Yaşamın Kelebek Dokunuşları  

Posted by Asuman Yelen in


Sonbaharın camımdan içeri girip yüzüme çarpan ilk yağmur damlalarıyla başlayan kelebek

dokunuşları aynen devam ediyor.

Dün çok uzaklardan gelen bir dost telefonu...

Bu sabah gezintisinde hiç tanımadığım bir kadından aldığım dost selâmı...

Okula giden çocukların Paçoz' a keyifle kuyruk sallatan dost dokunuşları...

Dönüşte (sabah 8 dolayları) sessizce asansöre binip çıkmak üzereyken açılan daire

kapısından uzanan Rayuş' un can yüzü, "Paçozu bırak ve gel" diyen tatlı sesi...

Ve kızarmıış yumurtalı ekmeklerin kokusu, fokurdayan çayın müzikal sesi, nar gibi

domateslerle beyaz peynir ikilisinin davetkar görüntüsü...

Oralara bir yerlere kıvrılmış uyuyan, uyanmış kuru mamalarını yiyen, uyku mahmuru

gerinen, şaklabanlıklar yapan muhtelif boy ve renkte kediler...

Daha fazlasına ihtiyacım yok. Eksilmesin yeter...

This entry was posted on 11.10.2011 at Salı, Ekim 11, 2011 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

16 yorum

Dualarıma şunu da ekliyorum artık, sahip olduğumuz güzellikleri bize fark ettir Allahım. Bu, hayatı rutinlikten kurtarıp tad aldırıyor. Huzurun, mutluluğun daim olsun Asuman ablacım :)

11 Ekim 2011 11:26

Amin İlknur' cum. Olanlara sıkı sıkı sarılıp kalanını boşvermek gerek. Aslında öyle çok şeye sahibiz ki. Bir farkına varabilsek...

11 Ekim 2011 12:02

Büyük beklentilere saplanıp küçük güzellikleri kaçırmak ne kötü. Farkındalığın eksilmesin huzurun bitmesin...

11 Ekim 2011 12:19

Bu hepimiz için geçerli Mihriban' cım. Hayat çok kısa. Ayrıntılarsa yoruyor insanı. Sanırım hepimiz farkındayız ve zaman zaman birbirimize hatırlatıyoruz buralarda :) Sevgiler arkadaşım...

11 Ekim 2011 12:38

Sevgin hep çoğalarak devam etsin...ve yüzünüzdeki o sıcak ışıltılarınız hiç bitmesin..iyi haftalar dilerim..sevgi ve esenlikler dilerim...

11 Ekim 2011 12:38

bazen dereotunun varlığına bile şükür ederken (elimde değil, çok seviyorum;) bazen gözüm hiç ama hiçbir şeyi görmüyor. işte o raddeden de korusun Allah herkesi....
sürpriz meraklısı bir insan olarak, yaşamış olduğunuz güzel sürprizler de gözümden kaçmadı :)

11 Ekim 2011 12:43

Çok teşekkür ederim Esmir. Sizin de yaşam enerjiniz hiç tükenmesin ve o güzelim resim ve yazıları keyifle izleyelim.
Sevgiler...

11 Ekim 2011 12:45

Sevgi gibi,
O raddeyi çok yakınlarda bir kez daha savuşturmuş olan ben bu gün bu yazımı "çok sevdiği dereotunu bile göremeyecek kadar gözü dönmüş" olanlar için yazıyorum. Okusunlar ve dereotuna sarılsınlar diye :))
Şaka bir yana (ne de berbat bir şaka)
aslında hepimiz aynıyız. Bazan güzellikleri farkediyoruz ki varlar. Bazan da çirkinlikleri. Onlar da fazlasıyla var.
Birbirimizi idare edelim geçip gitsin bu ömür :))

11 Ekim 2011 12:56

Sevgili Asuman küçük şeylerden mutlu olduğunuzu yazınızdan okudum ne güzel.Dilerim hep böyle mutlu olursunuz,sevgiler size...

11 Ekim 2011 13:49

Bu gün içimden böyle yazmak geldi Sevgili Arzu. Daha doğrusu böyle duygular içindeyim.( Gündelik yaşamın bize sağladığı huzurun farkında) Yarın ne getirir bilemem. Umalım hepimizin hep güzel şeyler olsun yaşamında.
Çok teşekkürler güzel yorum için...

11 Ekim 2011 13:57

Bu dinginliğe sahip olmak için neler verirdim?
Çok şey...
Kulağımda lenka çalarken nerde la böyle bi dinginlik:(

Daha huzurlu günlerin olsun, tüm huzursuz günler bu ara benden yana kontenjan kullanıyorlar nasılsa.

12 Ekim 2011 03:17

Bir şey vermene gerek yok. Benim yaşıma gel, bunalımın bile bir lüx olduğunu anlarsın.
Bu arada "Trouble is a friend" i mi dinliyorsun?
Yoksa " a friend is a trouble" mıydı?
:)) Şaka şaka kızma.
TAFRA YAPMA BANA

12 Ekim 2011 05:39

bende buna benzer şeyleri sabah simit-peynir ikilisi için düşünmüştüm :)

12 Ekim 2011 14:27

Evet isoon. Onlara yaşamımızın (özellikle dışardaki)"muhteşem ikilisi" diyebiliriz.

12 Ekim 2011 14:44

Iste, mutluluk ne kadar yanimizda,yakinimizdanin daha güzel tarifi olabilir mi..sevgiler

13 Ekim 2011 17:16

Evet Melange, ve eminim hepimiz farkındayız bunun

13 Ekim 2011 17:45

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin