Meslek  

Posted by Asuman Yelen




  
 Sabah saat onda çalıp ve ben

sokağımızdan okula giderken , 

her gün,

"bilezikler, billur halhallar"

 diye bağıran işportacıya

 rastlarım.







Onun acele edeceği hiç bir şeyi, gideceği hiç bir yeri ve eve dönmesi 

gereken belli bir saati yoktur.

   









BEN, "BİLEZİKLER, BİLLUR HALHALLAR..."

DİYE BAĞIRARAK SOKAKTA 

VAKTİNİ GEÇİREN BİR İŞPORTACI

OLMAK İSTERDİM.















Öğleden sonra saat dörtte okuldan 

döndüğüm zaman şu evin kapısında,

yeri kazan bahçivanı görebilirim.







O elindeki bel ile istediğini yapar, elbiselerini toz-toprağa bular, güneşte 

kavrulsa veya sırılsıklam olsa da kimse aldırmaz.











KİMSE BANA MANİ OLMADAN BAHÇEDE

HEP KAZAN BİR BAHÇİVAN OLMAK İSTERDİM...
















Akşam hava tam kararıp da annem

 beni yatağıma yolladığı zaman, açık

penceremden bekçinin bir aşağı-

bir yukarı dolaştığını görebilirim.








Sokak, karanlık ve ıssızdır ve sokak lambası tepesindeki tek kızıl gözü ile 

bir dev gibi dikiliyor.

Bekçi fenerini sallar ve yanında gölgesi ile birlikte yürür ve ömründe

bir kerecik olsun asla yatmaya gitmez.









BEN, BÜTÜN GECE SOKAKLARDA 

DOLAŞARAK VE FENERİMLE GÖLGELERİ 

KOVALAYARAK BİR BEKÇİ OLMAYI 

İSTERDİM.






R.TAGORE

Büyüyen Ay





Hemen hepimiz benzer hayalleri kurduk, her gördüğümüz mesleğin tam

bize göre olduğunu düşündük. Kimimiz sevdiğimiz işi yapmak şansına

sahip olurken, bazılarımız da (galiba çoğumuz) yaşamın bize dayattığı

kariyerleri asık suratlarla tamamladık.

Aramızdaki tek ortak yan..... Tabii istisnaları saymazsak.....

HEPİMİZ ÖĞRETMENLERİMİZİ SEVDİK.

Yaşamımdan bir sürü öğretmen geçti.

Ölenler nurlar içinde yatsınlar, yaşayanlara esenlikler diliyorum.

Bu arada tüm öğretmen blogger (tanıdığım, tanımadığım) dostlarımın

gününü kutluyor, sevgiler yolluyorum...



















İmza Kızın  

Posted by Asuman Yelen



Benim için çok özel bir eser. Konu BABA çünkü. 

Sayıları 100 ün üzerinde evlat babalarına olan sevgi, özlem, belki sitemlerini 

içtenlikle anlattılar. Selgin, Esra  ve Banu isimli üç hanımefendi bunları derleyip

toparlayıp uzun ve değerli uğraşlar sonrasında kitap haline getirmeyi 

başardılar ve bu kitapların hepsi geliri 21.YY Eğitim ve Kültür Vakfı ( YEKÜV)

yararına satışa sunulmak üzere vitrinlerde yerlerini aldılar.

Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler....

Biraz Daha...  

Posted by Asuman Yelen




Tüm dostlarıma çok çok teşekkür ediyor, yeniden buluşmayı çok istememe rağmen

herkesten bir parça daha izin istiyorum.

Kısaca açıklamam gerekirse, Paçoz, doğaldır ki, yaşamımın en büyük kaybı değil

ama, psikiyatrımın ifadesiyle, bu kayıp yarım asırlık bir birikimin açığa çıkma nedeni.

Buna başka sağlık sorunları da eklenince toparlanmam biraz  zaman alacak.

2009 yılında beni iki yıl eve bağlayan ayak rahatsızlığımda çok işime yarayan

blogum, eminim zamanı gelince yine işlevini yerine getirecektir.

En kısa zamanda, anılarım, fotolarım, Tagore parçalarım ve daha bir çok güzel

paylaşımlarımda bir araya gelmek umuduyla....

Sevgiyle...


Kasım' dan bir Pazar Sabahı  

Posted by Asuman Yelen














Ve ben de Sonbaharı gördüm sonunda :))))

Tam sabah, güneşin doğduğu saatlerden bir kaç kareyle tüm dostlarımı

selamlıyor, herkese güzel bir Pazar, sağlıklı, huzurlu ve mutlu nice

Pazarlar diliyorum.

İyi ki varsınız.

Alemdeki canlı- cansız herkesi, herşeyi çok seviyorum.

Ve bir kez daha...

HEP SEVGİYLE KALALIM diyorum.

Blog Widget by LinkWithin