48  

Posted by Asuman Yelen

Bir neşeli müzik de babacığıma gitsin.

Pazar sabahları, çizgili pijamasıyla uzandığı yerde ahşap radyodan yayılan bu ezgiyle

 ritme göre, önce ağırdan sonra hızlanan tempoyla ayağını sallar bizim kıkır kıkır

güldüğümüzü görünce işi abartır kırar geçirirdi ortalığı.

Çok severdi Çigan müziğini ve  bu parça sıkça çalardı. Kadın sunucunun "Çigan melodileri

dinlediniz" anonsu bu gün gibi aklımda. Ellilerin sonu-altmışların başıydı. Yarım asırdan fazla

zaman geçmiş üzerinden. Ne çok şey eksilmiş, yitip gitmiş yaşantılarımızdan güzellik adına,

sevdiklerimizden gayri...


This entry was posted on 28.04.2012 at Cumartesi, Nisan 28, 2012 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

5 yorum

Peki Pazar sabahları radyoda yayınlanan Zehra Eren'in o kalın sesiyle söylediği tangoları anımsıyor musun Asucum? Bir de Cumartesileri Filiz Şatıroğlu'nun sunduğu "Dilek Kutusu" vardı, o gevrek sesiyle sunumu hala aklımda, klasik müzik istekleriydi ve hemen akabinde Çocuk Saati başlayacağı için bitse diye dakikaları sayardım. Keşke şimdi olsa da dinlesem...

28 Nisan 2012 02:12

Yorum adsız mı geldi, bendim yazan:)

28 Nisan 2012 02:12

Zehra Eren annemin favorisiydi. Tabii diğerlerini de hatırlıyorum.(Sunucunun ismi hariç)
Geçmiş tabii ki özlenir özlenmesine de, gençler bize kızmasın, müthiş bir kalite-estetik yoksunluğu, genel anlamda, karartmıyor mu içini?
(festivalleri ve konserleri saymazsak)

28 Nisan 2012 02:34

Asumancım
Yazını okuyunca biz meğer ne kadar şanslıymışız dedim. Radyolarda çigan müziği çalardı, klasik müzik saatleri olurdu, Oda müziği olurdu akşam 10 da... Radyolar hiç kapanmadığı için insanlar hiç anlamasa bile kulakları müziğe aşina olurdu.

Sufi ve Babacığın nurlar içinde yatsınlar.

28 Nisan 2012 14:07

Çok sağol Lale' ciğim...

28 Nisan 2012 14:11

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin