Canım Babam,
Adına yaşam dedikleri bu garip kör dövüşün anlam veremediğim sevgisizliğine, iki
yüzlülüklerine, sebepsiz mesnetsiz düşmanlıklarına, sabırla, nezaketle ve tıpkı senin gibi başı
yukarıda tahammül edebilmeyi bu güne kadar başardıysam, çok kısa birlikteliğimizde yaşamıma
ve tüm varlığıma geçirdiğin sevginin bu güne kadar yüreğimi sııcacık tutması ve her türlü
pislikten koruyan bir kalkan gibi etrafımı kuşatmasındandır.
Ve bu gün karşımdakine , tereddüt etmeden sevgimi açıklayabiliyorsam, aynı şekilde
doğru bildiğim şeyleri çekinmeden, dosdoğru ama nezaketle muhatabıma söyliyebiliyorsam ve
beni rahatsız eden her şeyden ikiyüzlülük etmek yerine tereddütsüz vazgeçebiliyorsam, kısacası
sevgi ve onuru birlikte taşıyabiliyorsam, bu bana öğrettiklerin sayesindedir.
Bu gün beni üzen, acıtan herşeyi, beni sana yaklaştıran süreci hızlandırma ihtimalini arttırdığı
için sessizce sükunetle kabul ediyorum. Bir de senin bana sabır Asu ninom, sabır yavrum dediğini
işittiğim için.
Ve bu günü, kendi uzun hasretimi yok sayarak, Allah seni, bu dostu- düşmanı, sevgisi- nefreti,
doğrusu-yanlışı birbirine karışmış, sana hiç uymayan alemden çekip aldığı için Kurtuluş Günün
ilan ediyor ve sevinçle kutluyorum.
Nurlar içinde yat...
- Çok büyük mutlulukla ve korkunç bir özlemle hatırladığım enstantanelerin başında, benim henüz okula başlamadığım ama stada muhtemelen ablamı ve ağabeyimi izlemek üzere ailece gittiğimiz törenler gelir.
Ç0ğunlukla güneyde bulunduğumuz için (ya İskenderun' da veya Mersin' de) tepede kızgın bir güneşin herkesi canından bezdirdiğini, gazetelerden yapılmış şapkalarla korunmaya çalıştığımızı çok iyi hatırlıyorum. Zaman zaman tahta sandalyelerde annemin yanında oturur (kızkardeşim bebekti) , sıkılınca da elinde fotoğraf makinesiyle bir oğlunun bir kızının resmini çekmek için koşturup duran babamın yanına giderdim.
-Okula başladıktan sonra da bu sefer diğerleri beni izlediler. Benim fotoğraflarım çekildi. Güneş yine yakıcıydı.
-Hepimiz izciydik. Her bayram öncesi annemi bir telaş kaplardı. Önce kocaman bir sandığın içine yarı beline kadar girer, izci elbiselerimizin yanı sıra fular, onu tutturan yüzük şeklindeki aparat, çorap, düdük , kep gibi aksesuarları toparlamaya çalışır, çoğunlukla bunların biri ya da birkaçı hemen bulunamazdı. Tüm bunlar son güne kalır, her seferinde törene fularsız ya da kepsiz katılmak zorunda kalacağımdan korkar, annemse ne yapar eder kemeri çekmecenin birinden, düdüğü düşüp sıkıştığı yerden bulur toparlar bizleri tam tekmil gönderirdi. Bu bana her seferinde mucize gibi gelirdi.
Çocukluğumun bayramı da güneşi de töreni de yorgunluğu da telaşı da her şeyi de çok güzeldi.
Her günümüz bayram tadında geçsin...
eskiler alıyorum
alıp yıldız yapıyorum
musiki ruhun gıdasıdır
musikiye bayılıyorum
şiir yazıyorum
şiir yazıp eskiler alıyorum
eskiler verip musikiler alıyorum.
bir de rakı şişesinde balık olsam
Kırk yıllık dostlarımdan biri geçen gün bir kadehin arkasından resmimi çekmiş. Biraz önce yolladı
.
Bana Orhan Veli' nin bu şiirini çağrıştırdı. Tabii şairin aklından geçen bu kadar şişman bir balık değildi kesinlikle...
Nihayet beklediğim telefon !...
Açıyorum. Sevgili bir tanecik kız kardeşim az ve de öz konuşuyor.
"Ninom asansöre..."
Bana da bu kadarı yeter zaten. Telefonu kapatıp asansöre yönelirken düşünüyorum. Lahana dolması mı, içli köfte mi yoksa çiğ börek mi. Poşeti alıp mutfakta açıyorum. Üçüncüsü.
Hiç yanılmam. Öğlen kahve içerken yüzündeki muzip ifadeden, bir an evvel kalkıp gitmemi istediğini anlatan şirin sabırsızlığından böyle bir planı olduğunu sezmiş ve eve dönünce acıkmama rağmen birşeyler yemeyi geciktirmiş, çektiğim bir sürü yeni resmi dosyalamayla uğraşarak, yanılmadığımı umarak beklemeye koyulmuştum...
Rayuş' un çiğ börekleri... Annemin usulü değil de rahmetli kayınvalidesinin usulünde yapmış. O kadar olacak tabii. Eşi böyle seviyor. Sadece kıyma ve soğanla. Annem kendi yöreleri usulü bol domates de koyar, içi bol sulu olurdu. Hatta yine Orta Anadolu yöresine mahsus bir de ismi vardı. "Burnu sulu." Kulağa pek hoş gelmese de tadı enfes olurdu.
Her evde olduğu gibi evde geçirilen pazar günlerinde ara sıra böyle tatil gününü şölen haline getiren biraz el oyalayıcı, keyifle yenilecek şeyler bizde de yapılır. Bu hep böyle süre gelmiştir.
Yeni lezzet denemeleri, güzel garnitürleri hoş görünüşleriyle , sürekli aldığı dergilerden yabancı mutfak örnekleri, süslü sofralar ablama aitti. Daha ilkokul öğrencisiyken anneannemin yanına oturup onu izleyerek, ara sıra oklavayı elinden alıp deneyerek hamur açmayı öğrenen Rayuş börek işini üslenmiştir. Kısır, mercimekli köfte, poğaça, kek (özellikle spesialim cevizli üzümlü kek) yapma görevi bendeniz tarafından deruhte edilmektedir.
Light yoğurdumla (!) hazırlayıverdiğim ayranımla böreğimi yerken biraz çabanın biraz emeğin bir tatil gününü nasıl güzelleştiriverdiğini düşündüm. Benim bile. Benim bile diyorum çünkü çok uzun zamandan beri emekli olan biri için her gün aynıdır. Tatilin pek bir anlamı kalmaz. Mantıken doğru. Ama hayır. Pazar pazardır.
Çocukluğumda pazar kahvaltıları hep birlikte keyifle yapılırdı. Ahşap masanın üzerinde annemin yaptığı ev reçelleri, zeytin, beyaz peynir, tereyağı ekmekle bol şekerli açık çaylar eşliğinde yenirdi.Kaşar peyniri, salam, sucuk yediğimizi hatırlamıyorum. Belki bulunduğumuz yerlerde yoktu belki vardı da alınmazdı belki de alınamazdı.
Sonrasında annem mutfak ve banyo arasında koşuşturur dururdu. Ya bütün bir tavuk yahni ve pilav yapılmak üzere haşlanır ya köfte kızartılır, mutfaktan gelen kokular banyodan gelen soda çivit buhar her neyse yıkanan, kaynatılan çamaşırların kokusuna karışırdı. Benim yaşımdakiler bunu çok iyi bilirler...
Bizler odaya yayılır, gazete, dergi her ne bulursak okurduk. Pazar günleri Hürriyet çok şenlikli olurdu. Basri, Şaban renkli ve daha çok olurdu. Basri' nin o çok kalın sandviçinin içinde neler bulunduğunu merak eder, evde bir köpekle yaşamanın nasıl bir şey olduğunu düşünürdüm. Bir de Şaban' ın şu repliğine hep şaşırmışımdır. "Faturalar...Faturalar... Posta kutusu dolmuş yine. Başka bir şey yok.Niçin biraz dikkatli harcama yapmıyorsun." Tonton azarı işitir bense iki şeyi merak ederdim. Fatura ne demekti, bir türlü anlamlandıramazdım kafamda. Postacının eve getirdiği, alanı mutlu edeceğine sinirlendiren mektuptan başka bir şey olduğu kesindi. Bir de Şaban' ın ayağ
ını bir pufa uzatıp seyrettiği burnunun dibindeki resimli hareketli kutu. Sanki ömrü orada geçiyor gibiydi.
Ortalığı dağıtır, gazeteleri dergileri sayfa sayfa paylaşıp okuduğumuz yerde bırakırdık. Annem söylenecek olur babam yaptığı resme bir fırça darbesi daha atarken "bırak hanım, bırak okusunlar, bırak dağıtsınlar bu evde hayat var bırak yaşayalım" derdi. "Sonra toplarlar." Arada gider onu seyrederdim. Bana bitmiş gibi
yerde kalır o yaşta yarattığı farkı göremediğim fırça oynamaları bitmek bilmezdi.
Sonraki yıllarda da bu pek değişmedi. Pazar günleri çoğunlukla sinamaya gidilir,
dönüşte küçük teyzem ve annem ya su böreği açarlar, ya da kısır, batırık (Konya yöresinin bir yemeği) yapılır ya da Eyüp' teki Emine teyzeye gidilir orada Arabaşı Çorbası yenilirdi. Bu da Konya yöresine ait bir yemektir. Daha doğrusu bir çorba ve bir de meyane hamur arası bir şey. Çorba bol domatesle yapılır korkunç acıdır. Ortaya bir tepsi o kalın muhallebi görünümlü hamur konur ikisi birlikte kaşıklanarak yenilirdi. Hamur çorbanın acısını dengelerdi. Emine teyze bir de börek yapardı bize. Ispanağı çiğden koyup kapatır ve sobanın üstünde pişirirdi.Harika olurdu.
Çok daha sonra bizler çalışırken bütün arkadaşlarımız Pazar günleri bizde olurdu. Evde büyük olmadığı için rahat sigara içilir rahat sohbet edilir, özel hayatlar, arkadaşlar, kavgalar rahat rahat anlatılırdı. Emekli olana kadar da bu böylece sürmüştür. Hatta Paçoz gelene kadar diyebilirim.
Bir çiğ börek beni nerelere götürdü.
Bu pazarımı da özel kılan Rayuş' umun ellerine sağlık...
Herkese güzel pazarlar diliyorum.
Hep sevgiyle kalalım...
sıyrılmak isterim taşkın çevreden,
meşeler üstünde solgun, nice
yıldızların gece
açtığını bilirken.
Seçerim öyle yollar, ayak
basmadığı kimsenin
solmuş akşam çimenlerinde, uzak-
bir de şu düş ancak:
Sen de gelirsin.
R.Maria RİLKE
Çeviri:A.Turan Oflazoğlu
Seçilmiş Şiirler-Duino Ağıtları
ismli kitaptan alıntıdır.
Bildik mekan...
Kırk yıllık dostluk...
Hoş sohbet...
Güven, huzur...
Özetle,
Güzel bir gündü...
Bu Blogda Ara
Contributors
Blog Listem
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Merhaba,6 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum9 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Merhaba demeye geldim...10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIM...13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İzleyiciler
Yazı Arşivi
-
►
20
(5)
- ► Eylül 2020 (1)
- ► Ağustos 2020 (3)
- ► Temmuz 2020 (1)
-
►
17
(4)
- ► Nisan 2017 (1)
- ► Şubat 2017 (1)
-
►
16
(1)
- ► Şubat 2016 (1)
-
►
15
(1)
- ► Ağustos 2015 (1)
-
►
14
(16)
- ► Aralık 2014 (1)
- ► Eylül 2014 (2)
- ► Ağustos 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (2)
- ► Nisan 2014 (4)
- ► Şubat 2014 (1)
-
►
13
(44)
- ► Aralık 2013 (3)
- ► Kasım 2013 (3)
- ► Eylül 2013 (6)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Temmuz 2013 (1)
- ► Haziran 2013 (1)
- ► Mayıs 2013 (3)
- ► Nisan 2013 (7)
- ► Şubat 2013 (3)
-
►
12
(96)
- ► Aralık 2012 (2)
- ► Kasım 2012 (4)
- ► Eylül 2012 (16)
- ► Ağustos 2012 (7)
- ► Temmuz 2012 (5)
- ► Haziran 2012 (8)
- ► Mayıs 2012 (10)
- ► Nisan 2012 (14)
- ► Şubat 2012 (8)
-
►
11
(179)
- ► Aralık 2011 (19)
- ► Kasım 2011 (38)
- ► Eylül 2011 (14)
- ► Ağustos 2011 (17)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (14)
- ► Mayıs 2011 (11)
- ► Nisan 2011 (9)
- ► Şubat 2011 (10)
-
▼
10
(152)
- ► Aralık 2010 (12)
- ► Kasım 2010 (12)
- ► Eylül 2010 (9)
- ► Ağustos 2010 (12)
- ► Temmuz 2010 (7)
- ► Haziran 2010 (12)
- ► Mayıs 2010 (11)
- ▼ Nisan 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (11)
-
►
09
(186)
- ► Aralık 2009 (22)
- ► Kasım 2009 (22)
- ► Eylül 2009 (17)
- ► Ağustos 2009 (24)
- ► Temmuz 2009 (19)
- ► Haziran 2009 (20)
- ► Mayıs 2009 (20)
- ► Nisan 2009 (8)
- ► Şubat 2009 (5)
Müzik
Popüler Yazılar
-
KADİM DOSTLAR Önce beni sık sık evinde ağırlayan 35 yıllık dostumla keyifli bir fotoğrafla başlayalım. Blogger dostlarım onu daha önce bahse...
-
bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı bir liseli esmer kız gözleri yıldız yıldız saçları gece gibi simsiyah dökül...
-
Sayın Haykırış, Yok etmeye çalışmak yerine varlığımızı işaret ettiğiniz, düşmanlık yerine dostluk gösterdiğiniz, kara çalmak yerine üzerimiz...
-
Akşam masamı toparlarken gözüme kutunun içinde birikmiş not kağıtlarım ilişti. Duyduğum, gördüğüm ilginç şeylere dair ipucu cümlecikler. Ç...
-
Yeni yılda Tüm zorlıklar karşısında çetin ceviz olacağıma.... Fındık kabuğunu doldurmayacak sebeplerle kendimi üzmey...
-
Onlar bağırışıyor. Döğüşüyorlar, şüphe ediyor ve yeise düşüyorlar; boğuşma ve çekişmelerinin sonunu bulacağa benzemezler. Senin hayatın, saf...
-
Ey dünya! Ebedi olarak yaşıyorsun Mevsimlerin tepsilerinden Çiçekler ve yapraklar Yolunun üzerine Dökülüyorlar. ...
Etiketler
- 2010
- 2011
- 27 mayıs İhtilali
- 7 numara
- ABD
- abla
- acemilik
- açlik
- Adıyaman
- afet
- ağabey
- ağaç
- Ağustosta Rapsodi
- aile
- akraba
- akrostiş
- akşam
- Albatros
- alış-veriş
- alışkanlık
- alışveriş
- alışveriş tutkusu
- Ali Muhittin Hacı Bekir
- Alphonse de Lamartine
- amatörlük
- anı
- anılar
- anılar...
- anlaşma
- anlayış
- anma
- anne
- anneanne
- anneler günü
- Antalya
- apartman hayatı
- arayış
- arıza
- Arka Pencere
- arkadaş
- armağan
- aşı
- aşk
- aşure
- Atatürk
- ateş böceği
- atom bombası
- Attila İlhan
- ATV
- ATV şarkı
- Avustralya Açık Tenis
- ayaz
- ayrılık
- aziz nesin
- B.Necatigil
- baba
- Babalar Günü
- bahar
- bahçe
- balkon
- banka
- Barbra streısand
- barış
- başarı
- başlangıç
- Baudelaire
- Bauelaire
- Bayrak
- bayram
- Beatles
- bebek
- bekir sıtkı erdoğan
- beklentiler
- BEN
- beste
- beşiktaş
- Betty Smith
- beyaz dizi
- beyaz diziler
- beyaz roman
- Bhagavatgita
- bilgisayar
- Bir genç kız Yetişiyor
- Bir sarkısın sen
- Bir Şarkısın Sen
- birlik ve beraberlik
- birliktelik
- bitki
- biyografi
- blog
- blogger
- börek
- Buddha
- bugün
- bulmaca
- buluşma
- buzdolabı
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- can yücel
- Capra
- cehalet
- centilmen
- cesaret
- cevaplar
- cezerye
- cinayet
- cocuk
- cocuk.
- cocukluk
- Cronin
- Cumhuriyet
- Cüneyt Gökçer
- çalışma hayatı
- çaresizlik
- çay
- Çığlık
- çınar
- çiçek
- çiçekler
- çiğ
- çocuk
- çocuklar
- çocukluk
- çöp
- dalgınlık
- Daltonlar
- damat
- Damdaki Kemancı
- dans
- davetiye
- dayak
- dedikodu
- Defne Joy Foster
- demirhindi
- deneyimler
- deniz
- deprem
- dergi
- destan
- dilek
- dilekler
- dinlenme
- disko kralı
- diyet
- dizi
- doğa
- doğallık
- doğum günü
- dolap
- Doris Day
- dost
- dostluk
- dostluk.
- dostlulk
- duygular
- düğün
- dül dül
- dünya
- dünya kadınlar günü
- Dünya Prematüre Günü
- düşmanlık
- düşünceler
- düşünceler.
- Ecevit
- edebiyat
- Edgar Allan Poe
- Ekim
- Ekrem Bora
- Elazığ depremi
- emek
- emekli
- eminönü
- Emirgân
- Engelliler
- ephraim kishon
- erişkin
- erişlilmezlik
- erkek
- eski yıl
- eşek
- eşyalar
- etiket metiket yok
- Etkinlik
- eve dönüş
- evlat
- Ey Aşk Nerdesin
- eylül
- ezan
- Ezel
- Fakir Baykurt
- fal
- fanatizm
- Farrah Fawcett
- fasulye
- felaket
- felsefe
- fenerbahçe
- fırtına
- Fikret Otyam
- film
- filozof
- final
- Firari
- firuze
- fono
- formüller
- fotoğraf
- Frank Sinatra
- Futbol
- gazanfer özcan
- gece
- geçim
- Geçmiş
- geçmişten şarkılar
- gelecek
- gelin
- genç kız
- gençlik
- gerçek
- geyik
- gezi
- gezinti
- giden sene
- Gitanjali
- giysiler
- Govinda
- gökkuşağı
- göl
- gönülçelen
- gösteri
- göze çarpmayan debdebe
- gözyaşı
- Grace Kelly
- grizu
- gül
- Gülümse
- gün batımı
- güncel
- güneş
- Güneydoğudan öyküler-Önce vatan
- Günlük yaşam
- güven
- güz
- güzellik
- güzellikler
- haber
- haberler
- Hacer Buluş
- Hacivat
- hafta sonu
- hak
- hala
- harika çocuklar
- hasta
- hastalık
- hayal kırıklığı
- Hayali Küçük Ali
- hayaller
- hayat
- hayvan
- hayvanlar
- hayvanlar alemi
- hazan
- hediye
- Herman Hesse
- hiciv
- Hindistan
- Hiroşima
- Hitchcock
- hobby
- Hollywood
- hoptirinam
- hoşgörü
- hoşluklar
- http://www.blogger.com/img/blank.gif
- huzur
- hüsran
- hüzün
- ıhlamur ağacı
- ışık
- ibadet sohbet
- içimizdeki çocuk
- içtenlik
- iftar
- ihmal
- İhsan Varol
- ikiyüzlülük
- ikram
- ilaç
- ilginç şeyler
- ilişki
- ilkbahar
- ilkokul
- İlkokul şiiri
- İnci Ertuğrul
- İngilizce
- insafsızlkık
- insan
- insan halleri
- insan olmak
- insanlık
- intikam
- İslamiyet
- istanbul
- isyan
- İş Bankası
- işçi
- iyilik
- Jacques Brel
- James Stewart
- Japonya
- Jean Moreas
- Jim Reeves
- kabuk
- kadın
- kadınlar
- kahvaltı
- kahve
- kalıplar
- kalite
- Kamer Genç
- kan verme
- Kandil
- kaplumbağa
- kar
- Karagöz
- karanfil
- karanlık
- kardeş
- karışık duygu ve düşünceler
- karmaşa
- katiam
- kavafis
- kayıp
- Kayserispor
- keder
- kedi
- kediler
- Kelime oyunu
- Kemal Burkay
- kerpiç
- keşke
- keyif
- kıskançlık
- kış
- kız kardeş
- kızkardeş
- Kim Novak
- kiracı
- kishon
- kişisel
- kitap
- koka kola
- kolbastı
- komedi
- komik
- komşu
- komşuluk
- konser
- konut
- korku
- Korolar çarpışoyor
- koşullu refleks
- köpek
- kuaför
- kupa
- Kurban Bayramı
- kuyruk-bilim
- kültürel mozaik
- Lale
- latife hanım
- lezzet
- lisan
- lise
- Liz Taylor
- maneviyat
- manzara
- Marsel İlhan
- masal
- masumiyet
- maymun
- mazi
- meclis
- medya
- Mehmet Topuz
- mektup
- merasim
- Mevlana
- mevsimler
- Meyva Zamanı
- Michael Jackson
- mim
- misafir
- misafirlik
- Misak- ı milli
- mizah
- Montaigne deneme
- moral
- Mr. Smith
- muhabbet
- Muhabbet Kralı
- Muhammed
- muhasebe
- Murathan Mungan
- mutfak
- Mutfak şarkıları
- mutluluk
- Müge Anlı
- müzik
- müzik nostalji
- Nagazaki
- Nazım Hikmet
- nefret
- nekahat
- Nirvana
- Nisan
- Nişan töreni
- Noktürn.
- nostalji
- okan bayülgen
- olay
- olgunluk
- on line alışveriş
- ordan burdan
- Orhan Kemal
- Orhan Veli
- orman
- oruç
- otobüs
- otokontrol
- oyun
- ozan
- ödül
- öfke
- öğrenci
- öğretmen
- Öğretmenler günü
- ölüm
- ölüm yıldönümü
- ömür
- öykü
- Öykü Atölyesi
- özgüven
- özlem
- Paçoz
- Paçoz..
- Paris
- pasta
- paylaşım
- paylaşmak
- pazar
- pazar alışverişi
- pazar günü
- Pazar sohbeti
- pembe dizi
- pencere
- Piknik
- pişmanlık
- plan ve programlar
- planlar
- plasebo
- Platters
- polis
- popülizm
- program
- programlar
- radyasyon
- radyo
- Ramazan
- Ramazan davulu
- Red kit
- reklamlar
- resim
- resmi bayramlar
- Reşid Behbudov
- Rilke
- rin tin tin
- Roland Garros
- roman
- romantik
- romantizm
- röportaj
- ruh yorgunluğu
- ruhat mengi
- rüya
- saat
- sabah
- sadakat
- Sadettin Kaynak
- safiyet
- Sağanak
- sağlık
- sahur
- Samana
- samimiyet
- sanal
- sanat
- sanatçı
- sanatkar
- Saroyan
- Satürn
- schumann
- sebze
- seçkin
- seçme saçma sohbetler
- sel
- Selimpaşa
- Selmi Andak
- sergi
- sevdiğim şeyler
- sevgi
- sevgi soysal
- sevgili
- sevgililer günü
- sevinç
- seyahat
- seyirlik
- Seyyare
- Shakespeare
- Show TV
- sıcak
- sıkma
- sıradanlık
- Sidarta
- Sigara
- simit
- sinema
- sipariş
- sis
- soğuk
- sohbet
- sonbahar
- soru
- sorular
- spiker
- star
- still life
- su yücel
- suikast
- şablonlar
- şafak
- şans
- şarap
- şarkı
- şaşkınlık
- şeker
- Şeker Bayramı
- şerbet
- şermin
- şiddet
- şiir
- şikayet
- tabak
- tabletler
- tagore
- tanışma
- tansiyon
- tantuni
- tarif
- tartışma
- taşınma
- tatil
- tedavi
- teknoloji
- telaş
- telefon
- televizyon
- temizlik
- tenis
- tenis turnuvası
- terlik
- tevfik fikret
- Tırpan
- tiyatro sahne
- tokat
- toplantı
- Tövbeler Tövbesi.
- Transfer
- tren
- TRT
- TSM
- Ttv
- Tuna Huş
- tutsak
- tuvalet
- tüketim
- Tülin Oral
- Türkan Saylan
- türkü
- TV
- Uğur Mumcu
- umut
- unutma
- uyku
- Üç Hür El
- ülke meseleleri
- ümit
- üretmek
- ütü
- vahşet
- vakit
- Vasuveda
- vatan
- William Holden
- William Wordsworth
- Wimbledon
- yağlıboya resim
- yağmur
- yalnızlık
- yaprak
- yarışma
- yaşam
- yaşlılık
- yatak
- yaz
- yeğen
- yeğenlerim
- yeme-içme
- yemek
- yemekteyiz
- yeni yıl
- yeni yıl kartları
- yesterday
- yıl dönümü
- yılbaşı
- yıldız
- yıldönümü
- yoksulluk
- yol
- yolculuk
- yolculuk.
- yorgünluk
- Young at Heart
- yönetici
- yün
- yürüyüş
- zaman
- Zeki Müren