Yeni yıl için şu çok meşhur beyaz sayfaya görünmez kalemle yazdığım kuralların başlarında bir yerde , "geçmişe biraz mesafeli durmak" kararı vardı. Hemen söylemeliyim, bunun Satürn ' le kesinlikle ilgisi yok. On- on beş gündür kendimle ilgili yapabileceğim en radikal değişikliğin bu olacağını bu yüzden kolay olmayacağını tahmin ediyordum. Ama hemen ilk günden dolup taşacağımı ve ilk yazımın yine anı yazısı olacağını hiç öngörmemiştim doğrusu.
Evet. Ocak bir gol bir. Akşam oturdum güzel güzel Show TV. de dans yarışmalarının tekrarını izledim. Sonra yazmayı düşündüğüm keyifli post için tam ekrana arkamı dönmek üzereydim ki başlayan filmin altındaki açıklama çarptı gözüme. "A.J. Cronin' in romanından uyarlanmıştır." Sonra, radyo temsili gibi dinlemeye başladım. Londra' da bir baba ve anne kızları için bir damat adayı bulmuşlar, kız gönülsüz. Tanımadan aşık olmadan evlenmek istemiyor. Otoriter tavırlı anne daha ne kadar babasına yük olacağını soruyor. Kız reddetmekten vaz geçip adamın mesleğini öğrenmek istiyor. Anneden babadan önce atlıyorum. Doktor. Sonra merakla beklemeye başlıyorum. Ne zaman Uzak Doğu' ya gidilecek . Gerçekten bir kolera salgını nedeniyle gönüllü olarak karısını da alıp Çin' e gidiyor doktor bey. Film, orada geçiyor.
Yaşıtlarım bilirler, A.J. Cronin bizim ilk gençlik yazarlarımızın en çok okunanlarından biriydi. Mesleği de doktorluk olan yazarın roman kahramanları genellikle doktordu ve çoğunlukla olay lar Uzak Doğu' da geçerdi. Bir de kadın yazar vardı benzer (umarım kitapsever dostlarım hatırlayıp yoruma yazarlar) doktor-Çin ikilemesini kullanan, ismini hatırlayamadığım.
Cronin' in çok sayıda kitabını okuduğumu hatırlıyorum. Şahika ismi aklımda kalmış ama esas bir çırpıda okuyup en çok etkilendiğim eseri Yeşil Yıllar olmuştu. 16- l7 yaşlarımdaydım sanıyorum.
O dönem en sevdiğim romanların başında geliyordu. Aklımda kalan deniz tutkusu, kardeşlik, ayrılık temalarının ağırlıklı olduğu idi. Sonu çok çarpıcıydı.
Sonra o yaşlarda bol bol okuduğum o günleri hatırladım.
En çok gece ve yatağımda okurdum. Elime aldığım kitabı bitirmeden kesinlikle uyumazdım. Aklıma bir şey takılıp anlamadan okuduğumu hissedersem geriye döner, tek kelimeyi boş geçmezdim.
Eğer gündüz okuyorsam elimde ya elma olurdu ve yıkayıp ısırarak yerdim, ya da soğuk süt içerdim. Hala elma ve özellikle soğuk içiyorsam süt bana hemen ilk gençliğimi ve kitap kokusunu çağrıştırır.
Çalışırken yollarda çok kitap okudum. Trende ve vapurda. Kara yolunda kesinlikle okuyamam.
Hemen başım döner midem bulanır. Unkapanı' da çalışırken, Bakırköy-Yenikapı arası trende genellikle ayakta olurdum. Ama dönüşte Sirkeci' den ilk kalkacak olana oturamazsam mutlaka bir sonrakine biner açar kitabımı okurdum. Sonra ilginç bir şekilde bir an gelir kitabı kapatır toparlanır, tren durur ve inerdim. Nasıl bir alışkanlık oluşmuşsa, durakları takip etmem gerekmezdi. Zeytinburnu- Yenimahalle arası çok uzun, Yenimahalle- Bakırköy arası çok kısa olduğu için herhalde içgüdüsel olarak algılardım ineceğim durağı.
Doksanlı yılların ortalarından sonra zihnim tamamiyle başka konularla ve yoğun bir şekilde meşgul olduğundan sanırım, okuduğum şeye odaklanma yeteneğimi kaybettim. Gerektiğinde okuyormuş gibi yapıp boşa sayfa çevirdim ama uzun süre okuyamadım. Son üç yıldır yavaş yavaş önce sevip bildiklerimden başlayarak en çok da bu blogun katkısıyla dostların yazılarını bol bol okuyarak bu durumun üstesinden gelmeye çalışıyorum.
Görüldüğü gibi ben ne kadar denemek istesem de geçmişim beni bırakmıyor. Alay eder gibi televizyonda ilk defa Cronin' den bir uyarlama ekranlardan göz kırptı, nanik yaptı. İlgimi çekmeyi başardı.
Sanırım bu, Satürne düşman bir gezegenin işi. Onlar itişip kakışıyorlar, olan bana oluyor.
Böylelikle de, yine, her sene olduğu gibi o 365 beyaz sayfalı boş defter, ilk sayfasından itibaren boş kalmaya mahkum gibi görünüyor.
Ve Erol Evgin yine aynı şarkılarla bir yerlerden sesleniyor.
Hep böyle kal. Hep böyle kal . "Dün" e yakın...
Hep sevgiyle kalalım...
21 yorum
Ne demiş şarkıcılarımızdan biri?
"Bir kereden hiçbir şey olmaz" :))
Sevgiler...
Niye geçmişten kaçmak istiyorsun ki, bence bugünün yanına dünü koyunca daha güzel oluyor. Ve biraz zor olsa da tatsızları sansürlemekte fayda var.
Ah Cronin, ah ilkgençlik ve çocukluk aşkım Cronin. Anneannemin genç ve entellektüel bir komşusu vardı. O apartmanda çok ayrıksı duran hoş bir kadın. Beni pek severdi, birgün en sevdiğim yazarı sordu, hiç düşünmeden "Cronin" dedim. Güldü, bu yaşta hep o sevilir dedi. (o zaman İpek ongun yoktu tabii:) Kızmıştım, yazar sevmenin yaşı mı olur diye ama haklıymış:) Yine de Yeşil Yıllar ile Şapkacı ve Şatosu hiç unutamadıklarımdandır. İyi ki de yazmış, gençliğimize renk katmış.
Diğer kadın Pearl Buck muydu?
Naif, Cronin kokan bir aşk filmiydi Sufi' cim.Sanırım romanın ismi değiştirilmişti.
Senin kargalı yazını dün okudum. Yoksa beni korkutup geçmişe yeniden kaçıran sen misin:)))
Tabii şakaydı. Hak vermemek elde değil. KÖtü huyum, laf olsun diye haklısın Sufi kısalığında yazıp geçemiyorum. Mutlaka kendi fikrimi de yazmak istiyorum. Dura düşüne.
Bunu yapmayacaksam yorum yazmıyorum.
Yeni yılda gerçekçi bir durum saptamasıydı. Durumlar böyle, umut yazısı yazacak hal mi kaldı.
İyi haftalar arkadaşım...
Ebruli' cim, ben kendimi tanıyorsam, bu asla bir kereyle kalmayacak:)))
Önce Pearl Buck için seni bir güzel öpmek istiyorum. Dilimin ucundaydı ve unuttuğuma inanamıyorum. Hay Allah senden razı olsun yaw.
Yeşil Yıllar en sevdiğim romandı.
Filmi baştan sona zevkle izledim. Aslında bu kadar uzun süre odaklanamıyorum. Bu da son zamanlarda ilkti. Bak Cronin nelere vesile oldu.
Okurken odaklanmada zorluk bendede oldu bir dönem. Ama ara vermeden okumaya devam ettim. Evet çok geç okudum ama okudum. Şimdi okumadığım zamanlar büyük eksiklik duyuyorum. Hele eski kitapları yeniden okumak çok hoşuma gidiyor. Sevgiler...
Cronin deyince benimde aklıma hemen Şahika kalır...Unutmuştum biliyormusun Cronin'in varlığını bile ... Duvak çok sevdiğim bir filmdir akşam ikinci kez olduğu halde yine izledim...Edward Norton filmlerini çok severim ama Duvak diye bir kitabını duymamıştım ben de Sufi gibi...
Sevgimle Asumancım...
Hüznün tadı, bunun için çok üzülüyorum. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi bunun olacağı. Ben de aynen sizin gibi üstüne gitmeye çalışıyorum. Umarım üstesinden gelirim tıpkı sizin gibi.
Güzel bir hafta diliyorum...
Demek filmi izleyen birileri varmış.
Bu tarz filmleri ben de çok severim.
(konu itibariyle) Hem romantik hem gerçekçi. Cronin' i ben de unutmuştum Lalecim. Şahika nın konusunu okuduğum halde hatırlamıyorum. O kadar gerilerde kaldı ki. Ortak şeyleri yakalamak ne hoş.
Sevgiyle kal....
bir de elisabeth goudge vardı.. yeşil yunus sokağı diye bir romanını okumuştum ergen yaşlarımda..
türkçeye çevrildi mi bilmiyorum okul kitaplığından almıştım..
uzak doğu.. tanışmaan evlenmek ve diğerleri vardı onda da..
ve sardunya yaprakları ile yanaklarını dudaklarını renklendiren genç kızlar..
hemen denemiştim ..=)
nooldu bu sardunyalara diye şaşırmışlardı bizimkiler.. pembe yanaklarımdan da anlamamışlardı =D
atalet..
bak yeşil yunus sokağı.. da yeşil yıllar da.. aynı yönetmen victor saville tarafından sinemalaştırılmış üstelik =P..
atalet
Yeşil Yunus Sokağı' nı kesinlikle okuduğumu ve çok sevdiğimi hatırlıyorum. O yaşlarda yazarlar pek ilgi alanımda değildi. Cronin ve Pearl Buck istisna olmuş. Bir de klasikleri yazarını bilerek okumuştum. Yalnız nedense Yeşil Yunus Sokağı ismini 40 küsur yıl sonra görüvermek çok etkiledi beni.
Hiç hatırlamıyorum konusunu ama çok etkilemiş belli.
Sardunya olayı çok şirin bir anı...
Sevgiler Atalet Hanım.
Aa Atalet bir benzerlik daha bulduk:)) Yeşil Yunus sokağı, çok sevmiştim. Sanırım yollanan mektup yanlış anlaşılıp yanlış kızkardeşle evlenilmesi sözkonusuydu değil mi kitapta. Asucum mutlaka sen de okumuşsundur, tam o çağların kitabıydı...
Leylak' cım, emin ol adını görünce yüreğim ağzıma geldi. Kesinlikle okudum. İsim derinlere kazınmış. Şİmdi kardeş deyince sanki biraz hatırladım gibi ama çoook etkilendiğimi kesin hatırlıyorum.
Yarını bilmiyoruz Asuman'cım ama geçmişi biliyoruz onun için geçmiş bizi yönlenditiyor, çünkü yaşanmış.
Boş sayfaları belkide geçmişin renkleri dolduruyordur.
Bende vapurda okurdum kitaplarımı. Beylerbeyi Eminönü arası 45 dakika.
Çok kitap okumuşumdur bu yolda.
Cronin'in filmine bir ara takıldım ama nedense boş olan şu beyaz cam çekti beni.
Güzel yazıydı arkadaşım su gibi içilen, yüreğine sağlık.
Sevgiler...
Eminönü-Kadıköy için değil kitap okumak ayakta yer bulabilmek bile bir mucizeydi Nur' cum. Benim tek lüksüm dönüş yolunda acelem olmadığı için bir sonraki vapura binip oturarak yolculuk edebilmekti.Böylelikle gazetemi kitabımı okuyabiliyordum.
Çok teşekkür ediyorum yazımla ilgili güzel sözlerin için.
Sevgiler...
Ben Cronin´i bilmiyorum..
Ama sen eskileri yazmaktan vazgecme bence. Cok severek okuyorum. Birden sanki cok kaliteli bir film izliyormusum gibi.
Öyle güzel de dile getiriyorsunki adeta yasiyorum senin yasadiklarini.
Hatta eger acelem varsa o gün degilde vaktimin bol kafamin dinc oldugu bir vakte ayiriyorum ki iyice hissedebileyim diye.
Cronin' i senin bilmen imkansız Sünter' cim. 65-70 arası yıllar bu bahsettiğim. Biz bile unutmuşuz baksana. Yeşil Yunus Sokağı' ndan aklımda kalan sadece çok sevdiğim, önüme gelene tavsiye ettiğim. İsmi bile kalmamış aklımda.
Anılarımı okumayı sevdiğini biliyorum ve bu çok hoşuma gidiyor.
Sağol güzel sözlerin için.
Öpüyorum seni...
Aynı dönemlerde bana J.Cronin'i sevdiren canım annemdir.Yeşil yıllar ardından pembe yıllar Şahika, erguva ağacı bana kitap okumasını sevdiren eserlerdi.O büyülü hayal dünyalarına girer hiç çıkmak istemezdim.
Buna hiç şaşırmadım sevgili Defne. Ayrıntılı olarak konularını unutmuş olsak bile zevkle okuduğumuzu hatırlıyoruz. Hey gidi gençlik...
Yorum Gönder
Bu Blogda Ara
Contributors
Blog Listem
-
-
-
Yeniden3 ay önce
-
BİR DİZİ YAZISI: DEDEKTİF BOSCH1 yıl önce
-
-
-
Merhaba3 yıl önce
-
-
-
-
Koşan Hayat5 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
ÜÇÜ BİR ARADA !7 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum8 yıl önce
-
-
bize ne oldu...9 yıl önce
-
-
-
-
-
Merhaba demeye geldim...10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIM...13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İzleyiciler
Yazı Arşivi
-
►
20
(5)
- ► Eylül 2020 (1)
- ► Ağustos 2020 (3)
- ► Temmuz 2020 (1)
-
►
17
(4)
- ► Nisan 2017 (1)
- ► Şubat 2017 (1)
-
►
16
(1)
- ► Şubat 2016 (1)
-
►
15
(1)
- ► Ağustos 2015 (1)
-
►
14
(16)
- ► Aralık 2014 (1)
- ► Eylül 2014 (2)
- ► Ağustos 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (2)
- ► Nisan 2014 (4)
- ► Şubat 2014 (1)
-
►
13
(46)
- ► Aralık 2013 (3)
- ► Kasım 2013 (3)
- ► Eylül 2013 (6)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Temmuz 2013 (2)
- ► Haziran 2013 (2)
- ► Mayıs 2013 (3)
- ► Nisan 2013 (7)
- ► Şubat 2013 (3)
-
►
12
(96)
- ► Aralık 2012 (2)
- ► Kasım 2012 (4)
- ► Eylül 2012 (16)
- ► Ağustos 2012 (7)
- ► Temmuz 2012 (5)
- ► Haziran 2012 (8)
- ► Mayıs 2012 (10)
- ► Nisan 2012 (14)
- ► Şubat 2012 (8)
-
▼
11
(179)
- ► Aralık 2011 (19)
- ► Kasım 2011 (38)
- ► Eylül 2011 (14)
- ► Ağustos 2011 (17)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (14)
- ► Mayıs 2011 (11)
- ► Nisan 2011 (9)
- ► Şubat 2011 (10)
-
►
10
(152)
- ► Aralık 2010 (12)
- ► Kasım 2010 (12)
- ► Eylül 2010 (9)
- ► Ağustos 2010 (12)
- ► Temmuz 2010 (7)
- ► Haziran 2010 (12)
- ► Mayıs 2010 (11)
- ► Nisan 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (11)
-
►
09
(186)
- ► Aralık 2009 (22)
- ► Kasım 2009 (22)
- ► Eylül 2009 (17)
- ► Ağustos 2009 (24)
- ► Temmuz 2009 (19)
- ► Haziran 2009 (20)
- ► Mayıs 2009 (20)
- ► Nisan 2009 (8)
- ► Şubat 2009 (5)
Müzik
Popüler Yazılar
-
bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı bir liseli esmer kız gözleri yıldız yıldız saçları gece gibi simsiyah dökül...
-
Büyük Usta, önündeki devâsâ tuale son rötuşlarını yapıyor... Önündeki dev palete göz atıyorum. Hemen hemen boşalmış gibi. Yeşili çoktan sıyr...
-
Çok içime battı gidişi. Cenazelerde kaskatı kesilirdim oysa. Yüreğim katılaşır, algılarımı kapatıverirdim olan bitene. Kendi isteğimle...
-
Dizilerden birinde Tülin Oral' ı yine ve doğal olarak büyükanne rolünde görünce Yaygara 7o Müzikali aklıma geldi. Ağabeyim götürmüştü. ...
-
Çok keyifliydim aslında. Blogum şenlenmiş, evim temizlenmİş, çok uzun zamandır görmediğim, çook eski, tüm doğum günlerimi(zi) çoğu yaz tatil...
-
Buluşma yerime giden yola tek başıma çıktım. Fakat bu sessiz karanlıkta beni izleyen kimdir? Onun varlığından kurtulmak için kenara çekilir,...
Etiketler
- 2010
- 2011
- 27 mayıs İhtilali
- 7 numara
- ABD
- abla
- acemilik
- açlik
- Adıyaman
- afet
- ağabey
- ağaç
- Ağustosta Rapsodi
- aile
- akraba
- akrostiş
- akşam
- Albatros
- alış-veriş
- alışkanlık
- alışveriş
- alışveriş tutkusu
- Ali Muhittin Hacı Bekir
- Alphonse de Lamartine
- amatörlük
- anı
- anılar
- anılar...
- anlaşma
- anlayış
- anma
- anne
- anneanne
- anneler günü
- Antalya
- apartman hayatı
- arayış
- arıza
- Arka Pencere
- arkadaş
- armağan
- aşı
- aşk
- aşure
- Atatürk
- ateş böceği
- atom bombası
- Attila İlhan
- ATV
- ATV şarkı
- Avustralya Açık Tenis
- ayaz
- ayrılık
- aziz nesin
- B.Necatigil
- baba
- Babalar Günü
- bahar
- bahçe
- balkon
- banka
- Barbra streısand
- barış
- başarı
- başlangıç
- Baudelaire
- Bauelaire
- Bayrak
- bayram
- Beatles
- bebek
- bekir sıtkı erdoğan
- beklentiler
- BEN
- beste
- beşiktaş
- Betty Smith
- beyaz dizi
- beyaz diziler
- beyaz roman
- Bhagavatgita
- bilgisayar
- Bir genç kız Yetişiyor
- Bir sarkısın sen
- Bir Şarkısın Sen
- birlik ve beraberlik
- birliktelik
- bitki
- biyografi
- blog
- blogger
- börek
- Buddha
- bugün
- bulmaca
- buluşma
- buzdolabı
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- can yücel
- Capra
- cehalet
- centilmen
- cesaret
- cevaplar
- cezerye
- cinayet
- cocuk
- cocuk.
- cocukluk
- Cronin
- Cumhuriyet
- Cüneyt Gökçer
- çalışma hayatı
- çaresizlik
- çay
- Çığlık
- çınar
- çiçek
- çiçekler
- çiğ
- çocuk
- çocuklar
- çocukluk
- çöp
- dalgınlık
- Daltonlar
- damat
- Damdaki Kemancı
- dans
- davetiye
- dayak
- dedikodu
- Defne Joy Foster
- demirhindi
- deneyimler
- deniz
- deprem
- dergi
- destan
- dilek
- dilekler
- dinlenme
- disko kralı
- diyet
- dizi
- doğa
- doğallık
- doğum günü
- dolap
- Doris Day
- dost
- dostluk
- dostluk.
- dostlulk
- duygular
- düğün
- dül dül
- dünya
- dünya kadınlar günü
- Dünya Prematüre Günü
- düşmanlık
- düşünceler
- düşünceler.
- Ecevit
- edebiyat
- Edgar Allan Poe
- Ekim
- Ekrem Bora
- Elazığ depremi
- emek
- emekli
- eminönü
- Emirgân
- Engelliler
- ephraim kishon
- erişkin
- erişlilmezlik
- erkek
- eski yıl
- eşek
- eşyalar
- etiket metiket yok
- Etkinlik
- eve dönüş
- evlat
- Ey Aşk Nerdesin
- eylül
- ezan
- Ezel
- Fakir Baykurt
- fal
- fanatizm
- Farrah Fawcett
- fasulye
- felaket
- felsefe
- fenerbahçe
- fırtına
- Fikret Otyam
- film
- filozof
- final
- Firari
- firuze
- fono
- formüller
- fotoğraf
- Frank Sinatra
- Futbol
- gazanfer özcan
- gece
- geçim
- Geçmiş
- geçmişten şarkılar
- gelecek
- gelin
- genç kız
- gençlik
- gerçek
- geyik
- gezi
- gezinti
- giden sene
- Gitanjali
- giysiler
- Govinda
- gökkuşağı
- göl
- gönülçelen
- gösteri
- göze çarpmayan debdebe
- gözyaşı
- Grace Kelly
- grizu
- gül
- Gülümse
- gün batımı
- güncel
- güneş
- Güneydoğudan öyküler-Önce vatan
- Günlük yaşam
- güven
- güz
- güzellik
- güzellikler
- haber
- haberler
- Hacer Buluş
- Hacivat
- hafta sonu
- hak
- hala
- harika çocuklar
- hasta
- hastalık
- hayal kırıklığı
- Hayali Küçük Ali
- hayaller
- hayat
- hayvan
- hayvanlar
- hayvanlar alemi
- hazan
- hediye
- Herman Hesse
- hiciv
- Hindistan
- Hiroşima
- Hitchcock
- hobby
- Hollywood
- hoptirinam
- hoşgörü
- hoşluklar
- http://www.blogger.com/img/blank.gif
- huzur
- hüsran
- hüzün
- ıhlamur ağacı
- ışık
- ibadet sohbet
- içimizdeki çocuk
- içtenlik
- iftar
- ihmal
- İhsan Varol
- ikiyüzlülük
- ikram
- ilaç
- ilginç şeyler
- ilişki
- ilkbahar
- ilkokul
- İlkokul şiiri
- İnci Ertuğrul
- İngilizce
- insafsızlkık
- insan
- insan halleri
- insan olmak
- insanlık
- intikam
- İslamiyet
- istanbul
- isyan
- İş Bankası
- işçi
- iyilik
- Jacques Brel
- James Stewart
- Japonya
- Jean Moreas
- Jim Reeves
- kabuk
- kadın
- kadınlar
- kahvaltı
- kahve
- kalıplar
- kalite
- Kamer Genç
- kan verme
- Kandil
- kaplumbağa
- kar
- Karagöz
- karanfil
- karanlık
- kardeş
- karışık duygu ve düşünceler
- karmaşa
- katiam
- kavafis
- kayıp
- Kayserispor
- keder
- kedi
- kediler
- Kelime oyunu
- Kemal Burkay
- kerpiç
- keşke
- keyif
- kıskançlık
- kış
- kız kardeş
- kızkardeş
- Kim Novak
- kiracı
- kishon
- kişisel
- kitap
- koka kola
- kolbastı
- komedi
- komik
- komşu
- komşuluk
- konser
- konut
- korku
- Korolar çarpışoyor
- koşullu refleks
- köpek
- kuaför
- kupa
- Kurban Bayramı
- kuyruk-bilim
- kültürel mozaik
- Lale
- latife hanım
- lezzet
- lisan
- lise
- Liz Taylor
- maneviyat
- manzara
- Marsel İlhan
- masal
- masumiyet
- maymun
- mazi
- meclis
- medya
- Mehmet Topuz
- mektup
- merasim
- Mevlana
- mevsimler
- Meyva Zamanı
- Michael Jackson
- mim
- misafir
- misafirlik
- Misak- ı milli
- mizah
- Montaigne deneme
- moral
- Mr. Smith
- muhabbet
- Muhabbet Kralı
- Muhammed
- muhasebe
- Murathan Mungan
- mutfak
- Mutfak şarkıları
- mutluluk
- Müge Anlı
- müzik
- müzik nostalji
- Nagazaki
- Nazım Hikmet
- nefret
- nekahat
- Nirvana
- Nisan
- Nişan töreni
- Noktürn.
- nostalji
- okan bayülgen
- olay
- olgunluk
- on line alışveriş
- ordan burdan
- Orhan Kemal
- Orhan Veli
- orman
- oruç
- otobüs
- otokontrol
- oyun
- ozan
- ödül
- öfke
- öğrenci
- öğretmen
- Öğretmenler günü
- ölüm
- ölüm yıldönümü
- ömür
- öykü
- Öykü Atölyesi
- özgüven
- özlem
- Paçoz
- Paçoz..
- Paris
- pasta
- paylaşım
- paylaşmak
- pazar
- pazar alışverişi
- pazar günü
- Pazar sohbeti
- pembe dizi
- pencere
- Piknik
- pişmanlık
- plan ve programlar
- planlar
- plasebo
- Platters
- polis
- popülizm
- program
- programlar
- radyasyon
- radyo
- Ramazan
- Ramazan davulu
- Red kit
- reklamlar
- resim
- resmi bayramlar
- Reşid Behbudov
- Rilke
- rin tin tin
- Roland Garros
- roman
- romantik
- romantizm
- röportaj
- ruh yorgunluğu
- ruhat mengi
- rüya
- saat
- sabah
- sadakat
- Sadettin Kaynak
- safiyet
- Sağanak
- sağlık
- sahur
- Samana
- samimiyet
- sanal
- sanat
- sanatçı
- sanatkar
- Saroyan
- Satürn
- schumann
- sebze
- seçkin
- seçme saçma sohbetler
- sel
- Selimpaşa
- Selmi Andak
- sergi
- sevdiğim şeyler
- sevgi
- sevgi soysal
- sevgili
- sevgililer günü
- sevinç
- seyahat
- seyirlik
- Seyyare
- Shakespeare
- Show TV
- sıcak
- sıkma
- sıradanlık
- Sidarta
- Sigara
- simit
- sinema
- sipariş
- sis
- soğuk
- sohbet
- sonbahar
- soru
- sorular
- spiker
- star
- still life
- su yücel
- suikast
- şablonlar
- şafak
- şans
- şarap
- şarkı
- şaşkınlık
- şeker
- Şeker Bayramı
- şerbet
- şermin
- şiddet
- şiir
- şikayet
- tabak
- tabletler
- tagore
- tanışma
- tansiyon
- tantuni
- tarif
- tartışma
- taşınma
- tatil
- tedavi
- teknoloji
- telaş
- telefon
- televizyon
- temizlik
- tenis
- tenis turnuvası
- terlik
- tevfik fikret
- Tırpan
- tiyatro sahne
- tokat
- toplantı
- Tövbeler Tövbesi.
- Transfer
- tren
- TRT
- TSM
- Ttv
- Tuna Huş
- tutsak
- tuvalet
- tüketim
- Tülin Oral
- Türkan Saylan
- türkü
- TV
- Uğur Mumcu
- umut
- unutma
- uyku
- Üç Hür El
- ülke meseleleri
- ümit
- üretmek
- ütü
- vahşet
- vakit
- Vasuveda
- vatan
- William Holden
- William Wordsworth
- Wimbledon
- yağlıboya resim
- yağmur
- yalnızlık
- yaprak
- yarışma
- yaşam
- yaşlılık
- yatak
- yaz
- yeğen
- yeğenlerim
- yeme-içme
- yemek
- yemekteyiz
- yeni yıl
- yeni yıl kartları
- yesterday
- yıl dönümü
- yılbaşı
- yıldız
- yıldönümü
- yoksulluk
- yol
- yolculuk
- yolculuk.
- yorgünluk
- Young at Heart
- yönetici
- yün
- yürüyüş
- zaman
- Zeki Müren