"Sanıklaar getirildiler. Baağlı olmayarak yerlerine alındılar. Müdaafiiler haazır. Açık olarak duruşmaya devaam olundu."
Adıyamandayız. Ahşap evimizde, kırmızı çizgisi ile odayı aydınlatmaya çalışan düşük voltajlı ampulün loş ışığında bazan annem ve babam bazen bazı ahbapların da ilavesiyle, kaygılı başlar radyoya eğilir, Salim Başol' un "k"ların üstüne basarak "a" ları uzatarak bu cümleyle başlattığı Yassıada Duruşmaları izlenirdi.
İlkokul üçüncü sınıfa gidiyordum ve sekiz yaşındaydım. Nedense bu cümleyi ezberlemiştim ve hiç unutmadım. Ne sesi ne söyleme biçimini hiç unutmadım. Benim gözümle o dönemde Adıyaman' da farkedebildiğim birkaç şey vardı. Gittiğimiz sinemada film seyrederken belli saatte ara verilir, perdede bir ada ve yanaşan gemiler gösterilir (bu giriş her seferinde aynıydı) sonra mahkeme görüntülerine geçilirdi. Tam hatırlamadığım ne kadar ne gösterildiği idi. Ama çok iyi hatırladığım, seyirciler arasında kıpırtılar ve mırıltıların arttığıydı.
Bir başka değişiklik, tam karşımızda oturan arkadaşım Burçin' in ve ailesinin apar topar Kahta' ya (Adıyaman' ın kazası) taşınmış olmalarıydı. Sonradan öğrendim ki albay olan babası o dönemde Kahta' nın kaymakamı oluvermişti. İlerleyen zamanlarda bizi davet edip çok güzel birkaç gün geçirmemizi sağlamışlardı.
Sonra annemin babamın nikah yüzükleri sarıdan beyaza dönüştü. Bize kısaca açıkladıkları, hazine için herkesle birlikte onlar da altın yüzüklerini vermişlerdi. Her ikisi de öldüklerinde parmaklarında o beyaz yüzükler vardı.
l960 yılında Adıyaman' da 27 Mayıs İhtilalinin benim çocuk dimağımdaki izi hemen hemen bu kadarla sınırlı.
1961 yılın sonbaharı Menderes, Zorlu ve Polatkan idam edildi. Hiç unutmadığım, gazetede idam resmini gören ağabeyimin sapsarı bir suratla banyoya koşmasıydı. Uzun süre de bu görüntünün etkisini üzerinden atamadı. Annem ve babam da çok üzgündü.
1963 yılının 27 Mayıs' ı "Hürriyet ve Anayasa Bayramı" olarak ilan edilmişti ve tüm milli bayramlarda olduğu gibi o tarihte İş Bankası müdürü olan babamın da siyah takım elbiselerini giyip protokole katılması ve Atatürk anıtına çelenk koyması gerekiyordu ama o gitmedi.
Taşındığımız her evin misafir odasının duvarına mutlaka çerçeveli Atatürk resmini asan, sosyal demokrat görüşlü, aydın bir kişi olan, Demokrat Parti' nin son zamanlardaki icraatlarını kaygıyla izleyen babam, bu üç insanın idamını hiç içine sindirememiş, hele hele bunu bayram olarak kutlamayı kesinlikle kabul edememişti.
17 yorum
İnsanların düşünceleri yüzünden ölüme mahkum edilmeleri kadar aptalca bir şey daha yok. Benim kuşağım için hatırlanması mümkün değil ama yazılı ve görsel basında izlediklerimiz, okuduklarımız, araştırdıklarımızla yaşananların şahidiyiz bizde. Bu ülkede darağcını görenler nedense hep düşünce suçlusu. Bu düşüncelerin bir kısmı kendi düşüncelerimde yer bulmasada içimi kanatıyor, aklım almıyor yaşananları.
Anılarını okurken Asuman abla, insan zihninde canlandırmakta hiç zorlanmıyor. Buda kaleminin ustalığı.
Sevgilerimle...
Tarihimizde kara bir leke hiç silinemiyecek türden.Anılarınız çok canlı,ben çok az anımsayabiliyorum.
27 Mayısla ilgili hiçbirşey hatırlayamıyorum, çok küçüktüm doğal. Benim anımsadığım evde bulduğum broşür, kitapçık türü birşey. İçinde mahkemeden sahneler yer alan ve davaları anlatan parlak sayfalı birşeydi. Bebek davası, köpek davası diye okur, okuduklarıma akıl erdiremezdim. Yıllar sonra keşfettim ne olduğunu. Az evvel düşünmüştüm idam cezasının kaldırılmasının ne iyi olduğunu, seni okuyunca iyice pekişti düşüncem.
Sevgiler yolluyorum...
Ebruli günce,
Özellikle 3.dönem iktidarlarında yürüttükleri tek parti hegamonyası, yaptıkları bir sürü yanlış, uyguladıkları baskı rejimi iktidarda artık kalmmaları için yeterli nedenlerdi ama asla idam edilmemeliydiler. Ne onlar ne de Deniz' ler.
Gerek o günleri bizzat yaşayanlar, gerek sonradan öğrenenler, hangi yaşta olursa olsun sağduyusu olan herkes bugün seninle aynı fikirde İlknur' cum.
Yazıyla ilgili güzel sözlerin için teşekkür ederim.
Gökçe 7 çok haklısınız. Keşke bunlar hiç olmasaydı dedirten türden.
Ben 8 yaşındaydım o zaman. Olanları kavrayamasam da o günlerden bir çok şey hafızamda hep canlı.
Tabii ki hatırlamazsın Leylak' cım çünkü o tarihte miniminicik bir yavrucaktın tıpkı Rayuş gibi. "Bebek davası", "köpek davası" hemen her gün o mahkemelerden kulağıma çalınan ama benim ne olduğunu hiç anlayamadığım kavramlardı.
Sana iyi hafta sonları diliyorum. Biraz gezmeli ama biraz da dinlenmeli cinsten...
Ne güzel hatırlıyorsun o günleri.Sen anlatırken uzanıverdim geçmişe ve çocukluğumun psikolojisini bozan tek olay olarak hatırladım ben de o günleri.Bir dönem uçak kazasından kurtuldu diye peygamber gibi karşılanan başbakan, idam edilmişti kısa zaman sonra.Bu ne pehriz bu ne lahana turşusu.Bizler o günleri gördüğümüz için şimdikilerin suçları ve yaptıkları yanında onlar çok masum kalıyor diye düşünmeden edemiyorum doğrusu.Sevgilerimle.
O günlerden hatırladığım bir şey daha var Sufi, hiç politik olmayan bir tesbit.
ABD' de yapılan bir sıralamada, Menderes Kennedy' den sonra ikinci "en centilmen devlet adamı" seçilmişti. Ben de bunu şöyle yorumluyorum mukayese ederek. Hiç olmazsa bir nezaket, bir seviye varmış eskiden. Ecevit' ten sonra o da bitti.
Sevgiler...
Ne kadar insanca, ne kadar duygu dolu. Eğer birgün bizi yönetenler, yönetecek olanlar ve yetki sahipleri , sizin bu yazdıklarınızın onda biri kadar bir inasani duyguya sahip olurkarsa işte o zaman bambaşka bir dünyada yaşıyoruz demektir. Yüreğinize sağlık.
Hocam, bunları sizden işitmek beni nasıl mutlu etti anlatamam.
Birinin beni "insan" kelimesiyle nitelendirmesi her türlü iltifatın üstünde.
Çok teşekkür ederim...
Assumancığım ben de televizyonlarda izlediğim bir takım sosyal demokratların 27 Mayıs'ı bir ihtilal olarak görmedikleri beyanları karşısında dondum kaldım.Seçilmiş üç insanın katli ile son bulmuş bir olay ne devrim olabilir ne de bayram ! Hele hele bu zihniyetin sosyal demokratlıkla alakası hiç olmaz,olamaz;izahı yapılmaz.
Sanıyorum çoğunluk senin benim gibi düşünüyor bu konuda Sevgili Zühre. O süreci gururla keyifle hatırlayan aklı başında bir birey olabileceğini düşünemiyorum bu ülkede. Hangi görüşte olursa olsun.
Sevgiler canım...
Bu gece bızıklayınca bu denk geldi, ki her kurcaladığımda bir tarih ya da bir keyif buluyorum o ayrı.ben 80 ihtilalini birebir yaşadım, ama daha öncekiler sadece ailemde kalan izlerden bildiklerim.
Ailem İstanbulda ablam 6 aylıkken yaşarmış, her ne kadar Ankarada annem hemşire babam harp okulu öğrencisi olduğu halde.
Sonra İstanbul neden olmuş derken akla ilk gelen olayın tayin olması.
Ama işte yaş büyüyüp akıl erdikçe ortaya çıkanlar farklı idi. Bizim peder talat aydemir ayaklanması olarak bilinen darbe girişiminde aktifmiş.
Çok aktif de değilmiş ki görevden azil yerine sadece sürgüne yollanmakla yetinmişler. Düşünün o yıllarda İstanbul askerler için sürgün yeriymiş.
Ne tuhaf bir şey ya, ailen kanın canın olması gereken insanların aslında ne olduklarını başka mecralarda öğrenmek.
Hep bir aile soy ağacı yapma düşünceme bu engel işte.
Sis' cim, böyle dönüp yazılarımı "bızıklaman" üzerine yorum yapman araya bi de iltifat sıkıştırman bana keyif veriyor.
Bu yazıyla ilgili yorumunda, babanın sanki yüz kızartıcı bir şey yapmasından rahatsızlık duymuşsun izlenimini aldım. Eğer öyleyse yanlışsın. Politik bir görüş sergilemek, fiiliyata dökmek (sonuçlarını göze alarak) aksine saygın bie davranış. Seni rahatsız eden sürgünse, ülkemiz buna maruz kalan yığınla örnekle dolu.Buna benim dedem dahil. Siyaseten hapishanelerde yatanlar aksine gururla dolaşıyorlar. Ellerini taşın altına sokabildikleri için kendi görüşünde olanlarca saygı görüyorlar. Böyle de olması gerekiyor.
Önce idam edip sonrada kahraman ilan etmemizin mantığınız çözemedim.Dilerim tarih bizi affeder.
Yorum Gönder
Bu Blogda Ara
Contributors
Blog Listem
-
-
-
Yeniden3 ay önce
-
BİR DİZİ YAZISI: DEDEKTİF BOSCH1 yıl önce
-
-
-
Merhaba3 yıl önce
-
-
-
-
Koşan Hayat5 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
ÜÇÜ BİR ARADA !7 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum8 yıl önce
-
-
bize ne oldu...9 yıl önce
-
-
-
-
-
Merhaba demeye geldim...10 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
TAŞINDIM...13 yıl önce
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İzleyiciler
Yazı Arşivi
-
►
20
(5)
- ► Eylül 2020 (1)
- ► Ağustos 2020 (3)
- ► Temmuz 2020 (1)
-
►
17
(4)
- ► Nisan 2017 (1)
- ► Şubat 2017 (1)
-
►
16
(1)
- ► Şubat 2016 (1)
-
►
15
(1)
- ► Ağustos 2015 (1)
-
►
14
(16)
- ► Aralık 2014 (1)
- ► Eylül 2014 (2)
- ► Ağustos 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (2)
- ► Nisan 2014 (4)
- ► Şubat 2014 (1)
-
►
13
(46)
- ► Aralık 2013 (3)
- ► Kasım 2013 (3)
- ► Eylül 2013 (6)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Temmuz 2013 (2)
- ► Haziran 2013 (2)
- ► Mayıs 2013 (3)
- ► Nisan 2013 (7)
- ► Şubat 2013 (3)
-
►
12
(96)
- ► Aralık 2012 (2)
- ► Kasım 2012 (4)
- ► Eylül 2012 (16)
- ► Ağustos 2012 (7)
- ► Temmuz 2012 (5)
- ► Haziran 2012 (8)
- ► Mayıs 2012 (10)
- ► Nisan 2012 (14)
- ► Şubat 2012 (8)
-
►
11
(179)
- ► Aralık 2011 (19)
- ► Kasım 2011 (38)
- ► Eylül 2011 (14)
- ► Ağustos 2011 (17)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (14)
- ► Mayıs 2011 (11)
- ► Nisan 2011 (9)
- ► Şubat 2011 (10)
-
▼
10
(152)
- ► Aralık 2010 (12)
- ► Kasım 2010 (12)
- ► Eylül 2010 (9)
- ► Ağustos 2010 (12)
- ► Temmuz 2010 (7)
- ► Haziran 2010 (12)
- ▼ Mayıs 2010 (11)
- ► Nisan 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (11)
-
►
09
(186)
- ► Aralık 2009 (22)
- ► Kasım 2009 (22)
- ► Eylül 2009 (17)
- ► Ağustos 2009 (24)
- ► Temmuz 2009 (19)
- ► Haziran 2009 (20)
- ► Mayıs 2009 (20)
- ► Nisan 2009 (8)
- ► Şubat 2009 (5)
Müzik
Popüler Yazılar
-
bilmem hatırlar mısın bir liseli kız vardı bir liseli esmer kız gözleri yıldız yıldız saçları gece gibi simsiyah dökül...
-
Büyük Usta, önündeki devâsâ tuale son rötuşlarını yapıyor... Önündeki dev palete göz atıyorum. Hemen hemen boşalmış gibi. Yeşili çoktan sıyr...
-
Çok içime battı gidişi. Cenazelerde kaskatı kesilirdim oysa. Yüreğim katılaşır, algılarımı kapatıverirdim olan bitene. Kendi isteğimle...
-
Dizilerden birinde Tülin Oral' ı yine ve doğal olarak büyükanne rolünde görünce Yaygara 7o Müzikali aklıma geldi. Ağabeyim götürmüştü. ...
-
Çok keyifliydim aslında. Blogum şenlenmiş, evim temizlenmİş, çok uzun zamandır görmediğim, çook eski, tüm doğum günlerimi(zi) çoğu yaz tatil...
-
Buluşma yerime giden yola tek başıma çıktım. Fakat bu sessiz karanlıkta beni izleyen kimdir? Onun varlığından kurtulmak için kenara çekilir,...
Etiketler
- 2010
- 2011
- 27 mayıs İhtilali
- 7 numara
- ABD
- abla
- acemilik
- açlik
- Adıyaman
- afet
- ağabey
- ağaç
- Ağustosta Rapsodi
- aile
- akraba
- akrostiş
- akşam
- Albatros
- alış-veriş
- alışkanlık
- alışveriş
- alışveriş tutkusu
- Ali Muhittin Hacı Bekir
- Alphonse de Lamartine
- amatörlük
- anı
- anılar
- anılar...
- anlaşma
- anlayış
- anma
- anne
- anneanne
- anneler günü
- Antalya
- apartman hayatı
- arayış
- arıza
- Arka Pencere
- arkadaş
- armağan
- aşı
- aşk
- aşure
- Atatürk
- ateş böceği
- atom bombası
- Attila İlhan
- ATV
- ATV şarkı
- Avustralya Açık Tenis
- ayaz
- ayrılık
- aziz nesin
- B.Necatigil
- baba
- Babalar Günü
- bahar
- bahçe
- balkon
- banka
- Barbra streısand
- barış
- başarı
- başlangıç
- Baudelaire
- Bauelaire
- Bayrak
- bayram
- Beatles
- bebek
- bekir sıtkı erdoğan
- beklentiler
- BEN
- beste
- beşiktaş
- Betty Smith
- beyaz dizi
- beyaz diziler
- beyaz roman
- Bhagavatgita
- bilgisayar
- Bir genç kız Yetişiyor
- Bir sarkısın sen
- Bir Şarkısın Sen
- birlik ve beraberlik
- birliktelik
- bitki
- biyografi
- blog
- blogger
- börek
- Buddha
- bugün
- bulmaca
- buluşma
- buzdolabı
- Bülent Ecevit
- Cahit Sıtkı Tarancı
- can yücel
- Capra
- cehalet
- centilmen
- cesaret
- cevaplar
- cezerye
- cinayet
- cocuk
- cocuk.
- cocukluk
- Cronin
- Cumhuriyet
- Cüneyt Gökçer
- çalışma hayatı
- çaresizlik
- çay
- Çığlık
- çınar
- çiçek
- çiçekler
- çiğ
- çocuk
- çocuklar
- çocukluk
- çöp
- dalgınlık
- Daltonlar
- damat
- Damdaki Kemancı
- dans
- davetiye
- dayak
- dedikodu
- Defne Joy Foster
- demirhindi
- deneyimler
- deniz
- deprem
- dergi
- destan
- dilek
- dilekler
- dinlenme
- disko kralı
- diyet
- dizi
- doğa
- doğallık
- doğum günü
- dolap
- Doris Day
- dost
- dostluk
- dostluk.
- dostlulk
- duygular
- düğün
- dül dül
- dünya
- dünya kadınlar günü
- Dünya Prematüre Günü
- düşmanlık
- düşünceler
- düşünceler.
- Ecevit
- edebiyat
- Edgar Allan Poe
- Ekim
- Ekrem Bora
- Elazığ depremi
- emek
- emekli
- eminönü
- Emirgân
- Engelliler
- ephraim kishon
- erişkin
- erişlilmezlik
- erkek
- eski yıl
- eşek
- eşyalar
- etiket metiket yok
- Etkinlik
- eve dönüş
- evlat
- Ey Aşk Nerdesin
- eylül
- ezan
- Ezel
- Fakir Baykurt
- fal
- fanatizm
- Farrah Fawcett
- fasulye
- felaket
- felsefe
- fenerbahçe
- fırtına
- Fikret Otyam
- film
- filozof
- final
- Firari
- firuze
- fono
- formüller
- fotoğraf
- Frank Sinatra
- Futbol
- gazanfer özcan
- gece
- geçim
- Geçmiş
- geçmişten şarkılar
- gelecek
- gelin
- genç kız
- gençlik
- gerçek
- geyik
- gezi
- gezinti
- giden sene
- Gitanjali
- giysiler
- Govinda
- gökkuşağı
- göl
- gönülçelen
- gösteri
- göze çarpmayan debdebe
- gözyaşı
- Grace Kelly
- grizu
- gül
- Gülümse
- gün batımı
- güncel
- güneş
- Güneydoğudan öyküler-Önce vatan
- Günlük yaşam
- güven
- güz
- güzellik
- güzellikler
- haber
- haberler
- Hacer Buluş
- Hacivat
- hafta sonu
- hak
- hala
- harika çocuklar
- hasta
- hastalık
- hayal kırıklığı
- Hayali Küçük Ali
- hayaller
- hayat
- hayvan
- hayvanlar
- hayvanlar alemi
- hazan
- hediye
- Herman Hesse
- hiciv
- Hindistan
- Hiroşima
- Hitchcock
- hobby
- Hollywood
- hoptirinam
- hoşgörü
- hoşluklar
- http://www.blogger.com/img/blank.gif
- huzur
- hüsran
- hüzün
- ıhlamur ağacı
- ışık
- ibadet sohbet
- içimizdeki çocuk
- içtenlik
- iftar
- ihmal
- İhsan Varol
- ikiyüzlülük
- ikram
- ilaç
- ilginç şeyler
- ilişki
- ilkbahar
- ilkokul
- İlkokul şiiri
- İnci Ertuğrul
- İngilizce
- insafsızlkık
- insan
- insan halleri
- insan olmak
- insanlık
- intikam
- İslamiyet
- istanbul
- isyan
- İş Bankası
- işçi
- iyilik
- Jacques Brel
- James Stewart
- Japonya
- Jean Moreas
- Jim Reeves
- kabuk
- kadın
- kadınlar
- kahvaltı
- kahve
- kalıplar
- kalite
- Kamer Genç
- kan verme
- Kandil
- kaplumbağa
- kar
- Karagöz
- karanfil
- karanlık
- kardeş
- karışık duygu ve düşünceler
- karmaşa
- katiam
- kavafis
- kayıp
- Kayserispor
- keder
- kedi
- kediler
- Kelime oyunu
- Kemal Burkay
- kerpiç
- keşke
- keyif
- kıskançlık
- kış
- kız kardeş
- kızkardeş
- Kim Novak
- kiracı
- kishon
- kişisel
- kitap
- koka kola
- kolbastı
- komedi
- komik
- komşu
- komşuluk
- konser
- konut
- korku
- Korolar çarpışoyor
- koşullu refleks
- köpek
- kuaför
- kupa
- Kurban Bayramı
- kuyruk-bilim
- kültürel mozaik
- Lale
- latife hanım
- lezzet
- lisan
- lise
- Liz Taylor
- maneviyat
- manzara
- Marsel İlhan
- masal
- masumiyet
- maymun
- mazi
- meclis
- medya
- Mehmet Topuz
- mektup
- merasim
- Mevlana
- mevsimler
- Meyva Zamanı
- Michael Jackson
- mim
- misafir
- misafirlik
- Misak- ı milli
- mizah
- Montaigne deneme
- moral
- Mr. Smith
- muhabbet
- Muhabbet Kralı
- Muhammed
- muhasebe
- Murathan Mungan
- mutfak
- Mutfak şarkıları
- mutluluk
- Müge Anlı
- müzik
- müzik nostalji
- Nagazaki
- Nazım Hikmet
- nefret
- nekahat
- Nirvana
- Nisan
- Nişan töreni
- Noktürn.
- nostalji
- okan bayülgen
- olay
- olgunluk
- on line alışveriş
- ordan burdan
- Orhan Kemal
- Orhan Veli
- orman
- oruç
- otobüs
- otokontrol
- oyun
- ozan
- ödül
- öfke
- öğrenci
- öğretmen
- Öğretmenler günü
- ölüm
- ölüm yıldönümü
- ömür
- öykü
- Öykü Atölyesi
- özgüven
- özlem
- Paçoz
- Paçoz..
- Paris
- pasta
- paylaşım
- paylaşmak
- pazar
- pazar alışverişi
- pazar günü
- Pazar sohbeti
- pembe dizi
- pencere
- Piknik
- pişmanlık
- plan ve programlar
- planlar
- plasebo
- Platters
- polis
- popülizm
- program
- programlar
- radyasyon
- radyo
- Ramazan
- Ramazan davulu
- Red kit
- reklamlar
- resim
- resmi bayramlar
- Reşid Behbudov
- Rilke
- rin tin tin
- Roland Garros
- roman
- romantik
- romantizm
- röportaj
- ruh yorgunluğu
- ruhat mengi
- rüya
- saat
- sabah
- sadakat
- Sadettin Kaynak
- safiyet
- Sağanak
- sağlık
- sahur
- Samana
- samimiyet
- sanal
- sanat
- sanatçı
- sanatkar
- Saroyan
- Satürn
- schumann
- sebze
- seçkin
- seçme saçma sohbetler
- sel
- Selimpaşa
- Selmi Andak
- sergi
- sevdiğim şeyler
- sevgi
- sevgi soysal
- sevgili
- sevgililer günü
- sevinç
- seyahat
- seyirlik
- Seyyare
- Shakespeare
- Show TV
- sıcak
- sıkma
- sıradanlık
- Sidarta
- Sigara
- simit
- sinema
- sipariş
- sis
- soğuk
- sohbet
- sonbahar
- soru
- sorular
- spiker
- star
- still life
- su yücel
- suikast
- şablonlar
- şafak
- şans
- şarap
- şarkı
- şaşkınlık
- şeker
- Şeker Bayramı
- şerbet
- şermin
- şiddet
- şiir
- şikayet
- tabak
- tabletler
- tagore
- tanışma
- tansiyon
- tantuni
- tarif
- tartışma
- taşınma
- tatil
- tedavi
- teknoloji
- telaş
- telefon
- televizyon
- temizlik
- tenis
- tenis turnuvası
- terlik
- tevfik fikret
- Tırpan
- tiyatro sahne
- tokat
- toplantı
- Tövbeler Tövbesi.
- Transfer
- tren
- TRT
- TSM
- Ttv
- Tuna Huş
- tutsak
- tuvalet
- tüketim
- Tülin Oral
- Türkan Saylan
- türkü
- TV
- Uğur Mumcu
- umut
- unutma
- uyku
- Üç Hür El
- ülke meseleleri
- ümit
- üretmek
- ütü
- vahşet
- vakit
- Vasuveda
- vatan
- William Holden
- William Wordsworth
- Wimbledon
- yağlıboya resim
- yağmur
- yalnızlık
- yaprak
- yarışma
- yaşam
- yaşlılık
- yatak
- yaz
- yeğen
- yeğenlerim
- yeme-içme
- yemek
- yemekteyiz
- yeni yıl
- yeni yıl kartları
- yesterday
- yıl dönümü
- yılbaşı
- yıldız
- yıldönümü
- yoksulluk
- yol
- yolculuk
- yolculuk.
- yorgünluk
- Young at Heart
- yönetici
- yün
- yürüyüş
- zaman
- Zeki Müren