ne kadar doğruymuş.

15 Ekim 2011 18:21

Canımcım biliyormusun sırf köpeklerde değil aşırı sevgiye tepki, inan çocuklarda aynen öyle.
Ana babayı oteriter istiyorlar karşılarında sevgiyi aynen senin gibi gösterince cozuyuyorlar:))

15 Ekim 2011 18:44

Paçoz açısından benim işime çok yaradı Zühre' cim. Senin kasdettiğin, benim de sorunum olan diğer kısım için şimdilik sadece tesbit aşamasındayız galiba :)

15 Ekim 2011 18:55

Hayvanlar alemi işte Sis. Birlikte yaşamayı kabul ettiğimize göre elimizden geleni yapmak boynumuzun borcu.

15 Ekim 2011 18:57

İnan ben bu yaşa geldim, ne çocuğunu ne büyüğünü çözebildim insanoğlunun
Nur' cum. Buna kendim de dahilim.:)

15 Ekim 2011 18:59

Çok bilgilendirici bir yazı olmuş. Sırf hayvan dostlarımızla ilişkilerimizde değil tüm ilişkilerimizde faydalanabiliriz.

15 Ekim 2011 19:02

Ben deneyeceğim Mihriban' cım. En azından kendi sorunumu biliyorum:)
İyi pazarlar canım...

15 Ekim 2011 19:15
Adsız  

Çok yararlı bir yazı Asuman hanım.

Ayrıca, benim kızım da yengeç'tir!
Sezgi ve öngörüleriyle çok hassas bir
burçtur.

İyi, gönlünüzce bir hafta sonu olsun.

Sevgilerimle..

15 Ekim 2011 23:23

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin