Çocukluğumuzda, çoğunlukla bayram önceleri bayramlık elbise için kumaşlar alınır, çok iyi dikiş bilen bir dosta ya da etrafta varsa bir terziye elbiseler diktirilirdi. Kumaşı uzun uzun koklar, bu kokuyu hep sever ve elbiseyi de üzerime dikilmeden önce benimseyiverirdim böylece. Ama iş prova faslına gelince bütün keyfim kaçardı. Kaldır kolunu, indir kolunu, dön arkanı, kambur durma, dizini kırma ooofff... O beş- on dakika saatler gibi gelir, çoğunlukla nedense midem bulanırdı. Hele bir de o batan iğneler yok mu...Zaten prova başladı mı gözüm hemen terzinin kemerine tutturduğu iğnedenliğe takılır keyfim kaçardı.
Ogünlerden bu günlere ne zaman bir yerde, bir terzinin dükkanında, bir komşunun duvarında asılı bir iğnedenlik görsem, belimdeki, karnımdaki, kolumdaki o incecik sızılar, midemdeki bulantı gelir aklıma.
Sonra büyüdüm. Yıllar yılları yüzler yüzleri kovaladı. Güleç yüzler, asık yüzler, konuşkan, suskun, çekingen, girgin, sakin ve huzurlu, hırslı ve mücadeleci yığınla insan. İyi dediklerim, kötü dediklerim, beni mutlu edenler, huzurumu bozanlar, sevdiklerim, sevemediklerim, geldiler, geçtiler, gittiler, kaldılar. Eğlendim, oyalandım, kırıldım, gücendim ama yaşamın telaşesi içinde çok da düşünmedim "insan" üzerine doğrusu.
Sonra bir gün, yeni tanıştığım, yere göğe sığdıramadığım, anlata anlata bitiremediğim bir arkadaşımla sohbet ederken, birden o mide bulantısını hissettim önce hafiften. Karşımda kesik şirin kahkahalar atarak sürekli birilerini alaya alıyordu. Önemsemez ve neşeli görünmeye çalışıyordu ama içi hırs ve nefretle doluydu sanki. Sonra o küçük iğne darbelerini yüreğimde hissettim. Kullandığı insanlar, bahsettiği örnekler, saklamaya çalıştığı düşmanlık bana yönelikti.
Bu deneyimi yaşayan herkes bunu anlar.
Hepimizin yaşamına böyle insanlar zaman zaman girmiştir. Ben onların dillerinde tıpkı terzinin iğnedenliği gibi her gittiği yerde birilerine batırmak üzere görünmez yüzlerce iğne saklayıp yaşamlarını öyle sürdürdüklerine inanıyorum.
Zaman zaman hepimiz karşımızdakine anlatmak istediklerimizi doğrudan değil de dolaylı yoldan anlatmak yoluna gitmişizdir. Bu anlamda hepimizin sakladığımız iğnelerimiz mevcuttur. Ama kimi can yakar, kimi sadece uyarır, kimi de kendine getirir.
Bir örnek. Bir programda Gazanfer Özcan' dan bahsediliyor. Genç bir oyuncu onun nezaketini, insanlığını heyecanla anlatıyor. Rahmetli, öyle nazik bir insanmış ki, biri yanlış bir şey yaptığında, kendinden çok genç de olsa, rencide etmemek için hatasını doğrudan söylemek yerine, onu uzun uzun över bu arada bir şekilde araya sıkıştırırmış. "Bir gün yine beni iltifatlara boğdu, mutlu bir şekilde setten ayrıldım, arabamla gidiyorum tam boğaz köprüsüne girerken birden dank etti. Yahu Gazanfer baba aslında bana bunu-bunu söylemek istedi. Vay canına nasıl anlamadım" diyor genç oyuncu.
Bir örnek de Nef' i 'den gelsin. Bunu çok kişi bilir. Ben ilk defa çocukken babamdan duymuştum.
Tahir isminde biri bir mecliste Nef' i için kelp sıfatını kullanmış. Türkçesi köpek.
Nef' i bunu duyunca sarılmış kağıda kaleme, şu dizeleri yazmış.
Tahir Efendi bana kelp demiş.
İltifatı bu sözde zahirdir.
Maliki mezhebim benim zira,
itikatımca kelp tahirdir.
Tahir Efendi bana köpek diyerek resmen iltifat etmiş, çünkü benim Maliki Mezhebi inanışıma göre köpek tahirdir.(yani temizdir)
Kavgada seviyeyi düşürmeden cevap vermenin en güzel yolu. Bence altın vuruş bu olmalı.
Sevgiyle kalın...
8 yorum
İğneli insanlar...
Korkmuyorum artık onlardan. Çünkü benimde var mevcut batıracağım iğneler!..
Eskiden incinmekten, üzülmekten korkardım, üzmekten korkardım. Şimdi korkmuyorum incinmekten ama hala üzmek istemem kimseyi.
Yazmayı becerebildiğim kadar konuşabilseydim ya çok üzerdim ya da çok iğnelerdim.
Aaaah ah! o terzi evi kokusu...
Yeni kumaşın, yeni elbisenin kokusu..
Özlemişim!
İğnedenlik dille dolaşan insanlar çok fazla. Bunu alışkanlık haline getirmişler sürekli aynı şeyi yapıyorlar. Onlarla sürekli ilişkide kalmak çok yorucu olmalı.
Çok teşekkür ederim Sünter' cim. Hepsi tesadüf. Bir telefon konuşması, birkaç küçük iğne bana tüm bunları hatırlatıverdi.
Sevgiler canım...
Evet Newbahar.Yaşadıkça o çocuk kırılganlığını atıyor insan. Olgunlaşıyor.
Bayram önceleri o kumaşları her gün koklardım. Organze ya da taftanın kokusunu nerde duysam tanırım.
Sevgili Asuman.Bu güzel mecazi yazı beni aldı sürükledi.Ne güzel yazmışsın.İğne ile hiciv bu kadar güzel anlatılır.;İğne değince annemin iğneleri geldi aklıma.Şimdilerde ne elleri ne gözleri uygun olmasa da biz çocukken çok güzel dikiş dikerdi.Her tarafta iğneler dolaşırdı.Zaman zaman babamın anneme çocukların bir tarafına batacak endişesiyle söylenmelerine hep kulaklarımda kalan "Korkmayın benim iğnelerim terbiyelidir, batmaz"derdi. Şimdi senin yazın sonrasında düşündüm de bazi insanların iğneleri bile terbiyeli değil mi?
Sevgili Defne, çok teşekkür ederim.
İnsanlar gibi iğneler de çeşitli. Ruh ince olunca, iğne de kıldan ince oluyor tabii.
Hiciv ince zeka ürünü de o iğnelikle dolaşanlar aba altından sopa gösterip amiyane vuruyorlar insanı onlara bence bulaşmamalı. Çünkü ne söylerlerse dikkat et kendilerini anlatıyorlar.Yalancı diyorlarsa bilki kendi sözlerinin yalan hepsi."İşiniz gücünüz siyaset yapmak" diyen devlet adamı siyasetçi olan aslında kendisi.Kendini anlatıyor yani.
Yeşilaycı bir profesör, içkinin zararları konulu bir konferans veriyormuş. Konuşmasının bir yerinde dinleyicilere sormuş:
"iki kovadan birine rakı diğerine su doldurup bunları bir eşeğin önüne koysak, eşek hangisinden içer acaba Dinleyiciler hep bir ağızdan "Suyu" demişler. "Neden suyu içer?" demiş profesör, Neyzen hemen atılmış
"Eşekliğinden...."
Asuman'cım iğne oldu mu böyle olmalı değil mi?Sevgilerimle.
Bu çok güzel oldu Sufi,
eksiği tamamladın sanki. Böyle keyifli hoş bir kapak gerekiyordu bu yazıya.
Çok teşekkür ediyorum sana bu güzel katkın için.
Sevgiyle kal...
Yorum Gönder
Bu Blogda Ara
Contributors
Blog Listem
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Merhaba,6 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum9 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Merhaba demeye geldim...10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIM...13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İzleyiciler
Yazı Arşivi
-
►
20
(5)
- ► Eylül 2020 (1)
- ► Ağustos 2020 (3)
- ► Temmuz 2020 (1)
-
►
17
(4)
- ► Nisan 2017 (1)
- ► Şubat 2017 (1)
-
►
16
(1)
- ► Şubat 2016 (1)
-
►
15
(1)
- ► Ağustos 2015 (1)
-
►
14
(16)
- ► Aralık 2014 (1)
- ► Eylül 2014 (2)
- ► Ağustos 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (2)
- ► Nisan 2014 (4)
- ► Şubat 2014 (1)
-
►
13
(44)
- ► Aralık 2013 (3)
- ► Kasım 2013 (3)
- ► Eylül 2013 (6)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Temmuz 2013 (1)
- ► Haziran 2013 (1)
- ► Mayıs 2013 (3)
- ► Nisan 2013 (7)
- ► Şubat 2013 (3)
-
►
12
(96)
- ► Aralık 2012 (2)
- ► Kasım 2012 (4)
- ► Eylül 2012 (16)
- ► Ağustos 2012 (7)
- ► Temmuz 2012 (5)
- ► Haziran 2012 (8)
- ► Mayıs 2012 (10)
- ► Nisan 2012 (14)
- ► Şubat 2012 (8)
-
►
11
(179)
- ► Aralık 2011 (19)
- ► Kasım 2011 (38)
- ► Eylül 2011 (14)
- ► Ağustos 2011 (17)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (14)
- ► Mayıs 2011 (11)
- ► Nisan 2011 (9)
- ► Şubat 2011 (10)
-
▼
10
(152)
- ► Aralık 2010 (12)
- ► Kasım 2010 (12)
- ► Eylül 2010 (9)
- ► Ağustos 2010 (12)
- ► Temmuz 2010 (7)
- ► Haziran 2010 (12)
- ► Mayıs 2010 (11)
- ► Nisan 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (11)
-
►
09
(186)
- ► Aralık 2009 (22)
- ► Kasım 2009 (22)
- ► Eylül 2009 (17)
- ► Ağustos 2009 (24)
- ► Temmuz 2009 (19)
- ► Haziran 2009 (20)
- ► Mayıs 2009 (20)
- ► Nisan 2009 (8)
- ► Şubat 2009 (5)
Müzik
Popüler Yazılar
-
KADİM DOSTLAR Önce beni sık sık evinde ağırlayan 35 yıllık dostumla keyifli bir fotoğrafla başlayalım. Blogger dostlarım onu daha önce bahse...
-
Sayın Haykırış, Yok etmeye çalışmak yerine varlığımızı işaret ettiğiniz, düşmanlık yerine dostluk gösterdiğiniz, kara çalmak yerine üzerimiz...
-
bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı bir liseli esmer kız gözleri yıldız yıldız saçları gece gibi simsiyah dökül...
-
Onlar bağırışıyor. Döğüşüyorlar, şüphe ediyor ve yeise düşüyorlar; boğuşma ve çekişmelerinin sonunu bulacağa benzemezler. Senin hayatın, saf...
-
Şiirin ilkesi insanüstü bir güzelliği özlemesidir. Bu ilke bir coşkunlukta, bir ruh taşkınlığında kendini gösterir. Bu coşkunluk, aklın yoğu...
-
Akşam masamı toparlarken gözüme kutunun içinde birikmiş not kağıtlarım ilişti. Duyduğum, gördüğüm ilginç şeylere dair ipucu cümlecikler. Ç...
-
Yeni yılda Tüm zorlıklar karşısında çetin ceviz olacağıma.... Fındık kabuğunu doldurmayacak sebeplerle kendimi üzmey...
Etiketler
- 2010
- 2011
- 27 mayıs İhtilali
- 7 numara
- ABD
- abla
- acemilik
- açlik
- Adıyaman
- afet
- ağabey
- ağaç
- Ağustosta Rapsodi
- aile
- akraba
- akrostiş
- akşam
- Albatros
- alış-veriş
- alışkanlık
- alışveriş
- alışveriş tutkusu
- Ali Muhittin Hacı Bekir
- Alphonse de Lamartine
- amatörlük
- anı
- anılar
- anılar...
- anlaşma
- anlayış
- anma
- anne
- anneanne
- anneler günü
- Antalya
- apartman hayatı
- arayış
- arıza
- Arka Pencere
- arkadaş
- armağan
- aşı
- aşk
- aşure
- Atatürk
- ateş böceği
- atom bombası
- Attila İlhan
- ATV
- ATV şarkı
- Avustralya Açık Tenis
- ayaz
- ayrılık
- aziz nesin
- B.Necatigil
- baba
- Babalar Günü
- bahar
- bahçe
- balkon
- banka
- Barbra streısand
- barış
- başarı
- başlangıç
- Baudelaire
- Bauelaire
- Bayrak
- bayram
- Beatles
- bebek
- bekir sıtkı erdoğan
- beklentiler
- BEN
- beste
- beşiktaş
- Betty Smith
- beyaz dizi
- beyaz diziler
- beyaz roman
- Bhagavatgita
- bilgisayar
- Bir genç kız Yetişiyor
- Bir sarkısın sen
- Bir Şarkısın Sen
- birlik ve beraberlik
- birliktelik
- bitki
- biyografi
- blog
- blogger
- börek
- Buddha
- bugün
- bulmaca
- buluşma
- buzdolabı
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- can yücel
- Capra
- cehalet
- centilmen
- cesaret
- cevaplar
- cezerye
- cinayet
- cocuk
- cocuk.
- cocukluk
- Cronin
- Cumhuriyet
- Cüneyt Gökçer
- çalışma hayatı
- çaresizlik
- çay
- Çığlık
- çınar
- çiçek
- çiçekler
- çiğ
- çocuk
- çocuklar
- çocukluk
- çöp
- dalgınlık
- Daltonlar
- damat
- Damdaki Kemancı
- dans
- davetiye
- dayak
- dedikodu
- Defne Joy Foster
- demirhindi
- deneyimler
- deniz
- deprem
- dergi
- destan
- dilek
- dilekler
- dinlenme
- disko kralı
- diyet
- dizi
- doğa
- doğallık
- doğum günü
- dolap
- Doris Day
- dost
- dostluk
- dostluk.
- dostlulk
- duygular
- düğün
- dül dül
- dünya
- dünya kadınlar günü
- Dünya Prematüre Günü
- düşmanlık
- düşünceler
- düşünceler.
- Ecevit
- edebiyat
- Edgar Allan Poe
- Ekim
- Ekrem Bora
- Elazığ depremi
- emek
- emekli
- eminönü
- Emirgân
- Engelliler
- ephraim kishon
- erişkin
- erişlilmezlik
- erkek
- eski yıl
- eşek
- eşyalar
- etiket metiket yok
- Etkinlik
- eve dönüş
- evlat
- Ey Aşk Nerdesin
- eylül
- ezan
- Ezel
- Fakir Baykurt
- fal
- fanatizm
- Farrah Fawcett
- fasulye
- felaket
- felsefe
- fenerbahçe
- fırtına
- Fikret Otyam
- film
- filozof
- final
- Firari
- firuze
- fono
- formüller
- fotoğraf
- Frank Sinatra
- Futbol
- gazanfer özcan
- gece
- geçim
- Geçmiş
- geçmişten şarkılar
- gelecek
- gelin
- genç kız
- gençlik
- gerçek
- geyik
- gezi
- gezinti
- giden sene
- Gitanjali
- giysiler
- Govinda
- gökkuşağı
- göl
- gönülçelen
- gösteri
- göze çarpmayan debdebe
- gözyaşı
- Grace Kelly
- grizu
- gül
- Gülümse
- gün batımı
- güncel
- güneş
- Güneydoğudan öyküler-Önce vatan
- Günlük yaşam
- güven
- güz
- güzellik
- güzellikler
- haber
- haberler
- Hacer Buluş
- Hacivat
- hafta sonu
- hak
- hala
- harika çocuklar
- hasta
- hastalık
- hayal kırıklığı
- Hayali Küçük Ali
- hayaller
- hayat
- hayvan
- hayvanlar
- hayvanlar alemi
- hazan
- hediye
- Herman Hesse
- hiciv
- Hindistan
- Hiroşima
- Hitchcock
- hobby
- Hollywood
- hoptirinam
- hoşgörü
- hoşluklar
- http://www.blogger.com/img/blank.gif
- huzur
- hüsran
- hüzün
- ıhlamur ağacı
- ışık
- ibadet sohbet
- içimizdeki çocuk
- içtenlik
- iftar
- ihmal
- İhsan Varol
- ikiyüzlülük
- ikram
- ilaç
- ilginç şeyler
- ilişki
- ilkbahar
- ilkokul
- İlkokul şiiri
- İnci Ertuğrul
- İngilizce
- insafsızlkık
- insan
- insan halleri
- insan olmak
- insanlık
- intikam
- İslamiyet
- istanbul
- isyan
- İş Bankası
- işçi
- iyilik
- Jacques Brel
- James Stewart
- Japonya
- Jean Moreas
- Jim Reeves
- kabuk
- kadın
- kadınlar
- kahvaltı
- kahve
- kalıplar
- kalite
- Kamer Genç
- kan verme
- Kandil
- kaplumbağa
- kar
- Karagöz
- karanfil
- karanlık
- kardeş
- karışık duygu ve düşünceler
- karmaşa
- katiam
- kavafis
- kayıp
- Kayserispor
- keder
- kedi
- kediler
- Kelime oyunu
- Kemal Burkay
- kerpiç
- keşke
- keyif
- kıskançlık
- kış
- kız kardeş
- kızkardeş
- Kim Novak
- kiracı
- kishon
- kişisel
- kitap
- koka kola
- kolbastı
- komedi
- komik
- komşu
- komşuluk
- konser
- konut
- korku
- Korolar çarpışoyor
- koşullu refleks
- köpek
- kuaför
- kupa
- Kurban Bayramı
- kuyruk-bilim
- kültürel mozaik
- Lale
- latife hanım
- lezzet
- lisan
- lise
- Liz Taylor
- maneviyat
- manzara
- Marsel İlhan
- masal
- masumiyet
- maymun
- mazi
- meclis
- medya
- Mehmet Topuz
- mektup
- merasim
- Mevlana
- mevsimler
- Meyva Zamanı
- Michael Jackson
- mim
- misafir
- misafirlik
- Misak- ı milli
- mizah
- Montaigne deneme
- moral
- Mr. Smith
- muhabbet
- Muhabbet Kralı
- Muhammed
- muhasebe
- Murathan Mungan
- mutfak
- Mutfak şarkıları
- mutluluk
- Müge Anlı
- müzik
- müzik nostalji
- Nagazaki
- Nazım Hikmet
- nefret
- nekahat
- Nirvana
- Nisan
- Nişan töreni
- Noktürn.
- nostalji
- okan bayülgen
- olay
- olgunluk
- on line alışveriş
- ordan burdan
- Orhan Kemal
- Orhan Veli
- orman
- oruç
- otobüs
- otokontrol
- oyun
- ozan
- ödül
- öfke
- öğrenci
- öğretmen
- Öğretmenler günü
- ölüm
- ölüm yıldönümü
- ömür
- öykü
- Öykü Atölyesi
- özgüven
- özlem
- Paçoz
- Paçoz..
- Paris
- pasta
- paylaşım
- paylaşmak
- pazar
- pazar alışverişi
- pazar günü
- Pazar sohbeti
- pembe dizi
- pencere
- Piknik
- pişmanlık
- plan ve programlar
- planlar
- plasebo
- Platters
- polis
- popülizm
- program
- programlar
- radyasyon
- radyo
- Ramazan
- Ramazan davulu
- Red kit
- reklamlar
- resim
- resmi bayramlar
- Reşid Behbudov
- Rilke
- rin tin tin
- Roland Garros
- roman
- romantik
- romantizm
- röportaj
- ruh yorgunluğu
- ruhat mengi
- rüya
- saat
- sabah
- sadakat
- Sadettin Kaynak
- safiyet
- Sağanak
- sağlık
- sahur
- Samana
- samimiyet
- sanal
- sanat
- sanatçı
- sanatkar
- Saroyan
- Satürn
- schumann
- sebze
- seçkin
- seçme saçma sohbetler
- sel
- Selimpaşa
- Selmi Andak
- sergi
- sevdiğim şeyler
- sevgi
- sevgi soysal
- sevgili
- sevgililer günü
- sevinç
- seyahat
- seyirlik
- Seyyare
- Shakespeare
- Show TV
- sıcak
- sıkma
- sıradanlık
- Sidarta
- Sigara
- simit
- sinema
- sipariş
- sis
- soğuk
- sohbet
- sonbahar
- soru
- sorular
- spiker
- star
- still life
- su yücel
- suikast
- şablonlar
- şafak
- şans
- şarap
- şarkı
- şaşkınlık
- şeker
- Şeker Bayramı
- şerbet
- şermin
- şiddet
- şiir
- şikayet
- tabak
- tabletler
- tagore
- tanışma
- tansiyon
- tantuni
- tarif
- tartışma
- taşınma
- tatil
- tedavi
- teknoloji
- telaş
- telefon
- televizyon
- temizlik
- tenis
- tenis turnuvası
- terlik
- tevfik fikret
- Tırpan
- tiyatro sahne
- tokat
- toplantı
- Tövbeler Tövbesi.
- Transfer
- tren
- TRT
- TSM
- Ttv
- Tuna Huş
- tutsak
- tuvalet
- tüketim
- Tülin Oral
- Türkan Saylan
- türkü
- TV
- Uğur Mumcu
- umut
- unutma
- uyku
- Üç Hür El
- ülke meseleleri
- ümit
- üretmek
- ütü
- vahşet
- vakit
- Vasuveda
- vatan
- William Holden
- William Wordsworth
- Wimbledon
- yağlıboya resim
- yağmur
- yalnızlık
- yaprak
- yarışma
- yaşam
- yaşlılık
- yatak
- yaz
- yeğen
- yeğenlerim
- yeme-içme
- yemek
- yemekteyiz
- yeni yıl
- yeni yıl kartları
- yesterday
- yıl dönümü
- yılbaşı
- yıldız
- yıldönümü
- yoksulluk
- yol
- yolculuk
- yolculuk.
- yorgünluk
- Young at Heart
- yönetici
- yün
- yürüyüş
- zaman
- Zeki Müren