Mutlu ve hüzünlü  

Posted by Asuman Yelen in , ,


Altınoluk Temmuz 2009

Sevgili dostlarım döndüm.

Bu yaz ve öncesinde de genellikle evinde kaldığım Güre' deki arkadaşımın aniden ve ısrarla çağırması üzerine apar topar gittiğim seyahatimden çok mutlu ama çok da buruk döndüm.
Beni mutlu eden, çok sevdiğim ve bir tanesi en son 1985 yılında görüp izini kaybettiğim, diğeri İstanbulda seyrek de olsa görüştüğüm iki arkadaşımın da Altınoluk' ta beni bekliyor olmalarıydı.

Bundan bahsetmeyen arkadaşım, çoktan işleri bitip gitmiş olan ustaların (evdeki tadilatla ilgili) varlığını ve yalnızlığını bahane edip beni çağırmıştı. Başka türlü gidemezdim doğrusu.

Her neyse. Çok hoş bir sürprizdi. Ekim' de Akçay ve Altınoluk bir başka güzeldi. Dostlarla birlikte
olmak çok güzeldi. Yağmur güzeldi. Sabahları kahvaltı sırasında terasta bize şemsiye açtıran güneş güzeldi. Yaz ve kış bir arada dostlarla çok güzeldi.


Sonra hazır gelmişken Altınoluk' a da uğramışken, yazımı orada geçirdiğim her tatilimde her sabah ve akşam etrafında yürüyüş yaptığım muhteşem derenin bu mevsimdeki ihtişamını cep telefonumla bari resmedeyim dedim. Bir yandan da fotoğraf makinemi son anda unuttuğuma yanarak. Gitmeseymişim keşke. Gördüğüm manzara karşısında o kadar çok üzüldüm ki. Ağaçların çoğu kesilmiş, çöpler atılmış. Benim mutlu ördeklerim şaşkın ördeklere dönüşmüş.Tam bir rezalet. Ötesini resimler anlatsın. Benim dilim varmıyor, kelimelerim yetersiz kalıyor.























































2009



















2010



















2009




















2010















Altınoluk Ekim 2o10










O kadar mutsuzdum ki... Fotoğrafa girmek istemedim.




Sevgiyle kalın...

This entry was posted on 22.10.2010 at Cuma, Ekim 22, 2010 and is filed under , , . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

15 yorum

Elimiz değmeye görsün.
İnsanoğlu işte...

22 Ekim 2010 22:24

hoşgeldiniz :) maalesef güzellikleri yok etmek de üzerimize yok, çok üzüldüm :(

22 Ekim 2010 22:34

Aynen Ebruli' cim. Maalesef...

22 Ekim 2010 22:42

Biz bunu hep yapıyoruz Nilay' cım da niçin?...Bu kime yarıyor.

22 Ekim 2010 22:44

Yemyeşil ağaçları kesip apartmanlara yer açıyoruz sonrada bahçeli apartman dairelerinin reklamlarını yapıyoruz. Hiç anlamıyorum.

22 Ekim 2010 23:45

Hüznün tadı,
Emin olun ben de anlamıyorum.
Şaşkın ve üzgünüm.

22 Ekim 2010 23:49

Asuman'cım,
hoşgeldin canım, maalesef zaman geçtikçe her taraf aynı duruma düşecek, bizler tadına vardık gelecek nesil asla bilmeyeceği güzelliği kaçırdıklarını fotoğraflardan anlayabilirlermi? bilmem...

23 Ekim 2010 01:32

Bizler bu yaşımıza gelinceye kadar o kadar çok yaşadık ki bu şaşkınlığı, kızgınlığı Nur' cum.
Onlar bizim gördüklerimizi de göremediler. Neyse ki İnternet var da oyalanıyorlar...

23 Ekim 2010 03:06

Hoşgeldin Asuman abla, güzel günler geçirmene sevindim ama o resimlereyse çok üzüldüm. Keşke imar izni çıkarken evlere şart olarak bir ağaç dikilmesi koşulu olsa.

23 Ekim 2010 12:20

Çok teşekkür ederim Şeniz'cim. Benim sözünü ettiğim yerde konut yapılması pek mümkün değil. Belki yol ve tabii etrafına yığınla dükkan. Orada insanlar doğada, sakin değil de gürültülü, kalabalık gruplar halinde, alışveriş ederek gezmeyi seviyorlar.

23 Ekim 2010 12:30

Bir yılda bu kadar mı değişime ve yıkıma uğrar böyle bir güzellik.Doğrusu şaştım da kaldım.Kimlerin eli değdi acaba?

23 Ekim 2010 13:17

Tabii ki nemalanacak olanlar Sevgili Sufi. Bir taraftaki ağaçların hemen tümü gitmiş. İnanamadım. Ben yaklaşık 10 senedir sabah akşam yürüyüş yaptım. O kadar tenha olurdu ki hoşuma gitmekle birlikte çekinirdim de. Şımdi sanırım taş döşenecek, bir yanına da seyyarlar dolacak.

23 Ekim 2010 14:09

Sabahattin Bey,
Çok teşekkürler.
Sevgiyle kalın

23 Ekim 2010 18:41

Hoşgeldiniz. Yazınızı okuyunca sanırım tam da sizin gibi oldum. Yaşadığınız sürpriz nedeni ile mutlu gördüğüm manzaralar nedeni ile hüzünlü. Sevgiler...

23 Ekim 2010 19:18

Güngör Ekinci,
Duygularımı içtenlikle paylaştığın için çok teşekkür ederim.
Sevgiler canım...

23 Ekim 2010 20:13

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin