Mitoz bölünme.  

Posted by Asuman Yelen in , ,






Artık Sanal Dünya' nın keyfini çıkarmaya karar verdim.
Hem de öyle böyle değil. Çok eğlenmeyi düşünüyorum.

Nasıl mı? Anlatayım.

Asu Teyzem' i parçalara böleceğim. Sayıda kararsızım.

En zorundan başlayabiliriz. Örneğin onu dört ergen yapabilirim.
Dördü de 14, 5 yaşında ya da ikisi ondört ikisi on beş yaşında dört yavrucak.

Biri emo olacak dünyasından bezmiş...Biri her gün dayak yiyen bir talihsiz...

Yok bundan vazgeçtim. Bu beni yorar. Başedemem...Noktasız, virgülsüz ki- ler de -ler ters. Bu kadar sene sonra.

Üç genç kız, üçü de ondokuz' ar yaşında. (Biri yirmi ya neyse)

Biri mutlaka üniversitede okuyor olmalı. Ben okuyamadım içimde kaldı.
Biri mutlu bir aşk yaşıyor, çiçek böcek kelebek.. lay lay lom...
Üçüncüsü hep ayrılık yaşıyor olmalı. Ağıtlar yakmalı. Hüzünlü şiirler yazmalı.. Yok bu hoşuma gitmedi. Yoksa Naz Elmas mı olsam...

En önemlisi...

Biri sarışın, biri kumral biri de kızıl, üçü de porselen duruluğunda beyaz tenli olmalı...
Aynaya bakınca siyah saç, siyah göz, esmer ten görmekten bıktım çünkü. Öögh...Pis...

Bu kızları düşünebilirim.

Aslında bir alternatif daha var. Ama buna esaslı donanım lazım.

Biri otuzlu yaşlarda biri yirminin sonlarında iki genç kadın.
Otuzlu yaşlarda olan ki işte favorim odur... Ama çok zor yahu...

Bayılıyorum onlara... Fiziken en hoş zamanlar. Yüzde hatlar yerine oturmuş. Fit. Hit.
Öz güven tavan. Kültür, sanat. Hafif bir boşvermişlik. Arada bir yurt dışı.
Bunu mutlaka düşünmeliyim. Beni bloglara cezbeden dünya kadınları. Hem ulaşılmaz hem mütevazı hem gizemli. Acayip de bilgili. Onları okurken insan kendini yuva çocuğu gibi hissediyo.
Hemi duygusal hemi de kaya gibi sert.
Evet galiba bunu seçeceğim. Zoru severim. ;))

Çok heyecanlandım. Sims geldi aklıma. Çok eğlenceli olacak.

Yeni bir baş, yeni bir yaş.
Ve bana bir de isim lâzım.
Yeni bir ev, yeni bir iş
Bir de yepyeni cisim lâzım.

Kısacası...

Yeni bi hayat, eskisi bayat
Kendime yeni bir ben lâzım.



Not: İki neşeli post arka arkaya geldi. Bu çok iyi. Bir dostum telefon açıp "akilane" uyardı dün akşam. Dostlarım benim için endişe etmişler. 'N 'oluyor bu Asuman' a dellendi mi, bi gün gülüyor bi gün ağlıyor' diye. Bu arada bazılarının da foyası ortaya çıktı. "Ah Asucum bi türlü vakit bulup bakamadım bloguna ama söz ilk fırsatta bakcam" diyenlerin de gizliden göz attıkları ortaya çıktı. Sizi gidi kuntizler siziii;)))

This entry was posted on 13.04.2010 at Salı, Nisan 13, 2010 and is filed under , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

14 yorum

Asuman abla yalan yok bende vallaha bu akşama kadar süre vermiştim sana içimden tamda mutfağa nescafe suyu koymaya giderken. "Nerelerde acaba" diye. Meğer bilgisayarı bölmekle uğraşıyormuşsun.

13 Nisan 2010 17:59

Bilgisayarı değil kendimi bölmeye çalışıyorum Şeniz' cim. Bu ara çok monoton gidiyor. Biraz heyecan iyi olur diye düşündüm...

13 Nisan 2010 18:21

Hımmm, şu 30'lu yaşlardaki donanımlı hatuna yeni bir isim mi koysak?
Eskilerden olsa, Kerime Nadir romanlarındaki gibi; Cavidan, Nesteren, Lamia, Gülendam. Yok Gülendam'ı sevmedim, cariye ismi gibi oldu.
Ya da yenilerden bir ad takalım, 30'lu yaşlara uygun; Ebru, Esra, Gizem?
Seç birini.
Meslek: Grafik designer? Nasıl olur? Ya da bir dergide yazı işleri müdürü, bak bu daha uygun.
Cihangir'de yaşasın ya da Galata Kuledibi, şimdi moda ya:))

İlaveler serbest, benden bu kadar yardım, hadi bakalım kolay gele:))))

13 Nisan 2010 19:39

Her kadının içinde birkaç kadın yok mudur zaten (yoksa sadece ben de mi var :))
Bence siz bölünmeyin böyle kalın.
Bazı bloglardaki dünya kadınlarına ben de hayran kalıyorum laf aramızda :))
Bir de benden fazla kitap okuyanları kıskanıyorum...

13 Nisan 2010 20:05

ah Asuman abla o heyecan kırıntılarını bende arıyorum...

13 Nisan 2010 20:39

Leylak beni iyice heyecanlandırdın.
Yelpaze genişledi. Çok zevkli olacak.
Semt konusunda derin bilgilere sahipsin. Mesleğimi söylemiyeceğim.
Daha gizemli olsun istiyorum.
Sağol yardımların için.
İyi haftalar...

13 Nisan 2010 20:59

Halimce günce,
Geç oldu ama ben de onları bulup çıkarmaya çalışıyorum.
Böyle çok sıkıcıyım. Artık yaşamım çok tekdüze. Sanalın nimetlerinden yararlanıp renk katmak güzel olacak.Ben de daha çok okumak isterdim ama ne gözlerim fazla izin veriyor ne de beynim odaklanabiliyor. Sadece şiir ve felsefe bana zevk veriyor. O da en sevdiklerimden.
Şimdi sizin için bol bol okunacak günler...

13 Nisan 2010 21:09

Şeniz sen bu halinle gaayet iyisin.
Sana kırıntı mırıntı lazım değil.

13 Nisan 2010 21:14

ama ben en çok sahicisi okumayı sevicem.
gerçi merak ve heyecanla okudugum süper hikayelerinizi düşününce bu fikirde süper görünüyor.
hadi bakalım merakla beklemekteyim :))

13 Nisan 2010 22:16

e.t,
Çok teşekkürler.
Şaka derken bana da iyice ilginç gelmeye başladı bu fikir.
Bekleyelim bakalım neler olacak...

13 Nisan 2010 22:46

Bende merakla bekliyorum:) Baharla birlikte heyecan duygusu artıyor sanırım. Rutin hayatlarımızda bunu bulmak pek mümkün değil Asuman abla.

Sevgiler...

14 Nisan 2010 10:20

Asu teyze seni neşeli görmek en güzeli :) Ben de bölünemesem de değişiklikler yaptım. 6 senedir kıyamadığım saçlarıma kıyıp kestirdim...

14 Nisan 2010 10:49

Bu fikir beni de heyecanlandırıyor İlknur' cum. Yeniden genç olmak, kanatlanıp uçmak gibi bir şey benim için. İstediğim her yere gideceğim. Ne istersem onu yapacağım. Son derece gizemli olacağım. Hüznümü de neşemi istediğim kadar yaşayacağım.En güzeli de hiç kimse kim olduğumu bilmeyecek.

14 Nisan 2010 11:00

Hepimizin neşesi daim olsun Fuli' cim.
Saçların, resimde gördüğüm kadarıyla güzel olmuş. Zaten güzele ne yakışmaz:))

14 Nisan 2010 11:07

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin