Beşinci Yıl...  

Posted by Asuman Yelen

 Aşağıdaki  yazının tarihi 12 Şubat 2009.  Sessiz sedasız bir yıl daha bitivermiş.

 

Tevfik Fikret'in ifade ettiği gibi, "hiç görmediğim, bilmediğim insanların, beklentisiz,

minnetsiz sakince ve içten bakışlarını " umarak birşeyler yazmaya başlamamın  

üzerinden koskocaman, kısacık, tekdüze, çalkantılı,  mutlu olduğum, kırıldığım,

sıradanlığından şikayet ettiğim, sıradanlığını özlediğim dört yıl geçmiş, beşinci

yıla girivermişim.

Tüm hataların, kırgınlıkların, kayıpların geçmişte kalması dileği ve daima güzel

şeyler yazmak umuduyla...

Beşinci yılda da ve sonsuza kadar,

Hep sevgiyle kalalım...   

 

 

Nihayet birlikteyiz.  

Posted by Asuman Yelen in , ,

Muzip bakışlı bir çift göz, "hadi kalk bakalım ya benimle oynamaya devam et, ya da git bilgisayarının başına şu bir türlü yazamadığın yazılarına başla, ayıptır yetmiş milyon insan yılbaşından beri nefeslerini tutmuş seni bekliyor” diyor, ağzında mavi çorabımın tekiyle, yorgunluktan ters dönmüş kulakları, ıslak , kara burnu, halıya serili kocaman vücuduyla, sevgili köpeğim PAÇOZ  hala hafif –hafif sallanan kuyruğuyla adeta koltuğumu işaret ederek.  :))

Şaka bir yana, başlayabildiğim için gerçekten çok mutluyum. Bunu yapmak, yani bilmediğim bir yerde yaşayan, tanımadığım tek bir kişiyle bile sevincimi hüznümü, düşüncemi paylaşabilmek duygusu beni çok heyecanlandırıyor.

Tevfik Fikret “Kırık Saz” isimli kitabının bir yerinde “kari”lerine yani okurlarına ;
“Siz ey bilmediğim, görmediğim okurlarım!” 
Diye sesleniyor. Sonra ilerleyen satırlarda şöyle devam ediyor;

“Siz ki , en doğru gören bir bakış ve vicdanla
Uzaklardan bana bakmaktasınız ; bir şey ummadan
Ve yazdıklarıma karşı hiçbir minnet duymadan…
Şiirlerimin yüzüne böyle sakin sakin bir bakış , ne kadar içten bir bakıştır!
Bütün bunlar, bu yazılmış, unutulmuş şeyler
Hep o içtenliğe kapılarak toplanmıştır.
Kim bilir, belki içinizden biri, bir derdinizin,
Belki küçük ve değersiz bir benzeri olur;
En yüksek hayat sürenler bile, duygulanmada,
En basit yaşayanlar gibidir….
Hep aynı çamurdan bu yığın!”

Evet.
HEP AYNI ÇAMURDAN BU YIĞIN.
17-18 yaşlarında iken sevdiğim ve çoğunu ezbere bildiğim şiirleri yazdığım, şimdi sayfaları sararmış defterimin, ilk sayfasına büyük harflerle yazdığım birkaç alıntıdan biri. O tarihlerde anlamını biliyor muydum? Pek sanmıyorum. Ya şimdi? İliklerimde hissediyorum.
Garip bir başlangıç yaptığımın farkındayım. Biraz komik bir giriş, çok felsefi bir kapanış. Tıpkı kafam ve ruhum gibi, biraz karışık.
FİKRET ve PAÇOZ. Aslında her ikisi de benim için çok kıymetli.
Birincisi her gece başucumda duruyor.
Diğeri her gece ayağımın üstünde uyuyor.
Tekrar görüşmek üzere.

This entry was posted on 21.02.2013 at Perşembe, Şubat 21, 2013 . You can follow any responses to this entry through the comments feed .

11 yorum

Nice yıllara Asuman Hanımcım, yazılarınızı seviyorum ben, inceliğini, nüktedanlığını, geçmişten bahsederken ki o sıcacık anlatımını seviyorum:)

21 Şubat 2013 20:42

Canım Asuman
İyiki iyiki de yolun geçmiş buradan...

Hep sevgimle

21 Şubat 2013 21:31

Özledim sizi.
daha nice güzel yıllara.

21 Şubat 2013 23:07


Dostlukla ve güzel paylaşımlarla nice yıllara Asu'cum.

Sevgiler

(Bloguna çok zor girebiliyorum. Bazen hiç giremiyorum.:( )

22 Şubat 2013 00:07

sen yaz, karışık değildi yazın. ama karışık bile olsa biz çözeriz, yeter ki yaz. çok keyiflisin...
nice yıllara asuman'cım.
sevgilerimle...

22 Şubat 2013 00:21

Ne güzel ,iyi ki buradasınız ,iyi ki yollarımız rastlaşmış.Nice güzel yıllar diliyorum Can Dostum.Selam ve sevgiler.

22 Şubat 2013 00:29

Ben de sizlere çok teşekkür ederim.
Sevgili dostlarım
Fadiş,
Lale,
Sevginin ruhu,
Çınar,
Asortik
ve Arzu.

Sizlerle ve tüm diğer blog dostlarımla yollarımız kesiştiği için ben de çok mutluyum...

22 Şubat 2013 15:18

Bugün tam da Tevfik Fikret'e uygun bir tanışma yaşadım. Twitterdaki hayvan sever-korur grubumdan bir genç hanımla tanıştım. Benden 17 yaş küçük olup da bu kadar bana yakın,kafa dengim bir genç hanım. Çok uzun süren öğle buluşmamızda ortak tanıdığımız-ayrı tanıdığımız çok kişi ve patilerden bahsettik.
Adınız da geçti Asucum ve Paçozcum. ve benden başka bir kişi daha görüşümü paylaştı-inandı.
Ben inanıyorum ki her insanın hayatına giren ilk hayvanın bir görevi amacı var. Aynı şekilde vice versa diyerek her hayvanın hayatının kesiştiği insanların da. Ve gerek ecel gerek zamansız erken ölümleri olsun,onların ardından bizi hayata devam etmeye mecbur bırakan işte bu düşünüş şekli.
Sanırım sana yazmıştım ya da çıtlatmıştım bu düşünme şeklimi.Bugün o 30 yaşındaki pırıl genç hanımla tanıştığımda konular açıldı ve bir daha inandım.

BTW bebekleri yazacağım da nazar değdi,bir kaç tanesinin gözleri enfekte oldu.bu aralar ya biberonla bebek besliyorum ya gözlere ilaç damlatıyorum.

Bir BTW daha,
Ne zaman görüşcez hatun?

23 Şubat 2013 03:40

Galiba haklısın Sis' cim.Bu konuyu bir araya geldiğimizde enine boyuna konuşuruz :))
Bu arada sana zahmet olmazsa bebeğimi de getirirsin di mi?
Umarım kedidir. KÖpekse asla izin yok. (etrafımdakilerden) Paçoz hepsinin köpeğiydi ve Can hâlâ bir köpekle gözgöze gelemiyor. Rayuş da aynı şekilde.

23 Şubat 2013 18:07

Daha nice uzun yillara sevgili Asuman hanim´cim. Çok seviyorum sizin yazilarinizi okumayi.
" Hep boyle kal"in, hep burada kalin. sevgiler.

25 Şubat 2013 12:32

Çok teşekkür ederim Güngör' cüm :)

Sevgiler...

25 Şubat 2013 13:39

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin