Geçmişten Kırıntılar  

Posted by Asuman Yelen in , , , , , , ,


Ben bir haftadır hala siyah-beyaz günlerimdeyim. Galiba o günlere sığınıyorum bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde. Çocukluğuma dair bir sürü şey geliyor aklıma ve ben, başımdaki tüm aksilikleri böylece yok sayıyorum adeta. Ayağımdaki rahatsızlığı, bir yıldır hele şimdi güzel havalar da başlamışken, yollarda sokaklarda dolaşamamanım verdiği ruh sıkıntısını böylece geçiştirmeğe çalışıyorum. Terapi gibi bir şey.

Anadolu şehirlerinden birinde, ahşap bir evde, herkesin aynı odada oturup hep birlikte vakit geçirdiği hoş günlerdeyiz.. Dört kardeş ve anne baba sobanın etrafındayız. Herkes kendi aleminde. Muhtemelen ablam ve ağabeyim ders çalışıyor. Ben bebeğimle oynuyorum. Yeni yeni yürümeye başlayan kardeşim de halının üzerinde serseri mayın gibi oradan oraya koşuşturup duruyor. Düşüyor, kalkıyor, yeniden başlıyor..Bu düşüşlerden birinde tam doğrulmak isterken babam önce bizlere göz kırpıyor sonra da ona bakıp yüksek sesle, vahh…evvv….laaa…dımmmm diye bağırıyor. Bizimki tam ayağa kalkmışken, kendini yere bırakıveriyor ve başlıyor ağlamaya. Tabii bizler kopuyoruz gülmekten. Bize bakıyor, güldüğümüzü görünce, yaşları gözünde kurumadan o da başlıyor gülmeye. Sevgili kardeşim adamakıllı yürümeye başlayana kadar bu şirin oyun sık sık tekrarlanıyor.

Ne çok düşerdik çocukken, ne çok düşer çocuklar. .Kimi zaman kendi kendimize kalkarız, bazen yanımızda yürüyen annemiz, babamız kaldırır yerden. Üstümüzü başımızı temizlerler, canımız yandı ise, sevip, okşayıp teselli ederler. Bazı anneler de, ki çoğunlukla böyle olur, bir güzel azarlar, bir de temiz döverler evlatlarını üstlerini kirlettikleri, elbiselerini yırttıkları için. Çocukluğumdan bu günlere, her gördüğümde çok içerlemişimdir bu duruma. İçime nasıl işlediğini bir örnekle anlatayım.

Onbeş-onaltı yaşlarındayım. Platonik bir sevgilim var. Karşı apartmanda oturuyor. Geceleri onu düşünüyor, sabahleyin erkenden onu belki görürüm diye cama koşuyorum. Sanki o da bana bakıyor.

Yanıldığımı bir süre sonra o, bir üst katımızdaki arkadaşımla çıkmaya başladığında anlıyorum. Hayatım kararıyor. Dünyaya küsüyorum. Benim için her şeyin bittiğini düşünüyorum. O büyük acıyla kağıda kaleme sarılıyorum. Şu dizeleri sıralıyorum.(aynen aktarıyorum.)


“Sevmek istedi genç kız,
Çocuk ağlamak
Genç kız mutluluk aradı aşkta,
Çocuk annede şefkat.

Ansızın gördü delikanlıyı genç kız
Çocuk düştü kanattı dizini
Çarpmaya başladı genç kızın kalbi,
Çocuğun gözyaşları akmaya

Heyhat, delikanlı anlamadı genç kızı,
Kendisi için çarpan kalbi bilmedi.
Tokatladı annesi düşen çocoğu,
Zavallının gözyaşını bile silmedi.

Görüşmek dileğiyle,

This entry was posted on 8.05.2009 at Cuma, Mayıs 08, 2009 and is filed under , , , , , , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

0 yorum

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin