Gün batımı  

Posted by Asuman Yelen in ,

Dün öğleden sonra biraz yürüyüş yapmak biraz da fotoğraf çekmek amacıyla evimin civarında keşif gezisine çıktım.

Boş yollar, sağda solda huzursuz koşuşturan köpekler, sıska kediler, kuru dallarıyla içe kasvet veren ağaçlar.

Sağ tarafımda boydan boya uzanan ormandaki çam ağaçlarının donuk, sessiz, hareketsiz, siyaha çalan yeşilliği.

Fotoğraf makinemi çantasından çıkarmak dahi gelmedi içimden.

Bu belki de biraz benden kaynaklanıyordu. Huzursuz, renksiz, çorak, kuru olan sadece benim ruhumdu. Yarım saatlik bir yürüyüşü kaldıramayacak derecede yorgun olan bedenim kadar |
yorgun ruhum...

Dönüş yolunda parkın içinden geçerken griliğin yavaş yavaş kızıla dönüştüğünü farkettim.
Başımı kaldırdım ve kıpkırmızı kocaman bir güneşin gülen yüzüyle karşılaştım.

Eve girip yavrumu hazırladım ve kameramı bırakmadan indik parka.

Birikte gezerken adım adım batırdık güneşi.

Geçmişim bir kere daha yetişti imdadıma.

Babamla gün batımlarında elele yaptığımız yürüyüşler canlandı gözümde. Birlikte söylediğimiz şarkılar geldi aklıma.

"Akşamlar inerken mavi sulara
bir kırık cam olur ufukta güneş...." diye başlayan hüzünlü parça...

Sonra daha neşeli bir başka akşam şarkısı

"Akşam güneş gökten indi
muhite bir melal sindi
beyabanın deresi
neden böyle çabuk dindi

trallalla la trallalla la...."

Sonra keyifle birlikte bizi bekleyen bahçesi gül, sofrası yemek kokulu, merdivenleri gıcırdayan ahşap evimize güle oynaya dönüşümüz.

Güneş tüm ışığını yavaş yavaş ruhuma doldururken parkı saran karanlıkta huzurla döndük
evimize.

Yarın dostumuzun günümüzü pırıl pırıl aydınlatacağı inancıyla.....




























































































































































This entry was posted on 13.01.2011 at Perşembe, Ocak 13, 2011 and is filed under , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

15 yorum

Olağanüstü gün batımı manzaraları ve babanızla hüzünlü neşeli anılarınız, şarkılar ne güzel ve ne kadar siz... Dostlukla...

13 Ocak 2011 20:09

"Her mihnet kabulum, yeter ki gün eksilmesin penceremden"
Değil mi Asucum:))

13 Ocak 2011 20:16

Fotolara yazıya bayıldım.Teşekkürler.Ahşap evin gül kokuları burnuma geldi.Babasının elinden tutmuş mutlu kızı gördüm.

13 Ocak 2011 20:51

Sevgili Asuman hanım,fotoğraflar da yazdıklarınız da öyle hüzünlüki. İnsan buruk bir keyifle okuyor. sevgiler.

13 Ocak 2011 22:07

Tek kelimeyle muhteşem bir gün batımı sergilemişsin arkadaşım, zevkle sindire sindire seyrettim. Ellerine sağlık, geçmişin gününü mest etsin, geleceğin geçmişten esintilerle şenlensin.
Sevgiler...

13 Ocak 2011 23:05

Asuman, manzara şahane ama ona eşlik eden anılar asıl güzelliği veren...

Sevgimle

14 Ocak 2011 11:48

Aslan Bey,
Zarif yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Sevgiyle kalın...

Leylak' cım,
Önemli olan bu sadece. Ötesi boş.
Öptüm...

Hüznün tadı,
Duygular samimi olunca okuyana de geçiyor ve bu paylaşım yazanı çok mutlu edlyor.
Sevgiler...

Güngör' cüm,
Hüzün de yaşamın bir parçası. Anılar insanı yılgınlığa düşmekten kurtarıyor.
Çok teşekkür ederim.
Sevgiyle öpüyorum seni...

Nur' cum,
ne kadar güzel dilekler bunlar.
Güzel yüreğine sağlık...
Sevgiyle kal...

Sevgili Lale,
Bir güzellik de, bir yerlerde bizi anlayan ve bunu içtenlikle hissettiren dost yüreklerin bulunduğunu bilmek.
Bunun için çok teşekkür ederim :))
Sevgilerimle...

14 Ocak 2011 14:27

Asuman Hanımcım, duygu yüklü satırlar ve onlar kadar duygulu manzaralar..
Sanırım hepimize bir şeyler çağrıştırdı..
Yüreğinize sağlık :)

14 Ocak 2011 15:54

Sevgili Müge,

Eminim çağrıştırmıştır,çünkü çok insani ve olağan duygular bunlar.
Hüzün de keyif de hepimiz için.
Sevgilerimle...

14 Ocak 2011 18:14

Canım süper resimler, bir de deniz ve termosta kahveli viski eşliğinde canım çekti şimdi böyle bir günbatımını.

14 Ocak 2011 19:59

Ya da Mantovanni ve Cin Tonik ;))

14 Ocak 2011 20:32

muhteşem....
diyecek söz bulamadım...

17 Ocak 2011 20:18

Teşekkürler Ebruli:))

18 Ocak 2011 01:27

cok güzel kareler bunlar asum, yazidaki hüznünle birlikte insanin ruhuna isliyor.
Yazan ve ceken ellerine yüregine saglik....

18 Ocak 2011 23:52

Manzara o kadar güzeldi ki Sünter' cim, basna sadece deklanşöre basmak kaldı. Hüzün bazan az bazan fazla ama hep var. Yapacak bir şey yok.

19 Ocak 2011 00:27

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin