Bir kere daha...  

Posted by Asuman Yelen

Çok fazla bir şey yazmak istemiyorum.

Böylece bırakırsam siz dostlarımın gereğinden fazla merak edeceğini de biliyorum.

Anlatmak istediğim çok şey var ama bu duygularla olmaz.

Üzgünüm, öfkeliyim.

Acının da mutluluğun da tam ortasındayken yazamıyorum. Hiç yazmadım.

Kısacası, Veteriner Orhan bey Paçozun aşıları için geldi. İğneyi ona, batırdı. Benim yüreğime de

o bildik bıçağı sapladı gitti.

17 yaşındaydım. Şİşli Etfal Hastenesi koridorunda hızla annemin yattığı odaya neşeyle giderken

hemşire odasının kapısında bir tanıdık abla beni çağırdı . Başka ablalar da vardı. Hep bir olup bir

şeyler anlattılar. Birinin kaldığı yerden öbürü devam ederek.

Lacivert mini etekli elbisem vardı üzerimde. Masaya oturmuştum ve ayaklarım yere

değmiyordu.

Önce yüreğime bir bıçak sapladılar.

Sonra da elime bir maske tutuşturdular. Güleç bir maske. "Tak bunu öyle gir yanına" dediler.

O maske zaman zaman çekmeceye kondu. Sonra tekrar çıkarıldı. Bir daha, bir daha.

Anlaşılan bir kez daha çıkarılacak.

Böyle zamanlarda insan ruhunu yüzüne giyebilecek kadar cesur olamıyor.

Ama bu kez daha da zor olacak çünkü benim yavrum görerek değil hissederek yaşıyor.


Can dostum umarım bana veterinerin soğukkanlılıkla ve tüm açıklığıyla anlattığı süreci

benzeri deneyimi yaşayan ve bunu acıyla anlatan komşumun yavrusu gibi yaşamaz.

Ben bunu kaldıramam.

Şimdilik keyfi ve gücü yerindeyken tüm vaktimi, sevgimi ve dikkatimi ona vermek istiyorum.

Lütfen onun için dua edin....

This entry was posted on 12.12.2010 at Pazar, Aralık 12, 2010 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

25 yorum

Ne denirki...:(
sözler anlamsizlasir...
Sadece senin icin güc dileyen bir yürek atar burda umarim hissedersin.

Dualarim sizinle.

12 Aralık 2010 05:11

Asu çok üzgünüm.
Ne yazsam boş, havada kalacak, onun için susuyorum.
Allah yardımcınız olsun diyorum...

12 Aralık 2010 10:28

Asumancım tam olarak ne olduğunu anlayamadım ama üzüldüğüm öfkelendiğin bir şeyler oluyor. Hissettiğin acı sen ne kadar maskelesende kelime kelime , hece hece hissediliyor.İçim yandı imnan okurken.Ana sen değilmiydin bir önceki yazıda iyi düşünmenin iyilik getireceğini söyleyen.O halde en iyisini düşünelim.Umarım Paçoz iyidir. Bu sabah yüreğimi dağladın arkadaşım.Her ne sıkıntın varsa umarım tez zamanda terk eder seni.İyi, mutlu,neşeli günlerin çabuk gelmesi umuduyla.DS

12 Aralık 2010 10:28

Çok ama çok üzüldüm...
Allah sabır ve güç versin...

12 Aralık 2010 11:26

Seni çok iyi anlıyorum. Bu duyguları bende yaşadım. İnsan bir gün bunun olacağını hep düşünüyor ama yinede günü gelince hazır olamıyor. Paçoza acil şifalar diliyorum.

12 Aralık 2010 12:04

Sevg,li Asuman , yaşamda sevinç ve acı yanyana gidiyor hep... Annemle paylaştığımız altı yıllık çok acı bir süreç var bizimde, galiba insan olmak biraz da bu demek acılarla sevinçlerle yaşamak...

Umarım Paçozunda BU SÜRECİ ÇOK RAHAT GEÇİRİR...Onun yanında sen varsın ne de olsa.

Sevgimle

12 Aralık 2010 13:02

Sevgili dostlarım.
Şİmdi okuyunca, çok sert bir yazı olmuş bu.
Ama yaşayanlar bilir, ilk öğrendiğimiz gün en kötüsüdür.
Sabah Rayuş' dan tatlı tatlı parpıları yiyince biraz kendime geldim. Gündüzler kolay geçiyor da gece kendiyle başbaşa kalınca her şey zorlaşıyor, isyanlar korkular üşüşüyor.
Paçoz şimdilik çok iyi. Başka şeylere yorduğumuz o sebepsiz inlemeleri dışında. İştahı iyi, hareketli. Ötesini düşünmemeye karar verdik biz de.
Üzüntümü paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum. Desteğiniz benim için çok önemli.
Sevgiyle kalın...

12 Aralık 2010 13:43

bambaşka nedenlerden dolayı da olsa çok iyi anlıyorum sizi (gerçi herkes böyle der ama)
geçmiş olsun... ki hep geçiyor zaten biliyoruz. ya delip geçerek ya değip geçerek...
boşuna dememişsiniz işte "insan olmak" diye...
(bölük pörçük bir yorum oldu, kusura bakmayın lütfen)
sevgilerimle...

12 Aralık 2010 14:38

Geçmiş olsun. Günden güne daha iyi olacak inşaallah Paçoz göreceksiniz.

12 Aralık 2010 15:41

Çok üzüldüm. Her ne kadar sözler anlamsızlaşsa da böyle durumlarda; her ev hayvanımı onun acısını yaşayacağımı bilerek aldım ben. Umarım çok sancılı bir süreç olmaz hem sen hem Paçoz için.

12 Aralık 2010 16:31

geçmiş olsun Asuman ablaa.. En çok da bişiler yapabilememenin verdiği çaresizlik üzüyor insanı. Ama o anlıyor bunu bilirim. Acil şifalar diliyorum..

12 Aralık 2010 22:42

Keşke hiç yazmasymışım diyeceğim bir yazıydı bu. Emin olun suçluluk duygusu üzüntümü bastırdı. Başta yazmam dememin sebebi de buydu. Bu kadarı bile bana ve korkarım herkese fazla geldi. Buraya içimi dökmeye çok fazla alışmışım meğer.
Özür.....

13 Aralık 2010 03:27

Canım benim, yaşadığın acı ve üzüntü için özür dileme sakın. Biz ki belki kilometreler öteden deestek olabilme adına ne yapabiliriz diyen insanlarız. Bir şey yapamasak da,
bil ama senle ve paçozla gönlü bir olanlar var.

13 Aralık 2010 05:21

ben pacozun basını okşadım...oda cok mutlu oldu...hissettim :)

13 Aralık 2010 08:44

Paçoz'una sağlık diliyor Allah yardımcınız olsun diyoruz.İnlemesine gelince; ben de biraz hastalansam inlerim o bana çok iyi gelir nedense.Sevgiler herikinize de.

13 Aralık 2010 09:19

Bende olumsuz şeyler yazdığımda sonrasında suçluluk duygusu yaşıyorum. Ama buradaki amacımız paylaşmak ve bu paylaşım herşeyi kapsıyor Asuman abla. Paçoz'un senin hayatındaki yerini o kadar iyi anlıyorum ki. Dua ediyorum daha çok uzun zamanlar, güzel günler geçirin diye.

13 Aralık 2010 09:59

Sis, bunu hissediyorum desem...
Ayçi, Sufi çok teşekkürler...
İlknur, anladığını biliyorum.
Bir kere daha, şaşkınlık ve üzüntüyle ismini sayamadığım tüm dostlarıma çok teşekkür ediyorum...

13 Aralık 2010 11:11

Asucum, dertleşmek ihtiyacındaydın dertleştin, biz de sıkıntına ortak olduk. Neden üzülüyorsun ki, o andaki ruh halin onu gerektirmiş yazmışsın, bizler neden buradayız? Tam da bunun için. İnşallah Paçoz'un sağlığı, keyfi hep yerinde olur, bu yazıda gereksiz bir endişenin anısı olarak burada kalır:)
Çok sevgiler, hem sana hem Paçoz'a...

13 Aralık 2010 11:14

Leylak' cım, çok teşekkür ederim. Sizler gibi dostlarım olduğu için çok şanslıyım.
:))))

13 Aralık 2010 11:25

Umarım Paçoz şimdi daha iyidir, anlamsız hırıltılarınında atlatacaktır. Belkiş oda birilerine kızmış sinir atıyordur:)
Paçoza geçmiş olsun ve benim için başını okşarmısın?
Hafta sonu vefat eden kardeşimin kızının çeyizini çıkardık evden, ağlayarak ama mutlulukla. İkisi hiç ayrılmıyor arkadaşım, dilerim ağlamalara hep gülmek ve mutluluk eşlik etsin.
Sevgiler canım...

14 Aralık 2010 02:03

Paçozumun hastalığı belli Nur' cum. Ama ben o şoku atlattım. Her şey gibi bunu da kabullendik ve inançla kahretmeden yaşayacağız bu süreci de.
Aslında senin hafta sonu yaşadıkların da benim içimi titretti arkadaşım. Duygularını o kadar güzel tahmin edebiliyorum ki...
Artık iyice kafamıza kazındı. Ne yaşıyorsak biraz buruk yaşıyoruz bu yaşlarda.
Allah yeğenini çok mutlu etsin.
Bizler mutlu anlara çok sıkı sarılıp, diğerlerini yüreğimizden atmaya çalışalım.
İyi geceler canım...

14 Aralık 2010 02:38

Asuman abla ben seni tanıyorum..Bilmiyorum acaba aynı evdemi oturuyorsunuz.Doğan abime sonsuz selamlar

14 Aralık 2010 23:44

Sevgili Mehmet,
Ben seni çıkaramadım.
Doğan Agabeyini 10 Kasım 1997 de kaybettik.
Senden biraz daha açıklama bekliyorum.
Sevgiyle kal...

15 Aralık 2010 17:20

Sevgili Asuman hanım, sizi çok iyi anlıyorum. 2 ay önce yeğenim Emirhan'a iki tane civciv aldık. Aksi gibi civcivler de sadece 2 gün yaşadı. Ama arakalarında günler sürecek üzüntü bıraktılar.
Kaldıki Paçoz yıllardır sizin can dostunuz olmuş. Umarım bir an önce düzelir ve siz buradan harika fotoğraflarını yayınlarsınız. çok öpüyorum, sevgiler.

22 Aralık 2010 19:04

Çok teşekkür ederim Güngör' cüğüm.
Yeni yeni toplayabildim kendimi. Artık düşünmemeye çalışıyorum. İlk şoku atlattık. En azından keyfi neşesi yerinde şimdilik. Senin hep öğütlediğin o olumlu düşünme çabasındayım şimdi. Yoksa uyku durak gitmişti.
Sevgiler canım...

23 Aralık 2010 01:26

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin