Bir saat kadar önce Koray aradı. Bilmeyenler için, ablamın oğlu... Bayramdan
sonra bu ilk görüşmemiz.
Ben, beni ihmal ettiği için yengeç yengeç gücenirken zavallıcık hasta
yatıyormuş.
Ateşi kırklara çıkacak kadar da kötülemiş üstelik...
Suçluluk duygumu bastırmak için bi güzel azarladım keratayı.
"Ben biliyordum böyle olacağını. Sana giderken söyledim. Öyle incecik gömlekle yaka bağır
açık... Aralık geliyor oğlum kış. Hava nasıl olursa olsun garantisi yok. Bi sıcak, bi soğuk."
Cevap ilginç olduğu kadar kahredici:
"Zaten sen çağırdın hastalığı. Söyleye söyleye getirdin sonunda. Yoksa benim hasta falan
olacağım yoktı."
Benim yüzümden az daha iş görüşmesini kaçıracakmış. Bakın hele... (Bu arada
hala iş bulamadı garibim)
Benzer bir durumu birkaç gün önce Rayuş' ta da (kızkardeşim) yaşadım.
Öğlen vakti, malum kahve faslımız. Bir yandan kahveyi karıştırıyor, arada da
dönüp bana bir şeyler anlatıyor.
Kabahat bende bi sus değil mi. Yoo, olur mu...!
"Aman , dikkat, lafa dalıp kahveyi taşıracaksın. Hele bi pişsin altını kapa sonra konuşuruz ..."
"Yok, bakıyorum sen merak etme .." demeye kalmadan kahve taşıverdi ocağın üstüne.
Oğlak kardeşim dikti çeneyi havaya demez mi :
"Aslında taşacağı falan yoktu. Zorla çağırdın."
Bu da yeni adetimiz. Başımıza gelen her kötü şeyi biz çağırıyormuşuz da haberimiz yokmuş.
Artık sık sık şöyle muhabbetler geçiyor aramızda:
"Gelirken başımı kaldırdım bir de ne göreyim, ay yusyuvarlak. Desene bu gece bana uyku yok."
"Zorla çağırıyorsun sıkıntıyı. Aklına getirmesen mışıl mışıl uyuyacaksın
aslında."
Halbuki eskiden bu diyalog şöyle gelişirdi:
"Bütün gece bi sağa bi sola döndüm durdum. Bi sıkıntı, bi şişkinlik..."
"Çok normal . Dolunayı görmedin mi...!"
Ne değişti şimdi? Gerçekten ben yıllardır her dolunayda aynı sıkıntıları yaşarım.
Bu hesapça, şimdi ben, bu saptamayı yaparak, yaşayacağım bütün dolunaylar için çekeceğim
sıkıntıları peşinen çağırmış mı oluyorum...
Hadi canım...
26 yorum
çok saçma! (son cümle için söyledim bunu, o genel kanı için ;))
"çağırmak"tan ziyade bir takım şeyleri öngörüyor olabilmek diyebiliriz bence buna.
hem güzel şeyleri, iyi şeyleri çağırınca neden bir türlü gelmek bilmiyor da kötü şeylerin gelmesi hiç sekmiyor. bence bunun üzerinde yoğunlaşsınlar bu düşünceyi ortaya atanlar. gerçi zannetmiyorum ki bir cevabı olsun bunun.
bazı söylem ve davranışlar çok çabuk moda haline gelebiliyor böyle. belki de buna ihtiyaç duyuyoruzdur zaman zaman, ümitlenebilmek adına, o yüzden seçiyoruzdur inanmayı. bilmiyorum ki.
dolunay vaktindeki o sıkıntıları ben de yaşıyorum. çağırmıyorum da üstelik :))
Çok güzel bir hafta diliyorum size...
Aslında olumlama, olumlu düşünme olayına ben de inanmıyor değilim Nur' cum. Anneannem de "hayır dile başına hayır gelsin işine" derdi.
Benim gırgırını yaptığım şey bunun günlük hayattaki kullanma biçimimiz.
Şİmdi kimseye dikkat et düşeceksin demeğe gelmiyor. Sen çağırdın da düştüm oluveriyor. Halbuki önüne baksa yetecek. Hep suçu başkasında arama telaşı:)))
Sevgi Gibi,
Aslında tabii öyle. Ama Nur'a da yazdığım gibi artık yeni ve tabii ki bizden başka kişilerle ilgili mazeret arama çabası bu yaptığımız.
Güzel şeyleri çağırmasını mı bilmiyoruz acaba:)))
Biraz keyif iyi gelir diye düşündüm bu akşam...
Sevgiler...
Aman o secret benzeri türevi kitaplar çıktı mertlik bozuldu zaten. Neymiş ne ister ne düşünürsen olurmuş. Hade len diyesim geliyor vallahi. Yok Asucuğum yok kimsenin bir şeyi çağırdığı. Ne kadar sakınsak da bela musibet olacaksa oluyor işte.
Evrene mesaj yollamak,çağırmak...
Komik :))
Deneyim bu deneyim...
Hani deriz ya "çok güldük aman çok ağlamayalım" hayat bu her şeyi yaşıyoruz.
Sis' cim bizimkiler ikaz edilmekten kendilerine yol gösterilmesinden hoşlanmadıkları için bedel ödetiyorlar adeta. Bak söyledin oldu, misali.
Yığınla insan bununla ilgileniyorsa belki de ciddiye alınması gerekebilir Ebruli' cim ama benim komik örneklerimdeki gibi değil tabii;))
Şenizcim, çok haklısın sonuçta yaşanacaklar yaşanıyor. Bunlarla ilgilenenler de daha olumlu, daha moralli sürdürmek adına iyi düğşünmeye çalışıyorlar sanırım...
Hay bu evrene ne desem bilemiyorum ben:)
Nedense hep negativleri isitiyor. Deli mi ne?
Arada da bir sürü güzel olumlu seyler söylüyoruz da onlari niye duymazdan gelir onuda hic anlamam. Pek bir alingan sanirim:))
Öpüyorum Asum:)
İlahi siz! çok yaşayın emi:))
Dolunayda gece parlak, gününüzde parlak olsun.
Sevgiler
Çoğumuz şunu söyleriz 'aklıma gelen başıma geldi' :). Evrene mesaj gönderme kısmına ben pek inanmıyorum. Ama bazı şeyleri düşünerek farkındalık oluşturuyoruz. Ben ne zaman Almina düşecek yada hasta olacak diye korksam bu gerçekleşir:). Belkide güzel şeyler düşünmemiz gerektiğini bize anlatan bir mesajdır yaşadıklarımız :).
Evet Asuman'cım herşeyi biz yapıyoruz şu dilimiz var ya; "dilim seni dilim dilim keserim" sözü yeni bir söz değil biliyorsun eskilerin tesbiti.Üşürsün demek yerine "üşüme!"demek doğruydu bana göre de.Hani bir şeyi 40 kez söyleyince olur sözü de mi yalan?Eskiler şifreleri vermiş de bizler uyanmamışız ne çare!Kahve benim uykumu kaçırıyor diyenlerin uykusunu kaçırıyor benim de kahve içince uykum geliyor.Sadece şartlanmışlıklarımız bunlar.Kendimizin fermanını kendimiz okuyup ipimizi kendimiz mi çekiyoruz diye düşünmemek olmuyor işte.Üşürsün dediğimiz için mi üşüdü hasta oldu, yoksa üşüyüp hasta olacağı için mi biz öyle söyledik orası da tartışılır bence. Sevgilerimle.
bizim ev de de her şey benim üstüme kalır, ben dediğim için öyle oluyormuş...
Beni de Dolunay çok etkiler... hep garip, ne alaka desemde her dolunayda bi sıkıntılı gergin olurum.
Sevgimle
bazı şeyleri söyle söyle veya korktugumuz icin cagrıyoruz bu dogru bence....
ama söylemeden de olmuyor kiii :)
NOT: hangi fotografımı istiyorsan kullanabilirsin bu arada ;)
Hiç sorma Sünter' cim.
Hep aklımıza gelen başımıza geliyor ama...
Newbahar, ben de size güzel günler dilerim...
İlknur' cun, açıkçası ben biraz gülelim diye, çok derin fikir yürütmeden yazdım.KOnu üzerinde uzun uzun dünya meşgulken bir cümleyle reddetmek ya da kabul etmek mümkün değil bazı şeyleri...
Son cümlene katılıyorum doğrusu...
Sevgili Sufi,
Ben de sana o zaman, "büyük sözü dinle" "eşeğini sağlam kazığa bağla sonra üzülürsün" sözlerini hatırlatırım.
Aslında bu bir hiciv yazısıydı. Bu "çağırdın" lafını insanların komik bir biçimde nasıl savunma mekanizmasına dönüştürdüğünü anlatmak istedim.
Yoksa senin söylediğin tüm o öğretileri ciddiye almamak mümkün mü. İnsanoğlu şimdi tam da bu konuya odaklanmışken...
Sevgiler dostum....
Siz de mi aynı dertten muzdaripsiniz Sevgili Lale:)))
Dolunaydaki bu durum, ayın çekim gücü ve vücıttaki sıvılarla alakalıymış birazcık bildiğim kadarıyla...
Sevgiler...
Ayçi sen de haklısın. Ne diyeyim.
Canım resimlerin harika. Onların hepsini isterim;) Ben o demirci dükkanındaki bir yazıdan bahsetmiştim.Çok teşekkür ederim iznin için.
Öptüm seni...
Asumancım, yine içten paylaşımlarınla dolu güzel bir blog yazısı yazmışsın, tam da bize uygun, insana uygun.Bu yazdıkların şimdiki jenerasyonun kuantum adını verdikleri bir fizik kuralının halk diline yansımaları.Biliyorsun bilim sezgiyle başlar.Çünkü insan aklı bilimin gerçeklerine henüz ulaşmadığında gerçeği sezgisel olarak algılar.Metafizik konusu artık çok gündemde ve insan beyninin algılama limitlerini bu sayede zorluyor.Şahsi fikrimi soracak olursan, insan da doğanın bir urunu ve bir elektrik taşıyor.Bir enerji aslında.Dolayısıyla bir takım bizim henüz adını koyamadığımız daha doğrusu duyu organlarımızla algılayamadığımız ama sezgilediğimiz bir takım enerjileri, örneğin cep tel.nın frekans yayılımları, baz istasyonlarından alınan kansorojen dalgalar bizleri etkiliyor.Dolayısıyla doğadaki her frekanstan etkileniyoruz.Ses te bir frekans yayıyor.Niye etkilenmeyelim ki? Beyin henüz insanoğlunun hiç bilmediği bir giz...
Defne' cim, güzel, açıklayıcı bilgiler için çok teşekkürler. Herkes gibi ben de kuantum fiziği ile biraz ilgilendim. Kitaplar okudum.Senin de söylediğin gibi, bunun evlerdeki komik yansımalarıydı anlattığım. Yorumlarda biraz daha derinleştirmiş olduk olayı böylelikle.
Güzel bir gün diliyorum sana...
Hahayy,bence o zmana sen ağzından çıkacak cümleleri iki kere düşün ve aman dikkat diye başlayacağın her cümleye bir şeyleri çağırıyormuşsun gibi bak :)
Öpüyorummm....
Aynen öyle Buğday' cım.Hani derler ya "Aklından bile geçirme" diye.
Sevgiler canım...
Yorum Gönder
Bu Blogda Ara
Contributors
Blog Listem
-
-
-
Yeniden3 ay önce
-
BİR DİZİ YAZISI: DEDEKTİF BOSCH1 yıl önce
-
-
-
Merhaba3 yıl önce
-
-
-
-
Koşan Hayat5 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
ÜÇÜ BİR ARADA !7 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum8 yıl önce
-
-
bize ne oldu...9 yıl önce
-
-
-
-
-
Merhaba demeye geldim...10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIM...13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İzleyiciler
Yazı Arşivi
-
►
20
(5)
- ► Eylül 2020 (1)
- ► Ağustos 2020 (3)
- ► Temmuz 2020 (1)
-
►
17
(4)
- ► Nisan 2017 (1)
- ► Şubat 2017 (1)
-
►
16
(1)
- ► Şubat 2016 (1)
-
►
15
(1)
- ► Ağustos 2015 (1)
-
►
14
(16)
- ► Aralık 2014 (1)
- ► Eylül 2014 (2)
- ► Ağustos 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (2)
- ► Nisan 2014 (4)
- ► Şubat 2014 (1)
-
►
13
(46)
- ► Aralık 2013 (3)
- ► Kasım 2013 (3)
- ► Eylül 2013 (6)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Temmuz 2013 (2)
- ► Haziran 2013 (2)
- ► Mayıs 2013 (3)
- ► Nisan 2013 (7)
- ► Şubat 2013 (3)
-
►
12
(96)
- ► Aralık 2012 (2)
- ► Kasım 2012 (4)
- ► Eylül 2012 (16)
- ► Ağustos 2012 (7)
- ► Temmuz 2012 (5)
- ► Haziran 2012 (8)
- ► Mayıs 2012 (10)
- ► Nisan 2012 (14)
- ► Şubat 2012 (8)
-
►
11
(179)
- ► Aralık 2011 (19)
- ► Kasım 2011 (38)
- ► Eylül 2011 (14)
- ► Ağustos 2011 (17)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (14)
- ► Mayıs 2011 (11)
- ► Nisan 2011 (9)
- ► Şubat 2011 (10)
-
▼
10
(152)
-
▼
Aralık 2010
(12)
- 2011 e bir kala...
- Ah ne hoştu, ah ne hoştu !...
- Hadi Satürn öğret bana hayatı!...
- 2010 un "son" ları
- Post-it notlarından Pazar sohbeti...
- 2011 e doğru bir mim...
- Sevgi, dostluk ve hüner....
- 2011 e doğru
- Bir kere daha...
- Benim evin halleri...
- Hayvanlara ve insanlara dair...
- Mutlu yıllar Paçoz' um...
- ► Kasım 2010 (12)
- ► Eylül 2010 (9)
- ► Ağustos 2010 (12)
- ► Temmuz 2010 (7)
- ► Haziran 2010 (12)
- ► Mayıs 2010 (11)
- ► Nisan 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (11)
-
▼
Aralık 2010
(12)
-
►
09
(186)
- ► Aralık 2009 (22)
- ► Kasım 2009 (22)
- ► Eylül 2009 (17)
- ► Ağustos 2009 (24)
- ► Temmuz 2009 (19)
- ► Haziran 2009 (20)
- ► Mayıs 2009 (20)
- ► Nisan 2009 (8)
- ► Şubat 2009 (5)
Müzik
Popüler Yazılar
-
bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı bir liseli esmer kız gözleri yıldız yıldız saçları gece gibi simsiyah dökül...
-
Büyük Usta, önündeki devâsâ tuale son rötuşlarını yapıyor... Önündeki dev palete göz atıyorum. Hemen hemen boşalmış gibi. Yeşili çoktan sıyr...
-
Çok içime battı gidişi. Cenazelerde kaskatı kesilirdim oysa. Yüreğim katılaşır, algılarımı kapatıverirdim olan bitene. Kendi isteğimle...
-
Dizilerden birinde Tülin Oral' ı yine ve doğal olarak büyükanne rolünde görünce Yaygara 7o Müzikali aklıma geldi. Ağabeyim götürmüştü. ...
-
Çok keyifliydim aslında. Blogum şenlenmiş, evim temizlenmİş, çok uzun zamandır görmediğim, çook eski, tüm doğum günlerimi(zi) çoğu yaz tatil...
-
Buluşma yerime giden yola tek başıma çıktım. Fakat bu sessiz karanlıkta beni izleyen kimdir? Onun varlığından kurtulmak için kenara çekilir,...
Etiketler
- 2010
- 2011
- 27 mayıs İhtilali
- 7 numara
- ABD
- abla
- acemilik
- açlik
- Adıyaman
- afet
- ağabey
- ağaç
- Ağustosta Rapsodi
- aile
- akraba
- akrostiş
- akşam
- Albatros
- alış-veriş
- alışkanlık
- alışveriş
- alışveriş tutkusu
- Ali Muhittin Hacı Bekir
- Alphonse de Lamartine
- amatörlük
- anı
- anılar
- anılar...
- anlaşma
- anlayış
- anma
- anne
- anneanne
- anneler günü
- Antalya
- apartman hayatı
- arayış
- arıza
- Arka Pencere
- arkadaş
- armağan
- aşı
- aşk
- aşure
- Atatürk
- ateş böceği
- atom bombası
- Attila İlhan
- ATV
- ATV şarkı
- Avustralya Açık Tenis
- ayaz
- ayrılık
- aziz nesin
- B.Necatigil
- baba
- Babalar Günü
- bahar
- bahçe
- balkon
- banka
- Barbra streısand
- barış
- başarı
- başlangıç
- Baudelaire
- Bauelaire
- Bayrak
- bayram
- Beatles
- bebek
- bekir sıtkı erdoğan
- beklentiler
- BEN
- beste
- beşiktaş
- Betty Smith
- beyaz dizi
- beyaz diziler
- beyaz roman
- Bhagavatgita
- bilgisayar
- Bir genç kız Yetişiyor
- Bir sarkısın sen
- Bir Şarkısın Sen
- birlik ve beraberlik
- birliktelik
- bitki
- biyografi
- blog
- blogger
- börek
- Buddha
- bugün
- bulmaca
- buluşma
- buzdolabı
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- can yücel
- Capra
- cehalet
- centilmen
- cesaret
- cevaplar
- cezerye
- cinayet
- cocuk
- cocuk.
- cocukluk
- Cronin
- Cumhuriyet
- Cüneyt Gökçer
- çalışma hayatı
- çaresizlik
- çay
- Çığlık
- çınar
- çiçek
- çiçekler
- çiğ
- çocuk
- çocuklar
- çocukluk
- çöp
- dalgınlık
- Daltonlar
- damat
- Damdaki Kemancı
- dans
- davetiye
- dayak
- dedikodu
- Defne Joy Foster
- demirhindi
- deneyimler
- deniz
- deprem
- dergi
- destan
- dilek
- dilekler
- dinlenme
- disko kralı
- diyet
- dizi
- doğa
- doğallık
- doğum günü
- dolap
- Doris Day
- dost
- dostluk
- dostluk.
- dostlulk
- duygular
- düğün
- dül dül
- dünya
- dünya kadınlar günü
- Dünya Prematüre Günü
- düşmanlık
- düşünceler
- düşünceler.
- Ecevit
- edebiyat
- Edgar Allan Poe
- Ekim
- Ekrem Bora
- Elazığ depremi
- emek
- emekli
- eminönü
- Emirgân
- Engelliler
- ephraim kishon
- erişkin
- erişlilmezlik
- erkek
- eski yıl
- eşek
- eşyalar
- etiket metiket yok
- Etkinlik
- eve dönüş
- evlat
- Ey Aşk Nerdesin
- eylül
- ezan
- Ezel
- Fakir Baykurt
- fal
- fanatizm
- Farrah Fawcett
- fasulye
- felaket
- felsefe
- fenerbahçe
- fırtına
- Fikret Otyam
- film
- filozof
- final
- Firari
- firuze
- fono
- formüller
- fotoğraf
- Frank Sinatra
- Futbol
- gazanfer özcan
- gece
- geçim
- Geçmiş
- geçmişten şarkılar
- gelecek
- gelin
- genç kız
- gençlik
- gerçek
- geyik
- gezi
- gezinti
- giden sene
- Gitanjali
- giysiler
- Govinda
- gökkuşağı
- göl
- gönülçelen
- gösteri
- göze çarpmayan debdebe
- gözyaşı
- Grace Kelly
- grizu
- gül
- Gülümse
- gün batımı
- güncel
- güneş
- Güneydoğudan öyküler-Önce vatan
- Günlük yaşam
- güven
- güz
- güzellik
- güzellikler
- haber
- haberler
- Hacer Buluş
- Hacivat
- hafta sonu
- hak
- hala
- harika çocuklar
- hasta
- hastalık
- hayal kırıklığı
- Hayali Küçük Ali
- hayaller
- hayat
- hayvan
- hayvanlar
- hayvanlar alemi
- hazan
- hediye
- Herman Hesse
- hiciv
- Hindistan
- Hiroşima
- Hitchcock
- hobby
- Hollywood
- hoptirinam
- hoşgörü
- hoşluklar
- http://www.blogger.com/img/blank.gif
- huzur
- hüsran
- hüzün
- ıhlamur ağacı
- ışık
- ibadet sohbet
- içimizdeki çocuk
- içtenlik
- iftar
- ihmal
- İhsan Varol
- ikiyüzlülük
- ikram
- ilaç
- ilginç şeyler
- ilişki
- ilkbahar
- ilkokul
- İlkokul şiiri
- İnci Ertuğrul
- İngilizce
- insafsızlkık
- insan
- insan halleri
- insan olmak
- insanlık
- intikam
- İslamiyet
- istanbul
- isyan
- İş Bankası
- işçi
- iyilik
- Jacques Brel
- James Stewart
- Japonya
- Jean Moreas
- Jim Reeves
- kabuk
- kadın
- kadınlar
- kahvaltı
- kahve
- kalıplar
- kalite
- Kamer Genç
- kan verme
- Kandil
- kaplumbağa
- kar
- Karagöz
- karanfil
- karanlık
- kardeş
- karışık duygu ve düşünceler
- karmaşa
- katiam
- kavafis
- kayıp
- Kayserispor
- keder
- kedi
- kediler
- Kelime oyunu
- Kemal Burkay
- kerpiç
- keşke
- keyif
- kıskançlık
- kış
- kız kardeş
- kızkardeş
- Kim Novak
- kiracı
- kishon
- kişisel
- kitap
- koka kola
- kolbastı
- komedi
- komik
- komşu
- komşuluk
- konser
- konut
- korku
- Korolar çarpışoyor
- koşullu refleks
- köpek
- kuaför
- kupa
- Kurban Bayramı
- kuyruk-bilim
- kültürel mozaik
- Lale
- latife hanım
- lezzet
- lisan
- lise
- Liz Taylor
- maneviyat
- manzara
- Marsel İlhan
- masal
- masumiyet
- maymun
- mazi
- meclis
- medya
- Mehmet Topuz
- mektup
- merasim
- Mevlana
- mevsimler
- Meyva Zamanı
- Michael Jackson
- mim
- misafir
- misafirlik
- Misak- ı milli
- mizah
- Montaigne deneme
- moral
- Mr. Smith
- muhabbet
- Muhabbet Kralı
- Muhammed
- muhasebe
- Murathan Mungan
- mutfak
- Mutfak şarkıları
- mutluluk
- Müge Anlı
- müzik
- müzik nostalji
- Nagazaki
- Nazım Hikmet
- nefret
- nekahat
- Nirvana
- Nisan
- Nişan töreni
- Noktürn.
- nostalji
- okan bayülgen
- olay
- olgunluk
- on line alışveriş
- ordan burdan
- Orhan Kemal
- Orhan Veli
- orman
- oruç
- otobüs
- otokontrol
- oyun
- ozan
- ödül
- öfke
- öğrenci
- öğretmen
- Öğretmenler günü
- ölüm
- ölüm yıldönümü
- ömür
- öykü
- Öykü Atölyesi
- özgüven
- özlem
- Paçoz
- Paçoz..
- Paris
- pasta
- paylaşım
- paylaşmak
- pazar
- pazar alışverişi
- pazar günü
- Pazar sohbeti
- pembe dizi
- pencere
- Piknik
- pişmanlık
- plan ve programlar
- planlar
- plasebo
- Platters
- polis
- popülizm
- program
- programlar
- radyasyon
- radyo
- Ramazan
- Ramazan davulu
- Red kit
- reklamlar
- resim
- resmi bayramlar
- Reşid Behbudov
- Rilke
- rin tin tin
- Roland Garros
- roman
- romantik
- romantizm
- röportaj
- ruh yorgunluğu
- ruhat mengi
- rüya
- saat
- sabah
- sadakat
- Sadettin Kaynak
- safiyet
- Sağanak
- sağlık
- sahur
- Samana
- samimiyet
- sanal
- sanat
- sanatçı
- sanatkar
- Saroyan
- Satürn
- schumann
- sebze
- seçkin
- seçme saçma sohbetler
- sel
- Selimpaşa
- Selmi Andak
- sergi
- sevdiğim şeyler
- sevgi
- sevgi soysal
- sevgili
- sevgililer günü
- sevinç
- seyahat
- seyirlik
- Seyyare
- Shakespeare
- Show TV
- sıcak
- sıkma
- sıradanlık
- Sidarta
- Sigara
- simit
- sinema
- sipariş
- sis
- soğuk
- sohbet
- sonbahar
- soru
- sorular
- spiker
- star
- still life
- su yücel
- suikast
- şablonlar
- şafak
- şans
- şarap
- şarkı
- şaşkınlık
- şeker
- Şeker Bayramı
- şerbet
- şermin
- şiddet
- şiir
- şikayet
- tabak
- tabletler
- tagore
- tanışma
- tansiyon
- tantuni
- tarif
- tartışma
- taşınma
- tatil
- tedavi
- teknoloji
- telaş
- telefon
- televizyon
- temizlik
- tenis
- tenis turnuvası
- terlik
- tevfik fikret
- Tırpan
- tiyatro sahne
- tokat
- toplantı
- Tövbeler Tövbesi.
- Transfer
- tren
- TRT
- TSM
- Ttv
- Tuna Huş
- tutsak
- tuvalet
- tüketim
- Tülin Oral
- Türkan Saylan
- türkü
- TV
- Uğur Mumcu
- umut
- unutma
- uyku
- Üç Hür El
- ülke meseleleri
- ümit
- üretmek
- ütü
- vahşet
- vakit
- Vasuveda
- vatan
- William Holden
- William Wordsworth
- Wimbledon
- yağlıboya resim
- yağmur
- yalnızlık
- yaprak
- yarışma
- yaşam
- yaşlılık
- yatak
- yaz
- yeğen
- yeğenlerim
- yeme-içme
- yemek
- yemekteyiz
- yeni yıl
- yeni yıl kartları
- yesterday
- yıl dönümü
- yılbaşı
- yıldız
- yıldönümü
- yoksulluk
- yol
- yolculuk
- yolculuk.
- yorgünluk
- Young at Heart
- yönetici
- yün
- yürüyüş
- zaman
- Zeki Müren