Karpuz  

Posted by Asuman Yelen in

Anneannem rahmetli hayatta olsaydı "guzzum seni kargalar mı gagaladı" derdi.

Yine ölmüş balık bakışları. Yine şahbaz halleri.


Nerde kalmıştık?

Sil baştan muhabbeti yapmıştık. Pek heveskar olmadığımızı söylemiştik. Biraz

duygusallaşmıştık.

Mutfak. Bir şarkı. Tabak çanak şangırtıları arasında bir avazda beynime üşüşenler...


Benim kafam tuhaf çalışır. İlkokul defteri ve bir yaşam felsefesi. Bozuk sayfayı koparıp atmanın

kolaylığını yaşarken hiç farkına varmadan, bilmediğin bir başka sayfayı kaybettiğin gerçeğinden

bihaber olmak. Ba ba ba ba... Hiç mutfakta düşünülecek şey mi bu. Bi de oturup yazılır mı? Kim

okur bu zırvalıkları? Bunları bir bir aklımdan geçirirken son derece duygusal olan ben, sonradan

okurken sıkıldım doğrusu.


Günlük hayata gel kardeşim. Kişisel duyguların, tuhaf betimlemelerin, felsefelerin senin olsun

sen yediğini içtiğini anlat. Zaten yaşam ve atmosfer yeterince boğucu...


Beslenmede bir küçük yenilenme hareketi yapalım dedik. Yuvarlanan bir çığ gibi hızla artan

genleşmenin önüne geçelim. Kilodaki artış dur durak bilmiyor.

Bunu her deneyişimde şakülüm bir başka yana kayıyor. Beslenme alışkanlıklarım değişince

gastrointestinal sistemim allak bullak oldu. Ağrılar, sancılar, halsizlik, devamlı uyuma isteği.

Yaşamımın tüm uykusuzluğunu bir haftada telafi ettim sanırım. Karpuz gibi bu sefer de yata

yata büyüyecek bünye anlaşılan. Görüntüyü es geçelim yaşam kalitem düşüyor. Sokağa her

çıkış, atılan her adım zorlaşıyor. Neyse bir yolunu bulacağız bu işin de...

Bugün biraz gözüm açıldı. Meraktan kıvranan dostlara bi görüneyim dedim.

Şimdi kahveye, dünyanın en tatlı kızkardeşinin yanına iniyorum.

Herkese sevgiler...

This entry was posted on 8.07.2011 at Cuma, Temmuz 08, 2011 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

24 yorum

Beni de götür kahveye Rayoş'a,
düğünü kim yaparsa yapsın. Bezdim valla, kum torbası gibiyim, herkes stresini bende gideriyor. Alıp başımı dağa kaçıcam ama orda da bulurlar boşa yorulurum diye korkuyorum.
Keşke tek derdim diyet olaydı, onlar kolay zamanlarmış:))))
Öptüm seni...

8 Temmuz 2011 12:49

Bak ne güzel kahveye inecek bir kızkardeşin var. Ne çok isterdim bir kız kardeşimin olmasını.

8 Temmuz 2011 13:27

Önce; kahve için afiyet olsun
Sonra; çok çok geçmiş olsun, umarım daha iyisindir.
Daha sonra; yaşam ve atmosfer gerçekten çok boğucu be arkadaşım:))

8 Temmuz 2011 13:43

Sen de bu kadar şirin, becerikli ve iş bitirici olmasaydın Leylak' cım. Az kaldı. Herkes yerine yerleşsin tatlı tatlı anacaksın bunları. Ben de 3 kardeş evlendirdim. Bilirim.
DErdim açlık değil. Mideyi allak bullak ettim. Ağrısı sırtıma vuruyor hala. Sanırım üşüttüm de. Bizim buralara yaz daha geç geliyor. Neyse yavaş yavaş düzelecez. :))

8 Temmuz 2011 14:12

Hüznün tadı sen de kahveni sevgili Koncanla iç. Ben sana bir şey diyor muyum:))
Şaka bir yana benim Rayuş' um bir tanedir. Kızkardeşin yeri ayrı gerçekten.

8 Temmuz 2011 14:15

Sağol Nur' cum. Hem afiyet hem de geçmiş olsun dileklerin için. Bu sene İstanbul' da hava gerçekten bir garip.Temmuz ortası ve gece yordan. Gündem desen geçelim. Bir de Fener' in durumu çıktı :((

8 Temmuz 2011 14:19

Güzel arkadaşım,
unuttum yazmaya, şimdi aklıma gelince bir uğrayıp söyleyeyim dedim:)
Ukalalık biliyorum ama midenin en iyi ilacı nane limondur, bol bol tüket sırt ağrıların bile geçecektir...

8 Temmuz 2011 14:26

Sağol Nur' cum. Deneyeceğim.

8 Temmuz 2011 14:30

Sevgili Asuman hanım. Aman dikkat edin kendinize. çok geçmiş olsun. Takip ettiğim bloglar yazılarını güncelledikleri zaman üst sıraya taşınıyorlar. Sizin yazınızı güncellemediğinizi görünce anlıyorum bişeyler olduğunu ve merak ediyorum açıkcası. Kendinize iyi bakın. Sağlıklı yazılarda görüşmek üzere. sevgilerimi ve öpücüklerimi bırakıyorum.

8 Temmuz 2011 17:43

Bir kahvede benim adima icin o dünyanin en tatli kizkardesiyle...

Seviyorum senin yazilarini ve onlara "SIKICI" dedigin icin seni hafiften kiniyorum:))

Öpüyorum seni

8 Temmuz 2011 17:54

Sevgili Güngör,
Ben her an düşünen, sık sık duygusallaşan "endişeli ördek" tipi insanlardanım. Bu blog da elimin altındayken yazmadan duramıyorum. Kendi rahatım için.
Dileyelim, her birimizi hoş meşguliyetler tutarsa uzak tutsun buralardan.
İlgin ve güzel dileklerin için çok teşekkür ederim canım. Ben de seni öpüyorum...

8 Temmuz 2011 18:25

Sünter' cim umarım biraz daha iyisindir...
Yarın bir hüp kendim bir hüp de senin için yudumlayacağım kahvemi.
Canım arkadaşım, bakma öyle söylediğime ben de seviyorum yazılarımı.(beğeniyorum değil)
Çünkü yazıldığı anki hislerimi yansıtıyorlar. Uzun aradan sonra dönüp okumak kendi içimde yolculuk gibi bir şey oluyor.
Ben de seni koocaamaan öpüyorum...

8 Temmuz 2011 18:33

Benim anneannem de hayatta olsaydı (belki de hayattadır) bilemem bugünlerde oradan alıp kendimi buralara atışıma: AĞMAŞIP DURMA derdi.Asumancım galiba silbaştan başlamak lazım bu hayata.Mide ağrın içinse hergün bir fincan çiğ patates suyu tavsiye ediyorum.40 senelik ülserimi geçirdi haberin olsun.Kanser oldum ama kârdayım yine de mide ağrılarım son buldu.sevgiyle kucakladım seni tontini.

8 Temmuz 2011 20:18

Sufi, canım benim ne hoş bana sürpriz ziyaret yapman. Demek ahbap ziyaretleri de başladı şükür. Patates suyunu deneyeceğim. Bu aralar canım midemde sanki. Neyse hepimiz tüm sıkıntılarımızı geride bırakacağız inşallah.
Çok mutlu ettin beni. Biliyorsun iyi dileklerimiz ve dualarımız seninle.
Ben de seni sevgiyle öpüyorum...

8 Temmuz 2011 20:53

Geçmiş olsun canım. Aynı mide derdini geçen hafta sıcaklarda gece pencere açık yatıp ayaklarımı üşütünce ben de yaşadım. İki gün kıvrandırdı.

Bu arada eğlenceli yazıların kadar felsefelerini de seviyoruz şekerim, ama daraldığını satırlarından sezince hava değiştirtmeye uğraşıyoruz :)

8 Temmuz 2011 22:47

Sis' cim, dostlarımın ilgi ve özeninden eminim. BU sıcakta her düşündüğümü uzun uzun yazmak zorunda mıyım diye bir özeleştri yazısıydı bu. Aslında bu tarz yazıları o kadar sadece kendim için yazıyorum ki yoruma kapatmayı bile düşünüyorum.
Böyle yaparsam umarım kimse gücenmez.
Karışık kafa ürünleri bunlar.
Sana da geçmiş olsun. Aman essin biz tedbir alalım. Artık korkunç sıcaklar kapıda. Gözümüz perdelerin üzerinde uçuşmasını bekleyeceğiz.
Öptüm canım...

8 Temmuz 2011 23:07

Bayıldım ağzınızdan bal damlayan muhabbetinize:)ne de güzel dillendirmişsiniz!aynen dediğiniz gibi yaşam yeterince boğucu, havalar nemli ve hayat bir o kadar da ağırken felsefeyi de o ruh hallerimizle şekilden şekillere bürndürdüğümüz betimlerimizi de bir kenara bırakıp...

sil baştan yapmak lazım bu hayatı!neresinden başlanırsa kar kabul edip!

ferahlatan muhabbetleriniz olsun, o kahvenin kokusu buralara kadar geldi inanın!..afiyet olsun Asuman hanım...

bu arada hafiflemek için karpuz ekmek yeterde artar bile bu sıcaklarda:)sabahın erken saatlerinde bir de bol bol yürüyüş..kilolarınız azar azar uçacaktır ve kendinizi daha iyi hissedersiniz eminim...

Sevgili sufinin önerisi olan patates suyunu bende not ettim uygulayacağım...teşekkürler güzel paylaşımlarınız için...

size ve tüm yorum yazan blog arkadaşlarımıza sevgilerimle...

esenlikler dilerim...mektup gibi olmuş yorumum:)))

9 Temmuz 2011 13:05

Sevgili Esmir,
Coşkulu güzel yorumunuza bayıldım ben de. Evet, hayatı biraz hafife almanın zamanıdır şimdi.
Davul ve zurnalarla ilan ettiğim yaşa gelince insan çok şeyi düşünmek zorunda kalıyor. Örneğin karpuz şişkinlik kavun gaz yapıyor. Yürüyüşe de eklem ağrıları engel. Buna da şüküer derken çözüm arayışlarımı da sürdürüyorum elbette.
Çok teşekkürler iltifat ve önerileriniz için.

Sevgiler...

9 Temmuz 2011 17:16

Pilates canım. Annem 76 yaşında ve ablam sayesinde son bir kaç aydır tv programlarından biri eşliğiyle pilates yapıyor. Çok yararını gördüğünü söyledi.bir önceki yoruma cevabına dair yazdım pilates diye.

10 Temmuz 2011 02:37

Peki Sis' cim. Deneyegeğim. Aman da nasıl da düşünürmüş ablasını :))

10 Temmuz 2011 09:57
Adsız  

geçmiş olsun Asuman ablacım.kendinize dikkat edin.yazınızı görünce çok mutlu oldum.inşallah huzurlu ve mutlu olursunuz her daim.kardeşinize selamlar.oh ne güzel maşallah:)iyi pazarlar diliyorum.sağlıcakla kalın.

10 Temmuz 2011 19:53
Adsız  

geçmiş olsun Asuman ablacım.kendinize dikkat edin.yazınızı görünce çok mutlu oldum.inşallah huzurlu ve mutlu olursunuz her daim.kardeşinize selamlar.oh ne güzel maşallah:)iyi pazarlar diliyorum.sağlıcakla kalın.

10 Temmuz 2011 19:53
Adsız  

Sishyphos arkadaşımızın dediği gibi pilates güzel.yoga da var.yoga ve pilates çok iyi geliyor Asuman ablacım.ben de tavsiye ederim.kursuna gidiyorum yoganın.insanın ruhu dinleniyor:)

10 Temmuz 2011 20:06

Çok teşekkür ederim Kamikaze' cim.
Sevgiler...

10 Temmuz 2011 20:16

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin