Herhangi bir Haziran Gününden...  

Posted by Asuman Yelen




Bu günlerde çok yazma isteğim yok.

Galiba tüm dostlar da aynı durumda. Birden bastıran sıcaklar, tatil programlarının

hareketliliği, ya da sıcaklarla üzerimize çöken atalet ve rehavet buna neden

olabilir.

Televizyonda tüm diziler, birbirinden yürek paralayıcı sahnelerle sezon finalini

yaptılar. Daha çook yürek paralayacaklarının mesajını vererek. İçlerinde

bir tek Fatmagül, örnek mücadelesini- zaman zaman iç bayacak kadar

sıkıcı olsa da- aslanlar gibi verip, güzel mesajlar ve göndermelerle bitmek

yürekliliğini gösterdi.

Termometrelerde rakamlar birden otuzlara çıktı. Yaz enikonu geldi.

Sıcaklar Paçoz' u da çok etkiledi. Zaten hayli yaşlı olan yavrum hastalığının

da etkisiyle sürekli sessiz istirahatte. Yürüyüşlerimiz onun 2-3 adımda bir

kendini çimenlere atıp uzun uzun dinlenmesi nedeniyle sık sık kesintiye

uğruyor. Önceleri gözyaşlarına boğulmama neden olan bu durumla da yine,

yeniden, tam zamanında (geçmiş deneyimlerimin de ışığında) baş edecek

gücü ve kalkanları çıkardım saklandıkları yerlerden. Henüz iştahı yerinde ve

ben adım adım her şeye hazırlamaya çalışıyorum kendimi.

Bu sabah o, sık sık soluyarak ve etrafında koşturup duran diğer köpekleri

kuyruğunu hafif hafif sallayarak izlerken, ayakta durup beklediğim yerde

bir yığın şey düşündüm yine.

Hayat, biz ne kadar çabalarsak çabalayalım, bildiğini okuyor.

Güzel günler, zorluklar, keyifli telâşeler, çaresizlikler, korkular, hepsi

bir arada. Hatta iç içe. İnsan duygularını geri çekilip yaşamak ya da

paylaşmak konusunda bazan kararsız kalıyor.

Bu günlerde ben de o kararsızlığın içindeyim.

Ama bu gün paylaşmak ihtiyacı hissettim. Öyle istedim.


Şu teknoloji ne harika bir şey...

Her şey bir badi parmağına bakıyor.

Sevgiler, dertler, dostluklar, duygular dökülüyor içtenlikle.

Sonra tek bir parmak dokunuşuyla bir yığın insana ulaşıveriyor.

Bazan dakikalar gerekiyor bunun için. Belki saatler, hatta günler.

Bazan bir ya da iki saniye yetiyor derdini anlatmaya ve mesajı almaya.

Bir badi parmağı ve bir tık.

Müthiş...

Paylaşmak gibi güzel bir şey var mı.

Keşke paylaşılan hep sevgi olsa...


This entry was posted on 22.06.2012 at Cuma, Haziran 22, 2012 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

18 yorum

Bence de paylaşmak çok güzel ve değerli. Hayat çok çeşitli duyguları tattırıyor bize. Bazen kuş kadar hafif, bazen yüreğimiz bir taş gibi ağır,bazen umutsuz, bazen alabildiğine umut doluyor içimize... Belki bu yüzden bu kadar gizemli ve onu bırakmak istemiyoruz.

22 Haziran 2012 14:25

okulların kapanması ve yazın gelmesiyle bloggerlar tatile çıktı:) sessizlik hakim.
paçoz'la ilgili geçmişteki yazdıkları okudum yorum yazmadan önce. cesar millan'dan sonraki değişiminizi de... halsizliği, rahatsızlığı sıcaklardan olsun lütfen. köpeklere olan sevgim çok yoğun, onları hep ayrı tutmuşumdur. sana ve şirin arkadaşın paçoz'a sağılklı günler diliyorum.
sevgiler

22 Haziran 2012 16:03

Yazdıklarının her kelimesine katılıyorum Mihriban' cım. Zaman zaman kendi içimize dönme isteğinden bazan da zaten sıkıcı olan yaşantımızda eşi dostu bunaltmak endişesinden kaçınmak için geri çekilsek de her birimizin dostlarımızın sevgi ve ilgisine gereksinimiz hep var.
Bu yüzden çok teşekkür ederim sana bu yorum için.

22 Haziran 2012 16:11

Sevgili Asortik, gerçekten dikkati çekecek bir tenhalık var blog aleminde. Paçoz 12 yıldır benimle ve malesef Cessar Millan' la yaşadığımız değişiklik çok kısa sürdü.(gözden kaçmış bir post daha var). Yavrum pek sağlıklı değil deyip geçiştirelim.
Çok teşekkür ederim. Sevgiler...

22 Haziran 2012 16:18

gözden kaçmadı, konuya girmek istemedim, ne diyeceğimi bilemedim:(
öpüyorum seni sevgili asuman

22 Haziran 2012 16:42

Geç kalınmış bir girişimdi. O kadar şımarttıktan sonra kıyamadım:)
Ben de seni öpüyorum Asortik' cim...

22 Haziran 2012 16:50

Hatırladım da Cesare Milan deneyiminizi güldüm yine :))

Paylaşmak eğer yaşananlar kötüyse cidden kötüyse pek olamıyor be Asucum.

23 Haziran 2012 16:33

Asuman'cığım merhaba; neredeyse bir ay uzak kalmışım buralardan.Kısa tatilini yapmışsın ne güzel,umarım iyi gelmiştir.Evet bir sessizlik hakim blog dünyasında,sıcaklar bezdiriyor.Selam ve sevgiler can dostum...

23 Haziran 2012 22:01

Bilmez miyim Sis. Herşey, herkes önemini kaybediyor öyle zamanlarda.
Zaten hiç kimsenin de paylaşabileceği
şeyler olmuyor yaşananlar. Yalnız halletmek zorundasın.
Önlem alınmıştır merak etme:) Böyle zamanlar için melekler etrafımda hazır beklemede biliyorum. Yaşadım.

23 Haziran 2012 23:44

Arzu, hoşgeldin arkadaşım...
Yaz ayları hep böyle geçer bloglarda. Bu üçüncü yazım oluyor. Alıştım. Sırayla yokoluyoruz, dönüyoruz.
Tatilim kısaydı ama güzeldi. Umarım senimki de iyi geçmiştir. Sıcaklara gelince, galiba tüm Türkiye yanıyor.
Sana güzel bir Pazar diliyorum...

23 Haziran 2012 23:48

dediğin gibi sıcaklardan bayıldık ben sadece miskinlik yapmak istiyorum:)

Görüşmek üzere
www.bakbuharika.blogspot.com
http://www.facebook.com/harikadekorasyon

26 Haziran 2012 14:01

Sıcaklar birdenbire geldi evet..ama ben mümkün değil şikayet etmeyeceğim bu yıl..hele ki öyle zorlu bir giriş yapmışken 2012'ye!.
müziği dinliyorum bir yandan Debbie Reynolds'dan 'Tammy...Tammy..':) eski Amerikan filmlerini izlediğimiz yıllar...ve filmlerde yaşanılan! romantik aşklar..geliyor aklıma:))

içinde, hayatlarımızdan geçen küçük dokunuşların izlerini taşıyan kelimelerimizde bazı şeyleri çok açıklıkla söyle-ye-mesek te, birbirimizi anlayabildiğimiz ortak izdüşümlerimiz var... çoğu zaman geçmişe öykünmelerimiz olsa da iyi ki teknoloji var yine de mesafeleri ortadan kaldıran, uzaklıkları yakın kılan..paylaşmanın hoşluklarını bizlere yaşatan...

İyi haftalar,
Sevgilerimle Asuman Hanım...

26 Haziran 2012 23:22

Follow me, bloguma hoşgeldin:)
Sen haklısın, galiba miskinlik yapmak en doğrusu bu sıcaklarda. Fazla gayretkeşlkiğin gereği yok gerçekten.

27 Haziran 2012 00:28

SEvgili Esmir,
Tammy bizim bir çocukluk (Debie Reynolds) filmimizin şarkısı. Adana' da bir yazlık sinemada izlemiştik.
Sağlıklar yerinde olsun, ne sıcak, ne de soğuktan yakınma lüksümüz yok gerçekten. Köpeğim rahatsız. Çok da yaşlı. Kritik döneme girdik sanırım ve korku ve üzüntü artınca insanın içinden pek yazmak gelmiyor.
Gerektiğinde bir sürü dostla paylaşmak gereksinimizi karşılayan teknolojiye minnet duymamak mümkün değil tabii.
Çok teşekkürler, sevgiler...

27 Haziran 2012 00:45

Haklisin Asuman'cim, bazen insan cekiliveriyor kösesine, kimi zaman atalet bazen paylasmaya mecalinin olmamasi, kimi zaman da kararsizlik..ama dedigin gibi, bir baslayinca da dökülüveriyorsun bir tik'la..Bazen cok acik olmasa da, degdigi yere cok sey anlatan kelimeler dökülüyor o tik'tan ve paylasirken anlasmanin keyfi de burda basliyor..
cok sevgiler

27 Haziran 2012 18:46

Zaman zaman, aynı kaçışlara sığınan biri olarak, bunu anlayabileceğinden eminim Sevgili Melange. Bir de Paçoz' un hastalığı iyice kafamı karıştırdı ki eminim bunu da en iyi anlayabileceklerden birisin.
Tabii bu arada yapabildiğimiz kadar
sevdiğimiz ve bizi anlayabilecek dostlarımızla paylaşmaktan asla vazgeçemiyoruz. Buna ihtiyacımız hep var ve olacak...
Çok teşekkürler vr sevgiler...

27 Haziran 2012 21:51

Hayatım boyunca paylaşmanın değerine ve önemine inandım, paylaştıklarım nedeniyle de hiç bireşy kaybetmedim kazandım.
Galiba yaz ve sıcak rehaveti çöktü üzerlerimize.
Sevgiyle kalın Asuman Hanım :)

28 Haziran 2012 18:04

Aynen öyle Özlem' cim. Ben de dahil olmak üzere herkes aynı durumda. Alışana kadar sürecek galiba.
Sevgiler canım...

28 Haziran 2012 21:48

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin