
Akşamlar inerken mavi sulara
Bir kırık cam olur ufukta güneş
Vecdine layık o hülyalı bakışlara
O hem bir neşedir hem de elem ruhlu eş.
Geceler sarınca mor etekleri
Hisli bir kavalla hıçkırır dağlar
Serpilir semalara ziya benekleri
Kimsesiz kalan sahilde dalgalar ağlar
Asuninon hızla Asu nine olmak yolunda ilerlerken,
geride kalan herkesi, her şeyi, olayları insanları,
dostları düşmanları, hasımları hısımları
keyifleri kederleri, sevgileri, hüsranları,
hataları sevapları, şekilleri şemalleri, yüzleri
mekanları, adresleri, korkutucu bir hızla
unutmaya koyulduğum bu sonu belirsiz günlerde;
düşünüyorum da;
Tam altmış yıl önce
o iki tarafı ağaçlıklı taşlı topraklı, mis kokulu yolda
el ele uyumla ve dudaklarımızda bu şarkıyla
yürürken,
yanımız sıra uzayıp giden derenin şırıltısını,
yaprakların hışırtısını, kuşların cıvıltısını
cırcır böceklerinin cırıltısını
gökyüzünde bizimle yürüyen ayın
deredeki ışıltısını, ve;
elimi sımsıkı tutan elinin sıcaklığını
asla unutmadım.
57 yıl sonra bir kez daha özlemle....
Nurlar içinde yat babam...
This entry was posted
on 29.04.2021
at Perşembe, Nisan 29, 2021
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.